Orta Anadolu’da bir şehir.
Orta Anadolu’da bir şehir.
İç Anadolu bölgesinin doğusunda Yukarı Kızılırmak bölümünde ve Anadolu ticaret yollarının kavşağında yer alan Sivas, yüzölçümü bakımından Türkiye'nin ikinci büyük ilidir.
Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Sivas'ta yapılan arkeolojik kazılarda Alt, Orta ve Üst Paleolitik dönem özelliklerini gösteren yerler ve buluntular keşfedilmiş; Neolitik, Kalkolitik çağa, Tunç ve Demir çağına ait pek çok obje bulunmuştur. Bölgenin yazılı tarihinin Hititler'in egemen olduğu milattan önce 2000 yılına kadar uzandığını gösteren yazıtlar mevcuttur. Bölgeye Frigler, Lidyalılar, İskitler, Medler, Pers İmparatorluğu, Helen İmparatorluğu, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu farklı zamanlarda egemen olmuştur. Bu dönemlerde Sebastia, Sipas, Megalopolis gibi isimlerle de anılmıştır. Milattan sonra VII. yüzyılın ilk yarısından itibaren önce Sâsânîler daha sonra İslam orduları bu bölgeye akınlar düzenlemiştir.
Malazgirt zaferinden sonra Türkler'in egemenliğine giren Sivas'ta 1075 yılında Dânişmendliler Beyliği kurulmuştur. Dânişmendliler, 1175 yılında Anadolu'da siyasî birliğin sağlanmasıyla Türkiye Selçukluları bünyesine dahil olmuştur.
1243 yılında Kösedağ Savaşı'nda Selçuklular'ın Moğollar'a yenilmesi üzerine Sivas, uzun süre İlhanlılar'ın atadığı valilerce yönetildi. 1343 yılında Sivas'ta Eratna Devleti; 1381'de de Kadı Burhâneddin Devleti kuruldu ve 1398'de Kadı Burhâneddin'in ölümüyle Sivas, Osmanlı idaresine geçti. 1401'de Timur'un zaptettiği şehirde canlılık kayboldu. Yeniden Osmanlı idaresine geçen şehirde Çelebi Mehmed ve II. Bayezid döneminde Akkoyunlu saldırıları Sivas'ın gelişmesine engel oldu. XVI. yüzyılda Beylerbeyilik merkezi haline getirilmek suretiyle başlatılan imar faaliyetleriyle canlanmaya başlayan şehir, önce Safevîler'le yapılan savaşlardan, sonra suhte ve Celâlî isyanlarından olumsuz etkilendi.
XIX. yüzyılın sonlarına doğru sancak merkezi olan Sivas'ın toplam nüfusu 400.000'i, il merkezinin nüfusu da 20.000'i bulmuştu. Bu dönemde artarak devam eden eğitim ihtiyacını karşılamak amacıyla eğitim kurumları açılmış, yeni binalar yapılmıştı. Kafkas kökenli toplulukların 1864'te başlayan ve Doksanüç Harbi (1877 Osmanlı-Rus Savaşı) sonrasında da devam eden (zorunlu) göçleri ile I. Dünya Savaşı sonrası yapılan mübadeleler şehrin demografik yapısının değişmesinde etkili olmuştur.
Sivas'ın tarihindeki en önemli hadiselerden biri de Sivas Kongresi'ne ev sahipliği yapmasıdır. Millî Mücadele'nin en önemli safhalarından biri 4 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi ile gerçekleşmiş ve Sivas Mustafa Kemal'i misafir ettiği 108 gün boyunca Millî Mücadele'nin idare merkezi olmuştur.
Sivas eğitim tarihi açısından özellikle Türkiye Selçukluları idaresinde parlak bir dönem yaşamıştır. Şehrin "dârülulemâ" (âlimler yurdu), "dârülâlâ" (yücelikler yurdu), "dârüssiyâde" (efendiler yurdu) gibi isimlerle anılmasına vesile olan medreselerden kayıtlarda isimleri geçen, ancak günümüze kalmayanlar Selçukiye Medresesi, Kemaliye Medresesi, Bulgarî Medresesi, Terken Hatun Medresesi, Subaşı Medresesi, Necmeddin Tûsî Medresesi, Gıyâseddin Keyhüsrev Medresesi, Necmeddin Muhammed Hatîbî Medresesi, Hokkabaz Medresesi, Emîreddin Ali Medresesi ve günümüze kalan Şifâiye Medresesi, Gökmedrese, Burûciye Medresesi ve Çifte Minareli Medrese bu döneme aittir.
Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykâvus tarafından Anadolu'nun ilk hastanelerinden biri olarak 1217'de yaptırılan dârüşşifa (Şifâiye Medresesi); ruh, göz ve cilt hastalıklarının tedavisi yanında tıp eğitiminin de verildiği bir kurumdur. Mengücek Beyi Ahmed Şah'ın 1228'de inşa ettirdiği camiye bitişik olarak eşi Melike Turan Melek tarafından 1243'te yaptırılan Divriği Dârüşşifası'nda tıp eğitimi de verilmiştir. Bu dârüşşifa, 1985'te Türkiye'nin UNESCO tarafından tescil edilen ilk mimari eseridir. Vezir Sâhib Ata Fahreddin Ali'nin 1271'de yaptırdığı Gökmedrese'de fıkıh başta olmak üzere dinî ilimlerin yüksek ihtisas düzeyinde tahsil edilmesi amaçlanmıştır. Günümüze yalnızca taç kapısı ve ön yüzü gelebilen Çifte Minareli Medrese, Vezir Muhammed Cüveynî tarafından 1271'de yaptırılmış olup Dârülhadis Medresesi diye de anılır. Hibetullah Burûcirdî oğlu Muzaffer Bey tarafından 1271'de yaptırılan Burûciye Medresesi'nde astronomi başta olmak üzere devrin pozitif ilimleri okutulmuştur.
Osmanlılar döneminde Sivas'ta Selçuklu medreselerine ilave olarak İhsâniye Medresesi, Said Paşa Medresesi kurulmuştur. 1885 yılında Sivas ve ilçelerindeki yirmi civarında medresede elli müderris nezaretinde 400 kadar öğrenci öğrenim görüyordu.
Sivas'ta tekke ve zaviyelerin yanında esnaf loncaları, eğitim ve irşat faaliyetlerini sürdüren kurumlardandır. Mevlevîlik, Sivas'ta kurulduğu XIV. yüzyıldan itibaren şehrin irfan hayatına tesir etmiştir. Ulu Ârif Çelebi'nin 1316'da bugün hâlâ Mevlânâ adıyla anılan mahallede kurduğu tekkede Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar irşat hizmetleri yürütülmüştür. Bıçakçı Ahî Ahmed Çelebi, Ahî Emîr Ahmed, Ahî Ali, Ahî Mehmed Külâhdûz, Ahî Mecîdüddin zaviyelerinde şehrin esnafı, zanaatkârı ve tüccarı; meslekî eğitimin yanında ahlakî değerleri bir hayat tarzı halinde yaşatmışlardır. Selçuklular devrinden itibaren Dârürrâha, Şeyh Erzurûmî, Hacı Abdurrahman, Hankah-ı Tokmak, Şeyh Çoban, Yağıbasan, Şeyh Hasan zaviyeleri ve Osmanlı devrinden itibaren Hankah-ı Feridüddin, Hankah-ı Sultan, Seyfeddin Osman, Ali Üryan, Şeyh Âdil, Mahmud Çelebi, Melik Acem, Emîr Ârif, Ali Baba, Hoca Arasta (Sarı Şeyh) zaviyeleri de şehir halkının eğitiminde önemli görev üstlenmişlerdir. Muhyiddin İbnü'l-Arabî, Kutbüddîn-i Şîrâzî, Necmeddîn-i Dâye, Nasîrüddîn-i Tûsî, Şeyh Evhadüddîn-i Kirmânî, Bahâeddin Veled ve oğlu Mevlânâ Celâleddin gibi birçok ilim ve irfan erbabı Sivas'ta kalmışlardır. İbrâhim Tennûrî ve Molla Hüsrev, Sivaslı önemli şahsiyetlerdendir. Bu âlimler Sivas'ta müderrislik yapmış, astronomiden tefsire kadar pek çok alanda önemli eserler yazmışlardır.
Kadı Burhâneddin, Ahmedî, Molla Hüsrev, Abdülmecid Sivâsî, Nakşî Akkirmanî, Şemsî Ahmed, Ahmed Sûzî gibi divan şairleri divanlarıyla; Pîr Sultan Abdal, Ruhsatî, Âşık Veysel Şatıroğlu gibi halk ozanları şiirleriyle şehirdeki kültür hayatının zenginleşmesine katkı sağlamışlar, halk irfanında etkili olmuşlardır.
Şemseddin Sivâsî, Meydan Camii'nde vaaz ve sohbetleriyle, Küçük Minare mahallesinde yaptırdığı mektepteki eğitim faaliyetleriyle ve yazdığı yirmi dört eserle şehre can katmış çok önemli bir şahsiyettir. Kendisinden sonra aynı geleneği devam ettiren Sivasîler ailesi, İstanbul'da kurdukları tekkelerinde saray ve medreseler üzerinde tesirli olmuş; Kadızâdeler'le yaşadıkları dinî tartışmalarda elde ettikleri itibar, hanedanın siyasî ve itikadî çizgisinin belirlenmesinde rol oynamıştır. Sarıhatipzâde ve Râhatoğulları aileleri de şehrin kültür hayatında temayüz etmiş ve hemen her dönemde büyük âlimler, mutasavvıflar, sanatkârlar yetiştirmiş ailelerdendir.
Osmanlılar döneminde hemen her mahallede ve köyde, camilerin bünyesinde bulunan ve ilköğretim düzeyinde eğitim verilen sıbyan mektepleri Sivas'ta da vardı. Cumhuriyet'e kadar Sivas'ta Dârürrâha Vakfı'na ait mektep, Kaleyiatik Mahalle Mektebi, Çukurpınar Mahalle Mektebi, Mahkeme Çarşısı'ndaki mektep ve Sarışeyh Mahalle Mektebi vardı.
XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, özellikle II. Abdülhamid devrinde yeni usulde eğitim öğretim veren mekteplere ağırlık verilmeye başlanmıştır. Bu çerçevede 1881 yılında Sivas Maarif Müdürlüğü kurulmuş, 1882 yılında Maarif Meclisi teşkil edilmiş; Bahtiyar Bostanı Mahallesi, Yahyâ Bey Mahallesi, Kaleardı Mahallesi, Said Paşa Mahallesi, Ganem Mahallesi İbtidâî mektepleri açılmıştır. Yüzyılın sonlarında il merkezinde ve bağlı ilçe, belde ve köylerde eski mahalle mektepleriyle birlikte yeni usulde eğitim yapan 485 okulda 14.362 erkek öğrenciye; 102 okulda 3871 kız öğrenciye hizmet verilmekteydi.
XIX. yüzyılda kurulan yüksekokullara öğrenci hazırlamak ve eğitimli memurlar yetiştirmek üzere ilkokuldan sonra rüştiye ve bunun üzerinde idâdî ve sultânîler açılmıştı. Sivas'ta yüzyılın ortalarından itibaren modern eğitimin ilk örnekleri olarak rüştiye, askerî rüştiye, idâdî, kız rüştiyesi, dârülmuallimîn, dârülmuallimât, sanayi mektebi, ziraat mektebi, amele mektebi, küçük zabit mektebi, ticaret mektebi, sıhhiye mektebi peş peşe açılmıştır. Ayrıca memurlara iç hizmet kursu mahiyetinde "mekteb-i aklâm" adıyla bir mektep açılmıştır.
Sivas Rüştiyesi, 1864 yılında 150 öğrenci ile eğitime başlamıştı. 1893'te bugünkü Sivas Kongre Binası'nın idâdî (lise) olarak eğitime açılmasına kadar faaliyetlerini burada sürdürmüştür. Daha sonra Gürün, Koçgiri (Zara) ve Koyulhisar'da da rüştiye açılmıştır.
Sivas İnâs Rüştiyesi, 1891 yılında 102 öğrenci ile öğretime başlamıştır. Sonra 155'e ulaşan öğrenci sayısı Millî Mücadele yıllarında kırka kadar düşmüştür. Öğrenciler burada dinî, meslekî ve bilimsel eğitim almışlardır.
Sivas Askerî Rüştiyesi, öğrencilerini yüksek askerî okullara ve İstanbul'daki Askerî Tıp Fakültesi'ne hazırlamak amacıyla 1883 yılında kurulmuştur.
Sivas İdâdîsi, 1887 yılında öğretime rüştiye binasında başlamış 1893'e kadar aynı binada bir arada eğitim verilmiştir. Sivas Mekteb-i İdâdî-yi Mülkîsi, 1913-1914 eğitim öğretim yılında Sivas Mekteb-i Sultânîsi, 1924'ten sonra da Sivas Lisesi adını aldı. Okul 1893'te taş binasında ders başı yaptığında 136'sı yatılı olmak üzere 162 öğrencisi vardı. Sivas Sultânîsi 1914-1919 yılları arasında önce askerî hizmet binası, harp sonunda da 600 yetim çocuğun barındığı yetimhane olarak kullanılmıştır. 1916'da iki sınıfının tamamı askere alınan mektebin talebelerinden büyük kısmı şehit olmuştur.
Dârülmuallimîn, 1882-1883 yılında Dârülmuallimîn-i İbtidâî (İlköğretim Öğretmen Okulu) adıyla açılmıştır. Okul 1916'da yeni yapılan taş binasına taşınarak 1920'li yıllarda Erkek Muallim Mektebi, 1930'lu yılların ortalarından 1973'e kadar karma Öğretmen Okulu, 1974-1979 yılları arasında Eğitim Enstitüsü adıyla hizmet vermiştir. 1914'te taş binanın temeli atıldıktan on gün sonra seferberlik ilan edilmiş, dârülmuallimînde görevli öğretmenlerle yaşı on sekiz olan öğrenciler (seksen dokuz mevcudun elli ikisi) askere alınmıştır.
Dârülmuallimât (Kız Öğretmen Okulu), 1915'te öğretime başlamış, 1933'te Kız Ortaokulu'na dönüştürülmüştür.
Sanayi mektebi, 1896-1899 yılları arasında, Vali Reşid Âkif Paşa tarafından Sanâyi-i Nefîse Mektebi olarak yaptırılmıştır. 1911 yılında Vali Muammer Bey Demir, Marangoz ve Dokuma atölyeleri açtırarak yapıyı genişletmiştir. 2003 yılına kadar Sivas Endüstri Meslek Lisesi olarak kullanılmıştır. Günümüzde Arkeoloji Müzesi'dir. 1902 yılında Reşid Âkif Paşa tarafından karşısında yapılan ek bina günümüzde Sanayi Mektebi Müzesi'dir.
I. Dünya Savaşı öncesinde Sivas'ta Ermeniler'in de okulları bulunmaktaydı. Tarkmançats, Aramyan, Sanasaryan, Surp Pırgiç, Surp Minas, Mıhitaryan, Lusinyan, Bezciyan, Rupinyan, Torkomyan Erkek okulları ve Hırpsimyan, Aramyan, Kayanyants Kız Ermeni okulları ve aynı dönemde biri kızlara ait olmak üzere sekiz ibtidâî ve bir erkek rüştiye mektepleri vardı. Ermeni ibtidâî okulları kilise ile aynı ortamda eğitim vermekteydi.
1882'de ibtidâî, rüştiye ve idâdî seviyelerinde eğitim veren ve 500 civarında öğrencisi olan Fransız Jesuite Mektebi kurulmuştur. 1891 senesinde ibtidâî seviyesinde bir de kız okulu açılmıştır. XIX. yüzyıl sonlarından itibaren eğitim öğretim yapılan kolej başta olmak üzere yedi Amerikan mektebi, elliden fazla öğretmeniyle misyonerlik faaliyetlerinin yürütüldüğü bir merkez halinde çalışmaktaydı. 1890 yılına ait bir belgeye göre Sivas'ta Gregoryenler'e ait kız ve erkek farklı olmak üzere altmış sekiz okulda yetmiş öğretmen tarafından 5192 öğrenciye eğitim öğretim verilmekteydi. Ayrıca Protestanlar'a ait kız ve erkek farklı olmak üzere yirmi okulda otuz bir öğretmen tarafından 726 öğrenciye eğitim öğretim verilmekteydi.
Cumhuriyet'in ilanından hemen sonra okullaşmaya verilen önemle birlikte İsmet Paşa, Ziya Gökalp, Fevzi Paşa, Hafız Recep, Cumhuriyet, İstiklal, Altuntaş, Dumlupınar, Ümit, Sümer, Atatürk ve Ergin ilkokulları peş peşe eğitim öğretime başlamış; otuz biri merkezde ve beşi köylerde olmak üzere millet mektepleri açılmıştır. 1921'de İmam-Hatip Okulu, 1933'te Halkevi, 1939'da Çırak Okulu, 1941'de Pamukpınar Köy Enstitüsü, 1946'da Akşam Sanat Enstitüsü hizmete başlamıştır. Ayrıca 1927'de Traktör Makinist Okulu, 1946'da Sağlık Komiserleri Okulu kısa süre eğitim veren okullardır.
1930 yılında Sivas Maarif müdürü olarak görev yapan ve kendisi de şair olan Ahmet Kutsi Tecer, Sivas'ın ünlü ozanlarından Âşık Veysel'in herkes tarafından tanınmasını sağlamıştır. Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, Köy enstitülerinde saz hocalığı yaparak birçok ili dolaşmıştır.
Sivas'ta 2022 Mart ayı itibariyle 581'i resmî, 44'ü özel okul ve ayrıca halk eğitim merkezi, meslekî eğitim merkezi, olgunlaşma enstitüsü, bilim ve sanat merkezi, rehberlik ve araştırma merkezi olmak üzere 625 kurumda; 5788'i resmî kurumlarda ve 513'ü özel kurumlarda olmak üzere 6301 derslikte eğitim öğretim hizmetleri yürütülmektedir.
Resmî kurumlarda okul öncesi 10.821, ilkokul 32.203, ortaokul 26.872, İmam-Hatip Ortaokulu 5581, genel ortaöğretim 17.113, meslekî ve teknik ortaöğretim 11.527, İmam-Hatip Lisesi 5609, özel öğretim okulları 480; özel kurumlarda okul öncesi 656, ilkokul 1164, ortaokul 1186, genel ortaöğretim 1614, meslekî ve teknik ortaöğretim 1043 olmak üzere toplam 115.869 öğrenci öğrenim görmektedir. Resmî kurumlarda 8868, özel kurumlarda 772 öğretmen eğitim öğretim hizmeti vermektedir.
1974'te Türkiye'nin on üçüncü üniversitesi olarak (Sivas) Cumhuriyet Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi bünyesinde kurulan Tıp Fakültesi ile eğitim öğretime başlamıştır. Halen on sekiz fakülte, dört enstitü, bir devlet konservatuarı, dört yüksekokul, on dört meslek yüksekokulu ile 44.000'den fazla öğrenciye hizmet vermektedir (bk. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi). 2018'de kurulan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi gelişme aşamasındadır.
Sivas kütüphanecilik açısından da önemli bir şehirdir. Türkiye'nin sayılı yazma eserler kütüphaneleri arasında bulunan Ziyâ Bey Kütüphanesi 1908 yılında yapılmış ve aynı yıl hizmete girmiştir. Kütüphanedeki yazma eser koleksiyonu oldukça değerlidir. En eski yazma eseri XII. yüzyıla aittir. Sarıhatipzâde ailesinden Nûman Efendi'nin 1758 yılında kendi adıyla kurduğu kütüphane de yıkıldığı 1930'lu yıllara kadar şehirde ilim ehline, öğretmen ve öğrencilere hizmet vermiştir. Günümüzde Şems-i Sivâsî İl Halk Kütüphanesi ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Kütüphanesi, zengin arşiv ve koleksiyonlarıyla ilgililerin istifadesine imkân vermektedir.
Sivas, Türkiye'de müzecilik tarihi bakımından da oldukça önemli bir yere sahiptir. İstanbul, Bursa ve Konya'dan sonra ülkenin dördüncü müzesi olarak 1904'te lisenin bir odasında kurulan Sivas Müzesi'nde önemli antik eserler korumaya alınmış; daha sonra Gökmedrese müzeye dönüştürülmüştür. Günümüzde Sivas'ta Arkeoloji Müzesi, Âşık Veysel Müzesi, Atatürk ve Kongre Müzesi, Gökmedrese Vakıf Müzesi, Hamidiye Kültür Bahçesi-Savaş Atları Müzesi ve Abdülhamid Anıevi, İsmet Yılmaz Eğitim Müzesi, Âşık Veysel Ozanlar ve Müzik Kültürü Müzesi, Sanayi Mektebi Müzesi, Şehir Müzesi, Şehitler Müzesi, Turasaş Müzesi, Zanaatkârlar Çarşısı ve Müzesi, Muhsin Yazıcıoğlu Anıevi, Nuri Demirağ Anıevi, Âşık Ruhsatî Anıevi ile kültür turizmi için önemli bir potansiyel oluşmuştur.
Acun, Hakkı. “Yolların Kesiştiği Şehir Sivas”. Cumhuriyetin 80. Yılında Sivas Sempozyumu Bildirileri (15-17 Mayıs 2003 – Sivas). Sivas 2003, s. 23-29.
Birbudak, Togay Seçkin. “Sâlnâmelere Göre Sivas Vilayeti’nde Eğitim-Öğretim (1898-1903)”. Kastamonu Eğitim Dergisi. 15/1 (2007), s. 303-316.
Birol, Nurettin. “XIX. Yüzyıl Sonlarında Sivas Vilayeti’nde Müslüman Eğitim-Öğretim Kurumları ve Faaliyetleri”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi. sy. 24 (2004), s. 209-232.
Demirel, Ömer. Osmanlı Dönemi Sivas Şehri ve Esnaf Teşkilâtı. Sivas 1998.
a.mlf. – Yüksel, Ahmet. “Osmanlı, Cumhuriyet Dönemleri”. Sivas Atlası. İstanbul 2020, s. 143-155.
Denizli, Hikmet. Sivas Tarihi ve Anıtları. Sivas 1998.
Kaya, Abdullah. “Selçuklu Dönemi”. Sivas Atlası. İstanbul 2020, s. 137-142.
Kaya, Doğan. Sivas Halk Şairleri. I-V, Sivas 2009.
Kodaman, Bayram. Abdülhamid Devri Eğitim Sistemi. Ankara 1991, s. 39.
Mert, Talip. “Sivas İdadisi ve Sivas Sultanîsi’nden Sivas Lisesi’ne”. Hayat Ağacı. sy. 23 (2013), s. 46-53.
Parmaksız, Esma İgüs. “Modernleşme Sürecinde Osmanlı İmparatorluğunda Askerî Rüştiyeler ve Sivas Askerî Rüştiyesi Örneği”. Osmanlılar Döneminde Sivas Sempozyumu Bildirileri (21-25 Mayıs 2007). Sivas 2007, s. 93-122.
Taşer, Seyit. “Sivas’ta Gayrimüslim Okullar Hakkında Tutulan Rapor”. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi. sy. 48 (2012), s. 408-424.
Tokat, Muammer – Dursun, Erdoğan. Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Sivas’ta Eğitim. Sivas 1998, s. 65-100.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı – Ergüder, Rıdvan Nafiz. Sivas Şehri. haz. R. Toparlı. Ankara 2014.
Ünalan, Sıddık. “XIX ve XX. Yüzyıllarda Sivas’ın Demografik Yapısı”. Fırat Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi. 9/2 (2004), s. 37-53.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/sivas
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Orta Anadolu’da bir şehir.