A

BURSA

Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış, tarihi şehir.

  • BURSA
    • Mefail HIZLI
    • Web Sitesi: Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 29.04.2024
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/bursa
    • Doi Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    BURSA
    • Mefail HIZLI, "BURSA", Maarif Ansiklopedisi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/bursa/#yazar-1 (29.04.2024).
BURSA

Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış, tarihi şehir.

  • BURSA
    • Mefail HIZLI
    • Web Sitesi: Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 29.04.2024
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/bursa
    • Doi Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    BURSA
    • Mefail HIZLI, "BURSA", Maarif Ansiklopedisi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/bursa/#yazar-1 (29.04.2024).

Bursa, bazı kaynaklara göre, milattan önce 2400 yıllarından sonra Anadolu Eti İmparatorluğu’na bağlı Bitinya sitesinin başkentiydi. Milattan önce 40’ta Roma hakimiyeti altına girmiş ve bu durum imparatorluğun ikiye ayrıldığı milattan sonra 395 yılına kadar sürmüştür. Bu tarihten sonra şehir Osmanlı yönetimine geçinceye kadar genel olarak Bizanslılar’ın elinde kalmıştır.

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey, defalarca akınlar gerçekleştirdiği Bursa’yı, 1315 yılından itibaren on yılı aşkın süren abluka altına aldı. Bunun üzerine Bursa tekfuru anlaşma ile savaşmaksızın şehri Osmanlılar’a teslim etti (06 Nisan 1326). Fethiyle birlikte Osmanlı başkenti olan şehirde büyük bir imar hamlesi gerçekleştirildi. Orhan Gazi; içinde cami, medrese, mektep, aşevi vb. ünitelerin bulunduğu bir külliye yaptırarak şehri genişletti. Hanedan mensupları ve maddi durumu elverişli kişilerin kurduğu güçlü vakıflar aracılığı ile gerçekleştirilen imar, şehri zamanla Osmanlı kimliğine büründürdü. Vakıf yapıları arasında camilerden sonra en önemlileri şüphesiz medreseler idi.

Bursa, Osmanlı medrese geleneğinin doğuşu bakımdan oldukça önemlidir. Evvel örnekleri Bursa ve çevresinde görülen Osmanlı yüksek öğretim kurumlarının ilki olan İznik Medresesi, Orhan Gazi tarafından 1330-1331 yıllarında kurulmuştur. Bu medrese ile Osmanlı maarif tarihinde bir “ilk”e imza atılmış ve Orhan Gazi, eğitim öğretim alanında vakıf kuran ilk Osmanlı padişahı olma unvanını da elde etmiştir. 1335 yılında şehrin en büyük manastırını medreseye (Manastır Medresesi) çeviren Orhan Gazi, 1339-1340 yıllarında da ikinci medresesini, günümüzdeki Orhan Camii’nin bulunduğu yere yakın yaptırmış ve bu iki eğitim öğretim kurumuna zengin vakıflar tahsis etmiştir.

Bursa’da inşa edilen ilk Osmanlı medreseleri arasında şunlar da hatırlanmalıdır: Orhan Gazi’nin büyük kumandanlarından biri tarafından kurulan Lala Şâhin Paşa Medresesi, I. Murad döneminde inşa edilen Çekirge’deki Hudâvendigâr Medresesi, Ulucami civarındaki Esediye/Arslaniye (Musalla) Medresesi, Yıldırım Bayezid devrinde yapılan Çandarlı Hayreddin Paşa’nın oğlu Ali Paşa Medresesi, Molla Yegân Medresesi, Subaşı Eyne Bey Medresesi, Ferhâdiye Medresesi, Molla Fenârî Medresesi ve Yıldırım Medresesi.

Osmanlı tarihinin ilk müderrisi kabul edilen Dâvûd-ı Kayserî, Mısır’dan döndüğünde Bursa’ya gelmiş ve bir müddet burada kaldıktan sonra İznik’te kurulan ilk medresenin müderrisi olmuştur. Özellikle tasavvuf alanına ilişkin geniş bilgiye sahip olan Kayserî, Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin ünlü Fusûsü’l-Hikem adlı kitabına geniş bir şerh yazmıştır.

İznik’teki Orhan Gazi Medresesi’nde Dâvûd-ı Kayserî’den sonra Tâceddîn-i Kürdî ve Alâeddin Esved’e müderrislik görevi verilmiştir. Aynı devrin ünlü bilim adamı olan Molla Fenârî ise, tasavvuf, mantık ve diğer aklî ilimlere ilişkin onlarca eseri kaleme almıştır. Bursa’nın diğer önemli bir ilim adamı da matematik ve astronomi konusunda çağının öncüsü olan Kadızâde-yi Rûmî olarak bilinen Mûsâ Paşa’dır. Aslen Bursalı olan Mûsâ Paşa, Horasan ve Türkistan’a giderek çeşitli dersler almış ve nihayet Semerkant Rasathanesi müdürü, sonra da Semerkant Medresesi başmüderrisi görevlerinde bulunmuştur.

İlk Osmanlı padişahları, önde gelen devlet adamları ve hayır sever kişilerin gayretleriyle başkent Bursa’da XVI. yüzyıl sonuna kadar elli civarında medrese açılmıştır. Klasik dönem Bursa medreselerinin hemen tamamı, günümüzdeki ortaöğretim ve yükseköğretim düzeyinde genel öğretimin yapıldığı kurumlar olarak eğitim öğretim verirken, bazı ihtisas medreselerinin de (dârülkurra, dârülhadis, dârüttıp/dârüşşifa) özel amaçlar ve hizmetler için kurulduğu görülmektedir. Bursa medreselerindeki bu düzenleme önemli değişiklikler olmadan Osmanlı Devleti’nin son yıllarına kadar sürdürülmüştür. Osmanlı tarihi boyunca değerini ve önemini hiç kaybetmeyen Bursa medreseleri, XIX. yüzyıla ulaşıldığında da aynı durumunu korumaktaydı. Tanzimat’la beraber çok sayıda modern okulda tedrisata başlamakla birlikte, geleneksel eğitim verilen pek çok medrese varlığını korumuştur. Bursa medreseleri, modern eğitim kurumlarının Osmanlı devlet sınırlarının tamamına yayılmaya çalışıldığı II. Abdülhamid döneminde de faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu bağlamda 1325 tarihli Hudâvendigâr Vilayeti Salnamesi’nde, şehir merkezinde eğitim öğretime devam edilen ve 1264 öğrencinin bulunduğu otuz üç medrese bulunduğu kayıtlıdır.

II. Abdülhamid döneminde Osmanlı maarif teşkilatı vilayetlere ve kazalara yayılmış, maarif meclisleri ve müdürlüklerinin kurulmasıyla eğitim politikalarının kurumsallaşmasında önemli bir adım atılmıştır. Nitekim 1907 tarihli Hudâvendigar Vilayet Salnamesi’nde vilayet maarif müdürünün Bursa’ya 1880 yılında atandığı kayıtlıdır. Buradan hareketle II. Abdülhamid döneminde ilk maarif müdürlüğünün Bursa’da kurulduğu anlaşılmaktadır. Daha önceleri, şehrin ileri gelenleri ve bilginlerinden oluşan bir maarif meclisi tarafından idare edilmekte olan eğitim öğretim faaliyetleri böylece kurumsal bir nitelik kazanmıştır. Bursa’nın eğitim teşkilatı ilk maarif müdürünün atanmasının ardından diğer memurların sırasıyla göreve başlamasıyla XX. yüzyılın başlarında sistemli bir yapıya kavuşmuştur.

Modern öncesi dönemde Osmanlı eğitim hayatının temelini oluşturan sıbyan mektepleri Bursa’da yoğun olarak yer almış ve XVI. yüzyıl sonuna kadar 100’ün üzerinde sıbyan mektebi açılmıştır. Sıbyan mektepleri Tanzimat döneminden sonra bazı ıslahat teşebbüslerine maruz kalmıştır. Özellikle 1869 yılında yürürlüğe konulan Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi’yle birlikte modern eğitim anlayışının uygulanacağı ibtidâî mektepler açılmaya başlanmış, ancak geleneksel eğitimin sürdürüldüğü sıbyan mektepleri de varlığını devam ettirmiştir. Bursa’da da ahali, bir taraftan temel dinî bilgileri öğrenmesi için çocuklarını geleneksel eğitim veren sıbyan mekteplerine gönderirken, öte yandan da modern eğitim almalarını sağlamak için yeni açılan ibtidâîlere göndermiştir. İbtidâîlerin yayılması ve yerleşmesinin zaman alması, geleneksel eğitimin verildiği sıbyan mekteplerinin varlığını sürdürmesini sağlamıştır. Hatta Bursa’daki sıbyan mekteplerinde çocukların okula başlama töreni olan “âmin alayı” geleneği devam etmiştir (bk. Bed-i Besmele).

II. Abdülhamid döneminde Bursa’da, çok sayıda ibtidâî mektep inşa edilmiş ve mevcut olan bazı sıbyan mektepleri de ibtidâîlere dönüştürülmüştür. Böylece dönemin sonlarına gelindiğinde Bursa şehir merkezinde 250 ibtidâî mektep ve sıbyan mektebi bulunmakta olup buralarda 12.917 öğrenci öğrenimlerine devam etmektedir. Ayrıca aynı dönemde bazı evlerde hanım hocalar tarafından hususi öğretimde bulunulduğu, ihtiyacı karşılayamayan mekteplerden dolayı bunun engellenmediği, yeterli sayıya ulaşıldığında ise bu tür yasal olmayan eğitim öğretim faaliyetlerine izin verilmemesi kararlaştırılmıştır. Bursa’da bu gibi evlerde hususi eğitimin yapıldığı hane sayısı kırk altı olup büyük bir kısmı kız olan öğrencilerin sayısı ise yaklaşık 765’tir. XIX. yüzyılda Bursa’da yer alan diğer eğitim kurumları rüştiyelerdir. İstanbul’dan sonra rüştiye açılması planlanan ilk yerlerden biri de Bursa olmuştur. Nitekim 1860 yılında açılan Bursa Mülkî Rüştiyesi, vilayette modern anlamda açılan ilk eğitim kurumlarından biridir. Erkek rüştiyesi özelliğinde otuz yıldan fazla bir süre eğitim kurumu olarak varlığını devam ettirmiş ve 1892 yılında mülkî idâdî bünyesine eklenmiştir. Bursa İnâs Rüştiyesi ise II. Abdülhamid döneminin ilk yıllarında açılmıştır. Bu okulda kızlara, sanat kazanıp becerilere sahip olmaları için teorik ve uygulamalı eğitim verilmiştir. İnâs Rüştiyesi kaynakları ve öğretim kadrosu sınırlı olmasına rağmen varlığını sürdürmüş ve Meşrutiyet dönemine intikal etmiştir.

Bursa’da ayrıca Hadîka-yı İrfan adlı hususi bir mektep de bulunmaktadır. İstanbul Dârülmuallimîni mezunlarından Hilmi ve Ömer efendiler öncülüğünde 1905 yılında açılan okul, ibtidâî ve rüştiye kısımlarından oluşmak üzere altı yıllık bir öğrenim süresine sahiptir. Şehirdeki müslüman kesimin ilk hususi mektebi olan bu kurum, Meşrutiyet döneminde de faaliyetlerine devam ederek uyguladığı öğretim yöntemleriyle Bursa’daki diğer bazı okullarla birlikte ödüllendirilmiştir. Bu okulun dışında Cumhuriyet öncesi Bursa’da Rehber-i Tedris ve Bizim Mektep adlı iki Türk hususi mektebi daha bulunmaktaydı.

İdâdîlerin yaygınlaşmaya başladığı II. Abdülhamid döneminde, ilk idâdî açılan şehirlerden biri de Bursa olmuştur. 1885 yılında açılışı gerçekleştirilen Bursa Mülkî İdâdîsi, 1892 yılında yedi yıllık ve yatılı hale getirilmiştir. İdâdî içerisinde 01 Eylül 1904 tarihinde “Müze-yi Hümâyun Bursa Şubesi” adıyla bir müze kurulmuştur. Müzede Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait madeni para, mermer kitabe, heykel gibi çeşitli arkeolojik malzemeler yer almıştır. Bursa Mülkî İdâdîsi, 1910 yılında sultânîye çevrilmiştir.

XIX. yüzyılda Bursa’da açılan meslekî eğitim kurumlarının başında ıslahhane gelmektedir. Bursa Islahhanesi, yoksul ve kimsesiz çocuklara sahip çıkılıp onlara bir sanat öğretilmesi amacıyla 1869 yılında açılmıştır. 1899 yılında, yeni bir bina yapılarak sanayi mektebine dönüştürülmüş ve Bursa Hamidiye Sanayi Mektebi olarak adlandırılmıştır. Teorik ve uygulamalı eğitimin yapıldığı okulda, terzilik, kunduracılık ve marangozluk, halıcılık, mücellitlik, demircilik gibi sanat dallarında eğitim verilmiştir. Ayrıca okulun bünyesinde bir mızıka takımı kurulmuştur. II. Meşrutiyet döneminde öğrenim süresi dört yıla çıkarılan okula ilköğretim mezunu çocukların da kaydedilmesi kararlaştırılmıştır. I. Dünya Savaşı’nda okul, fabrika haline dönüştürülerek ordu için gerekli olan nakliye araçları üretilmiştir.

Bu dönemde dikkat çeken ve şehre değer katan okullardan biri de Hudâvendigâr Hamidiye Ziraat Ameliyat Mektebi idi. 1891 yılında açılan bu okulun kuruluş amacı, Hudâvendigâr vilayetinde ziraatla uğraşan kimselerin çocuklarına ziraatı fennî usullerle doğrudan doğruya talim ettirerek çiftçi yetiştirmekti. Binası dışında 956 dönüm arazisi bulunan okulun yanında numune çiftliği de yer almış, 1901 yılında mektep talebelerine böcekçilik üzerine teorik ve uygulamalı bilgiler vermek üzere Harir Dârüttahsili adlı bir böcekçilik bölümü açılmıştır. Hudâvendigâr Hamidiye Ziraat Ameliyat Mektebi’ne bağlı nümune çiftliği ve araziler, eğitim öğretim faaliyetlerinin uygulama alanı olmuştur. Okul, sonraki dönemlerde de varlığını sürdürmüştür.

Bursa’daki diğer bir meslekî eğitim kurumu, Türkiye’de bilimsel anlamda teorik ve uygulamalı ipek böcekçiliği eğitiminin verildiği ilk yer olan Harir Dârüttalimi’dir. 1888’de açılan okul açıldıktan sonra pastör usulüyle böcek tohumu yetiştirenlerin sayısı oldukça artmış, Osmanlı Devleti’nde ipek böcekçiliği yeniden canlanmıştır. Harir Dârüttalimi, sonraki yıllarda da faaliyetlerini devam ettirmiştir.

II. Abdülhamid döneminde vilayetlerde öğretmen okulları kurulması kapsamında 1883 yılında Bursa’da bir dârülmuallimîn açılmıştır. Vilayetteki ibtidâîlere usûl-i cedit üzere öğretim yapacak muallimler yetiştirmeyi amaçlayan okul, bir süre kapalı kaldıktan sonra tekrar açılmıştır. Bursa Dârülmuallimîni uzun bir süre aktif bir eğitim kurumu olarak varlığını devam ettirmiş, ancak ihtiyacı karşılayamadığından hareketle 1906 yılında lağvedilerek yerine Medrese-yi Muallimîn adlı yeni bir öğretmen okulu açılmıştır. Okulun yanına ayrıca tatbikat mektebi olarak kabul edilebilecek olan ibtidâî mektep kurulmuştur. Tek örneği Bursa’da olan bu okul ile hem medrese öğrencilerini öğretmenliğe çekmek hem de vilayetteki öğretmen ihtiyacının karşılanması amaçlanmıştır. II. Meşrutiyet döneminde okulun adı tekrar Dârülmuallimîn olarak değiştirilmiştir. Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgali sürecinde okulun öğrencilerinin bir kısmı Kastamonu’ya nakledilmiş ve işgalden sonra okulda eğitim öğretim faaliyetleri yeniden başlamıştır. Bursa’da kız öğretmen yetiştiren öğretmen okulu Dârülmuallimât ise 1914 yılında açılmıştır. 1923 yılında Kastamonu Dârülmuallimâtı kapanmış ve oradaki öğrenciler Bursa Dârülmuallimâtı’na nakledilmiştir.

XIX. yüzyılda Bursa’da askerî eğitim kurumları da açılmıştır. Bu okullardan ilki olan Bursa Askerî İdâdîsi, 1845 yılında, Harbiye Nezareti’ne bağlı olarak Mekteb-i Fünûn-ı İdâdîsi ismiyle açılmıştır. İlk mezunlarını 1850’de veren okul açıldığı tarihten itibaren ilgi görmüş ve öğrenci sayısı hızla artmıştır. 1892 yılında Uludağ’ın eteklerindeki yeni binasına taşınmış ve eski bina askerî rüştiyeye devredilmiştir. 1911 yılında ülkedeki bütün idâdîler kapatılınca Yatılı Askerî Rüştiye Mektebi adını almıştır. Bursa’daki diğer askerî bir okul olan Bursa Askerî Rüştiyesi ise Bursa Askerî İdâdîsi’ne öğrenci yetiştirmek amacıyla 1882 yılında açılmıştır. Okul 1913 yılında Maarif Nezareti’ne bağlanmış, Bursa’nın Yunan işgaline uğradığı tarihe kadar faaliyetlerini sürdürmüştür.

Bursa’da müslümanların yanı sıra Ermeni, Rum, Mûsevî, Katolik, Protestan, Latin ve ecnebi tebaa mensubu gayrimüslim topluluklar da yaşamaktaydı. Bu itibarla Bursa’da gayrimüslimlerle yabancı misyonerler tarafından açılmış eğitim kurumları da bulunmaktaydı. II. Abdülhamid döneminde Bursa’da, gayrimüslim topluluklardan Rum, Ermeni ve Mûsevîler’le yabancılardan Amerikalılar’a, Fransızlar’a ve Ruslar’a ait okullar faaliyet göstermiştir. XX. yüzyılın başlarına gelindiğinde, Bursa merkezde gayrimüslimler ve yabancılar tarafından açılan on yedi okul bulunmakta idi. Bunlardan, sekiz okul Rumlar’a, üç okul Ermeniler’e, iki okul da Mûsevîler’e aitti. Yabancılara ait ise iki Amerikan, bir Fransız ve bir Rus okulu mevcuttu.

Cumhuriyet döneminde, Osmanlı’dan kalan okullarda eğitime devam edildiği gibi, ilköğretimden yükseköğretime kadar eğitim kademelerinde yeni gelişmeler yaşanmıştır. Öncelikle halkın okuma yazma öğrenmesinin yaygınlaştırılması amacıyla imkânlar ölçüsünde şehrin her köşesine ilkokullar kurulmaya başlanmıştır. Nitekim 1923’te Bursa’daki 10.000’i aşkın ilkokul öğrencisi sayısı, dört yıl sonra yaklaşık iki katına çıkmıştır. İlkokullarda görev yapan öğretmen sayısı da 314 iken, bu sayı 1926 yılında 520’yeulaşmıştır.

Ortaöğretim ve meslekî eğitim anlamında ise yine Osmanlı döneminden kalan kurumlar geliştirilerek devamlılık sağlanmıştır. Mesela ortaöğretim kurumu olan idâdî ve Meşrutiyet dönemindeki sultânî, 1923- 1924’te önce lise, ardından 1926 yılında Bursa Erkek Lisesi adını almıştır. Okul günümüzde II. Abdülhamid döneminde inşa edilen tarihî yapısına da içerisinde bulunduğu binalarında eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmektedir.

Meslekî eğitim kurumlarından olan Ziraat Mektebi de Cumhuriyet döneminde; Bursa Ziraat Mektebi, Bursa Ziraat Okulu, Bursa Ziraat Meslek Lisesi, Bursa Tarım Meslek Lisesi gibi adlarla varlığını devam ettirmiştir. Okul günümüzde inşa edilen yerinde ve ana binası ayakta, kuruluş amacına uygun olarak bugün Hamidiye Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi adıyla eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir.

Harir Dârüttalimi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkede ipek böcekçiliği eğitiminin verildiği iki okuldan biri olmuştur. Daha sonra adı İpek Böcekçiliği Mektebi’ne dönüştürülen okul, 1926 yılında Ziraat Vekâleti’ne bağlanmıştır. 1930 yılında ise ipek böcekçiliği enstitüsüne dönüştürülmüştür. 1971 yılında ise İpek Böcekçiliği Araştırma Enstitüsü olarak yeniden düzenlenerek faaliyetlerini devam ettirmiştir.

Sanayi Mektebi de Cumhuriyet’in ilanından sonra tekrar faaliyete başlamış, yeni binalar ve bölümler eklenerek eğitim öğretimini sürdürmüştür. 1927 yılında Maarif Vekâleti’ne geçen okul, sadece Bursa’ya değil bölgedeki diğer illere de hizmet ettiğinden 1931’de Mıntıka Sanat Mektebi’ne dönüştürülmüştür. 1952 yılında Bursa Erkek Sanat Enstitüsü, 1974 yılında ise Bursa Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi adlarını alan okul, günümüzde Tophane Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi olarak eğitim öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir.

Bursa’daki başka meslekî bir eğitim kurumu da Ticaret Lisesi’dir. 1942-1943 eğitim öğretim yılında açılan Ticaret Lisesi, 2014-2015 eğitim öğretim yılından itibaren Osmangazi Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi adıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. 1929 yılında Bursa’da, Türkiye’deki ilk kız meslek liselerinden biri olan Kız Sanat Enstitüsü de açılmış, okul, 1940 yılında yeni bir binanın eklenmesiyle genişletilmiştir. Günümüzde Necatibey Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi adıyla eğitime devam etmektedir.

Cumhuriyet döneminde Bursa’nın diğer meslekî eğitim kurumları öğretmen okullarıdır. 1924 yılında Bursa Dârülmuallimîni’nin adı Erkek Muallim Mektebi olarak değiştirilmiş ve okul 1927-1928 ders yılında kapatılmıştır. Okulun binası önce Birinci Ortaokul akabinde Çelebi Mehmet Ortaokulu ve daha sonra da Çelebi Mehmet Lisesi olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise okulun arazisi üzerinde yeni binalarında Çelebi Mehmet Anadolu Lisesi olarak eğitim öğretim yapılmaktadır.

Kız Öğretmen Okulu olan Dârülmuallimât’ın adı ise 01 Eylül 1924’ten sonra Kız Muallim Mektebi olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyet döneminde Kız Öğretmen Okulu olarak faaliyetlerini devam ettiren okul, 1975 yılında Kız Öğretmen Lisesi’ne dönüştürülmüştür.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Bursa’da faaliyet gösteren tek azınlık okulu, Mûsevî cemaatine ait olan Bursa Mûsevî Mektebi’dir. Yabancı okullardan ise iki Amerikan okulu faaliyetlerini sürdürmüştür. Bunlar, Bursa Amerikan Koleji ve Bursa Setbaşı Amerikan Okulu’dur. Bursa Amerikan Koleji, Türk eğitim tarihinde “Bursa Olayı” olarak geçen bir gelişmeyle adını duyurmuştur. 1927-1928 ders yılında okulda Protestanlığın teşvik edildiği, pazar, yortu günleri ve yılbaşı gibi özel günlerde Türk çocuklarının dinî törenlere katılmaya zorlandığı ve dört Türk kızının Amerikalı öğretmenlerin yönlendirmesi sebebiyle hıristiyan olduğu iddialarının ortaya çıkması üzerine Maarif Vekâleti’nce soruşturma açılmış ve 1928 yılının başlarında okul kapatılmıştır. Okulun kapatılmasının ardından binası Türk Maarif Cemiyeti tarafından alınmış ve Atatürk’ün direktifleriyle 1947’ye kadar Bursa Kız Lisesi olarak kullanılmıştır. Okul binası günümüzde Muradiye Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde kullanılmaktadır.

Bursa’daki askerî eğitim kurumu olan Işıklar Askerî İdâdîsi, Bursa’nın Yunan işgalinden kurtuluşunun ardından yeniden Bursa Askerî İdâdîsi adıyla eğitime başlamıştır. 1923-1924 ders yılında lise adını alan okul, 1925’te Müdâfaa Vekâleti’ne devredilmiştir. 31 Temmuz 1961 tarihinde askerî liselerin sınırlandırılması kararı üzerine Bursa Askerî Lisesi kaldırılmıştır. Okulun binası bir süre İstihbarat Okulu olarak kullanıldıktan sonra, 1962’de Kara Kuvvetleri Personel Okulu olarak hizmet vermeye başlamıştır. 1974 yılında ise Işıklar Askerî Lisesi adıyla eğitim öğretim faaliyetleri devam etmiştir. 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi sonrası kapatılan okulda, günümüzde Bursa Işıklar Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulu olarak eğitim öğretim faaliyetleri devam etmektedir. Bursa Askerî Rüştiyesi ise Bursa’nın Yunan işgalinden kurtulmasından sonra Bursa Askerî Lisesi kapsamında yeniden açılmış ancak 1924’te öğrencileri sivil eğitim kurumlarına devredilerek kapatılmıştır.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Bursa’da özel okulların da sayısı artmıştır. Nitekim 1926 yılı itibariyle Bursa’daki özel okullar şöyle sıralanabilir: Kız Hayat Mektebi, Bizim Mektep, Reyhan Mektebi, Rehber-i Tahsil Mektebi, Ziraî ve Sanayi Makinist Okulu, Halı Tezgâhhanesi, Türk Kadınları Biçki Yurdu, İdman Evi Gece Dersleri, Halk Mektebi. Bunların önemli bir kısmı 1930 yılına gelmeden kapanmıştır. Ayrıca Bursa’da Türk Ocağı ve benzeri dernekler de özellikle çalışan kesimleri düşünerek gece mektepleri kurmuşlardır.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2021/2022 dönemi örgün eğitim istatistiklerine göre Bursa ili dahilinde okul öncesi eğitime ait 1013 okul bulunmaktadır. Bu okullarda 3588 öğretmen görev yapmakta ve 31.256’sı kız, 33.641’i erkek olmak üzere toplam 64.897 öğrenci eğitim almaktadır. Bursa’daki ilkokulların sayısı ise 501 olup, bu okullarda 10.364 öğretmen görev yapmaktadır. İlkokullarda ise 95.717’si kız, 101.797’si erkek olmak üzere toplam 197.514 öğrenci öğrenim görmektedir. Bu dönemde il genelinde 521 ortaokul bulunmakta olup, bu okullarda 92.165’i kız, 96.213’ü erkek olmak üzere toplam 188.378 öğrenci eğitim görmekte ve 11.910 öğretmen görev yapmaktadır. Bu dönemde Bursa’daki ortaöğretim (lise) kurumlarının sayısı ise 427’dir. Bu okullarda, 105.159’u kız, 113.046’sı erkek olmak üzere toplam 218.205 öğrenci eğitim görmekte ve 14.087 öğretmen görev yapmaktadır.

Günümüzde Bursa’da yükseköğretim düzeyinde üç üniversite bulunmaktadır. Bursa’da kurulan ilk yükseköğretim kurumu olan Bursa Uludağ Üniversitesi’nin temelini, 1970 yılında İstanbul Üniversitesi’ne bağlı olarak kurulan Bursa Tıp Fakültesi ile 1974 yılında kurulan Bursa İktisadî ve Sosyal Bilimler Fakültesi oluşturmaktadır. 1975’te Bursa Üniversitesi olarak kurulan okulun adı, 1982’de Uludağ Üniversitesi olarak değiştirilmiş, 2018 yılında da Bursa Uludağ Üniversitesi adını almıştır. Bu üniversitenin bünyesinde on beş fakülte, iki yüksekokul, on beş meslek yüksekokulu, bir konservatuvar, dört enstitü, yirmi yedi uygulama ve araştırma merkezi ile bir araştırma merkezi ve rektörlüğe bağlı olarak kurulan beş bölüm bulunmaktadır. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından belirlenen Türkiye’deki yirmi araştırma üniversitesi arasında yer almaktadır. Bursa Uludağ Üniversitesi’nde 2021-2022 eğitim öğretim yılında 2551 akademik personel görev yapmakta ve 67173 öğrenci eğitimini sürdürmektedir. Şehirdeki ikinci devlet üniversitesi Bursa Teknik Üniversitesi, 2010 yılında öğrenime başlamış olup bünyesinde altı fakülte, bir enstitü ve bir yüksekokul yer almaktadır. Bu üniversite, Yükseköğretim Kurulu tarafından “Robotlar ve Akıllı Sistemler” alanında uzmanlaşan bir üniversite olarak belirlenmiştir. 2021-2022 eğitim öğretim yılında Bursa Teknik Üniversitesi’nde 509 akademik personel görev yapmakta ve 8761 öğrenci öğrenim görmektedir. Bursa’nın ilk vakıf üniversitesi olan Mudanya Üniversitesi ise, Bursa Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından 2022 yılında kurulmuştur. Aynı yıl öğrenci kabul eden üniversitede üç fakülte bulunmaktadır.

Kaynakça

Akyüz, Yahya. Başlangıçtan 2001’e Türk Eğitim Tarihi. İstanbul 2001.

Âşıkpaşazâde. Tevârîh-i Âl-i Osmân. nşr. Âlî Bey. İstanbul 1332.

Baltacı, Cahid. XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri. İstanbul 1976.

Becerikli, Sabri - Demirel, Muammer. “Osmanlı’dan Cumhuriyet Bursa’sına Miras Kalan Öğretmen Okulları (1883-1975)”. History Studies. 9/1 (2017), s. 65-84.

Bilge, Mustafa. İlk Osmanlı Medreseleri. İstanbul 1984.

Bursa 1927 Vilayet Salnâmesi. Bursa 1927.

Bursa 1934 İl Yıllığı. haz. S. Ataman. Bursa t.y.

Gökbilgin, M. Tayyib. “Bursa’da Kuruluş Devrinin İlim Müesseseleri, İlim Adamları ve Bursa Tarihçileri Hakkında”. Necati Lugal Armağanı. Ankara 1968, s. 261-273.

Hızlı, Mefail. Mahkeme Sicillerine Göre Osmanlı Klasik Döneminde İlköğretim ve Bursa Sıbyan Mektepleri. Bursa 1999.

a.mlf. Osmanlı Klasik Dönemi Bursa Medreselerinde Eğitim-Öğretim. Bursa 1997.

Hudâvendigâr Vilâyet-i Salnâme-i Resmîsi. Bursa 1325.

İhsanoğlu, Ekmeleddin. “Osmanlı Medrese Geleneğinin Doğuşu”. Belleten. 66/247 (2002), s. 849-903.

İnalcık, Halil. “Bursa”. DİA. 1992, VI, 445-449.

Kaplanoğlu, Raif. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Bursa (1876-1926). İstanbul 2006.

Kumaş, Nursal. “Bursa Askeri İdadisi Kuruluşu ve Faaliyetleri”. I. Uluslararası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Sempozyumu Tam Metin Kitabı. Ankara 2017.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı. Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilâtı. Ankara 1984.

Vurgun, Ahmet. II. Abdülhamid Döneminde Bursa’da Eğitim. Çanakkale 2022.

Yınanç, Mükrimin Halil. “Bursa”. İA. 1979, II, 810-814. istatistik.yok.gov.tr

Yücel, Mustafa Serhan. Türkiye’de Yabancı Okullar ve Azınlık Okulları (1925-1926). Dr.T, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, 2016.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/bursa

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

BURSA

Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış, tarihi şehir.