A

DÂRÜLMUALLİMÂT(1870-)

Kız öğretmen okulu.

  • DÂRÜLMUALLİMÂT
    • Mustafa ŞANAL
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 13.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/darulmuallimat
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    DÂRÜLMUALLİMÂT
DÂRÜLMUALLİMÂT (1870-)

Kız öğretmen okulu.

  • DÂRÜLMUALLİMÂT
    • Mustafa ŞANAL
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 13.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/darulmuallimat
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    DÂRÜLMUALLİMÂT

Osmanlı Devleti'nde 1839 yılında Tanzimat Fermanı'nın ilan edilmesiyle her alanda yenilikler yaşanmaya başlanmıştır. Bunların arasında eğitim de üzerinde önemle durulan konular arasındadır ve sadece erkeklere yönelik değil kızlara yönelik olarak da düzenlenmeler yapılmıştır. Her ne kadar temel eğitim olarak değerlendirilen sıbyan mekteplerinde erkek ve kız çocukları birlikte eğitim görebilmişlerse de uygulamada kızlar bir üst düzey eğitime devam edemiyorlardı. Tanzimat döneminde bütün toplumun eğitilmesi anlayışından hareketle bu duruma çözüm bulunmaya çalışılmıştır.

Bunun için sıbyan mekteplerinin üstünde ve ortaöğretimin ilk derecesi sayılabilecek düzeyde ilk kız rüştiyesi 1859 yılının Ocak ayında İstanbul'da Cevrî Kalfa İnâs Rüştiyesi adıyla kurulmuştur. Sultanahmet Kız Rüştiyesi olarak da bilinen bu rüştiyenin kurulmasıyla birlikte kadın öğretmen ihtiyacını karşılamak için kız öğretmen okulunun açılması gerekli görüldü. Bu çerçevede 1 Eylül 1869 tarihli Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi'nde yer aldığı üzere "Kız mekâtib-i sıbyâniye ve rüştiyesine muallimeler yetiştirmek üzere" İstanbul'da bir "dârülmuallimât" kuruldu.

Nizamnameye göre, Dârülmuallimât, sıbyan ve rüştiye şubelerinden oluşmuştur. Sıbyan şubesinin öğretim süresi iki; rüştiye şubesinin öğretim süresi ise üç yıl olarak belirlenmiştir.

Sıbyan şubesinde, mebâdî-yi ulûm-ı dîniye, kavâid-i lisân-ı Osmânî ve kitabet, usûl-i tâlim, her cemaatin kendi lisanı, risâle-yi ahlak, hesap ve defter tutma usulü, târîh-i Osmânî ve coğrafya, mâlûmât-ı nâfia, musiki, dikiş ve nakış dersleri verilmiştir. Ayrıca her cemaatin lisanıyla öğrenim görmesi ve din derslerini kendi din adamlarından almalarına imkân sağlanmıştır.

Rüştiye şubesinde ise, mebâdî-yi ulûm-ı dîniye, kavâid-i lisân-ı Osmânî ve inşa, Arapça ve Farsça, her cemaatin kendi lisanı, ilm-i ahlak, müdire-yi menzil, tarih ve coğrafya, mebâdî-yi ulûm-ı riyâziye ve tabîiye, resim, musiki, envâ-yı ameliyât-ı hıyâtiye dersleri verilmiştir. Burada da her cemaatin kendi lisanıyla öğrenim görmesi, din derslerini kendi din adamlarından almalarına imkân sağlanmıştır.

Dârülmuallimât'ın bir müdireye ve çeşitli bilim ve fen derslerini okutacak yeterli düzeyde kadın öğretmeni, nakış ustası, iki hizmetlinin olması, kadınlardan yeterince öğretmen atanıncaya kadar yaşlı ve ahlaklı erkeklerden de öğretmen atanabilmesi ve maaşları müdireye 1500 kuruş, öğretmen ve ustalara 750 kuruş ve hizmetçilere ise 150 kuruş olarak düzenlenmiştir. Asıl öğrenci sayısının elli kişi olarak belirlendiği Dârülmuallimât'ta sıbyan şubesindeki öğretmen adaylarına ayda 30 kuruş, rüştiye şubesindeki öğretmen adaylarına ise 60 kuruş burs verilmesi, artan burs olursa da bu mik-tarın, gündüzlü öğrenciler içerisinde en kıdemlisi kimse ona verilmesi kabul edilmiştir.

Sıbyan veya rüştiye okulu diplomasına sahip olanların sınavsız olarak diploması olmayanların ise, bir heyet huzurunda yapılacak olan sınavdaki başarı du-rumlarına göre Dârülmuallimât'ın iki bölümünden birine kayıt yaptırabi-lmeleri kabul edilmiştir. Öğrenci sayısı elli ile sınırlandırılmış, gazetelere ilan verilerek Dârülmuallimât'a öğretmen ve öğrenci temin edilmeye çalışılmıştır.

Dârülmuallimât'a öğrenci temin etmek amacıyla 8 Şubat 1870 tarihinde Maarif Nazırı Mehmed Esad Saffet Paşa'nın hazır bulunduğu bir komisyonun yaptığı sınava otuz iki öğrenci katılmıştır. Öğrenciler emsile, amel-i erbaa, coğrafya, imla, sülüs yazı, resim ve nakış-hıyâtet derslerinden sınava tâbi tutulmuşlardır.

Dârülmuallimât için İstanbul'da Sultanahmet'te Yerebatan caddesinde ahşap bir konak, okul binası için kiralanmıştır. 26 Nisan 1870 tarihinde de Mehmed Esad Saffet Paşa'nın "İslam'ın kadın eğitimine verdiği önemi" anlattığı nutku ile Dârülmuallimât açılmıştır. Müdürlüğüne Emin Efendi atanmıştır.

1872-1873 eğitim öğretim yılında Dârülmuallimât üç sınıflı bir yapıya dönüştürülmüştür. İlk iki sınıf dersleri, sıbyan ve rüştiye şubelerinde ortak bir biçimde verilmiştir. Üçüncü sınıf derslerini ise sadece rüştiye şubesine devam eden öğrenciler almıştır. Sınıf numaraları ise ilk sınıf üç, son sınıf bir olmak üzere büyükten küçüğe doğru düzenlenmiştir. 1873-1874 eğitim öğretim yılında ders programındaki inşâ ve tarih dersleri kaldırılmış, yerlerine imla, piyano ve dikiş makinesi dersleri konulmuştur.

Dârülmuallimât, 1873 yılında ilk mezunlarını vermiş, elli öğrenciden yirmisi mezun olabilmiştir. 1876-1877 eğitim öğretim yılında okulun müdürlüğüne İsmâil Efendi atanmıştır. 1878-1879 eğitim öğretim yılında da vekâleten Abdullah Efendi getirilmiştir. Bu dönemde Doksanüç Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ve İstanbul'a çok sayıda muhacir gelmesi yüzünden eğitimde yaşanan aksaklıklar Dârülmuallimât'ı da etkilemiştir. 1878-1879-1882 yılları arasında Darülmuallimât mezun verememiştir.

Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi'ne ve Dârülmuallimât'ın kuruluş gerekçesine uygun olarak 1879-1880 eğitim öğretim yılında Fatma Zehrâ Hanım, Dârülmuallimât'ta müdirelik görevine başladıysa da bu görevi uzun sürmemiş, 1882-1883 eğitim öğretim yılında yerine Refika Hanım getirilmiştir.

1892 yılında Dârülmuallimât'ta, hazırlık okulu niteliğinde altı yıllık bir ihtiyat kısmı açılmıştır. 30 Temmuz 1895 tarihinde yayımlanan "Dârülmuallimât ile İhtiyat Kısmına Mahsus Talimat" ile de Dârülmuallimât'ta okulun idarî yapısı, öğretim kadrosu, öğrencileri, ders programı gibi hususlarda yeni düzenlemelere gidilmiştir. Buna göre Dârülmuallimât, ibtidâiye ve rüştiye mekteplerine öğretmen yetiştirmek üzere kurulan ve öğretim süresi üç yıl olan bir eğitim kurumuna dönüştürülmüştür. Ayrıca Dârülmuallimât'a bağlı bir de ihtiyat kısmı bulunacağı belirtilmiştir. Bu kısmın öğrenim süresi ise altı yıl olup, rüştiyelere denk sayılmıştır. Buradan mezun olanların, diğer rüştiyelerden mezun olanlar gibi yapılacak seçme sınavında başarılı oldukları takdirde Dârülmuallimât'a girebileceklerine yer verilmiştir.

1895 tarihli talimatıyla Dârülmuallimât'ın yönetim kadrosunda düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, Maarif Nezareti tarafından seçilip atanacak bir "erkek müdür" ve onun maiyetinde bir "kadın müdire" yer almıştır. Müdüre, talimat hükümlerini uygulama yetkisi ve sorumluluğu verilirken, müdirenin yetkileri okulun dış işlerine ve yazışmalarına "asla karışmaması", okulun iç işlerinde de erkek müdürün onayını almadan küçük ya da büyük herhangi bir uygulamaya girişmemesi şeklinde sınırlandırılmıştır. Müdirenin daima, müdürün ise haftada en az iki defa dershanelerle nakış odasını dolaşıp, okuldaki bütün personeli denetlemeleri, hatta derslerde bizzat hazır bulunarak eğitim öğretim sürecini izlemeleri istenmiştir.

1895 tarihli talimatında Dârülmuallimât'ın ibtidâiye ve rüştiye şubeleri için ortak bir program öngörülmüştür. Sınıflar, diğer senelerin aksine ilk sınıf birinci, son sınıf ise üçüncü sınıf şeklinde düzenlenmiştir. Bu programda 1317 (1899-1900) tarihli Maarif Salnamesi'ne göre, birinci sınıfta tecvit ve Kur'an-ı Kerim'de tatbikat, ulûm-ı dîniye, Arapça, Farsça, kavâid-i Osmâniye ve müntehabat, kitabet ve tatbîkat-ı kavâid, hüsnühat, usûl-i tedris, ilm-i eşyâ, idâre-yi beytiye, hesap, hendese, resim, coğrafya, tarih, musiki ve el hünerleri olarak yer alırken ikinci ve üçüncü sınıflarda bu derslerin yanında ahlak, mevâlid ve ulûm-ı tabîiye, hıfzıssıhha dersleri yer almıştır. 1896-1897 eğitim öğretim yılında 1895 tarihli talimatnamenin öngördüğü derslerden ilk iki sınıfın dersleri aynı kalmakla birlikte, son sınıf -üçüncü sınıf- derslerinde ise bazı değişiklikler olmuştur. Bu öğretim yılında Dârülmuallimât'ın son sınıfında din dersleri, Kur'an-ı Kerim (tecvitle beraber), kavâid-i Osmâniye, kitabet, ilm-i ahlak, mevâlid ve ulûm-ı hikemiye ve tabîiye, nesiç (dokuma), nakış, biçki ve hıyâtet dersleri okutulmuştur.

1901-1902 eğitim öğretim yılında Dârülmuallimât'ta uygulanan programda ders saatlerinde değişiklikler yapılmıştır. Usûl-i tedris dersine haftalık her üç sınıfta da birer ders saati olarak yer verilmiş, mevâlid ve ulûm-ı tabîiye dersi ise programdan çıkarılmıştır. Ayrıca bu programda da idâre-yi beytiye ve hıfzıssıhha derslerine yer verilmesi, okuldaki eğitim öğretim hayatının gelişmesi bakımından oldukça ileri bir adım olmuştur.

II. Meşrutiyet döneminde, her alanda olduğu gibi kadınların eğitiminde de hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanmıştır. Dârülmuallimât yeniden yapılandırılmış, 1910-1911 eğitim öğretim yılından itibaren, birinci sınıfta altmış beş öğrenci olmak üzere yatılı hale getirilmiştir. Böylece bu tarihe kadar toplam 731 mezun veren gündüzlü Dârülmuallimât sona ermiştir. Bu yeni yapılanma ile okulun öğrenim süresi de iki yıla indirilmiş, programlarında önemli değişiklikler yapılmıştır. Diğer öğretim programlarına konulduğu gibi Dârülmuallimât'ın öğretim programına da mâlûmât-ı medeniye dersinin konulması önemli bir yenilik olmuştur. 1913-1914 eğitim öğretim yılında ise uygulamalı eğitim yapmak amacıyla Dârülmuallimât'a bağlı bir tatbikat mektebi açılmıştır.

1914-1915 eğitim öğretim yılında yayımlanan Dârülmuallimât programı ile okul, ibtidâî kısmı, Dârülmuallimât-ı İbtidâiye, ana muallim mektebi ve ana mektebi olmak üzere dört kısma ayrılmıştır. İbtidâî kısmının öğretim süresi beş yıl olup Dârülmuallimât-ı İbtidâiye'nin uygulama okulu niteliğinde düzenlenirken, Dârülmuallimât-ı İbtidâiye ise biri ihzârî olmak üzere beş yıl olarak düzenlenmiştir. Ana muallim mektebinin öğretim süresi ise bir yıl olup ana mektebi, ana muallim mektebinin uygulama okulu niteliğinde olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı şartlarında 1914-1915 tarihli Dârülmuallimât programı da fazla uzun ömürlü olamamış, 1915 yılında yayımlanan Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât Nizamnamesi'yle Dârülmuallimât yeniden yapılandırılmıştır.

Toplamda otuz dokuz maddeden oluşan bu nizamname ile, ibtidâî, ihzârî ve âlî kısımlarından oluşan bir Dârülmuallimât-ı Âliye'nin kurulması öngörülmüştür. Bunlardan ibtidâî kısmının öğretim süresi beş, ihzârî kısmının öğretim süresi iki, âlî kısmının öğretim süresi ise üç yıl olmuştur. Âlî kısmı edebiyat, tabîiyat ve riyâziyat şubelerine ayrılmıştır. İbtidâî kısmına ait bir tatbikat mektebi ile doğrudan okul müdürlüğüne bağlı öğretim süresi bir yıl olan ana muallime mektebi ve buna bağlı bir ana mektebi de yine Dârülmuallimât'a bağlanmıştır. Âlî kısımdan mezun olanların mekâtib-i tâliye ve âliyede öğretmen, ihzârî kısmından mezun olanların Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât'ın ibtidâiye kısımlarına öğretmen veya ibtidâîlere ilköğretim müfettişi olmalarına imkân tanınmıştır. 1915 yılında yayımlanan Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât Nizamnamesi'nin hükümlerinin sağlıklı bir biçimde yürürlüğe konulabilmesi için toplam 148 maddelik bir Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât-ı İbtidâiye Talimatnamesi yayımlanmıştır.

1914-1915 tarihli Dârülmuallimât programına göre Dârülmuallimât-ı İbtidâiye'nin beş yıllık öğrenim süresinde bütün sınıflarda mevcut derslerin yanında Kur'an-ı Kerim, ulûm-ı dîniye, Türkçe kıraat ve inşâ, tarih, hesap, resim, musiki ve gınâ, terbiye-yi bedeniye, dikiş ve tamir dersleri de verilmiştir.

Ancak 1914-1915 tarihli program fazla uzun ömürlü olmamış, 1915 yılında yayımlanan Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât Nizamnamesi ile değişiklikler yapılmıştır.

I. Dünya Savaşı'nın ağır şartlarında eğitim faaliyetine devam etmeye çalışan Dârülmuallimât, Osmanlı Devleti'nin savaştan yenik çıkmasıyla ortaya çıkan siyasî, sosyal ve iktisadî sorunlardan etkilenmiştir. 1918-1919 eğitim öğretim yılında ihzârî kısmı ile ana muallime mektebi kapatılmış, ihzârî kısmının öğretmen yetiştirme görevi İnâs Dârülfünunu'na verilmiştir. Ana muallim mektebinin kapatılma gerekçesi olarak da yeterli anaokulunun açılmaması ve ihtiyaçtan fazla anaokulu öğretmeni yetiştirilmesi gösterilmiştir. İstanbul'un işgal edilmesi üzerine ibtidâî ve tatbikat kısımlarındaki öğrenci sayısı azaltılmış, 5 Kasım 1922 tarihli Ali Reşad imzalı bir emirle Dârülmuallimât, Türkiye Büyük Millet Meclisi Maarif Vekâleti'ne bağlanmıştır. 1923-1924 eğitim öğretim yılında daha önce kapatılan ihzârî kısmına denk bir tâli kısım açılmışsa da 1924-1925 eğitim öğretim yılında kapatılmıştır. Dârülmuallimât, 1924-1925 eğitim öğretim yılında İstanbul Kız Muallim Mektebi adını almıştır.

Dârülmuallimât, kadın eğitiminin Osmanlı Devleti'nde yaygınlaşmasına, kızların ortaöğretim ve yükseköğretim düzeyinde eğitim görmelerine öncülük etmiştir. Bu yönüyle 16 Mart 1948 tarihinde İstanbul'da erkekler için açılan Darülmuallimîn-i Rüşdî ve sonrasındaki öğretmen okullarından daha büyük ve önemli bir etki yapmıştır. Bu çerçevede Dârülmuallimât, II. Meşrutiyet döneminde açılan İnâs Dârülfünunu'nun da esas öğrenci kaynağını oluşturmuştur.

Dârülmuallimât, birçok genç kız ve kadının sadece öğretmen olmak için değil, üst düzeyde bir okulda okumak için de bu okula girmesine vesile olmuş, bu da kadınlar arasında bilgili, aydın bir kitlenin oluşup gelişmesine katkıda bulunmuştur. Kız sıbyan ve rüştiye mekteplerine bayan öğretmenler yetiştirerek de bu okulların çoğalmasına ve dolayısıyla giderek artan sayıda kızın okumasına imkân sağlamıştır.

Dârülmuallimât'ta verilen musiki, biçki-dikiş gibi derslerin genelde azınlık ya da yabancı kökenli bayan öğretmenler tarafından okutulması öğrencilerin Batı kültürünü tanımalarını sağlayarak toplum hayatındaki rollerinin artmasına yönelik gelişmelerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Birçok alanda aktif rol almaya başlayan eğitimli kadınlar gerek Millî Mücadele'nin kazanılmasında gerekse Cumhuriyet'in ilanı sonrasında özellikle kadınlara yönelik devrimlerin gerçekleşmesinde etkili olmuşlardır.

Kaynakça

BOA. İrâde-Dahiliye, nr. 42823-Lef: 6; nr. 92248, Lef:1-2.

Devlet Salnâmesi. Sene: 1293, s. 140; Sene: 1294, s. 387; Sene: 1298, s. 269; Sene: 1299, s. 260; Sene: 1300, s. 192-193.

Maarif Salnâmesi. Sene: 1317, s. 321-322, 488; Sene: 1319, s. 128.

Akyüz, Yahya. Türk Eğitim Tarihi: M.Ö. 1000-M.S. 2020. Ankara 2020.

a.mlf. “Öğretmenlik Mesleği ve Osmanlıda Kadın Öğretmen Yetiştirilmesi”. Tarih ve Toplum. sy. 195 (2000), s. 31-43.

a.mlf. “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Okul Yöneticiliğinde Dönüşümler ve Kadınların Okul Yöneticiliği”. Tarih ve Toplum. sy. 207 (2001), s. 57-63.

Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât Nizamnâmesi. İstanbul 1331, 1332.

Ergin, Osman [Nuri]. Türkiye Maarif Tarihi. İstanbul 1977.

Koçer, Hasan Ali. Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme Problemi (1848-1967). Ankara 1967.

Kurnaz, Şefika. Cumhuriyet Öncesinde Türk Kadını (1839-1923). İstanbul 1992, s. 46, 48.

Öztürk, Cemil. Türkiye’de Dünden Bugüne Öğretmen Yetiştiren Kurumlar. İstanbul 2005.

Şanal, Mustafa. “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kız Öğretmen Okulunda Görev Yapan Kadın İdareci ve Öğretmenler ile Okuttukları Dersler”. Belleten. sy. 253 (2004), s. 649-670.

Temelkuran, Tevfik. “Türkiye’de Açılan İlk Kız Öğretmen Okulu”. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi. sy. 36 (1970), s. 61-62.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/darulmuallimat

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

DÂRÜLMUALLİMÂT (1870-)

Kız öğretmen okulu.