Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış, eğitim, ilim ve kültür şehri.
Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış, eğitim, ilim ve kültür şehri.
Balkan yarımadasının güneydoğusunda yer alan Trakya bölgesinde; Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinin kesiştiği bölgede bulunmaktadır. Bu üç nehrin oluşturduğu strateji ve Balkanlar'a açılan güzergâhta bulunması şehrin önemini arttırmıştır. Özellikle orta yol olarak adlandırılan İstanbul-Sofya-Belgrat yolu hem askerî hem de ticarî amaçla kullanılmıştır. Meriç vadisini izleyen bu yol Morava vadisini geçerek İstanbul'u Avrupa'nın başlıca merkezlerine bağlamıştır. Ayrıca Bursa-Çardak-Gelibolu-Edirne istikametinden Avrupa'ya ulaşan yol da ticarî bakımdan şehre ayrı bir değer katmıştır.
Edirne'ye ilk yerleşimlerin milattan önce 3000-4000 yılları arasında olduğu tahmin edilmektedir. İlk şehir ise Trak kabilelerinden Odrisler tarafından kurulmuş, daha sonra da Makedonlar ve Romalılar tarafından genişletilmiştir. Edirne 1361 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmiş, Ankara Savaşı'ndan sonra da Emîr Süleyman'ın hazineyi ve devletin resmî evraklarını buraya taşımasıyla başşehir haline getirilmiştir. II. Murad zamanında imar faaliyetlerinin yanı sıra eğitime de önem verilmiş, medreseler geliştirilmiştir. İstanbul'un fethinden sonra başkent İstanbul'a nakledilmesine rağmen Edirne önemini korumuştur.
Edirne'de ilk medrese Mûsâ Çelebi'nin yapımını başlattığı ve 1421'de inşası tamamlanan Eskicami Külliyesi'nde açılmıştır. 1529 senesine gelindiğinde medrese sayısı on dörde ulaşır. Bunlar Murâdiye, Yıldırım Han, Mûsâ Çelebi, Çelebi Mehmed, Koca Murad Han, Üç Şerefeli, Atik, Küçük Çelebi, Hüsâmiye, Çukacı Hacı, Anbariye Kadı, Kemalpaşazâde, Taşlık ve Serrâciye medreseleridir.
Ahmed Bâdî Efendi ise Riyâz-ı Belde-i Edirne isimli eserinde şehirde kırk dokuz medresenin varlığından bahsetmektedir. Eserde Dârülkurrâ, Müderris, Sultan Bayezid, Dârülhadis, Üç Şerefeli (Saatli), Üç Şerefeli Peykler, Câmi-yi Atîk, Halebî, Taşlık, Sarıca Paşa, Meydan, İbrâhim Paşa, Küçük Lâleli, Beylerbeyi, Topkapı, Şeyhî Çelebi, Hacı Âlemüddin, Şeyh Şücâüddin, Şah Melik, Kadı Fahreddin, Ekmekçiköylü, Bevvâb Sinan, Dersiâm, Yediyol Ağzı, Seyfullah, Lâleli, Koğacılar, Defterdar, Necâtiye, Hayriye, Hacı Doğan, Emîr Kadı isimli otuz iki medresenin yerleri tarif edilerek kimler tarafından yapıldığı belirtilmiştir. Fakat Oruç Paşa, Kadı Abdi maa Sinan Bey, Anbar Kadı, Tütünsüz, Ali Kuşî, Mesûdiye, Arpa Emini, Abdülvâsi İlyas Bey, İlyas Kethüdâ, Emîr Ali, Bedreddin, Şeyh Mahmûd Kadî, Kemal Dede, Ahî Çelebi, Miskin Sefer Şah, Kasım Paşa isimli on yedi medresenin isimlerinin bilinmesine rağmen yerlerinin tam olarak tespit edilemediği ifade edilmiştir.
Edirne vilayet salnamelerinde ise yirmi dört medresenin kaydı mevcuttur. Bu medreselerden on beşi dâhil, hâriç ve altmışlı, dokuzu ise daha düşük derecededir. Dârülhadis (II. Murad), Sultan Bayezid Hân-ı Velî Medresesi (II. Bayezid) ve Sultan Selim Hân-ı Sânî Medresesi (II. Selim) altmışlı medreselerdir. Bunların dışında Üç Şerefeli Saatli Medrese bazan altmışlı olarak addedilmiştir. II. Selim Medresesi'nde eğitim veren kişilere reîsülmüderrisîn denilmiştir. Üç Şerefeli (Saatli), Peykler, Ekmekçiköylü, Câmi-yi Atîk, Taşlık (Ali Bey) ve Emîniye isimleriyle anılan altı medrese dâhil olarak adlandırılmıştır. İsmâil Ağa (Serrâciye), İbrâhim Paşa, Çuhacı Hacı, Beylerbeyi, Yâkub Paşa ve Şeyh Çelebi medreseleri ise hâriç olarak itibar edilmiştir. Hacı Âlemüddin, Şeyh Şücâüddin, Şah Melik, Kadı Fahreddin, Emîr Kadı, Anbar Kadı, Tütünsüz, Ali Kuşî ve Hüsâmiye isimli medreseler ise düşük payelidir.
Bu yirmi dört medresenin dışında bânisi bilinmeyen Hayriye, Koğacılar, Defterdar, Seyfeddin, Sarıca Paşa, Orta İmaret (Necâtiye), Lâle-yi Sâniye ve Dersiâm isimli sekiz medrese daha mevcuttur. Edirne'de bu medreselere ilaveten en büyüğü Selimiye olmak üzere Küçük ve Hüsrev Ağa isimli üç dârülkurra vardır. Bahsedilen medreselerde dinî ilimlerin yanı sıra beşerî ilimler de öğretilmiştir. 1898 (1316) tarihli Maarif Salnamesi'nde Kırcaali dahil olmak üzere Edirne merkez sancağında yer alan yirmi beş medresede toplam 1010 öğrenci varken, 1899'da (1317) 786, 1900'de (1318) 756, 1901'de (1319) 958, 1903'te (1321) 918 öğrencinin eğitim gördüğü tespit edilmiştir.
Edirne'de eğitim veren bir diğer kurum ise sıbyan mektepleridir. Evliya Çelebi seyahatnamesinde on dört selatin camisinde birer sıbyan mektebinin olduğunu, bu mekteplerde okuyan öğrencilere her sene bayramlarda vakıflar tarafından birer kat elbise, çanta ve harçlık verildiğini belirtmiştir (bk. Seyahatname).
Tanzimat dönemiyle birlikte yeni okullar açılmaya başlanmış, eski mektepler de devam ettirilmiştir. 1869 yılı Mâarif-i Umûmiye Nizamnamesi ile sıbyan mektepleri seviyesinde ibtidâî ismiyle modern okullar açılmış, II. Abdülhamid döneminde ise yaygınlaştırılmıştır. Edirne'de Rauf Paşa'nın ikinci valiliği sırasında yeni usul eğitime örnek olması için Selimiye İbtidâîsi açılmıştır. 1309 (1892) tarihli Vilayet Salnamesi'nde on iki erkek, dokuz kız mektebi olduğu ifade edilmiştir. Selimiye, Kirişhane'de Taş, Ayşe Kadın, Taşlık, Numûne-yi Terakkî, Murâdiye, Karabulut, Konyalı, Yıldırım, Üç Şerefeli, Yeni İmaret ve Kadriye mektepleri yeni usule uygun erkek ibtidâîlerine dönüştürülmüştür. Çiçekli, Numûne-yi Terakkî, Mekteb-i İbtidâ-yı Hamîdî, Yeşilce, Tahmis, Kuşçu Doğan, Şekerci, Güzelce Baba ve Yahyâ Efendi mektepleri de kız ibtidâîleri olarak düzenlenmiştir. 1310 (1893) tarihli Vilayet Salnamesi kayıtlarına göre bu okullarda 884'ü erkek, 681'i kız olmak üzere 1565 öğrenci, dört senelik eğitime tâbi tutulmuştur. Mekteplerde öğrencilere elifbâ-yı Osmânî, Kur'an-ı Kerim-tecvit, kırâat-ı Türkiye, hesap, ilmihal, ma'lûmat-ı ibtidâîye, rik'a, sülüs, nesih, sarf-ı Osmânî, coğrafya, tarih, imla, tâdâd ve terkim dersleri verilmiştir.
Edirne'de ilk rüştiye mektebi erkeklere mahsus olmak üzere 1857 yılında ibtidâî ve dârülkurra binasının birleştirilmesiyle açılmıştır. 1287 (1870) tarihli Vilayet Salnamesi'nde yer alan bilgilere göre Edirne'de bulunan iki rüştiye mektebinde rik'a, sülüs ve resim hocaları ortak olmak üzere sekiz kişinin toplam 185 öğrenciye eğitim verdiği tespit edilmiştir. Dört senelik eğitim veren mektebin müfredatı zamanla geliştirilerek eğitim süresince öğrenciler Arapça, Farsça, Türkçe, Fransızca, hesap, coğrafya, tarih, ilm-i belâgat, resim, rik'a, divanî ve ulûm-ı dîniye derslerine tâbi tutulmuştur. Bir müddet sonra kız öğrenciler için de rüştiye mektepleri açılmıştır. Edirne'de ilk kız rüştiyesine dair kayıtlar 1300 (1883) tarihli Vilayet Salnamesi'nde yer almıştır. Dört yıllık eğitim veren kız rüştiyesinde Kur'an-ı Kerim, ulûm-ı dîniye, Osmanlıca, Arapça, Farsça, imla, coğrafya, dikiş, hat, piyano, tarih, hesap ve münşeat derslerinin okutulması planlanmıştır.
1880'li yıllarda idâdîlerin önem kazanması ile Edirne merkez sancakta bulunan iki rüştiye idâdî bünyesine alınarak Mekteb-i İdâdî-yi Rüşdiye Şubesi'ne dönüştürülmüştür (bk. Tarihî Türk Liseleri).
Edirne'de Tanzimat döneminde eğitim veren kurumlardan biri de Dârülmuallimîn-i Sıbyân'dır. Eğitimdeki reformla birlikte okullarda ders verecek öğretmenlerin yetiştirilmesi amacıyla Edirne Valisi Mehmed Kadri Paşa tarafından açılmıştır. İlk aşamada altı aylık bir kurs dönemi olarak görülen müessese, 1884 senesinde Dârülmuallimîn-i Sıbyân'a dönüştürülmüştür. 1302 (1885) tarihli Edirne Salnamesi'nde, mektepte on beş öğrencinin bir senelik eğitime tâbi tutulduğu tespit edilmiştir. Mektep için Üç Şerefeli Cami civarındaki taş mektebin bulunduğu yer kullanılmıştır. Mektepte bir senelik eğitim süresince ulûm-ı dîniye, ilm-i mahreç, tecvit, ilm-i hesap, coğrafya, tarih, imla ve inşa, kavaid-i Türkiye, hüsnühat gibi dersler okutularak yeni usulde eğitim verilmiştir. 1316 (1898) tarihli Maarif Salnamesi'nde bir öğretmenin kırk öğrenciye ders verdiği tespit edilmiştir.
Edirne'de meslekî alanda eğitim vermek için ise Hamidiye Mektebi açılmıştır. Doksanüç Harbi'nde Edirne ahalisinin ve göçmenlerin 300 kadar kimsesiz çocukları, Hamidiye Mektebi'nde, on beş kadar kız ise "melce-yi eytâm" adı verilen yerde himaye altına alınmıştır. Mektep ilk olarak sanayi okulu tarzında düzenlenmiş Vali Mehmed Kadri Paşa döneminde de sanayi ve ziraat mektebi olarak iki şubeye ayrılmıştır. Hükümet konağının yanındaki eski rüştiye mektebi binası, onarılıp genişletilerek sanayi kısmına tahsis edilmiştir. Ayrıca mektebin ziraat kısmı için bir numune çiftliği kurularak gerekli aletler tedarik edilmiştir. Okulda, diğer kurumlarda verilen derslerin dışında mücellitlik, kunduracılık, marangozluk, seccade ve halıcılık, terzilik, ilm-i ziraat alanlarında eğitim verilmiştir. 1321 (1903) tarihli Maarif Salnamesi kayıtlarında mektebin bünyesinde; müdür, dokuz öğretmen, kâtip, mubassır, on yedi hademe ile bir doktorun görev yaptığı ve 133 öğrencinin eğitim gördüğü tespit edilmiştir.
Yine bu dönemde Edirne'de ibtidâî, rüştiye ve idâdî derecelerinde eğitim vermek üzere askerî okullar da açılmıştır. İlk askerî ibtidâî, 1890 yılında askerî rüştiyenin bünyesinde eğitime başlamıştır. Eğitim süresi üç yıl olan okulda başarılı olanlar rüştiye mektebine devam etmeye hak kazanmıştır. Askerî rüştiye, Abacılarbaşı'ndaki idâdî mektebi bünyesinde 1879 yılında eğitim vermeye başlamıştır. Daha sonra da günümüzde orduevi olarak kullanılan bina inşa edilerek buraya taşınmıştır. Askerî rüştiyede, dört yıllık eğitim sürecinde esmâ-yı Türkî, hikâye-yi müntehibe, ilmihal, hüsn-i hattı Türkî ve Fransevî, Arapça, Farsça, imla, Fransızca, hesap, coğrafya, tarih, resim, kavâid-i Osmânî, mantık, tatbikat, usûl-i defterî ve hendese gibi dersler okutulmuştur. Başarılı olan öğrenciler askerî idâdîye alınmıştır.
Askerî idâdî, günümüzde belediye olarak hizmet veren binada 1847 yılında faaliyete geçmiştir. Edirne'nin 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda işgale uğraması üzerine mektep 1881 yılına kadar eğitim sürecini kendi eğitim kadrosuyla İstanbul'da sürdürmüş, sonrasında da tekrar Edirne'ye nakledilmiştir. Askerî idâdîlerin dört yıllık eğitim sürecinde kitabet, Fransızca, tarih, coğrafya, cebir, hendese, resim, jimnastik, müsellesât-ı müsteviye ve küreviye (trigonometri), kozmografya, muvâzenet-i ecsâm-ı sulbiye gibi dersler okutulmuştur. 1287 (1870) tarihli Vilayet Salnamesi kayıtlarında müdür, dokuz öğretmen, imam, kâtip ve dahiliye zâbitinin bulunduğu mektepte 100 öğrencinin eğitim gördüğü tespit edilmiştir. İncelenen vilayet ve maarif salnamelerinde zamanla mektebin kadrosuna tabip ve eczacının ilave edildiği, öğrenci sayısında da artış olduğu görülmüştür.
Edirne'de dikkat çeken bir diğer eğitim kurumu gayrimüslim okullarıdır. 1882 senesinde, Edirne'de müslümanlardan sonra en fazla nüfus yoğunluğuna sahip olan Rumlar'ın Kaleiçi, Yıldırım, Kum Mahalle, Yeni İmaret, Kirişhane, Kıyık ve Karaağaç'ta üç sıbyan, yedi erkek, altı kız ve bir karma olmak üzere on yedi okula sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu dönemde kırk dokuz öğretmen, 2107 öğrenciye eğitim vermiştir. 1316 (1898) Maarif Salnamesi'ndeki kayıtlara göre o dönemde Edirne'de Rumlar'ın idâdî derecesindeki jimnas mektebi ile yedi rüştiyesinde 160'ı kız olmak üzere toplam 710 öğrenci eğitim görmüştür.
Ermeni cemaatinin beş okulu ve bu okullarda on yedi öğretmen ile 451 öğrencisi vardı. Ayrıca 133 erkek öğrencinin ders gördüğü bir Ermeni rüştiyesi de bulunmaktaydı. Edirne'de ilk Mûsevî mektebi 20 Ekim 1867 tarihinde açılmıştır. 1882'de ibtidâî ve rüştiye derecelerinde biri kızlara ait olmak üzere dört okulda 1202 öğrenci bulunmaktaydı. 1309 (1892) tarihli Vilayet Salnamesi'nde ise kırk bir öğretmenin görev yaptığı yedi Mûsevî okulunda 1830 öğrencinin eğitim gördüğü kaydedilmiştir. Ayrıca salnamelerde Mûsevî okulları için Alliance, Talmud Tora ve Tifereth Israel isimleri de kullanılmıştır.
Edirne'de okulu bulunan bir diğer gayrimüslim cemaati de Bulgarlar'dır. Ortodoks ve Katolik Bulgarlar farklı okullarda eğitim almıştır. Ortodoks Bulgarlar Kaleiçi, Yıldırım, Kıyık, Sırık Meydanı ve Kirişhane'de açmış oldukları on iki okulda, yirmi öğretmen ile 726 öğrenciye eğitim vermiştir. Ayrıca Kaleiçi'nde Katolik Bulgarlar'ın eğitim gördüğü bir okul daha vardır. Bu okul 1862 yılında Polonyalı Resüreksiyonistler tarafından kurulmuştur. Polak Mektebi olarak da bilinen okulun adı 1890 senesinde Bulgar Katolik Mektebi olarak değiştirilmiştir. Mektepte yatılı, gündüz ve sanayi programları yer almıştır. 1884 yılında mektebin 118 öğrencisinin seksen dördü yatılı, yirmi dördü gündüz, onu ise sanayi kısmında eğitim görmüştür.
Edirne'de yabancı devletler tarafından kurulan okullar arasında Avusturya ve Fransa tarafından açılan kız mektepleri dikkat çekmektedir. Karacabevvap mahallesinde bulunan Soeurs de Charité de Ağram Mektebi 1876'da Avusturyalı rahibeler tarafından kurulmuştur. Osmanlı kayıtlarında Avusturya İnâs Mekteb-i Husûsîsi veya Soeurs de Charité İnâs Mekteb-i Husûsîsi olarak da ifade edilmiştir. Rüştiye derecesinde eğitim veren okulda Bulgar, Rum, Ermeni ve Mûsevî öğrencilere tarih, hesap, Fransızca, Nemçece, Bulgarca, hüsnühat, nakış ve müzik dersleri okutulmuştur. Kız okulu olarak faaliyet göstermesine rağmen 1899 senesinde okula altı erkek öğrencinin kayıt yaptırdığı aynı yılda yayımlanan Maarif Salnamesi kayıtlarından anlaşılmıştır. Bir diğeri ise Fransızlar'ın 1873 yılında açtığı Augustins de L'Assomption Rahipleri Saint Basil Karaağaç Fransız Okulu'dur. Maarif salnamelerinde okulun rüştiye olarak faaliyet gösterdiği 1898 yılında doksan iki kız, 1899'da yedi erkek yetmiş altı kız, 1900-1903 yılları arasında da seksen kız öğrenciye eğitim verdiği tespit edilmiştir.
Edirne'de paralı eğitim veren okullar da bulunmaktaydı. Bu statüdeki Numûne-yi Terakkî Mektebi 1890 yılında erkek öğrenciler için açılmış daha sonra bir sınıfı da kız öğrencilere tahsis edilmiştir. Mektepte eğitim süresi erkekler için altı, kızlar için ise beş sene olarak belirlenmiş, zamanla idâdî kısmının da ilave edilerek sekiz seneye çıkarılması planlanmıştır. İlk üç sene ibtidâî diğer üç sene ise rüştiye kısmına ayrılmıştır. İbtidâî kısmında elifbâ-yı Osmânî, kırâat-i Türkiye, eczâ-yı şerife, hesap, ta'dâd-ı terkim, esmâ-yı Türkiye, Kur'an-ı Kerim, tecvit, ilmihal, imla, kavâid-i Türkiye, Farsça, hüsnühat, kısas-ı enbiyâ, Tuhve-i Vehbî, mesâil-i dîniye, tarih, coğrafya, lisân-ı Osmânî, Fransızca ve resim, rüştiye kısmında ise ulûm-ı dîniye, Arapça, Farsça, Fransızca, kavâid-i Osmâniye ve tatbikatı, coğrafya, hendese, kitabet, tarih, hüsn-i hatt-ı Türkî ve Fransevî, mantık, hesap, cebir, hendese-yi musattaha (geometri), resim, usûl-i defterî ve jimnastik dersleri verilmiştir. İdâdî kısmında ise aynı derslerin daha da ayrıntılı bir şekilde okutulması tasarlanmıştır. Kız bölümünde ise erkek kısmında verilen derslere dikiş, dantela, fisto, kola, biçki, kanaviçe, nakış yemek, piyano ve kanun ilave edilmiştir.
Cumhuriyet döneminde okullar Tevhîd-i Tedrisat Kanunu doğrultusunda düzenlenmiştir. 1923-1924 eğitim öğretim yılında Edirne'de 104 öğretmenin görev yaptığı kırk bir ilkokulda 3115 öğrenci ders görmüştür. Edirne Sultânîsi de liseye dönüştürülmüştür. İlk ortaokul ise 1966-1967 eğitim döneminde açılmıştır. Bu dönem itibariyle Edirne'de on beş ilkokul, biri İmam-Hatip olmak üzere üç ortaokul, bir ticaret lisesi, bir lise, kız ve erkek ilk öğretmen okulu, kız enstitüsü, sanat enstitüsü (erkek), sağlık okulu ile ana sınıfı yer almaktaydı. Bu okullarda 5496 ilkokul, 5440 ortaöğretim öğrencisi olmak üzere 11.386 kişi bulunmaktaydı. Ayrıca merkez köylerindeki öğrenci sayısı 5216 idi. Günümüzde ise Edirne ve ilçelerinde resmî ve özel olmak üzere altmış dört lise, doksan altı ortaokul, yüz iki ilkokul ve yirmi üç anaokulu mevcuttur. Bu okullarda 6384 okul öncesi, 16.866 ilkokul, 15.864 ortaokul ve 15.939 lise öğrencisi eğitim görmektedir.
Edirne'de yüksek öğretim olarak da Trakya Üniversitesi bulunmaktadır. Günümüzde on dört fakülte, beş enstitü, dört yüksekokul, on meslek yüksekokulu, bir konservatuvar ve otuz altı araştırma merkezini bünyesinde bulunduran Trakya Üniversitesi 41 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 20 Temmuz 1982 tarihinde kurulmuştur. 2022 yılı verilerine göre 1868 akademisyenin görev yaptığı üniversitede lisans ve lisansüstü olmak üzere 42.767 öğrenci kayıtlıdır.
Örgün eğitim dışında genel kitleye hitap eden yaygın eğitim kurumları da sosyal hayatı şekillendirmektedir. Osmanlı Devleti'nde bu kurumların başında vakıf statüsünde kurulan kütüphaneler gelmekteydi. Edirne'de kurulan ilk kütüphane Edirne Dârülhadis Medresesi Kütüphanesi'dir (bk. Dârülhadis). 24 Mart 1435 tarihli vakfiyesinden anlaşıldığı üzere başta fıkıh, tefsir, hadis ve diğer ilimlerle ilgili kitaplar vardır. II. Murad döneminde Edirne'de iki kütüphane daha kurulmuştur. Biri Gazi Mihal Bey tarafından inşa ettirilen camide diğeri ise Feyzullah Paşa'nın 1435'te (1436) yaptırdığı mescittedir. Bunun haricinde Üç Şerefeli Medresesi'nde de bir kütüphanenin olduğu hâfız-ı kütüp kaydından anlaşılmaktadır (bk. hâfız-ı kütüp). Bir diğer kütüphane ise Selimiye Camii bünyesinde 1575-1576 yılında açılmıştır. Bahsedilen kütüphaneler içerisinde sadece Sultan Selim Kütüphanesi'nin nitelikleri hakkında kayıtlara ulaşılmıştır. 2667 kitabı bulunan kütüphanedeki eserlerin çoğu bağış yoluyla edinilmiştir. Ayrıca bir kısım kitap da işgal dönemlerinde buraya nakledilmiştir.
Bir diğer yaygın eğitim kurumu ise tekke ve zaviyelerdir. Edirne'de bulunan tekke ve zaviyelerin bazıları hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmamıza rağmen bir kısmının ise sadece isimleri ve bulundukları bölge tespit edilebilmektedir. Edirne'de Kadiriye, Halvetiye, Rifâiye, Nakşibendiye, Celvetiye, Mevleviye ve Bektaşiye'ye ait tekke, zaviye ve dergâhlar bulunmaktadır. Bu müesseseler müştemilatıyla birlikte adlarına birçok vakıf kurularak uzun yıllar hizmet etmiştir. Bunlardan bazıları, Kadirîhane Dergâhı, Hacı Memi Efendi Zaviyesi, Gülşenî Dergâhı, Kabûlî Dergâhı, Atik Ali Paşa Dergâhı, Saçlı İbrâhim Efendi Dergâhı, Murâdiye Mevlevihanesi ve Hıdırlık Makamı'dır.
Günümüzde ise halk eğitim merkezleri yaygın eğitim kurumu olarak hizmet etmektedir. Edirne Halk Eğitim Merkezi de bu konuda önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Merkezde akıl ve zekâ oyunları, yabancı dil kursları, spor kursları, müzik kursları, meslekî kurslar ve daha birçok alanda eğitim verilmektedir.
Edirne'de iz bırakan medeniyetleri, tarihî eserlerde ve müzelerde görmek mümkündür. Edirne'de II. Bayezid Külliyesi ve Şifahane, Edirne Arkeoloji, Türk ve İslam Eserleri, Balkan Savaşları, Edirne Kent ve Selimiye Vakfı olmak üzere altı müze bulunmakta olup buralarda önemli tarihî eserler sergilenmektedir.
Abdurrahman Hibrî. Enîsü’l-Müsâmirîn. haz. S. İlgürel. Edirne 2019, s. 45-51.
Ahmed Bâdî Efendi. Riyâz-ı Belde-i Edirne. haz. N. Adıgüzel – R. Gündoğdu. Edirne 2014, I/1, s. 199-210, 231-244.
Darkot, Besim. “Edirne, Coğrafi Giriş”. Edirne: Edirne’nin 600. Fetih Yıldönümü Armağan Kitabı. Ankara 1993, s. 1-2.
Gökbilgin, M. Tayyib. “Edirne”. DİA. 1994, X, 425-431.
Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi. haz. S. A. Kahraman – Y. Dağlı. C. 3/2, İstanbul 2006.
Kansu, Şevket Aziz. “Edirne’nin Tarih Öncesine Ait Araştırmalar”. Edirne: Edirne’nin 600. Fethi Yıldönümü Armağan Kitabı. Ankara 1993, s. 13.
Kayıcı, Haluk. Salnamelere Göre İdarî, Sosyal ve Ekonomik Yapısıyla Edirne Sancağı. Edirne 2013, s. 127-172.
Kısaparmak, Necip Güngör. Millî Eğitim Cephesiyle Edirne. Elazığ 1968.
Maarif Salnâmesi.
Peremeci, Osman Nuri. Edirne Tarihi. İstanbul 1939, s. 79-80, 112-117, 356-364.
Sahillioğlu, Halil. “XVIII. Yüzyılda Edirne’nin Ticari İmkanları”. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi. 12 (1968), s. 62-64.
Salnâme-i Vilâyet-i Edirne.
Savran, Gül. Edirne’deki Bulgar Mektepleri. YLT, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018.
Tosyevizâde Rıfat Osman. Edirne Rehnüması (H. 763-1337). Edirne 1920, s. 76-79, 85-88.
Yıldırım, Fatma Tatlı Işılay. Tanzimat’tan Cumhuriyete Eğitim ve Edirne’de İnşa Edilen Eğitim Yapıları (1839-1923). Dr.T, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019, s. 608-611, 624-627.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/edirne
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış, eğitim, ilim ve kültür şehri.