Kadınlar için açılan üniversite.
Kadınlar için açılan üniversite.
XVIII. yüzyılın sonunda devlet ulus-devlet merkezli "modern eğitim" ortaya çıkınca bütün toplum kesimlerinin zorunlu olarak eğitim sistemine dahil edilmesi fikri benimsenmiştir. Kadınların orta ve özellikle yükseköğretim kademelerine kabul edilmeleri için aradan iki yüzyıl kadar bir sürenin geçmesi gerekmiştir. Kadınların yükseköğretim taleplerinin temelinde ekonomik ve siyasî sebepler (ulus-devlet formasyonu) söz konusudur. İlköğretim 1850'lerden itibaren herkes için zorunlu olurken, ortaöğretim ve yükseköğretim ise XIX. yüzyılın sonuna doğru herkesin erişimine açılmıştır. Osmanlılar'da ilk modern yükseköğretim 1863'te Dârülfünun adlı okulda başlamıştır (bk. Dârülfünun). Kızların yükseköğretime kabulü Amerika Birleşik Devletleri'nde XVIII. yüzyılın sonlarında diploma almaya hak kazanmaları yüzyıl kadar vakit almıştı. Avrupa ülkelerinde de bu süreç XIX. yüzyılın sonlarında başladı.
Osmanlı Devleti'nde modern sivil okullar 1840'lardan itibaren açıldı. İlk kız rüştiyesi 1859'da kızlar için yükseköğretim kategorisinde (tedrîsât-ı âliye) sayılan Dârülmuallimât ise 1870'te öğretime başladı. Ardından kız sanayi mektepleri ve 1912'de de ilk kız idâdîsi ve sultânîsi eğitim sistemi içindeki yerini aldı. II. Abdülhamid döneminde Dârülmuallimât ve Kız Sanayi Mektebi'nde ciddi nicel artışların olması ve basın yayın ürünlerinin ortalama şehir aileleri için kolay ulaşılabilir hale gelmesi vb. gelişmelerle nitelikli okuryazar bir kadın kitlesinin yetişmesine vesile olmuştur. Aynı dönemde azınlık ve yabancı okullarının yaygınlaşması ve bazı müslüman ailelerin kızlarını buralara vermesi, Avrupa'ya tahsile yollamak istemesi özellikle de 1912'de kız idâdîlerinin açılması gibi sebeplerle ülke içinde kadınlara özel bir yükseköğretim müessesesinin kurulmasını daha çok istenir hale getirmiştir. II. Meşrutiyet'in ilk senelerinde çok sayıda kadın dergisi (Demet, Mehasin, Kadınlar Dünyası, Bilgi Yurdu, Kadın vb.) yayımlanarak bu konuda bir kamuoyu oluşturmaya başlamışlardır. Kız rüştiye ve idâdîlerinde giderek artan muallime ihtiyacı bu yükseköğretim talebini daha belirgin hale getirmiştir. Dönemin önde gelen yazar, gazeteci, eğitimci ve sanatkâr kadınlarından Fatma Aliye, Emine Semiye, Ulviye Mevlan, Halide Edip, Nezihe Muhiddin ve birçok İttihatçı önderin eşi kadın yükseköğretim talebinin öncüsü ve sıkı savunucusu olarak ortaya çıkmıştır.
İlk etapta Dârülfünun bünyesinde 1913 sonlarında kadınların da katılabileceği kamuya açık serbest konferansların yapılması Dârülfünun Müdürü Sâlih Zeki Bey'in girişimi ve Maarif Nazırı Ahmed Şükrü Bey'in de desteği ile kararlaştırıldı. Böylesi bir teşebbüsün eğitimci Süleyman Paşazâde Sâmi Bey ve İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu'dan geldiğine dair de iddialar vardır. Kadınlara verilecek eğitimde "terakkiye mâni olan itikatlara yer verilmeyeceği, kızların 'vatan' ve 'millet' mefkûreleriyle donatılacağı" da (Ulviye Mevlan, 1329: 2) vurgulandı.
7 Şubat 1914 tarihinde cumartesi, pazartesi, çarşamba ve perşembe günleri verilmeye başlanan Dârülfünun konferanslarına yoğun bir ilgi gösterilince 12 Eylül 1914 tarihinde sadece kadınların kayıt yaptırabileceği İnâs Dârülfünunu adında bir yükseköğretim okulunun Dârülmuallimât'ın (bk. Dârülmuallimât) âlî şubesi olarak Dârülfünun bünyesinde açılmasına karar verildi. Üç farklı şubeden oluşan okulun öğretim süresi üç yıldır (Gazetelerde Sanâyi-i Nefîse Şubesi'nin de İnâs Dârülfünunu'na dahil edileceği ve mektebin dört şube olacağı haberi yer almıştır). 24 Ekim 1914 tarihinde üç şubeye ilk kayıtlar yapıldı ve yirmi iki talebe kabul edildi. Dârülmuallimât mezunu hanımlar okula sınavsız kabul edilirken, idâdî ve diğer okullardan mezun olanlar için giriş sınavı yapıldı. İlk kayıt yaptıran yirmi iki talebeden dördü riyâziyat, onu tabîiyat ve sekizi edebiyat şubelerini tercih etti. Her şubenin adına göre muhteva ağırlığı olan bir müfredat hazırlandı ve bu program takip edildi. Kız talebelerin ikameti için önce Dârülmuallimât'ın yatakhaneleri sonra bir ara Bezmiâlem Valide Sultan Sultânîsi tahsis edildi.
1914-1915 eğitim öğretim dönemi İnâs Dârülfünunu'nun ilk ders yılıdır. Bu sene çeşitli hazırlıklarla, özellikle muallimlerin atanması, vakti olmayanların yerine yenilerinin bulunması gibi uğraşlarla geçti. İnâs Dârülfünunu, Dârülmuallimât bünyesinde kurulmuşsa da diğer kurumlarla yazışmalar çoğunlukla Dârülfünun Müdüriyeti tarafından yapılıyordu. Ancak İnâs Dârülfünunu için yapılan harcamalar Dârülmuallimât bütçesinden karşılandı. Aynı zamanda talebeler de 1913 tarihli Dârülfünun Talimatnamesi'ne tâbi tutuldu. Talebelerin uyacakları kuralları ve okuldaki genel ilkeleri gösteren altı maddeden oluşan ve geçici olduğu bildirilen "Dâhilî Talimatname Müsveddesi" 1917 yılında hazırlandı, 1918'de ise daha kapsamlı bir nizamname yürürlüğe girdi.
İnâs Dârülfünunu'nun 28 Eylül 1914 tarihindeki programında yer alan öğretim elemanları ve verdikleri dersler şöyledir:
Edebiyat Şubesi: Ferid Bey, Edebiyât-ı Türkiye; Ahmed Agayef, Târîh-i umumi; Efdalüddin Bey, Târîh-i Osmânî; Fâik Sabri, Coğrafya ve etnografya; İsmâil Hakkı, Fenn-i terbiye; Aziz Bey, Kitabet; Ziya Bey, Felsefe.
Tabîiyat Şubesi: Said Bey, Fizik; Hulusi Bey, Hayvanat teşrih; Müştak Bey, Nebâtat, ilm-i mâden; Yûsuf Ragıp, Hıfzıssıhha; Neşet Efendi, Kimya-yı mâdenî; İsmail Hakkı, Fenn-i terbiye.
Riyâziyat Şubesi: Said Bey, Fizik; Şükrü Bey, Hendese; Sâlih Zeki Bey, Cebir ve müsellesat; Müştak Bey, Nebâtat ve ilm-i mâden; Salim Bey, İlm-i hesap; İsmail Hakkı, Fenn-i terbiye.
İlerleyen süreçte bu kadroda değişiklikler yapıldı, yeni isimler geldi, buradan istifa edenler oldu. Kurumun mezunlarından Hatice Efser Hanım 1 Ekim 1918 tarihinde kimya muallimliğine atanarak ilk kadın öğretim elemanı unvanını aldı. Keza Ziya Bey'in (Gökalp) yerine Mehmet Ali Ayni Bey felsefe muallimliğine getirildi, bir sene sonra ise onun yerine Rıza Tevfik (Bölükbaşı) ders vermeye başladı. 1917-18 eğitim öğretim yılı İnâs Dârülfünunu kadrosunda üç idarî görevli, altı müstahdem ve yirmi beş muallim olmak üzere otuz dört kişi yer aldı.
Kendine ait bir binası olmayan İnâs Dârülfünunu 1916-17 eğitim öğretim döneminde mekân sıkıntısı sebebiyle Zeynep Hanım Konağı'ndan Cağaloğlu'ndaki eski Lisan Mektebi ve Hukuk Mektebi binasına taşındı. Bu dönemde okulun daha nitelikli bir eğitim verebilmesi için yeni atanan müdür Ali Nazîmâ Bey'in gayretleri dikkat çekti. Ayrıca bu sene içinde Ziya Gökalp İnâs Dârülfünunu'nda içtimaiyat dersleri vermeye başladı.
İnâs Dârülfünunu ilk mezunlarını 1917 yılında verdi ve toplam yirmi kişi mezun oldu. Mezunlara Maarif Nazırı Şükrü Bey ve eşi tarafından kıymetli birer altın kalem hediye edildi, kalemlere hat sanatıyla "İnâs Dârülfünunu'nun ilk mezunelerine yadigâr" yazdırıldı (bk. Ahmed Şükrü Bey). Mezunların atamaları farklı inâs idâdîlerine alanlarıyla ilgili öğretmenliklere hemen yapılmıştır. Başlangıçta mezunlara beş yıl zorunlu hizmet öngörüldüyse de bu uygulama 1918 talimatnamesinde kaldırıldı.
İnâs Dârülfünunu için 1918'de altı bölüm, otuz üç maddeden oluşan bir talimatname düzenlendi (BOA. MF. ALY., 9 Nisan 1334, 115/13). Talimatnamede muallim meclisinin teşekkülü ve görevleri (md. 1-2); idare heyetinin ve muallimlerin temel vasıfları görevleri (md. 3-9); öğrencilerin uymaları gereken kurallar (md. 9-11); okulun genel inzibat kuralları (md. 12-19); kayıt, kabul ve sınavlar (md. 20-33) hakkında ilkeler yer aldı. Dönemin ağır şartlarına rağmen, talimatnamenin büyük bir titizlikle tatbik edildiği kaydedilmiştir.
İdarî bakımdan Dârülfünun'a bağlı olarak öğretime başlayan İnâs Dârülfünunu'nun ilk zamanlarda müdürü yoktu. Bu bakımdan yazışmalar Dârülfünun Müdürü Sâlih Zeki Bey üzerinden yapılmıştır. İlk defa 11 Haziran 1915 tarihinde Seniye Hanım müdür yardımcısı olarak atandı. 25 Kasım 1915 tarihinde Zâhide Hanım bu göreve getirildi. 1916'da Ali Nazîmâ Bey İnâs Dârülfünunu'nda müdürlük yapmaya başladı ve bu görevi okulun kapanmasına kadar devam etti (bk. Ali Nazîmâ).
İnâs Dârülfünunu'na 1916-17'de otuz öğrenci kayıt yaptırdı, bunlardan on üçü edebiyat, on ikisi tabîiyat, beşi de riyâziyat şubelerini tercih etti. Bunlardan on dördü Dârülmuallimât'tan, diğerleri de farklı okullardan ve hususi tahsil sürecinden gelmişti. Talebe sayısı 1917-18'de en yüksek düzeye çıktı ve kırk yedi talebe kaydoldu. 1918-19'da okula giriş şartları değiştiğinden ancak dokuz kişi kayıt yaptırabilmiştir. Bu tarihe kadar İnâs Dârülfünunu'na toplam 129 kadın talebenin kayıt yaptırdığı görülmekte olup bunların çoğunun babası memurdur.
İnâs Dârülfünunu son mezunlarını 1919'da verdi. Mektep bu sene yeniden Zeynep Hanım Konağı'na taşınmak zorunda kaldığından, son sınıf öğrencilere okudukları derslerden sınava girerek mezun olmak veya erkek öğrencilerin sürdürdüğü şartlarda Dârülfünun mezunu olma hakkı/tercihi sunuldu. İnâs Dârülfünunu'ndan toplam elli üç talebe şehadetname aldı. Mezunlar yardımlaşma, dayanışma vb. beklentilerle "mezunlar cemiyeti" kurarak siyasî ve sosyal faaliyetlerde de bulunmuşlardır.
I. Dünya Savaşı sonrasında işgal kuvvetleri İstanbul'da ihtiyaç gördükleri devlet binalarının boşaltılmasını talep etmişlerdir. Bu süreçte Ticaret Mekteb-i Âlîsi'nin İnâs Dârülfünunu'nun kullandığı binaya taşınması neticesinde, İnâs Dârülfünunu tekrar Vezneciler'deki Zeynep Hanım Konağı'na geri dönmek zorunda kaldı (16 Aralık 1918).
İnâs Dârülfünunu en başta ekonomik ve siyasî sebeplerle 1 Nisan 1919 tarihinde kapatıldı, talebelerinden otuzu Edebiyat Fakültesi'ne, elli beşi Fen Fakültesi'ne nakledildi. Bu tarihten sonra kızlar Dârülfünun mekânlarını münavebeli kullanırken, dersleri de öğleden sonra yapmaya başlamışlardı. Ancak bu tarihten sonra ciddi bir tartışma da hem fakültede hem de kamuoyunda başladı. Bu süreçte Dârülfünun'da herkese açık konferanslar yeniden düzenlenmeye başlanmış ve bu toplantılar kısa süre sonra başlayacak karma eğitimle ilişkilendirilmiştir.
1 Nisan 1919 tarihinden itibaren başlayan ikili eğitim öğretim basında muhtelit tedrisat (karma eğitim) tartışmalarını beraberinde getirdi. Basında kızlarla erkeklerin bir arada ders göreceğine dair haberlerin çıkması üzerine Maarif Nezareti 24 Nisan 1919 tarihinde mevcut durumun devam edeceğine yönelik bir bildiri yayımladı. Tartışmaya Dârülhikmeti'l-İslâmiye ve şeyhülislamlık da girdi. Başta Sebîlürreşâd ve Büyük Mecmua olmak üzere basın da konuyla yakından ilgilendi ve tartışmalar arttı.
Kamuoyunda karma eğitim tartışmaları devam ederken 1919-1920 döneminin kayıtları Dârülfünun'da yapılmaya başlandı ve dersler bazı hocaların göz yumması veya bazılarının teşvik etmesiyle karma yapılmaya başlandı. Nihayet 16 Eylül 1921 tarihinde Dârülfünun Divanı'nın Dârülfünûn-ı Osmânî Nizamnamesi'nin (1919) sağladığı imkânlar doğrultusunda aldığı kararla, derslerin muhtelit (karma) yapılmasına karar verildi. Bu tarihten sonra kızlar hem Dârülfünun'un bütün şubelerine kayıt yaptırmaya hak kazandı hem de dersleri bir arada işlemeye başladılar. Bu süreci mümkün kılan en önemli unsur Dârülfünun'un ilmî ve idarî özerkliğe sahip olmasıdır.
İnâs Dârülfünunu müstakil bir kadın üniversitesi olması bakımından Türk eğitim tarihinin özgün kurumlarından biridir. Savaş yıllarında olağanüstü şartlarda eğitim öğretime başlamasına rağmen, tedrisatı başarıyla sürdürmesi ve kadınlar için kazanılması çok daha uzun zaman alacak hakların kısa sürede elde edilmesine imkân tanıması bakımından okulun kadın ve eğitim tarihinde hususi bir yeri ve önemi vardır. Ekonomik ve siyasî şartların hayli zor olduğu bir ortamda kadınlara yükseköğretim verebilmek için devletin gayret göstermesi de son derece anlamlıdır. Dönemin meşhur ilim, edebiyat ve sanat adamlarının ders verdiği bir okul olmasına karşın, kendine ait binasının olmaması, en büyük kısıtı olmuştur.
BOA. MF. ALY. 27 Mart 1333, 115/13-1; MF. ALY. 9 Nisan 1334, 115/13.
Albayrak, Sadık. Meşrutiyet İstanbul’unda Kadın ve Sosyal Değişim. İstanbul 2002.
Arslan, Ali – Selçuk, Mustafa – Nam, Mehmet. Türkiye’nin İlk ve Tek Kız Üniversitesi İnas Darülfünunu (1914-1919). İstanbul 2012.
Baskın, Bahar. 2. Meşrutiyet’te Eğitim, Kadın ve İnas Darülfünunu (İlk Kadın Üniversitesi). YLT, İstanbul Üniversitesi, 2007.
Dölen, Emre. Türkiye Üniversite Tarihi 1: Osmanlı Döneminde Darülfünun (1863-1922). İstanbul 2009.
Ergin, Osman [Nuri]. Türkiye Maarif Tarihi. III-IV, İstanbul 1977.
İhsanoğlu, Ekmeleddin. Darülfünun: Osmanlı’da Kültürel Modernleşmenin Odağı. I-II, İstanbul 2010.
“İnas Darülfünunu Tedrisatı”. Tanin. sy. 3131, 30 Ağustos 1333, s. 3.
“İnas Dârülfünûnu’nda”. Tanin. sy. 2191, 12 Kânunusani 1330, s. 1.
Kurnaz, Şefika. II. Meşrutiyet Döneminde Türk Kadını. İstanbul 1996.
Sakaoğlu, Necdet. “İnas Darülfünunu”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. 1994, IV, 170.
Tümer Erdem, Yasemin. II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kızların Eğitimi. Ankara 2013.
Ulviye Mevlan. “Kadınlık-Maarif Nâzırı”. Kadınlar Dünyası. nr. 131, 15 Şubat 1329.
Zengin, Zeki Salih. Medreseden Darülfünuna Türkiye’de Yüksek Din Eğitimi. İstanbul 2011.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/inas-darulfununu
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Kadınlar için açılan üniversite.