Cumhuriyet’in ilk yıllarında yetişkinlere okuma yazma öğretmek amacıyla açılan kurslar.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yetişkinlere okuma yazma öğretmek amacıyla açılan kurslar.
Cumhuriyet devrimleri arasında harf devrimi önemli bir yere sahiptir. Harf devriminin halkın eline kolay öğrenilir, basit ve sade bir bilgi aracı vererek okuryazarlığı yaymak ve halk arasındaki yaygın bilgisizliği kısa sürede gidermek amacıyla yapıldığı bildirilmiştir. Bu devrim Batı uygarlığına dahil olmanın da önemli bir aracı olarak görülmüştür.
Latin harflerinden alınarak uyarlanan Yeni Türk harflerini kısa zamanda bütün halka öğretmek ve kitleleri süratle okuryazar hale getirmek amacıyla 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektebi Teşkilatı kurulmuştur. Hedef on beş yıl içerisinde okuryazar oranını mümkün olan en yüksek düzeye çıkarmaktır. Harf devrimi ve millet mekteplerinin oluşturulma aşamasında Maarif Vekili Mustafa Necati önemli rol üstlenmiştir (bk. Mustafa Necati). Her Türk kadın ve erkek vatandaşı bu teşkilatın azası, Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal ise teşkilatın başı ve başöğretmeni kabul edilmiştir. Kanunun çıktığı 24 Kasım, 1980 askerî darbesinden sonra öğretmenler günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Millet mektepleri çalışmaları Maarif Vekâleti İlköğretim Müdürlüğü ile Halk Eğitim Şubesi'nce yürütülmüştür. Her il, ilçe, bucak ve köyde bu dershanelerden sorumlu bir millet mektebi kurulu kurulmuş ve bu kurullar hiyerarşik olarak birbirine bağlanmıştır. Bütün Millî Eğitim görevlileri bölgelerindeki millet mektebi çalışmalarını yürütmekten sorumlu tutulmuştur. Millet mektepleri ulaşımın kolay olması için büyükşehir ve kasabaların müsait mahallerinde ve muhtelif semtlerde kurulmuştur. Mektepler, camiler, hükümet salonları, kulüpler, salonlar, kahveler gibi toplanmaya müsait olan her alan hazırlık ve eğitim çalışmaları için kullanılmıştır. İlkokul bulunan her mahalde öğretmen adedince millet mektebi dershaneleri açılmıştır. Bu suretle maarif müdürleri ilköğretim müfettişleri, ilkokul müdür ve öğretmenleri aslî görevlerinin yanında millet mekteplerindeki öğretim ve teftişin icrasından da sorumlu tutulmuşlardır. Yeterli öğretmen olmayan yerlerde azınlık okullarının Türkçe, tarih, coğrafya öğretmenleri, ortaöğretim öğretmenleri hatta öğretmen olmayan ama belli düzeyde müktesebatı olanlar da iki aylık millet mekteplerinde görevlendirilmiştir.
Maarif Vekâleti, resmî teşkilatının olmadığı yerlerde ise Osmanlı döneminde de tatbik edilen seyyar muallim teşkilatını devreye sokmuştur. Seyyar talim heyetleri, okulu olmayan küçük köylere giderek köy halkını belirli zamanlarda köyün en uygun yerine toplayarak bir buçuk aydan ve haftada altı saatten aşağı olmayacak şekilde kasım ve şubat ayları arasında öğretim yapmışlardır.
Halkın yeni harflere karşı alakasını sağlamak için insanların farklı sebeplerle toplandığı sinema, tiyatro, kahvehane, panayır ve pazar yerlerinde tanıtımlar yapılmış, konferanslar verilmiş, okullar süslenmiş, gazeteler, radyolar yeni harflerin ve millet mekteplerinin tanıtımı için kullanılmıştır. Bandolarla, davulcular tutularak millet mekteplerinin açılışı bütün halka duyurulmaya çalışılmıştır. Millet mektepleri 1 Ocak 1929 tarihinde açılmış ve bu tarih "maarif bayramı" olarak kutlanmıştır. Millet mekteplerinin açıldığı gün Maarif Vekili Mustafa Necati ansızın vefat etmiş, buna rağmen mekteplerin açılışı ertelenmemiştir.
1928 talimatnamesine göre Millet Mektebi Teşkilatı A ve B dershanelerinden oluşmuştur: A dershanelerinde tahsil çağını geçirmiş olup eski Arap ve yeni Türk harflerini bilmeyen vatandaşlara dört aylık bir devrede haftada altı saat öğretim yapılarak Türk harfleriyle okuyup yazma (kıraat-tahrir) öğretilmesi planlanmıştır. Haftada altı saat yapılan öğretimin iki saati hesap dersine ayrılır.
B dershanelerinde ise eski Arap harfleriyle okuyup yazan ancak yeni Türk harflerini bilmeyen vatandaşlara iki aylık bir devrede haftada altı saat öğretim yapılmıştır. Bu altı saatin iki saati Türk harfleriyle okuyup yazma (kıraat-tahrir), iki saati hesap ve ölçüler, birer saati sağlık bilgisi ile yurt bilgisine ayrılmıştır. Dersler çoğunlukla akşam yapılmış ve cuma günleri tatil edilmiştir. 1929 talimatnamesinde A grubuna Arap harfleriyle okuyup yazanlar da eklenmiştir.
Talep fazlalığı olduğu takdirde bu dershaneler on altı-otuz yaş ve otuz yaş üstü olarak iki kısma ayrılabilmiştir. Dershaneler erkek ve kadın dershaneleri olarak ayrılabileceği gibi karma olmasına da imkân verilmiştir. Her dershaneye ortalama otuz-elli kişi devam etmiştir.
Orduda, hapishanelerde, hususi müesseselerde, fabrikalarda çalışanların yeni harfleri öğrenmesi için millet mektebi açılması ya da çalışanların bir millet mektebine devamlarının sağlanması zorunlu kılınmıştır. Özellikle ticarî işletmelerde çalışanların okuryazar olması için millet mektebinin açılması ve masraflarının işletmeci tarafından karşılanması istenmiştir.
Yeni harfleri daha önceden ya da kısa süreli eğitim neticesinde tamamen öğrendiğini iddia edenlere, en yakın mektepte imtihan edildikten sonra vesika verilmiş ve bunlar millet mektepleri dershanelerine devamdan muaf tutulmuştur. Bunun dışında ülkede yaşı on altı-kırk arası olan kadın-erkek bütün vatandaşların bu okullara devamı zorunlu tutulmuştur. 1929 talimatnamesinde yaş aralığı on altı-kırk beş olarak değiştirilmiştir. Engelleyici bir sebebi olmadığı halde devamsızlık yapanlara maddi ceza verilmesi karara bağlanmıştır. Yeni alfabe ile okuma yazma bilmeyenlerin bazı mesleklere girişi engellenmiştir. Çoğunlukla dershanelere devam edilmiştir. Ancak mahalle muhtarları ve ihtiyar heyetleri dershanelere devam etmeyenleri tespit etmek ve emniyete bildirmekle yükümlü tutulmuştur. Bu kişiler hakkında hükümet emirlerine uyulmadığı için soruşturma açılabileceği bildirilmiştir.
Millet mektepleri dershanelerine devam edenler eğitim sonunda imtihana alınmış, başarılı olanlara şehadetname verilmiştir. Her dershaneyi başarıyla bitirenlerden imtihanda en iyi notu alan üç vatandaşa Gazi Mustafa Kemal'in imzaladığı birer nüsha Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu (1924 anayasası) hediye edilmiştir. Dershaneyi başarıyla bitirerek okuma yazma öğrenenler isterlerse ziraat, ticaret ve sanayi kurslarına alınıyor, burada kendilerine meslekî, fennî bilgiler veriliyor, uygulamalar yaptırılarak üretim güçleri arttırılmaya çalışılıyordu. Millet mektebini tamamlamayanlar bu dershanelere alınmamıştır.
Müfredatta yer alan dersler ve mezunlarına anayasa kitapçığının hediye edilmesinden de anlaşılacağı üzere millet mekteplerinin tek amacı okuma yazma öğretmek değildir. Yeni Türk devletinin zihniyetine uygun "makbul vatandaş" yetiştirmek ve merkezin değer yargılarını kazandırmak da bu kurumların işlevlerindendi. Okuma yazma derslerinde millî duyguya hitap eden, ulus-devlet ideolojisini aktaran, bilimsel düşünmeye sevkeden okuma parçalarının tercih edildiği iddia edilmiştir. Hesap ve ölçü dersinde dört işlemi doğru ve hızlı yapmak, problem çözme ve ölçüleri kullanmak da öğretilmiştir. Ayrıca sağlık bilgisi derslerinde insan bedeni, hijyen, zararlı alışkanlıklar, bulaşıcı hastalıklar, çocuk bakımı, ilk yardım üzerinde durulmuştur. Yurt bilgisi dersinde ise vatandaşlık hakları ve vazifeleri, millî tarih ve millî coğrafya üzerinde önemle durulmuştur. Okuma yazma bilen vatandaşlara okuma yazmayı sevdirmek için ise millet mekteplerinin yan kuruluşu olarak 1930'dan sonra halk okuma odaları açılmaya başlanmıştır.
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına ait nüfus bilgileri çok güvenilir olmamakla beraber 1928 yılında yaşı on beş ile kırk beş arasında 6 milyon kişi olduğu tahmin edilmektedir. Millet mekteplerinde 1928'de büyük çoğunluğu kırsal kesimde açılan 20.489 kurstan 597.010 kişi belge almıştır. 1929'da kurs sayısı 12.887, belge alan kişi sayısı da 262.433 idi. Daha sonraki yıllarda bu sayılar hızla düşmüştür. 1928-1933 yılları arasındaki beş yıllık dönemde bütün Türkiye'de 54.050 millet mektebi açılmıştır. Bunların %34,40'ı şehirlerde, %65.60'ı köylerdeydi. 1927 yılında Türkiye'de eski yazıyla okuma yazma bilen 1.100.000 kişi bulunduğu tahmin edilmektedir. Yazı devriminden sonra beş yıl içinde okur yazar sayısı üç kat kadar artmıştır. 3 milyon kişinin üçte birinden çoğu millet mekteplerinde okuma yazma öğrenmiştir. Beşinci yılda millet mektebi sayısı 5107'ye düşmüştür. İlk on yıl millet mekteplerine toplam 2.745.766 kişi katılmıştır. Başarılı olarak dershaneyi bitirme yüzdeleri ise oldukça düşük kalmıştır. A dershanesine katılan erkeklerin %49,76'sı, kadınların %38,86'sı, B dershanelerine katılan erkeklerin %64,31'i, kadınların %52,12'si başarılı olmuştur. Dışarıdan müracaat ederek millet mektepleri sınavında başarılı olup diploma alanların sayısı ise on yıl sonunda 1.504.738'dir.
Millet mekteplerinin 1942'de "akşam okulları", 1950'de "halk dershaneleri" adını aldığını belirtmek gerekir. 1950'lerin başında bu dershanelere devam edenlerin sayısı çok azalmış, yirmi yedi kursta 1424 kişiye kadar düşmüştür. 1960'tan sonra, kursların sayılarında artış görülmüş, 1378 kursta 81.450 kişi okuma yazma öğrenmiştir. 1928-1980 yılları arasında 165.807 kursta 2.560.436 kişi bu kurslardan belge almıştır.
Bütün Türkiye'ye kısa sürede okuma yazma öğretmenin hedeflendiği bu mekteplere talep gittikçe zayıflamış ve hedefe ulaşılamamıştır. Türkiye'de o dönemde var olan öğretmen yetersizliği hedefe ulaşmanın önündeki en önemli unsurlardan biridir. Tarım yapılan bölgelerde derslere devam ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmış ve dershanelere kayıtlı olanların önemli bir kısmı devam sorunu yaşamıştır. Bunun yanında millet mektepleri ödeneği devlet bütçesine konulmamış, il özel idarelerine bırakılmış, bu da ödenek sorununu beraberinde getirmiştir. 1929 dünya ekonomik buhranının daha da arttırdığı ekonomik sıkıntılar bütün toplumu ve kurumları etkilediği gibi millet mekteplerini de etkilemiştir. Bu problemler eğitimin niteliğini olumsuz etkilemiş, dershane sayıları hızla azalmıştır. Türkiye'nin okuma yazma sorunu kısa süre içinde çözülememiş olsa da yeni harflerin benimsenmesi ve yeni Cumhuriyet'in kırsal alanda da tanınması-bilinmesi açısından bakıldığında millet mekteplerinin faydalı olduğu söylenebilir. Bunun yanında harf devriminden önce %10 olarak tahmin edilen okur yazar oranı 1936'ya gelindiğinde %20,4'e yükselebilmiştir. Millet mektepleri Türk eğitim tarihinin en kapsamlı yaygın eğitim hareketi olarak tarihe geçmesine karşın gerek okuma yazma gerekse diğer ders içeriklerinin nasıl bir etki yaptığına dair bilimsel, kapsamlı ve derinlemesine çalışmaların hayli az olduğunu söylemek mümkündür.
Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü. 1928-1933 Millet Mektepleri Faaliyeti İstatistiği. İstanbul 1934.
Binbaşıoğlu, Cavit. Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi. Ankara 2005.
Edis, Abdurrahman Bedri. Milli Eğitim Düsturu, Programlar. İstanbul 1947.
Maarif Vekâleti. Millet Mektepleri Talimatnamesi. Ankara 1929.
“Millet Mektebi Talimatnamesi”. Resmi Gazete. sy. 1048, 24 Teşrinisani 1928.
Şahin, Mustafa. “Bir Halk Eğitim Çalışması Örneği olarak Millet Mektepleri”. Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. 1/2 (1992), s. 213-234.
Şimşir, Bilal N. Türk Yazı Devrimi. Ankara 2008.
Sakaoğlu, Necdet. Osmanlı’dan Günümüze Eğitim Tarihi. İstanbul 2003.
“Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun”. Kanun nr. 1353. Resmi Gazete. sy. 1030, 3 Teşrinisani 1928.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/millet-mektepleri
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yetişkinlere okuma yazma öğretmek amacıyla açılan kurslar.