A

RÜŞTİYE

Osmanlı’da kurulan ilk sivil modern eğitim kurumu.

  • RÜŞTİYE
    • Muammer DEMİREL
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/rustiye
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    RÜŞTİYE
RÜŞTİYE

Osmanlı’da kurulan ilk sivil modern eğitim kurumu.

  • RÜŞTİYE
    • Muammer DEMİREL
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/rustiye
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    RÜŞTİYE

Sultan II. Mahmud tarafından yeni oluşmuş olan bürokrasinin elaman ihtiyacını karşılamak üzere düzenli eğitim kurumları tasarlanarak 1839 yılında rüştiye mektebi kurulmuştur. Bu özelliğinden dolayı rüştiyelere ilk sivil okul denilmiştir. Rüştiye mektepleri yaygınlaşıp gelişmesiyle yüksekokullara giden öğrencilerin ortaöğretim eğitimini veren kurum haline gelmişlerdir. Meclis-i Umûr-ı Nâfia tarafından yeni eğitim kurumunun oluşturulması için 5 Şubat 1839 tarihinde hazırlanan yazıda sıbyan mekteplerinin ıslahı geniş bir şekilde ele alınmıştır. Bu çerçevede öncelikle, padişahlar tarafından İstanbul'da büyük camilerin yanına yaptırılmış olup Selâtîn-i İzâm Mekâtibi olarak isimlendirilen sıbyan mekteplerinin devamı ve ikinci kademesi olarak yeni tarzda mekteplerin açılması öngörülmüştür. Bu yeni mektepler için sınıf-ı sânî adı düşünülmüşse de Padişah II. Mahmud, o ismi beğenmemiş ve onlara Mekâtib-i Rüşdiye adını vermiştir (Takvîm-i Vekâyi', nr. 176, 21 Zilkade 1254; BOA, HAT, nr. 24232).

11 Şubat 1839 tarihinde yeni açılacak okulun nizamnamesi yayımlanmış ve açılacak bu ilk rüştiye mektebine Mekteb-i Maârif-i Adliye ismi verilmiştir (bk. Mekteb-i Maârif-i Adliye). Nizamnamenin girişinde kalemlerde kâtip olacakların özellikle Dahiliye ve Hariciye'de çalışanlar için askeriyede istihdam edilenler kadar fen ilmi ile ilgili dersleri görmelerinin gerekli olduğu, özellikle matematik ve coğrafya ilminin genel kültür ve genel yetenek için zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Nizamnameye eğitim, devam, disiplin, imtihan, mükâfat, alınacak öğrenciler, barınma, iaşe, masraflar, idare gibi konular ayrıntılı olarak yazılmıştır.

Nizamnamede ders programı etraflı şekilde belirtilmiştir. Türkçe, Arapça, Farsça, Fransızca, yazı yazmada hat ve kitabet, divanî, sülüs, rik'a, siyakat, imla, mantık, matematik, geometri, coğrafya, tarih ve politika dersleri konulmuştur. Derslerde, Tuhfe ve Nuhbe, Sübha-i Sıbyân, Birgivî Risâlesi, Emsile'den başlanarak Binâ, Maksûd, İzzî ve nahivden Avâmil'e kadar Arapça dil bilgisi kitapları okunacaktır. Farsça dersleri Vehbi Tuhfe'sinden başlayarak Gülistan'a kadar okunacaktır. Ayrıca yetenekli olanlara mantık, meânî ve Farsça'da Hâfız-ı Şîrâzî ve Şevket-î Buhârî divanları, Arapça'da Kâfiye'den sonra Mîzânü'l-Edeb kitabı okutulacaktır. Mantık ilminden Risâle-i Esîriye, meânî ilminden Telhîs veya Mülahhasü't-Telhîs gibi metin kitapları ve akaitten bazı risaleler seçmeli olarak isteklilere okutulacaktır. Tarih, coğrafya ve siyasetle ilgili dersler Fransızca öğretimiyle birlikte düşünülmüş olup dar kapsamlı da olsa bu derslerin verilmesi hedeflenmiştir. Okula, kalemlerde memur olup eğitimi eksik olanların kaydedilmesi, memur, amir ileri gelenlerin çocuklarının alınması kararlaştırılmıştır. Dışarıdan alınacak talebenin bir iki defa Kur'an-ı Kerim'i hatmetmiş, tecvit ve ilmihal okumuş olması gerekliydi. Bâbı-âli ve Bâb-ı Defteri kalemlerinde bulunan stajyer memurlar (şâkirdân) ve çalışkan memurların çocukları öğrenci olarak alınacaktı. Bunların dışında öğrenci olmaya istekli olanlar dilekçe ile Mekâtib-i Rüşdiye nazırına müracaat edecekti. Durumu araştırıldıktan sonra uygun görülenler öğrenci olarak kabul edilecekti. Alınacak öğrencilerin on sekiz yaşını geçmemiş olması gerekmekteydi.

Talebelerden ekonomik durumu iyi olanlar gündüzlü olarak okula devam edecek, fakir ve kimsesiz olanlarla durumu iyi olmakla birlikte evleri uzak olduğu için gelip gitmekte zorluk çeken öğrenciler yatılı olarak alınacaktı. Cuma günleri tatil olarak, diğer altı gün ders, mesai günü olarak belirlenmiştir. Okulda disipline, ahlak ve dinî terbiyeye, ibadetlere önem verilmiştir. Okula devam mecburiyeti ve bunun yoklama ile tespiti kararlaştırılmıştır.

İmtihanların vezirler, vekiller, âlimler, Meclis-i Ahkâm-ı Adliye ve Dâr-ı Şûrâ-yı Bâbıâlî'de görevli olanların huzurunda, her sene düzenli olarak yapılması kararlaştırılmıştır. Fransızca sınavı için okul hocalarının dışında hariciyede çalışıp dil bilen memurlardan yararlanılması ve diğer yüksekokullardaki Fransızca hocalarının da çağrılabilmesi kararlaştırılmıştı.

Bâbıâli semtine yakın Bâb-ı Defterî'nin Topkapı Sarayı'na taşınarak binasının Mekteb-i Maârif-i Adliye'ye tahsis edilmesi tasarlanmıştır. Ancak Bâbıâli 20 Ocak 1839 tarihinde yanınca oradaki memurlar bu binaya nakledilmiş, Mekteb-i Maârif-i Adliye de Sultan Ahmed Camii yanında bulunan Sıbyan Mektebi'nde açılmıştır (BOA, İrade Dâhiliye, nr. 64).

Sultan II. Mahmud, Mekteb-i Maârif-i Adliye'nin açılış kararını yayımlamıştır. Ancak okulun fiilen açılıp derslerin başlaması vefatından kırk gün sonra, 12 Ağustos 1839 tarihinde mümkün olmuştur (BOA, Cevdet-Maarif, nr. 327, 2479). Mezun olanların memur olarak atanmaları sebebiyle okula kısa zamanda büyük bir rağbet ve katılım olmuş ve okulun mevcudu planlananın çok üzerine çıkarak 600'e ulaşmıştır (BOA, İrade Dâhiliye, nr. 61).

Açılan bu ilk okulun resmî adı Mekteb-i Maârif-i Adliye'dir. Ancak halk arasında okul için Mekteb-i İrfâniye veya Mekteb-i İrfan isimleri de kullanılmıştır (BOA, Cevdet Maarif, nr. 24).

Mekteb-i Maârif-i Adliye ihtiyacı karşılayamayınca Süleymaniye Camii yanındaki mektepte ikinci bir şube açılmıştır. Bu şubeye Mekteb-i Ulûm-ı Edebiye-yi Adliye ismi verilmiştir (BOA, Cevdet-Maarif, nr. 4461).

Her iki okulun ilk yıl sonu başarı imtihanı 1 Mayıs 1841 tarihinde Sultan Ahmed Camii'nde yapılmıştır. İmtihana padişah, şeyhülislam, sadrazam, diğer nazırlar, ulema, Meclis-i Ahkâm-ı Adliye azaları ve İstanbul kadısı katılmış ve okul ilk mezunlarını vermiştir. İmtihanda başarılı olan öğrencilere padişah tarafından hediyeler verilmiştir. Diğer taraftan mezun olan öğrenciler hemen devlet dairelerinde memurluğa başlamışlardır (Takvîm-i Vekâyi', nr. 225, 12 Rebîülâhir 1257). İmtihan listelerine göre Mekteb-i Maârif-i Adliye'de 212, hazırlık kısmında 113 öğrenci ve Mekteb-i Ulûm-ı Edebiye-yi Adliye'de kırk bir, hazırlık kısmında kırk dört  öğrenci vardır (bk. Mekteb-i Ulûm-ı Edebiye).

Mekteb-i Maârif-i Adliye'ye devam eden öğrenciler daha çok paşa ve bey çocukları olduğu halde Mekteb-i Ulûm-ı Edebiye-yi Adliye'ye daha çok esnaf ve sanatkâr çocukları alınmıştır.

1847 yılından itibaren yeni rüştiye mekteplerinin açılıp gelişmesiyle daha geride kalan bu ilk rüştiye örnekleri önemini kaybetmeye başlamış ve 1857'de Mekteb-i Ulûm-ı Edebiye-yi Adliye kapatılmış, Mekteb-i Maârif-i Adliye ise 1862'de Mahrec-i Aklâm'a çevrilmiştir.

Padişah Abdülmecid bu iki okulun, Bâbıâli'ye memur yetiştirmekle birlikte yeni ihtiyaçları karşılama ve Tanzimat reformlarına ayak uydurmada yetersiz kaldığını düşünerek 13 Ocak 1845 tarihli hatt-ı hümâyunda, reformların önündeki en büyük engel olan cehaletin ortadan kaldırılması ve memleketin mamur bir hale getirilmesi için ülkenin ihtiyaç duyulan yerlerinde yeni mektepler açılması gerektiğini vurgulamıştır. Padişahın bu direktifi üzerine harekete geçilerek 1 Mart 1845 tarihinde Meclis-i Muvakkat-i Maârif kurulmuş ve eğitimde yapılacak reformları planlayan layihalar hazırlanmıştır. Layihalardan ilkinde sıbyan mekteplerinin düzeltilmesi, ikincisinde orta dereceli okul olarak kabul edilen rüştiyelerin yeniden yapılandırılması ele alınmıştır. Bu layihada rüştiye mekteplerinin, dinî usüller çerçevesinde bütün toplum için öğrenmesi zaruri olan ilim ve fennin, faydalı olacak bir surette ve zamanın ihtiyaçlarına göre düzenlenip ıslah edilmesi gerektiği yazılmıştır. Üçüncü layihada ise yatılı bir Dârülfünün'un kurulması ele alınmıştır. Son olarak bütün bu düzenlemeleri yapmak üzere daimi bir Meclis-i Maârif'in kurulması teklif edilmiştir (Mahmud Cevad, 2001: 27-28). Eğitim reformlarını tasarlayıp plânlamak üzere Meclis-i Maârif-i Umumiye 27 Haziran 1846 tarihinde kurulmuştur. Bu meclisin kaleme aldığı nizamname doğrultusunda Mekâtib-i Rüşdiye İdaresi değiştirilerek yerine sıbyan mekteplerinin idaresini de içine alan Mekâtib-i Umûmiye Nezareti 31 Aralık 1846 tarihinde kurularak nazırlığına yine Esad Efendi ve muavinliğe de Kemal Efendi getirilmiştir (BOA, İrade Dâhiliye, nr. 6903). 26 Aralık 1847 tarihinde muavin Kemal Efendi Mekâtib-i Umûmiye nazırlığına ve Hafız Vehbi Efendi muavinliğe getirilmiştir. Ancak nezaret müdürlüğe düşürülmüştür (BOA, Cevdet Maarif, nr. 6692).

Kemal Efendi'nin Mekâtib-i Umûmiye müdürlüğüne atanmasından sonra rüştiyelerin geliştirilmesi, çoğaltılması ve eğitimde yeni sisteme geçilmesi hususlarında somut adımlar atılmıştır. İstanbul'da rüştiye olabilecek okullar tespit edilmiş ve 1847 yılında başlangıç olarak Davutpaşa, Beyazıt, Üsküdar, Tophane ve Bâbıâli civarında Ağa Camii'nde olmak üzere beş adet rüştiye mektebi açılmıştır (Mahmud Cevad, 2001: 54). Ancak Davutpaşa İskelesi yakınında Nazperver Kadın Mektebi'nde açılan rüştiye, diğerlerinden önce açılmış ve açılacaklara örnek olması için yeni öğretim yöntemi uygulanmıştır. Özellikle Arapça öğretiminde uygulanan yeni yöntemle büyük başarı sağlanmıştır (BOA, TSMA. E, 0611/37). Bu başarılarından dolayı ödüllendirilen rüştiye talebelerinin yıl sonu imtihanları Mekteb-i Tıbbiye ve Harbiye öğrencilerinin imtihanları ile birlikte Bâbıâli'de Padişah Abdülmecid'in de katılımıyla Meclis-i Vâlâ'da yapılmıştır (BOA, İrade Dâhiliye, nr. 9470).

Bu ilk yıl sonu imtihanında talebeler, dört dersten sınav olmuşlardır. Öncelikle Arapça dersine önem verildiğinden mektepler yeni öğretim yöntemi ile Arapça öğretiminde tahminlerin ötesinde başarı sağlanmıştır. Farsça'dan metin çözme ve konuşma üzerine uygulamalı imtihan yapılmıştır. Coğrafya dersinden harita ve küre üzerinde özellikle Avrupa'daki denizler, körfezler, boğazlar ve ülkelerin siyasî taksimi hakkında uygulamalı sınav yapılmıştır. Son olarak matematik imtihanı problem çözümü şeklinde yapılmıştır. İmtihanların bitiminde Kur'an-ı Kerim'den bir iki aşr-ı şerif okunup dua ile kapatılmıştır (BOA, TSMA. E., 0611/37). Bu sınav sonunda Kemal Efendi'nin becerileri ve gösterdiği gayretler takdir edilerek kendisine nişan verilmiş ve müdürlük namı tekrar nezaret unvanına yükseltilmiştir (Mahmud Cevad, 2001: 35).

Davutpaşa Rüştiyesi'nde başarı ispat edilince 1848 yılında diğer dört mektepte de eğitim başlamıştır (bk. Davutpaşa Rüştiyesi). Arapça öğretiminde kısa zamanda başarı sağlanınca Kemal Efendi, esas gayesi olan müspet ilimlerle ilgili dersleri programlara koyarak öğretime başlamıştır. Rüştiyelerin yeni ders programı; Türkçe, Arapça, Farsça, matematik, geometri, coğrafya, fizik, astronomi, peygamberler tarihi, Osmanlı tarihi ve dünya tarihi derslerinden oluşmaktadır (BOA, İrade Meclis-i Vâlâ (İ.MVL), nr. 3693; Ubicini, 1998: 153; Mahmud Cevad, 2001: 40).

İstanbul'da rüştiyelerin gelişip yaygınlaşmasından sonra vilayetlerde de açılması planlanmıştır. Meclis-i Maârif-i Umûmiye'nin kararını müteakip padişahın 2 Haziran 1853 tarihli iradesiyle yirmi beş vilayette peyderpey rüştiyelerin açılması kararlaştırılmıştır. Balkanlar'da Edirne, İşkodra, Selanik, Yanya, Sofya, Prizren, Berat, Şumnu, Delvine, Üsküp, Yenişehir, Rusçuk, Vidin, Filibe, Manastır vilayetlerinde, Anadolu'da Bursa, Ankara, Erzurum, Konya, Trabzon, İzmir, Kastamonu vilayetlerinde, Kıbrıs adasında Lefkoşe'de, Girit adasında Kandiye'de ve Midilli adasında rüştiye mekteplerinin açılması kararlaştırılmıştır (Mahmud Cevad, 2001: 53). Bu rüştiye mekteplerinin açılmasında Mekâtib-i Umûmiye Nezareti Muavini Vehbi Efendi'nin büyük gayretleri olmuştur (BOA, İrade Dâhiliye, nr. 25760; Demirel, 2002).

Tanzimat devri eğitim reformlarında kızların da modern eğitimin içine alınması tasarlanmış ve kız çocukları için de rüştiye mekteplerinin açılması planlanmıştır. 16 Kasım 1858 tarihinde Sultanahmet civarında Hazinedar Usta Cevri Kalfa Mektebi kızlara tahsis edilerek kız rüştiyesi açılmış ve eğitime başlanmıştır (BOA, İ. DH, 417/27616; BOA, A. MKT. MHM, 147/40).

1869 Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi'nin yayımlanmasıyla kız rüştiyeleri sağlam bir yapıya kavuşturulmuştur. Nizamnameye göre kız rüştiyeleri büyük şehirlerde açılacaktır. Halkı sadece müslüman veya hıristiyan olan şehirlerde bir müslüman veya hıristiyan okulu, karışık olanlarda ise ayrı ayrı iki okul açılacaktır. Ancak azınlıklar için 500 haneden fazla nüfus olan yerlerde kız rüştiyesi açılabilecektir. Bu okulların öğretmenleri kadın olacak, ancak liyakatli kadın öğretmen yetiştirilinceye kadar yaşlı ve edepli erkek öğretmenler tayin edilecektir. Öğretim süresi dört yıl olarak planlanan kız rüştiyelerinin dersleri de erkeklerinkinden farklı olarak programlanmıştır. Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi'nden sonra vilayetlerde de kız rüştiyeleri açılmaya başlanmıştır. Vilayetlerde sayılarının arttırılması ise  II. Abdülhamid'in padişahlığı zamanında gerçekleştirilebilmiştir.

1869 yılında ilan edilen Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi'ne göre rüştiyeler beş yüz evden fazla olan kasabalarda açılacaktır. Rüştiye açılacak yerin halkı tamamen müslümanlardan oluşuyorsa yalnız bir müslüman rüştiyesi, yalnızca hıristiyanlardan oluşuyorsa bir hıristiyan rüştiyesi açılacaktır. Halkı karışık olan yerlerde müslümanlar ve hıristiyanlar için ayrı iki rüştiye açılacaktır. Yalnız ayrı rüştiye açılabilmesi için azınlık olan halkın 100  haneden fazla olması hükmü yer almaktadır. Rüştiye okullarının inşası, öğretmen ve hademe maaşları ile diğer bütün masrafları vilayet maarif idarelerince karşılanacaktır. Yapılacak rüştiye binaları, Meclis-i Kebîr-i Maârif tarafından verilecek plana uygun olarak inşa edilecektir (Mahmud Cevad, 2001: 424-459).

Rüştiyelerin eğitim öğretim süresi dört yıl olarak kararlaştırılmış ve bu sırada okutulacak dersler aşağıdaki gibi belirlenmiştir: Dinî ilimlere başlangıç, Osmanlı Türkçesi dil bilgisi, imla ve (inşa) yazı, yeni usul üzerine Arapça ve Farsça dil bilgisi, defter tutmak usulü, hesap ilmi (matematik), hat dersi, geometrinin başlangıcı (mebâdî-yi hendese), dünya tarihi ve Osmanlı tarihi, coğrafya, jimnastik, okulun bulunduğu yerde daha çok kullanılan mahallî dil, Fransızca dersi (Ticaretin yoğun olduğu yerlerde zeki ve istekli olan öğrencilere dördüncü sene bu ders aldırılır).

Gayrimüslimlerin din dersleri kendi dinî usulleri çerçevesinde ve kendi dinî liderlerinin belirlediği şekliyle okutulacaktır.

Sultan II. Abdülhamid devrinde rüştiyelerin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi hususunda Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi'nde öngörülen hedefler büyük oranda gerçekleştirilmiştir. Bu devirde mevcut rüştiye mektepleri için büyük okul binaları yapılmış ve öğrenci sayılarının üç dört kat artışı sağlanmıştır. Yapılan bu eğitim yatırımları ihtiyaçları karşılayamayınca hükümet, eksikliği özel okullarla karşılamaya çalışmıştır. Rüştiye seviyesinde özel okul açılmasına imkân tanınınca, her biri kendine özgü niteliklere sahip birçok özel okul açılmıştır. Bunlardan bir bölümü dil öğretiminde, bazıları da fen dalında özel öğretim uygulayarak öne çıkmaya çalışmışlardır.

1890 yılında alınan bir kararla malî yetersizlik sebebiyle idâdî bulunan yerlerdeki rüştiye okullarının kapatılarak tahsisat ve öğretmenlerinin idâdîlere nakledilmesi ve rüştiye seviyesinde eğitimin de bu idâdîlere sınıf ilave edilerek yerine getirilmesi kabul edilmiştir. İdâdîlere rüştiye eğitimi için üç sınıf ilave edilmiştir. Ancak bazı müstakil rüştiyeler dört yıl eğitim vermeye devam etmişse de daha sonra bütün rüştiyelerde öğretim süresi üç yıla indirilmiştir.

Bölgeler

1881

1883

1885

1887

1888

Anadolu

195

230

239

261

266

Rumeli

69

63

80

91

96

Ege adaları

7

8

8

10

10

Arabistan

37

45

47

59

56

Girit

12

12

12

-

-

İstanbul Şehremaneti

11

11

11

12

12

Toplam rüştiye sayısı

331

369

397

433

440

1908 yılında 614 sivil ve yirmi beş  askerî olmak üzere ülke genelinde 639 rüştiye mektebi oluşmuştur (Demirel, 2002: 521; Kodaman, 1991: 102-105). Sultan II. Abdülhamid devrinde rüştiye mekteplerinin ders programlarında önemli değişim gerçekleştirilmiştir. Türkçe, din ve matematik dersleri arttırılmıştır. Programda yer alan dersler; Kur'an-ı Kerim, ilmihal, ulûm-ı dîniye, Türkçe, ahlak, Arapça, Farsça, hesap, muhtasar coğrafya, hüsnühat, coğrafya, Osmanlı tarihi, muhtasar târîh-i İslam, hendese (geometri), mâlûmât-ı zirâiye, resim, Fransızca ve hıfzıssıhha derslerinden oluşmaktadır (Maârif-i Umûmiye Nezâreti'ne Merbut Bilcümle Mekâtibin Ders Cetvelleridir, İstanbul 1320: 4).

II. Meşrutiyet devrinde de İttihatçı hükümetin ilk ele aldığı konulardan biri eğitim alanı olmuştur. Devlet okulları pratik bilgiler ve yabancı dil konusunda yetersiz kalmaktaydı. Bunun için harekete geçen Maarif Nezareti, rüştiye mekteplerinde Fransızca öğretebilecek bir projeyi tasarlamıştır. Yapılan araştırmalarda iyi derecede Fransızca dersi verebilecek ve bazı dersleri Fransızca okutabilecek öğretmenler tespit edilmiş ve bu niteliklere sahip İstanbul'da bulunan az sayıda öğretmenin istihdam edildiği Kadıköy, Kasımpaşa ve Nişantaşı rüştiyelerinden oluşan üç rüştiye mektebi numune rüştiye olarak teşkil edilmiştir. Ancak kısa bir zaman sonra Maarif nazırı değişimiyle yeni yönetim diğer rüştiyeleri de numune rüştiyesi şekline sokarak tasavvur edilen amaç ortadan kaldırılmıştır. Rüştiyelerin programına medenî bilgiler dersi ilave edilmiş ve fen dersleri arttırılmıştır.

1913 yılında çıkarılan bir kanunla rüştiyeler ibtidâîlerle birleştirilerek Mekâtib-i İbtidâiye-yi Umûmiye adını almıştır. Böylece rüştiyeler ilköğretimin idarî yapısı içine alınmıştır. Yeni ibtidâîlerin öğretim süresi altı yıl olmuştur. Bu birleştirme ile birlikte askerî rüştiyeler kapatılarak öğrencileri mülkiye rüştiyelerine aktarılmıştır. Teorikte kanuna göre okullar isimlendirilmiş olmasına rağmen rüştiyelerin ibtidâîlerle birleştirilmesi İstanbul'da nadiren oluşturulmuş, taşra şehirlerinde teşkil edilememiş, köylerde ise ismi dahi anılamamıştır.

Bu döneminde bazı idâdîler, sultânîye çevrilmiş ve bu sultânîlerde rüştiye kısmı aynen devam ettirilmiştir. 1907 yılı itibariyle Osmanlı sınırları içinde 614 rüştiye mektebi varken 1924-1925 eğitim öğretim yılında orta mektep sayısı yetmişe düşmüştür.

Millî Mücadele kazanıldıktan sonra henüz Cumhuriyet ilan edilmeden eğitimde reformlar yapılmaya başlanmıştır. 1923 yılında I. Hey'et-i İlmiye oluşturulmuş ve eğitim, kültür, sanat ve diğer ilgili konularda raporlar hazırlamıştır. Bu heyet kararlarına göre, ilk mektep beş yıla indirilmiştir. Ortaöğretim okulları olan sultânîlerin isimleri lise olarak değiştirilmiş, liseler, ortaokul ve lise olarak iki kademeye ayrılmıştır. Ortaöğretim; liseler, ortaokullar, ilk muallim mektepleri ve köy muallim mektepleri olarak tanımlanmıştır. Ortaokullar, ortaöğretimin birinci kademesi olarak yapılandırılmıştır (TBMM Zabıt Ceridesi, 74. İçtima, 20.3.1926). Kız sanayi okulları, erkek sanayi okulları ve ticaret sanayi okullarının da orta kısımları vardır. 1924-1925 eğitim öğretim döneminde Türkiye'de elli altı erkek, sekiz kız, dört kız sanayi, bir erkek sanayi, bir ticaret sanayi olmak üzere toplan yetmiş ortaokul eğitim vermektedir. 1927-1928 eğitim öğretim döneminde erkek ortaokullarının bir kısmı karma hale getirilmiştir. Ortaokul ve liselerin eğitim süresi üçer yıl olarak belirlenmiştir (bk. Kız Sanayi Mektepleri).

Cumhuriyet'in ilanından sonra 1924 yılı ortaokul ders programında kapsamlı değişim yapılmış; Kur'an-ı Kerim, kıraat, Arapça, Farsça ve mâlûmât-ı medeniye dersleri programdan çıkarılmış, din dersi bir saate indirilmiştir. Ortaokullarda din dersi de 1926 yılı programından tamamen çıkarılmıştır. Yeni programda yer alan dersler; Türkçe, vatanî malumat, tarih, coğrafya, hayvanat, nebatat, arziyat, fizyoloji ve hıfzıssıhha, fizik, kimya, riyaziyat, ecnebi lisanı, resim, musiki, jimnastik, laboratuvar, atölye, kızlar için ev idaresi ve çocuk bakımı dersleri yer almaktadır.

Ortaöğretimin birinci kısmı olan ortaokullar, "28 Şubat (1997)" döneminde 16 Ağustos 1997 tarihinde sekiz yıllık kesintisiz eğitim kanunuyla ilköğretim çatısı altında birleştirilmiştir (Resmî Gazete, sy. 23084, 18 Ağustos 1997). 30 Mart 2012 tarihinde çıkarılan bir kanunla zorunlu eğitim on iki yıla çıkarılmış, ilköğretim bağımsız iki okula ayrılarak ilkokul ve ortaokul halinde dörder yıl eğitim veren okullar halinde yapılandırılmıştır (Resmî Gazete, sy. 28261, 11 Nisan 2012).

Ortaokulların bu şekli dönüşümlerinin yanında programlarda da değişimler olmuştur. 1970 yılında ortaokulların ders programında önemli değişimler yapılmış, tarih, coğrafya ve yurttaşlık dersleri kaldırılarak yerine Amerika ekolünden gelme sosyal bilgiler dersi konulmuş, yine fizik, kimya ve biyoloji dersleri kaldırılarak yerine fen bilgisi dersi konulmuş, bu programda yeni olarak din dersi haftada bir saat seçmeli olarak yer almıştır. 1949 programında yer alan iş bilgisi dersinin saati arttırılmış, yabancı dil dersi 1927'de her sınıfta beşer saat iken 1949 ve 1970 programlarında haftalık üçer saate düşürülmüştür (Cicioğlu, 1985: 184-187).

25 Nisan 1985 tarihli Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu kararıyla ortaokullarda sosyal bilgiler dersi kaldırılarak yerine millî tarih, millî coğrafya ve vatandaşlık bilgisi dersleri programa konulmuştur. Bu dersler 1985-1986 eğitim öğretim yılından itibaren okutulmaya başlanmıştır. Türkiye'de 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren muhafazakârlığın arttığı kimi çevrelerde dillendirilmeye başlanmış, bu durumu kırmak üzere "28 Şubat (1997)" askerî darbesi gerçekleştirilmiş ve gençliği daha seküler hale getirmek için yeniden ders programlarının değiştirilmesi yönüne gidilmiştir. Ortaokul programındaki millî tarih ve millî coğrafya dersleri kaldırılarak yeniden sosyal bilgiler dersi konulmuştur.

Kaynakça

BOA. İ. DH. 417/27616; A. MKT. MHM, 147/40; HAT. nr. 24232; İrade Dâhiliye. nr. 61, 64, 6903, 9470, 25760; İrade Meclis-i Vâlâ (İ.MVL). nr. 3693; Cevdet Maarif. nr. 24, 327, 2479, 4461, 6692; TSMA. E, 0611/37.

Salnâme-i Vilâyet-i Suriye. 1301.

Salnâme-i Nezâret-i Maârif-i Umûmiye. 1321.

Salnâme-i Vilâyet-i Beyrut. 1326.

Akyüz, Yahya. Türk Eğitim Tarihi (Başlangıçtan 1993’e). İstanbul 1994.

Altınova Şahin, Ayşegül. Osmanlı Devleti’nde Rüşdiye Mektepleri. Ankara 2018.

Aşçı İbrahim Dede. Aşçı Dede’nin Hatıraları-1. haz. M. Koç – E. Tanrıverdi. İstanbul 2006.

Batır, Betül. Geleneksel Eğitimden Çağdaş Eğitime Türkiye’de İlköğretim (1908-1924). İstanbul 2010.

Cicioğlu, Hasan. Türkiye Cumhuriyetinde İlk ve Ortaöğretim (Tarihi Gelişimi). Ankara 1985.

Demirel, Fatih. “II. Meşrutiyetten Sonra Osmanlı’da Ortaöğretim: Sultânîler”. Tarih İncelemeleri Dergisi. 27/2 (2012a), s. 339-358.

a.mlf. “Osmanlı Eğitim Sisteminin Modernleşmesi Sürecinde Hiyerarşi”. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 25/2 (2012b), s. 507-530.

Demirel, Muammer, “Türk Eğitim Modernleşmesinde Rüşdiye Mektepleri”. Türkler. ed. H. C. Güzel v.dğr. Ankara 2002, XV, 44-60.

Ergin, Osman [Nuri]. Türkiye Maarif Tarihi. C. II, İstanbul 1940; C. III-IV, İstanbul 1977.

Ergün, Mustafa. İkinci Meşrutiyet Devrinde Eğitim Hareketleri (1908-1914). Ankara 1996.

Kodaman, Bayram. Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi. Ankara 1991.

Maârif-i Umûmiye Nezâreti’ne Merbut Bilcümle Mekâtibin Ders Cetvelleridir. İstanbul 1320.

Mahmud Cevad İbnü’ş Şeyh Nâfi‘. Maârif-i Umûmiye Nezâreti Târihçe-i Teşkîlât ve İcrââtı. haz. T. Kayaoğlu. Ankara 2001.

Nurdoğan, Arzu M. Modernleşme Döneminde Osmanlı’da ilköğretim (1869-1914). İstanbul 2016.

Resmî Gazete, sy. 23084, 18 Ağustos 1997; sy. 28261, 11 Nisan 2012.

Sungu, İhsan. “Mekteb-i Maarif-i Adliyenin Tesisi”. Tarih Vesikaları. 1/3 (1941), s. 212-225.

Takvîm-i Vekāyi‘. nr. 176, 21 Zilkade 1254; nr. 241, 27 Zilkade 1258; nr. 225, 12 Rebiülâhir 1257; nr. 649, 26 Zilhicce 1278.

Tekeli, İlhan. “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Eğitim Sistemindeki Değişmeler”. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi. 1985, II, 456-475.

Tümer Erdem, Yasemin. II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kızların Eğitimi. Ankara 2013.

Ünal, Uğur. II. Meşrutiyet Öncesi Osmanlı Rüşdiyeleri (1897-1907). Ankara 2008.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/rustiye

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

RÜŞTİYE

Osmanlı’da kurulan ilk sivil modern eğitim kurumu.