A

KIBRIS

Akdeniz’de bir ada ve devlet.

  • KIBRIS
    • Ali ÇİÇEK
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 23.11.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/kibris
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    KIBRIS
KIBRIS

Akdeniz’de bir ada ve devlet.

  • KIBRIS
    • Ali ÇİÇEK
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 23.11.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/kibris
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    KIBRIS

Kıbrıs adası, bulunduğu konum sebebiyle tarihin her döneminde önemli olmuştur. Kıbrıs, Sicilya ve Sardinya'dan sonra Akdeniz'in üçüncü büyük adasıdır ve coğrafî bakımdan Anadolu yarımadasına akrabadır. Arkeolojik kazılardan elde edilen sonuçlara göre jeolojik devirlerde bir çöküntü sonucunda Hatay bölgesinden ayrılarak bir ada haline gelen Kıbrıs'ın milattan önce 4000 yılından itibaren buraya yerleşmeye başlayan ilk sakinleri Anadolu'dan gelmişlerdir.

Kıbrıs; Mısır, Hitit, Fenike, Asur, Pers, Makedon, Roma ve Bizans geçmişlerinden sonra Hz. Osman döneminde (648-49) müslümanlar tarafından gerçekleştirilen ilk deniz seferine sahne oldu. Osmanlılar'ın 1571'de adayı fethinden önce yaklaşık iki asır daha Bizans, ardından Lüzinyanlar, Cenevizliler, Memlükler ve Venedikliler yönetimi ele geçirdiler. Ada 1571-1878 yılları arasında kesintisiz olarak Osmanlı Devleti'nin hakimiyeti altında kaldı.

Kıbrıs, Bizans'a komşu olan İslam orduları tarafından 964 yılına kadar yirmi dört defa kuşatılmıştır. Hz. Osman dönemindeki deniz seferine Hz. Muhammed'in süthalası/teyzesi Ümmü Haram da katılmış ve burada şehit düşmüştür. Şam Valisi Muâviye tarafından 649 yılında yapılan anlaşmayla adada müslüman hakimiyeti tesis edilmiştir. Kıbrıs 964 yılından önce Bizans tarafından geri alınmış, ancak III. Haçlı Seferi'nde İngiltere Kralı I. Richard (Arslan Yürekli) tarafından 1191'de ele geçirilmiştir.  I. Richard daha sonra da eski Kudüs kralı Lusignan'ı Kıbrıs krallığına getirmiştir.

Adada XIV. yüzyılın sonlarına kadar süren Latin hakimiyeti, Cenevizliler, Memlükler ve Venedikliler arasında geçen bir dizi mücadeleyle sona erdirilmiştir. Kıbrıs'taki ilk Türk hakimiyeti 1426 yılında Memlükler'in Limasol, Larnaka ve Lefkoşe'yi ele geçirmesiyle sağlandı. Bu tarihten itibaren Memlükler'le Venedikliler arasındaki mücadeleye sahne olan Kıbrıs; Osmanlı'nın Mısır'ı ele geçirip Memlükler'e son vermesiyle birlikte Doğu Akdeniz'de henüz fethedilmemiş en önemli toprak parçası olarak kaldı. Adanın Venedikliler'in elinde kalması Doğu Akdeniz'de Türk hakimiyetini tesis etmeye engel olduğu için Sultan II. Selim döneminde, 1 Ağustos 1571 yılında Kıbrıs'ın fethi tamamlandı ve 1878'e kadar kesintisiz devam edecek Türk idaresi başladı.

Fetihten sonra Lefkoşe merkez olmak üzere Kıbrıs idarî yönden beylerbeyilik statüsüne alınmıştır. 1670-1687 yılları arasında kaptanpaşalığa bağlanmış, 1687-1785 yılları arasında sadrazama "has" olarak verilmiş, 1785-1839 yılları arasında Dîvân-ı Hümâyun'a bağlı muhassıllık haline getirilmiş, 1839-1861 yılları arasında Cezâyir-i Bahr-i Sefîd eyaletine bağlı bir sancağa dönüştürülmüş, 1861'den 1878'de İngiltere'ye devredilmesine kadar İstanbul'a bağlı bir mutasarrıflık olarak yönetilmiştir.

XIX. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu zor şartlar ve dünya güç dengelerinde sömürgecilik amaçlı ham madde ve pazar arayışı Kıbrıs'ı yakından etkilemiştir. XIX. yüzyılın başlarından itibaren Kıbrıs'ı hakimiyet altına almak isteyen İngiltere 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rusya karşısında Osmanlı Devleti'ne destek olma gerekçesiyle geçici olmak şartıyla 4 Haziran 1878'de imzalanan anlaşma sonucu Kıbrıs'ın yönetimini devralmıştır.

Bu dönemde İngilizler'in uygulamaları sonucu Kıbrıs Türkleri'nin bir kısmı Anadolu'ya göç etmiş ve nüfus dengesi Türkler aleyhine bozulmuştur. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na katılmasıyla İngiltere 5 Kasım 1914 tarihinde Kıbrıs'ı tek taraflı olarak ilhak etti. Türk hükümeti bu ilhakı 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Anlaşması ile tanımak durumunda kaldı. İngiltere 1925'te yüksek komiserlik makamını kaldırarak yerine valilik makamı ihdas etti ve ada 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti kurulana kadar İngiliz kolonisi oldu.

1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla İngiliz yönetimi sona erdi. Kıbrıs'taki Türk varlığının korunması amacıyla Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile garantör devletlerden biri oldu. Türkiye'nin 1974'te gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı ile çizdiği sınırlar Türk tarafına Kıbrıs Cumhuriyeti'nden ayrı olarak devlet kurma imkânı verdi. Sonuç olarak önce 1975'te "Kıbrıs Türk Federe Devleti" ilan edildi, 15 Kasım 1983'te ise "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" kuruldu.

Osmanlı Devleti'nin Kıbrıs'ı fethiyle birlikte, eğitim ve kültür alanlarında da Türk-İslam etkisi görülmeye başlandı. Eğitim müesseseleri genel olarak devletin müdahalesi dışında halkın kendi gayretleriyle yürütüldü ve vakıflar yoluyla sürdürüldü. Kıbrıs'ta dinî anlayış esaslarına göre oluşturulan eğitim teşkilatı ibtidâîler ve medreseler olmak üzere iki ana unsura dayanmaktaydı. Fetihten sonra ilk sıbyan mektebi Ayasofya Sıbyan Mektebi adıyla Lefkoşe'de açıldı. Osmanlı döneminde Kıbrıs genelinde 1571-1600 yılları arasında on bir, 1600-1800 yılları arasında yedi, 1800-1878 yılları arasında on bir olmak üzere toplam yirmi dokuz sıbyan mektebi; ayrıca 1878'e kadar otuz dokuzu köylerde, ikisi kasabalarda olmak üzere toplam kırk bir ibtidâî mektep vardı. Sıbyan mekteplerinin ilk dönemlerinde öğretmen ve mekân açısından sıkıntı yaşandığı için dersler genellikle evlerde, mescit ve cami gibi yerlerde yapılırdı. Kıbrıs'ta ilk medrese, Büyük Medrese adıyla 1573 yılında Lefkoşe'de Ayasofya Camii'nin yanında açıldı. Bu medrese 1936'da yıkıldı. Ortaöğretim düzeyinde eğitim veren Kıbrıs medreselerini tamamlayanlar yüksek tahsil için İstanbul, Şam, Kahire, Medine ve Kudüs gibi Osmanlı'nın önemli eğitim merkezlerine gidiyorlardı. Bu medreselerden yalnız sekizi İngiliz yönetimine kadar mevcudiyetini devam ettirebildi. Osmanlı döneminde Kıbrıs'ta faaliyet gösteren medreselerin isimleri, yerleri ve kuruluş tarihleri şöyledir:

 

Medrese İsmi                     

Kuruluş Yeri                               

Kuruluş Tarihi

Büyük Medrese                  

Lefkoşe                                      

1573

Küçük Medrese

Lefkoşe  

1578

Pîr Paşa Medresesi             

Lefke                                          

1580

Küçük Ayasofya Medresesi

Lefkoşe                                              

1640             

Baf Medresesi                    

Baf                                              

1688

Hamidiye Medresesi          

Lefkoşe                                       

1718

Saray Önü Medresesi         

Lefkoşe                                       

1748

Arap Ahmed Medresesi

Lefkoşe                                       

1764

Sezâizade Medresesi          

Lefkoşe                                       

1791

İskele Medresesi                 

İskele                                          

1816

Limasol Medresesi             

Limasol                                       

1825

Kutup Osman Medresesi    

Mağusa                                       

1826

Laleli Medresesi                 

Lefkoşe                                       

1827

Leymosun Medresesi         

Köprülü                                       

1829

Hacı İbrâhim Medresesi     

Baf                                              

1850

Peristerona Medresesi        

Peristerona                                  

1879  

 

Kıbrıs'ta yaygın eğitim faaliyetleri cami, tekke ve kütüphanelerde yürütülüyordu. Büyük camilerde genellikle din görevlisi olacaklar için, namaz vakitlerinden sonra müderrisler tarafından dinî konularda eğitim verilirdi. Bu camiler: Ömeriye Camii müderrisliği (Lefkoşe), Câmi-i Kebir müderrisliği (Baf), Bayraktar Camii müderrisliği (Lefkoşe), Ayasofya Camii müderrisliği (Lefkoşe), Kutup Osman Mescidi müderrisliği (Mağusa), Haydarpaşa Camii müderrisliği (Lefkoşe)'dir.

Kıbrıs'ta Mevlevî, Bektaşî, Kadirî, Nakşî ve Celvetî tarikatına bağlı on sekiz tekke inşa edilmiştir. Bazı tekkelerde Halvetî şeyhleri de görev yapmışlardır. Kıbrıs'taki en önemli tekke 1593'te Arap Ahmed Paşa tarafından yaptırılan Lefkoşe Mevlevihanesi'dir. Lefkoşe'nin fethi sırasında şehit olan ordu şeyhi Aziz Efendi'nin II. Selim tarafından yaptırılan türbesinin yanına ilave edilen tekke, Celvetî meşayihinden Osman Fazlı Efendi'nin kabrinin yanına Seyyid Mehmed Ağa tarafından 1739 yılında yapılan tekke ve ilk İslam fetihlerinde şehit olan kırk askerin kabri olduğuna inanılan yere inşa edilen Kırklar Tekkesi en bilinen tekkelerdendir.

Osmanlı döneminde Kıbrıs'ta on kütüphane olduğu bilinmektedir. Bunların en önemlisi Sultan II. Mahmud adına Kıbrıs Valisi Ali Rûhî Efendi tarafından 1829'da Lefkoşe'de yaptırılan Sultan Mahmud Kütüphanesi'dir. Tek odalı kütüphanenin duvarlarında müftü-şair Hasan Hilmi Efendi'nin (1782-1847) II. Mahmud'a altın varakla yazdığı kaside bulunmaktadır. Kütüphanenin koleksiyonları II. Mahmud'un hediyesi olan eski el yazmalarından oluşmaktadır.

Kıbrıs'ta Osmanlı yönetiminde adada yaşayan Rumlar'ın eğitim ihtiyaçları Kıbrıs kilisesi tarafından karşılanmıştır. Başpiskoposlara padişahlar tarafından verilen beratlarda halktan vergi toplama hakkı tanındığından, eğitim için gerekli finansman kolaylıkla sağlanmıştır. Başpiskopos Philotheos (1731-1759) ve Chrysanthos (1767-1810) dönemlerinde Lefkoşe'de birer yüksekokul açılarak Rum toplumunun eğitiminin geliştirilmesine katkı sağlanmıştır.

Tanzimat'la birlikte gerçekleşen önemli değişikliklere rağmen 1860'ların başında Kıbrıs'taki kasaba ve köylerin pek çoğunda müslüman çocuklar için sıbyan mektebi bulunmamaktaydı. 1873'te Kıbrıs'tan sadarete gönderilen bir yazıda Girit ve Kıbrıs adalarında bulunan sıbyan mekteplerinin nitelik ve nicelik olarak yeterli olmadığı, dinî bilgileri bile öğrenemeyen müslüman çocukların tamamen cahil kaldığı belirtilmektedir.

Kıbrıs'ta açılan ilk modern eğitim kurumu Selimiye Rüştiyesi'dir. 1862'de kurulan bu rüştiye Lefkoşe Türk Lisesi'nin temelini oluşturmuştur. Daha sonraki yıllarda Kıbrıs'taki rüştiye sayısı artmıştır. 1862-1923 yılları arasında adada yirmi bir rüştiye mektebi açılmıştır. Meşrutiyet döneminde mevcut eğitim kurumlarına idâdî ve sanayi mektepleri eklenmiştir. Kıbrıs İdâdî Mektebi 1896'da Lefkoşe'de açılmıştır. Sanayi mektebi ise 1901 yılında hayır severlerin yardımlarıyla Kıbrıs Viktorya İnâs Sanayi Mektebi olarak eğitim faaliyetine başlamıştır. Okulun inşa masrafları için bir miktar para yardımında bulunan İngiliz hükümeti, bunun karşılığında okulun Viktorya olarak isimlendirilmesini şart koşmuştur.

İngilizler Kıbrıs'ın idaresini devraldıklarında eğitim kurumu olarak adada altmış beş sıbyan mektebi, sekiz medrese ve bir rüştiye bulunmaktaydı. Bu okulların tamamı Kıbrıs Vakıflar İdaresi (Evkaf) tarafından yönetilmekteydi. Okullarda görev yapan 114 öğretmenin kırk yedisinin maaşı Osmanlı hükümeti, kırk yedisininki evkaf, yirmisininki de görev yaptıkları köylerde yaşayanlar tarafından karşılanmaktaydı. Kıbrıs'taki eğitim hizmetleri, Osmanlı'da Maarif Nezareti'nin kurulup eğitim faaliyetleri devletin kontrolüne alınmış olmasına rağmen vakıflar tarafından yürütülmeye devam edilmekteydi. 1878'de İngilizler'in adanın yönetimini devralmasıyla evkafın statüsü değişti. Buna göre Evkaf Nezareti tarafından tayin edilecek Türk bir memur ile İngiltere tarafından tayin edilecek ikinci bir memur adada bulunan müslümanlara ait cami, medrese gibi müesseselerin emlak, arazi ve mallarını idare edecekti. Bu, İngilizler'in Türk eğitim sistemi üzerinde söz sahibi olması demekti. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Kıbrıs'ı ilhak eden İngiltere, çıkardığı kanunla her iki murahhası da kendi atamaya başlamıştır.

İngiliz yönetimi döneminde Kıbrıs'ta Türk-Rum müşterek okulları da faaliyet göstermişlerdir. İngiliz Okulu (1883, Lefkoşe), American Academy Larnaka (1908, Larnaka), Ziraat Okulu (1913, Lefkoşe), American Academy for Girls (1922, Lefkoşe),  Körler Okulu (1929, Lefkoşe), Erkek Öğretmen Koleji (1937, Omorfo), Kız Öğretmen Koleji (1940, Lefkoşe), Köycülük Okulu (1940, Omorfo), Sanat Okulu (1946, Lefkoşe), Orman Koleji (1950, Prodromos) ve Polis Okulu (1931, Baf), Sağır ve Dilsiz Okulu (1954, Lefkoşe) Türk ve Rumlar'ın karma eğitim aldıkları okullardan bazılarıdır.

İngiliz yönetimi 9 Haziran 1959 tarihinde Türk eğitim kurumlarını Türk toplumu adına devretmiştir. Bu dönemde Türk toplumunun sahip olduğu okul sayısı 222 ilkokul, sekiz ortaokul, altı lise ve bir kız enstitüsü olmak üzere toplam 237'ydi. Bu okulların idaresi Türk Cemaat Meclisi tarafından yürütülmüştür. Ancak 1963'teki Rum saldırılarından sonra Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin Türk toplumunun eğitimi için anayasa ile belirlenmiş parayı ödememesi sebebiyle eğitim giderleri Türkiye Cumhuriyeti tarafından karşılanmıştır. Kıbrıs Barış Harekâtı öncesinde adada Türk toplumuna ait 223 okulda 23.291 öğrenci öğrenim görmekteydi. Barış harekâtı sonrasında ise 100 okul Kıbrıs Türk Federe Devleti sınırları dışında kalmış; buna karşılık Rumlar'dan kalma 152 okul binası öğretime dahil edilmiştir.

Günümüzde 410.000'i aşkın nüfusu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde eğitim öğretimin her kademesi için hizmet veren resmî ve özel statüde bulunan birçok eğitim kurumu bulunmaktadır. Bu doğrultuda 2023 verilerine göre ada genelinde 111 okul öncesi, doksan beş ilkokul, yedi özel eğitim, altmış ortaokul ve lise olmak üzere toplam 273 okul bulunmaktadır. Söz konusu okulların 158'i devlet okulu, 115'i özel okuldur. Bu okullarda 7999 okul öncesi öğrencisi, 22.681 ilkokul öğrencisi, 331 özel eğitim öğrencisi, 12.992 ortaokul öğrencisi ve 15.981 lise öğrencisi olmak üzere toplam 59.984 öğrenci eğitim görmektedir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yedisi KKTC, altısı yurt dışı merkezli, bir devlet, dört vakıf, on sekiz özel statüde olmak üzere toplam yirmi üç üniversite bulunmaktadır. Devlet üniversitesi olan Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin temelleri 1979 yılında Yüksek Teknoloji Enstitüsü adıyla atılmış; İnşaat, Elektrik ve Makine Mühendisliği bölümlerinde toplam 105 öğrenci ile üç yıl sürecek eğitim programı başlatılmış, ardından 1984 yılında İnşaat, Elektrik ve Makine Mühendisliği bölümleri dört yıllık programlara dönüştürülmüştür. 1985 yılında Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetleri KKTC'de Doğu Akdeniz Üniversitesi adında bir üniversite kurulması konusunda görüş birliğine varmış, adaya gelen T.C. Yükseköğretim Kurulu Heyeti'nin inceleme ve çalışmalarının ardından 1986 yılında KKTC Meclisi'nde kabul edilen 18/86 sayılı Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Kuruluş Yasası ile Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) adını alarak bir devlet üniversitesine dönüştürülmüştür. Günümüzde toplam on iki fakülte, beş yüksek okul ile öğrencilerine hizmet vermektedir.

2023-2024 eğitim öğretim yılı verilerine göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan üniversite öğrencilerinin sayısı 107.717'dir. Öğrencilerin en yoğun öğrenim gördükleri ilk beş üniversite; 25.934 öğrenci ile Özel Yakın Doğu Üniversitesi, 16.289 öğrenci ile Doğu Akdeniz Üniversitesi, 13.970 öğrenci ile Özel Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, 12.378 öğrenci ile Özel Girne Amerikan Üniversitesi, 12.194 öğrenci ile Lefke-Avrupa Vakıf Üniversitesi'dir. Ada genelinde bulunan 107.717 öğrencinin 14.362'si Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (%13,5), 49.049'u Türkiye Cumhuriyeti (%45,3), 44.306'sı (%41,2) üçüncü ülke vatandaşlarıdır. Toplam 12.809 hazırlık, 8930 ön lisans, 72.390 lisans, 9608 yüksek lisans ve 3980 doktora öğrencisi bulunmaktadır.

Tarih boyunca Kıbrıs'ta hüküm sürmüş medeniyetlere dair eserler oldukça fazladır. Magosa'nın kuzeyinde bulunan Salamis Antik kenti, Engomi Arkeolojik Sit Alanı ve St. Barnabas Arkeoloji ve İkon Müzesi, Lefke'deki Soli Antik kenti ve Vuni Sarayı adanın eski çağlarına dair önemli izler taşımaktadır. İskele Arkeoloji Müzesi, Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi ve Taş Eserler Müzesi eski çağlara ait eserlerin sergilendiği önemli müzelerdendir. Osmanlı öncesi eserlerden Lefkoşe'nin merkezinde yer alan St. Sophia Katedrali, şehrin 1570 yılında fethedilmesinin ardından Ayasofya adıyla camiye çevrilmiştir. Aynı şehirde gotik mimari ile inşa edilen St. Catherine Katedrali XVI. yüzyılda Haydar Paşa Camii'ne dönüştürülmüştür. Magosa'nın merkezindeki St. Nicola Katedrali de fetihten sonra camiye çevrilen eserlerdendir. Bugün Lala Mustafa Paşa Camii olarak kullanılan eser Kıbrıs'ın en etkileyici mimari yapılarındandır. Beşparmak dağlarının eteğinde konumlanan ve temelleri Roma dönemine kadar giden Bellapais Manastırı ise günümüzde müze olarak hizmet vermekte ve çeşitli müzik etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır.

Kıbrıs doğumlu veya Kıbrıs'la özdeşleşen çok sayıda din bilgini, eğitimci, şair, yazar, düşünür ve sanatçı bulunmaktadır. Bunların en eskisi Salamis'te doğan Aziz Barnabas'dır. Adada Hıristiyanlığı yayan kişi olarak kabul edilmektedir. İslam tarihi açısından Kıbrıs'la özdeşleşen en önemli kişi ise Hala Sultan olarak bilinen Ümmü Haram bint Milhân'dır. Hala Sultan adına Larnaka'da inşa ettirilen türbe ve külliye müslümanlar için Kıbrıs'taki en önemli ziyaretgâhtır. Adayla irtibatlı bir diğer tarihî kişilik Osmanlı döneminde Celvetiye tarikatının önde gelen isimlerinden Osman Fazlı Efendi'dir. Meşhur müfessir İsmail Hakkı Bursevî'nin mürşididir. Osman Fazlı Efendi'nin Magosa'daki tekkesi, Kıbrıs'ta Osmanlı dinî ve sosyal hayatında iz bırakmış tekkelerdendir.

II. Mahmud Kütüphanesi'ndeki kasideyi yazmış olmasından dolayı kendisine "sultanüşşuara" unvanı verilen Hasan Hilmi Efendi, dört defa sadrazamlık yapan Kıbrıslı Kâmil Paşa, Magosa'da otuz altı ay sürgün hayatı yaşayan şair, yazar ve devlet adamı Namık Kemal ve Muhassıl Seyyid Emin Efendi Osmanlı'nın son döneminde Kıbrıs'la özdeşleşmiş önemli kişilerden bazılarıdır. Kıbrıs Türkleri'nin varoluş mücadelesinin öncülerinden Dr. Fazıl Küçük, yazar ve devlet adamı Rauf Denktaş, XX. yüzyılın Türk sosyologlarından Niyazi Berkes, Kıbrıs Türk resim sanatının mihenk taşlarından İsmet Vehit Güney ve şair Osman Türkay son yüzyılda Kıbrıs'ın yetiştirdiği tanınmış isimlerden birkaçıdır.

Kaynakça

Behçet, Hasan. Kıbrıs Türk Maarif Tarihi (1571-1968). Lefkoşa 1969, s. 9-53.

Belgelerle Osmanlı Yönetiminde Kıbrıs. İstanbul 2020, s. 3-24.

Cicioğlu, Hasan. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Eğitim”. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi. 16/2 (1983), s. 209-224.

Çelik, Cemil. İdari ve Sosyal Dinamikleriyle İngiliz Yönetiminde Kıbrıs (1878-1914). İstanbul 2021, s. 404-475.

Evre, Bülent. Kıbrıs Türk Milliyetçiliği: Oluşumu ve Gelişimi. Lefkoşa 2004, s. 90-101.

Görün, Fikret. “KKTC’de Eğitim”. Akdeniz’de Bir Ada: KKTC’nin Varoluş Öyküsü. der. O. Türel. Ankara 2002, s. 299-309.

Metin, İsmail. “İlk İslam Fetihlerinde Stratejik Bir Üs: Kıbrıs Adası”. Fethinin 450. Yılında Kıbrıs Adası. ed. Z. Akçam. İstanbul 2022, s. 62-79. 

Öztürk, Mehmet Cemal. “Başbakanlık Osmanlı Arşivine Göre Kıbrıs Tekkeleri”. Tarihte Kıbrıs. ed. O. Köse. İstanbul 2017, s. 625-660. 

Ünlü, Mucize. “Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerinde Kıbrıs’ta Eğitim”. Tarihte Kıbrıs. ed. O. Köse. İstanbul 2017, s. 583-595. 

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/kibris

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

KIBRIS

Akdeniz’de bir ada ve devlet.