Bir mesleğe ait bilgi, beceri ve yetkinliğin kazandırılma süreci.
Bir mesleğe ait bilgi, beceri ve yetkinliğin kazandırılma süreci.
a) Kavram: Meslekî ve teknik eğitim, bireylere iş dünyasında karşılığı/geçerliği olan bir mesleğe ilişkin bilgi ve beceri kazandırma sürecidir. Meslekî ve teknik eğitimin amacı bireyin sosyal hayatta ekonomik olarak bağımsız olabilmesi için onu istihdam edilebilir yeterliklerle donatmaktır. Türkçe alan yazında meslekî eğitim, meslekî ve teknik eğitim, meslekî-teknik eğitim şeklinde rastlanan kavrama yabancı alan yazında da farklı şekillerde rastlanabilmektedir.
Meslekî ve teknik eğitim üç şekilde yapılagelmektedir: Okul temelli, işe entegre eğitim (dual veya ikili: hem okul hem iş yerinde) ve iş yeri temelli eğitim. Günümüzde meslekî ve teknik eğitimin hangi türde yapılacağı; programın türüne, meslekî eğitim veren kurumun alt yapısına ve öğrenenin hareketlilik imkânlarına göre farklılık göstermektedir. Mesela çocuk gelişimi, endüstride karşılığı olmayan programlar genelde okul temellidir. Bu tür programların bir kısım uygulamaları kuramsal eğitimin verildiği okuldan farklı okullarda da yapılabilir. Okul temelli meslekî eğitimde hem kuramsal hem de uygulamalı eğitimler okul(lar)da verilir. Sanayideki durumu okullardan daha gelişmiş olan ya da uygulama için bir okulun kendi imkânları ile sahip olamayacağı donanım gerektiren programlar genelde ikili sistemde eğitim yapmaktadır. Bu sistemde kuramsal dersler ya da derslerin kuramsal kısmı okullarda, uygulamalı dersler ya da derslerin uygulamaları ise iş yerlerinde yapılmaktadır. Kuramsal ve uygulamalı eğitimin iş yerlerinde verildiği iş yeri temelli meslekî eğitimde bir programın baştan sona eğitimi verilmez. Kendi sınıf ve atölyelerine sahip bazı büyük işletmeler, çalışanların mevcut bilgi ve becerilerini güncellemek için buralardaki eğitimlere katılırlar. Genelde yaygın eğitim kapsamında yapılan iş yeri temelli meslekî eğitimde hem işletmenin ekonomik ve zaman kayıpları önlenir hem de âşina oldukları bir ortamda eğitim aldırılarak beceri uyumsuzluğunun önüne geçilmiş olur. Geçmişten günümüze meslekî ve teknik eğitimin şeklini ve içeriğini birçok faktör etkilemiştir. Ama bunların içerisinde toplumların yaşam biçimleri ve yaşadıkları bölgenin coğrafî özellikleri belirleyici olma vasfını koruyagelmektedir.
Eski Türkler'de meslekî eğitimin amacı bireyleri yaşamlarını devam ettirebilmeleri için ihtiyaç duydukları ata binme, silah yapımı ve kullanımı, hayvan ürünlerinden giysi ve gündelik eşya gibi gerekli bilgi ve becerilerle donatmaktı.
Türkler İslamiyet'i kabul ettikten sonra sosyal hayattaki diğer kurumlarla birlikte eğitim, özellikle de meslekî eğitim konularında müslüman toplumların uygulamalarını kendilerine uyarlamışlardır. Buna en güzel örnek ahî ocaklarıdır (birlikleri). Fütüvvet kavramının Anadolu Türk kültür ve âdetleriyle sentezlenmiş biçimi olan Ahîlik, tasavvufî yapıların desteklenmesi ve bunlar için tekke ve zaviyelerin inşa edilmesiyle Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar yayılmıştır (bk. Ahîlik, Fütüvvetname, Tasavvufî Eğitim).
Ahîlik teşkilatında bireyler bir bütün olarak ele alınarak devinsel becerilerin yanında bilişsel ve duyuşsal eğitime de önem verilmiştir. Kuramsal eğitim (bilişsel ve duyuşsal), tekke ve zaviyelerde muallim ahîler ve emîrler tarafından verilirken, uygulama eğitimi çarşı, dükkân, bedestenlerde iş başında ustalar tarafından (usta-çırak ilişkisi) verilmiştir. Ayrıca ait olduğu sanat dalına ilişkin kuramsal bilgilerle meslekî formasyonun da verildiği tekke ve zaviyeler her tür yetenek ve becerilerin geliştirildiği bir akademi gibi çalışmıştır.
Bir beceriyi öğrenecek çırak önce işin nasıl yapıldığını anlamak için, ustasını gözler sonra da ustasının rehberliğinde kendisi yapardı (kılavuzla yapma). İstenen beceri, rehbere ihtiyaç duyulmadan yapılabilecek (mekanikleşme) yetkinliğe gelince usta ile işi kalmaz artık kazandığı beceriyi, yeni durumlarda uygulayabilirdi (adaptasyon).
Mesleklere göre bazı farklar olsa da kariyer basamaklarını temel olarak şu üç aşama oluşturmuştur: On yaşından küçük olarak başlanan yamaklık dönemi iki yıl, çıraklık dönemi üç yıl, kalfalık dönemi üç yıl sürmektedir. Kalfalık dönemini de başarıyla tamamlayan kişiye törenle (şed-kuşak veya peştamal kuşanma) icazetname verilirdi. Hem diploma hem ustalık belgesi hem de iş yeri açma ruhsatı anlamına gelen icazetnamesini alan kişi kendine ait iş yerini açabilirdi.
İcazetname vermeye yetkili kurum olan Ahîlik teşkilatının (Ahî birlikleri) kendine özgü ilkeleri ve yönetsel yapısı vardır ve sadece müslümanlardan oluşmaktadır. İstanbul'un fethiyle birlikte gayrimüslimler Osmanlı ticaretinde yer almaya başlamış, bunların talepleriyle Ahîlik teşkilatı yerini XV. yüzyıldan itibaren lonca teşkilatına bırakmaya başlamıştır. Lonca teşkilatına üye olmak için bir dine ya da tasavvufî geleneğe bağlı olma şartının olmaması farklı dine mensup esnaf ve sanatkârların da üye olabilmesinin yolunu açmıştır. Günümüzde esnaf örgütleri ve ticaret odaları olarak karşılık bulan lonca teşkilatı XVIII. yüzyıldan itibaren gedik teşkilatına bırakmıştır. Meslekî örgün eğitimin ilk adımlarının atılması da yine aynı zaman dilimine denk gelmektedir.
Osmanlı Devleti, yönetici yetiştirmek için açtığı "Enderun" ve diğer bazı saray okulları dışında, meslekî ve teknik eğitim kapsamına giren tophane, kılıçhane, tüfekhane gibi çeşitli askerî sanat okulları da açmıştır. Bu okullar yüzyıllarca geleneksel Osmanlı ordusunun ihtiyaç duyduğu elemanları yetiştirmiştir. Ayrıca bazı medreseler de meslek eğitimi alanında ihtisaslaşmıştır.
XVIII. yüzyıldan itibaren askerî alanda yaşanan gelişmeler sonucu, bu alana nitelikli eleman yetiştirmek için Mühendishâne-yi Bahrî-yi Hümâyun, Mühendishâne-yi Berrî-yi Hümâyun gibi meslekî eğitim kurumları açılmıştır. Meslekî eğitim Tanzimat döneminde de önem verilen bir eğitim türü olmuştur. Bu çerçevede bir sisteme göre değil, daha çok belirli alanda ortaya çıkan ihtiyaçlara göre Tanzimat'tan Cumhuriyet'e kadar çeşitli okullar açılmıştır. İmâlât-ı Sıbyan Taburu, İmâlât-ı Harbiye Sanayi Mektebi'nin esasını teşkil eden pratik sanat okulları, ilk uygulamalı tarım okulu, orman ve maden mektebi, askerî baytar mektebi, telgraf mektebi ve ilk çırak okulu bu okullardandır. Fakat Tanzimat döneminde asıl önemli girişimler erkek ve kız teknik öğretim alanında olmuştur. 1848'de Zeytinburnu'da açılıp faaliyete başlamadan kapanan ilk Erkek Sanayi Mektebi'nden sonra Midhat Paşa Rumeli'de vali iken Niş, Rusçuk ve Sofya'da "ıslahhane" adıyla okullar açtırmıştır.
Türk eğitim tarihinde ilki 1863 yılında Niş'te açılan ıslahhaneler örgün meslekî eğitim veren öncü kurumlar arasındadır. Islahhaneler Midhat Paşa Tuna valisi iken din ayırımı yapmadan kimsesiz çocukların meslek öğrenmeleri için açılmış, Tuna vilayetindeki başarılı uygulamalarından sonra Anadolu'da da kısa sürede hızla yayılmıştır (bk. Islahhane). Islahhanelerdeki uygulamalı meslekî eğitim muhitin en iyileri arasından seçilen ustalar tarafından, kuramsal eğitim ise muallimler tarafından verilmiştir. İlerleyen yıllarda öğretmen olarak hem kendi mezunlarından yararlanma yoluna gidilmiş hem de (bir kısmı kendi mezunlarından oluşan) yurt dışından usta/uzman temin edilmiştir. Erkek ıslahhanelerinden alınan başarılı sonuçlardan sonra 1864 yılında Rusçuk'ta ilk kız ıslahhanesi açılmıştır. Kız ıslahhanelerindeki kuramsal dersler aynı şehirdeki (varsa) erkek ıslahhanesinde ders veren hocalar tarafından verilirken genelde okul temelli olan uygulamalı dersler yine alanda uzman ustalar tarafından verilmiştir. Islahhanelerde ders veren ustaların bir kısmı kadrolu ve tam zamanlı, bir kısmı ise yarı zamanlı görev yapmışlardır. İstanbul'da 1868 yılında açılan İstanbul Mekteb-i Sanayiden sonra açılan tüm Islahhaneler mekteb-i sanayi adıyla açılmış ve 1885 yılında adı ıslahhane olanlar da "mekteb-i sanayi" olarak değiştirilmiştir.
II. Abdülhamid döneminde de meslekî eğitim veren bazı okullar açılmıştır. Açılan okullar şunlardır: Fenn-i Resim ve Mimari Mektebi, Sanâyi-i Nefîse Mektebi, Ticaret Mektebi, Hendese-yi Mülkiye Mektebi, Numûne Bağı ve Aşı Ameliyat Mektebi, Mülkiye Baytar Mektebi, Polis Dershanesi, Aşı Memurları Mektebi, Gülhane Askerî Tabâbet Mektebi ve Seririyatı ile aynı yıl çoban mektebi açılmıştır.
II. Meşrutiyet dönemine çıkarılan Özel İdare Kanunu'yla (1913) sanat okulları özel idarelere bağlanmıştır. Ayrıca bu dönemde ticaret ve ziraat eğitimlerinin de verildiği çok amaçlı idâdîlerle 1909'da polis memurları mektebi ve dişçi mektebi, 1911'de kondüktör mekteb, kadastro memurları mektebi ve çırak mektepleri, 1915'te tabip muavinliği ve şimendifer memurları mektebi açılmıştır. Yine bu dönemde ziraat ameliyat mekteplerinin sayıları artırılmış, çiftlik mektepleri, amele mektepleri ile bağcılık, bahçıvanlık, ipekçilik gibi alanlarda okullar açılmıştır. 1914'te ise İstanbul Vilayeti Umumî Meclisi kararı ile çırak mektepleri açılmıştır. Osmanlı Devleti'nin meslekî teknik eğitim alanındaki birikimi Cumhuriyet dönemini oldukça etkilemiştir.
Akyüz, Yahya. Türk Eğitim Tarihi: M.Ö. 1000-M.S. 2021. Ankara 2021.
Aslıer, Mustafa. “Anadolu Ahi Teşkilatında Meslek Eğitimi”. Meslekî ve Teknik Öğretim. 104 (1961), s. 125-128.
Berk, Şaban. Modüler Sistemin Değerlendirilmesi: Modüler Sistem, Program Değerlendirme, Mesleki ve Teknik Eğitim. Ankara 2020.
Çalışkan, Yaşar. Ahîlik Kitabı: Ahîlik Teşkilâtı, Tarihçesi, Bir Fütüvvetname Metni. İstanbul 2020.
Doğan, Hıfzı. “Mesleki ve Teknik Eğitim”. Cumhuriyet Döneminde Eğitim. İstanbul 1983, s. 357-382.
Duman, Tayyip. “Mesleki ve Teknik Eğitimin Gelişimi”, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, C. 15, s. 61-71.
Ekinci, Yusuf. “Ahilik ve Eğitim”. 2. Uluslararası Ahilik Sempozyumu: Bildiriler. haz. K. Ceylan. Kırşehir 2012, I, 191-197.
European Centre for the Development of Vocational Training (CEDEFOP). Terminology of European education and training policy (2nd Edition). Luxemburg 2014.
Güven, İsmail. Eğitim Tarihi. Ankara 2021.
Kılınç, M. (2012) Türkiye’de Mesleki Teknik Eğitimi Şekillendiren Eğitim Kurumlarından Ahilik, Gedik, Lonca, Enderun Mektebi’nin Tarihi Gelişimleri. e-Journal of New World Sciences Academy 7(4), 63-73.
Öztürk, Cemil. “Türkiye’de Meslekî ve Teknik Eğitimin Doğuşu I: Islahhâneler”. Hakkı Dursun Yıldız Armağanı. Ankara 1995, s. 427-442.
Türk Dil Kurumu. Türkçe Sözlük. Ankara 2014.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mesleki-teknik-egitim
Bir mesleğe ait bilgi, beceri ve yetkinliğin kazandırılma süreci.
b) Türkiye'de Meslekî ve Teknik Eğitim: Türkiye'de meslekî ve teknik eğitim, Türk kültüründe çoğu kere devlet politikası olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda meslekî ve teknik eğitim, 1927 yılında Maarif Vekâleti'nin görev ve hizmet alanı kapsamına alınmış olup 1933 yılında vekâlet bünyesinde kurulan Meslekî ve Teknik Tedrisat Umum Müdürlüğü tarafından yönetilmiş, 1941 yılında da Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde müsteşarlık düzeyine çıkarılmıştır. Müsteşarlık, 1950'li yıllardan sonra zaman zaman kaldırılmış ise de varlığını 1983 yılına kadar sürdürmüştür.
İl özel idarelerine bağlı olarak farklı sürelerde çeşitli öğretim programları uygulayan erkek sanayi mektepleri, 1927 yılında Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır. İlkokuldan sonra iki hazırlayıcı eğitim olmak üzere beş yıl eğitim veren bu kurumlarda okuyan öğrencilere daha iyi el becerileri kazandırmak amacıyla ortak bir öğretim programı hazırlanmıştır. Bu okullardaki eğitimin niteliğini arttırmak amacıyla burada çalışacak bazı öğretmenler yurt dışına gönderilmiş, ayrıca öğrencilere yaz tatillerinde zorunlu staj getirilmiştir. Bu okulların adı 1931 yılında Bölge Sanat Okulu olarak değiştirilmiştir. 1933 yılında Türkiye'ye davet edilen ve yeniden kalkınmada kendilerine özel bir anlam ve görev yüklenen Amerikan heyeti, Maarif teşkilatına ait sanat ve ticaret mektepleri ile ilgili yaptıkları raporlamada heyetin eğitimci üyeleri, Türkiye'nin esaslı iktisadî ihtiyaçlar ile doğrudan doğruya mücadele etmesi hususunda sanat mekteplerinin varlığına özel bir vurgu yapmışlardır. Ancak raporun diğer bölümlerinde, inşaat işlerinde kalitenin düşüklüğü, iyi marangozların yokluğu, elektrik işlerinin zayıf ve tehlikeli yapıldığı, sobacılık ve lehimcilik işlerinin zayıf yapıldığı, duvarcılık işlerinin kaba yapıldığı, demircilik işlerinin çok iptidai vaziyette olduğu ifade edilmiştir. Zikredilenlerle diğer sanatlarda standardı yükseltmek ve gelecekte inşa edilecek fabrikalar için mahir işçileri yetiştirmek, sanat mekteplerinin görevi olarak görülmüştür. 1933 yılında on altı kız ve erkek sanat mektebi vardı ve bu okullarda toplam 2462 öğrenci tahsil görmekteydi.
1934-1936 yılları arasında hazırlanan "Meslekî Tedrisatın İnkişaf Planı"nın hazırlanmasına Millî Eğitim Bakanlığı dışında Millî Savunma, Tarım, Bayındırlık ve Ekonomi bakanlıkları temsilcileri de katılmıştır. 1941 yılında maden ocaklarında çalışacak teknisyenler yetiştirmek amacıyla "Maden Teknisyen Okulu" açılmıştır. 1943 yılından itibaren sanat okulları, Erkek Orta Sanat Okulu ve Erkek Sanat Enstitüsü olarak ikiye ayrılmıştır. Ayrıca gezici kurslar düzenlenmiştir. 1945 yılında Ankara'da Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü açılmıştır. Demokrat Parti iktidarı döneminde düzenlenen VI. Millî Eğitim Şûrası'nda alınan en önemli kararlardan biri, halk eğitiminin yaygınlaştırılması ve teknik okulların sayısının arttırılması olmuştur. Bu çerçevede 1958-1959 eğitim öğretim yılında Akşam Teknik Okulu açılmıştır. Demokrat Parti iktidarından sonra üç yıl süreli otelcilik ve turizm okulları da açılmıştır.
1959 yılında ortaokul kısımları genel ortaokula dönüştürülen erkek sanat enstitülerinin eğitim süresi, 1964 yılından itibaren üç yıla çıkarılmıştır. 1969 yılından itibaren fark dersleri veren bu okul mezunları, yükseköğretime girişte genel lise mezunlarıyla aynı haklara sahip olmuşlardır. 1970'li yıllarda meslekî ve teknik eğitim, "ihtiyacı belirle, programı geliştir, gerekli kaynakları temin et, programı uygula, mezunları izle, elde edilen sonuçlara göre yeniden planlama yap" prensibi üzerine kurgulanmıştır. 1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile meslekî teknik öğretimin esasları yeniden düzenlenmiştir. Buna göre üç yıllık eğitim veren erkek sanat enstitüleri endüstri meslek lisesine, teknisyen okulları ise dört yıllık eğitim veren teknik liselere dönüştürülmüştür. 1977'de çıkarılan 2089 sayılı Çırak-Kalfa ve Ustalık Kanunu ile de Çıraklık Eğitimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Ayrıca bu dönemde Okul-Sanayi Ortaklaşa Eğitim Projesi (OSANOR) yürürlüğe konulmuştur.
Meslekî ve teknik eğitime ilişkin önemli düzenlemelerden biri de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1986 yılında kabul edilerek yürürlüğe giren 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu'dur. Kısmî değişikliklerle otuz yıla yakın süredir yürürlükte olan kanun, meslekî eğitime ilişkin temel kuralları belirlemektedir. Çıraklık eğitiminden yükseköğretim kademesindeki meslekî eğitime kadar geniş bir yelpazedeki meslekî eğitimlerin genel işleyiş usulleri, meslekî eğitim öğrencilerinin sosyal ve özlük hakları, işletmelerin meslekî eğitimdeki rolü gibi hususlar, bu kanun ve kanun doğrultusunda çıkarılan alt mevzuat ile belirlenmektedir.
Türkiye'de meslekî ve teknik eğitim, 1982 anayasasının 10, 24, 42, 62, 130, 131. maddeleri, 1973 tarihli 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 1986 tarihli 3308 sayılı Çıraklık ve Meslekî Eğitim Kanunu, 1992 tarihli 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 2001 tarihli 4702 sayılı kanun, 2006 tarihli 5544 sayılı Meslekî Yeterlilik Kurulu, 2011 yılında yayımlanan 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 11 Nisan 2018 tarihli 30388 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği vb. üst ve alt mevzuatlarla düzenlenmiştir. 2005 yılından itibaren eğitim süresi dört yıla çıkarılan meslekî ve teknik ortaöğretim kurumları arasındaki isim farkları kaldırılmıştır. 25 Aralık 2021 tarihinde 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu'nda önemli değişikliklere gidilmiştir. Bu önemli değişikliğin bir yansıması olarak 1 Aralık 2022 tarihinde İstanbul'da OECD öncülüğünde "Geleceğe Hazır Bir Meslekî Eğitim ve Öğretim Sistemi İnşa Etmek: Türkiye'de Meslekî Eğitim ve Öğretim Reformlarının Deneyimlerini Öğrenmek" konulu meslekî eğitim zirvesi düzenlenmiştir.
Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde bu mevzuatlar çerçevesinde teşkil edilen çıraklık ve meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarından Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü sorumlu iken yaygın eğitim, informel ve nonformel eğitim sonucunda elde edilen kazanımların tanınmasından Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü sorumludur. Millî Eğitim Bakanlığı ve sektör dahil ilgili bütün tarafların katılımıyla 1986/3308 sayılı kanunun 5. maddesine göre teşkil edilen Meslekî Eğitim Kurulu ise özetle muhtelif sektör ve branşta çıraklık eğitimi ile meslek eğitimi konusunda eğitim ihtiyaçlarını tespit etmek, meslekî eğitim programlarının esasları ve süreleri hakkında görüş bildirmek; çıraklık ve işletmelerdeki meslekî eğitim sınav komisyonlarının kurulması ve çalışması ile sınavların yapılış usullerini hazırlamak; aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler için sözleşme modellerini hazırlamak, lüzumu halinde çıraklık ve meslekî eğitimle ilgili konuların incelenmesi için ihtisas komisyonları kurmak; çıraklık ve işletmelerdeki meslekî eğitimde; uygulama alanına alınacak veya çıkarılacak yer ve meslekleri belirlemek, teknolojik gelişmelerin ve iş hayatındaki değişmelerin meslekî eğitime etkilerini izlemek gibi görevleri yerine getirmektedir. Ayrıca kanunla düzenlenmiş olan mesleklerin dışındaki mesleklerle ilgili tanımlama ve sınıflandırma yapmak, her bir meslek ile ilgili standart ve yeterlilik belirlemek, meslekî belgelendirme yapmak, Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi ile uyumlu Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi'ni ilgili paydaşlarla hazırlamak ve koordine etmek üzere görevlendirilen Meslekî Yeterlilik Kurumu bir diğer meslekî eğitim kurumudur.
Mesleklerin ileri düzey bilgi, beceri ve yetkinliklerini yükseköğretim düzeyindeki öğrencilere öğretmekle görevli yükseköğretim kurumlarına dair planlama yapmak, koordine etmek ve gözetim yapmakla yükümlü kılınan bir diğer kurum ise Yükseköğretim Kurulu'dur. Meslekî hüviyeti ağırlıkta olan Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi bakanlıklar da meslek mensupları ile ilgili tanım, mevzuat, standart ve kriter geliştirebilmektedirler.
2011 yılında yayımlanan 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Millî Eğitim Bakanlığı'nda meslekî ve teknik eğitimin yürütülmesinden sorumlu altı birim, Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü adı altında birleştirilirken farklı yirmi beş isim altında eğitim veren ortaöğretim meslek okulları, Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi adı altında toplanmıştır. Yaygın meslekî eğitimle açık öğretim kurumları da Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü bünyesine alınmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 2016 yılında kabul edilen 6764 sayılı kanunla ustalık eğitimi, yaygın eğitimden ayrılarak zorunlu eğitim kapsamına alınmış ve meslekî eğitim merkezleri (bk. Çıraklık Eğitim Merkezi) Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü uhdesine verilmiştir.
Millî Eğitim Temel Kanunu'nda, çırakların eğitim gördüğü meslekî eğitim merkezi, ilköğretime dayalı dört yıllık kalfalık ve ustalık eğitimi ile meslekî ve teknik kurs programlarının uygulandığı ortaöğretim kurumu olarak tanımlanmaktadır (md. 26-1 ve 29-1; Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, md. 4-1-z). Günümüzde çıraklık eğitimi ifadesinden ziyade ustalık eğitimi ifadesi tercih edilmekte ve resmî belgelerde de bu tabir sıkça kullanılmaktadır. Bu eğitimi almak isteyenler, ortaokul mezunu olmak ve bir işletme ile sözleşme yapmış olmak şartıyla çıraklık yaptıkları alanda ustalık ve kalfalık eğitimi almak üzere meslekî eğitim merkezlerine öğrenci olarak kayıt yaptırırlar. Bir ortaöğretim kurumu olan meslekî ve teknik eğitim merkezinde dört yıllık eğitimi başarı ile tamamlayanlar ustalık belgesi ve iş yeri açma belgesi almaya hak kazanırlar. Ustalık belgesinin yanı sıra mezun olduğu alanda meslek lisesi diploması almak isteyenler, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen fark dersleri vererek bu diplomayı almaya da hak kazanırlar. Ayrıca kalfalık yeterliliğini kazandıktan sonra mesleklerinde en az beş yıl çalıştığını belgeleyenler veya ilgili meslek alanına yönelik belirlenen eğitim saati kadar yaygın eğitim kursu bitirme belgesine sahip olanlar, "ustalık sınavları"na girmeye hak kazanırlar. Sınavda başarılı olanlara ise ustalık belgesi verilir.
Türkiye'de ara iş gücünü yetiştirmeye yönelik olarak 1954 yılında kurulmaya başlanan tekniker okulları, 1973 yılına gelindiğinde kapatılmıştır. 1973 yılında eğitim öğretimin yeniden yapılandırılması sürecinde yükseköğretime ön lisans kademesi getirilmiştir. 1976 yılında ise Millî Eğitim Bakanlığı Yaygın Yükseköğretim Kurumu'na (YAYKUR) bağlı meslek yüksekokulları kurulmuş ve bu okulların amacı "ülke şartlarına uygun olarak teknik, sosyal ve hayatî bilimler alanlarında ihtiyaç duyulan ara meslek elemanı yetiştirme" olarak belirlenmiştir. Meslek yüksekokullarında öğrenim gören öğrencilerin statüleri Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1980 yılında çıkarılan bir yönetmelikle yasal hale getirilmiştir. Yönetmelik bu okulları "iki yıllık meslek eğitimi veren yükseköğretim kurumu" olarak tanımlamış ve teknik bölüm mezunlarına "tekniker" unvanı vermiştir. 1982 yılında yükseköğretimin yeniden yapılandırılması sürecinde ise meslek yüksekokulları üniversitelere bağlanmıştır. 2011 yılında yapılan düzenleme ile meslek yüksekokulları tanımı, "Belirli mesleklere yönelik nitelikli işgücü yetiştirmeyi amaçlayan, yılda iki dönem veya üç dönem olmak üzere iki yıllık eğitim ve öğretim sürdüren, ön lisans derecesi veren bir yükseköğretim kurumudur" şeklinde düzenlenmiştir.
Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi'ne göre yükseköğretim ön lisans kademesinde meslekî ve teknik eğitim, beşinci seviye olarak tanımlanmıştır. Bu eğitimler meslek yüksekokullarında verilmektedir. Meslek yüksekokulları farklı türde eğitim programlarını bünyelerinde barındırabildikleri gibi belirli alanlarda da yoğunlaşabilmektedirler. Üniversiteler ve vakıf meslek yüksekokulları bünyesinde sağlık, turizm, sivil havacılık, adalet, maden, otomotiv, sanat ve ulaştırma gibi yirmiden fazla tematik alanı kapsayan programlarda eğitim verilmektedir. Meslek yüksekokullarında iki yıl; dört yarıyıl veya altı sömestirde eğitim öğretim yapılmaktadır. Altı sömestir eğitim yapan meslek yüksekokulları, iki sömestir okulda, bir sömestir ilgili işyerinde olmak üzere 3+1 şeklinde eğitim yapmaktadırlar. Halen üniversitelerin bünyesindeki meslek yüksekokullarında toplam 219 farklı meslekte ön lisans programı bulunmaktadır. Meslek yüksekokullarında amacına uygun eğitim verilmesi için organize sanayi bölgelerinin içinde meslek yüksekokulları açılması teşvik edilmektedir. 7033 sayılı kanunun 15. maddesi ile "Organize sanayi bölgelerinde kurulan meslek yüksekokulları için öğrenci başına ilgili yükseköğretim kurumlarına, Yükseköğretim Kurulu bütçesine bu amaçla tahsis edilen ödenekten eğitim desteği yapılabilir" şeklinde yasal düzenleme yapılmıştır.
Yükseköğretimin lisans düzeyinde de meslek eğitimi verilmektedir. Bu seviyedeki meslek eğitimleri, piyasanın en çok talep ettiği alanlarda verilmektedir ve bu mesleklerin genellikle meslek kanunları mevcuttur. Öte yandan, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na göre üniversiteler hayat boyu öğrenme kapsamında sürekli eğitim merkezlerinde kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşları ve uzmanlarla beraber meslek içi eğitim ve sertifika programları gibi faaliyetler yürütmektedirler.
Avrupa Birliği, meslekî eğitim dahil temel eğitimden doktora eğitimine kadar olan eğitim öğretimi sekiz seviyede tanımlamıştır. Türkiye de bu çerçeveyi referans kabul ederek eğitim öğretim kademelerinin tamamını sekiz seviyede tanımlayarak Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi'ni yasallaştırmıştır. Her bir seviyedeki mesleklerin standart ve yeterliliklerini belirleme ve bunları ölçme ve değerlendirme ile belgelendirme görevi ise 5544 sayılı kanun ile Meslekî Yeterlilik Kurumu'na (MYK) verilmiştir. Meslekî Yeterlilik Kurumu, eğitim kurumları ile iş gücü piyasası arasındaki meslekî yeterliliklerin uyumu açısından meslek standartlarını belirlemek, yeterlilikleri tanımlamak ve belgelendirmek gibi konularda kilit görevler üstlenmiştir.
Günümüzde Türkiye'de meslekî ve teknik eğitim, örgün eğitim Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmî ve özel eğitim kurumları ile yükseköğretim düzeyinde üniversiteler bünyesindeki meslek yüksekokulları ve fakültelerde verilmektedir. Yaygın eğitim kapsamındaki meslekî eğitim ise halk eğitim merkezlerinde ve Millî Eğitim Bakanlığı denetiminde olmak üzere çeşitli kamu ve özel kuruluşlar tarafından düzenlenen çeşitli meslekî ve teknik kurslarla verilmektedir.
Açıkgöz, Ömer. “Mesleki ve Teknik Eğitim”. Sosyal Bilimler Ansiklopedisi. ed. M. A. Y. Saraç v.dğr. Ankara 2022 (Erişim adresi: https://ansiklopedi.tubitak.gov.tr/ansiklopedi/mesleki_ve_teknik_egitim).
Akdemir, Ali v.dğr. “Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinin Kariyer Planlarının Motivasyon Düzeylerine Etkilerinin Araştırılması”. Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi. 4/1(2015), s. 52-90.
Amerikan Heyet-i Raporundan: Maarif İşleri. İstanbul 1939.
“Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanun”. Resmî Gazete. sy. 21226, 12 Mayıs 1992 (Erişim adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat ? MevzuatNo=3795&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5).
Duman, Tayyip. “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Öğretimin Gelişimi”. Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları Sempozyumu: 07-09 Aralık 2005. ed. M. A. Parlak. Ankara 2010, s. 173-188.
Geçmişten Günümüze Fotoğraflarla Mesleki ve Teknik Eğitim. Ankara 2019.
Henden, R. “Meslek Yüksek Okulu Öğrencilerinin Doğal, Toplumsal Nitelikleri ve Yaşam Standartları”. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi. 2/1 (1996), s. 59-69.
“Mesleki Eğitim Kanunu”. Resmî Gazete. sy. 19139, 19 Haziran 1986. (Erişim adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=3308&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5).
Mesleki Yeterlilik Kurumu. Türkiye Yeterlilikler Çerçevesine Dair Tebliğ. 2015.
“Meslekî Yeterlilik Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun”. Resmî Gazete.26312,21 Eylül 2006 (Erişim adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5544&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5).
“Millî Eğitim Temel Kanunu”. Resmî Gazete. sy. 14574, 24 Haziran 1973 (Erişim adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=1739&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5
“Tarihçemiz”. https://mtegm.meb.gov.tr/www/tarihcemiz/icerik/20 (Erişim tarihi: 15 Eylül 2024).
Turan, Şerafettin. İsmet İnönü: Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği. İstanbul 2000.
TÜBİTAK. Ekonomik Gelişme ve Teknik insan Gücü Yetiştirmede Ön lisans Eğitimi. Bilimsel Toplantı Sonuç Raporu. 1978.
Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı. Ankara 2014.
“Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitim Sistemi ve Paradigma Değişimi”. https://mtegm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2023_05/12143419_booklet-tr-baski_1_PARADYGMA_SYSTEMY.pdf)(Erişim tarihi: 15 Eylül 2024).
“Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”. Resmî Gazete. sy. 17760, 20 Temmuz 1982 (Erişim adresi: https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/17760.pdf).
“Yükseköğretim Kanunu”. Resmî Gazete. sy. 17506, 6 Kasım 1981 (Erişim adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=2547&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5).
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mesleki-teknik-egitim
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Bir mesleğe ait bilgi, beceri ve yetkinliğin kazandırılma süreci.
a) Kavram
b) Türkiye’de Meslekî ve Teknik Eğitim