A

HOCA

Hayatın çeşitli alanlarında uzmanlık ve öğreticilik için kullanılan unvan.

  • HOCA
    • Yusuf ALPAYDIN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/hoca
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    HOCA
HOCA

Hayatın çeşitli alanlarında uzmanlık ve öğreticilik için kullanılan unvan.

  • HOCA
    • Yusuf ALPAYDIN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/hoca
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    HOCA

Güncel Türkçe lügatta "Müslümanlık'ta din görevlisi, öğretmen, akıl öğreten, öğüt veren kimse" anlamlarına gelmekte olup Farsça ya da Türkçe kökenli olduğuna yönelik iki farklı görüş bulunmaktadır. Kelimenin hoca ve hâce şeklinde iki farklı kullanımı mevcuttur. Farsça'da hâce kelimesi "efendi, ağa, ulu ve saygıdeğer kimse, evin büyüğü, mal sahibi" gibi anlamlara gelir. Edib Ahmed Yüknekî'nin Atebetü'l-Hakayık adlı eserinde ise bu kelime "yaşlı kimse, koca, bir saygı hitabı" şeklinde tanımlanmıştır. Bu kaynak, kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynak olarak kayıtlara geçmiştir. İran tarihinde Sâmânîler döneminden itibaren sıkça kullanılan bu kelime, zamanla çeşitli anlamlar kazanmıştır. Farsça kökenli olduğu düşünülen kelimenin, Türkçe "koca"dan türemiş olabileceği de öne sürülmüştür.

Kelime İslam devletlerinde tarihsel olarak farklı anlamlara gelen bir terim olarak kullanılmıştır. Özellikle Gazneliler ve Selçuklular dönemlerinde resmî bir nitelik kazanmış ve devletin önemli görevlileri için unvan haline gelmiştir. Hâce veya hoca unvanı, sadece resmî kullanımda değil, aynı zamanda farklı sosyal sınıflar arasında da yaygınlaşmıştır. Ticaret erbabından zanaatkârlara kadar geniş bir yelpazede kullanılmıştır. Farsça literatürde, hâce kelimesi özel anlamda genellikle Hz. Peygamber için kullanılmıştır. Türkçe'de ise hem özel isimlerin önünde hem de arkasında lakap olarak yer almıştır. Osmanlılar döneminde, hâce veya hoca terimi yaygın olarak bedesten esnafı için kullanılmıştır. Bu terim zaman zaman da farklı toplum kesimlerine hitap etmek için kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde, özellikle sıbyan mektebi öğretmenleri ve medrese uleması sıkça "hoca" unvanıyla anılmıştır. Bu unvanın, şehzade muallimlerine verilmesi kelimeye itibar kazandırmıştır. Şehzadeler tahta çıktıklarında ders aldıkları âlimlerden biri hoca olarak seçilirdi ve bu kişi "hoca-yı sultânî" (padişah hocası) olarak anılırdı. Osmanlı'da, hoca unvanıyla anılanların çocuklarının eğitimi ve görev tayinleri gibi konuları düzenleyen Fâtih Kanunnâmesi'nde "Hocazadeler Kanunu" adı altında yer almıştır. Hoca unvanı bazı ailelere de lakap olmuş, mesela III. Murad'a ders veren Hoca Sâdeddin Efendi'nin soyundan gelen şeyhülislam, kazasker ve âlimler "Hocazâde" lakabıyla anılmıştır. Osmanlı döneminde, Mühendishane'nin öğretmenleri derecelendirilmiş ve en kıdemli olanı "başhoca" olarak anılmıştır. Diğerleri ise "halife" olarak adlandırılmıştır. Türkiye'de Cumhuriyet döneminde ağa, bey, efendi gibi unvanlar yasaklanırken, hoca unvanının resmiyette kullanımına devam edilmiştir.

Hoca kelimesi Türkçe deyim ve atasözlerinde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan "Hocalık etmek" deyimi öğretmenlik yapmak anlamına gelir. Örneğin bir kişi bir alanda uzmanlaşmışsa ve bu konuda öğretmenlik yapmışsa, ona "hoca" denir. Yine "akıl hocalığı taslamak" deyimi, bir işte doğruyu ve iyi olanı gösterdiğini sanmak anlamına gelir. Ancak bu durumda kişi, aslında daha önce benzer hataları yapmış olabilir ve gerçekten doğru bir karar verme yeteneğine sahip olmayabilir. Türk atasözlerinden biri olan "Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma" bize öğreten kimselerin genellikle doğruyu bildiklerini, ancak kendilerinin bunu uygulamadıklarını anlatır. Bir diğer atasözü olan "Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder" sözü ise bir işin uzmanına değil de o işten anlamayan birine yaptırılması durumunda, istenilen sonucun alınamayacağını ve hatta ters bir sonuçla karşılaşılabileceğini ifade eder. Bu atasözü, uzmanlık gerektiren işlerde yetkin olmayan kişilerin işe zarar verebileceğini vurgular. Deyim ve atasözlerindeki anlamlar dikkate alındığında kelimenin öğretmenlik ve uzmanlık olmak üzere iki ana anlamının eş düzeyli olarak kullanıldığı görülmektedir. Kelimenin din, bilim ve eğitim alanı dışındaki kullanımlarına ise günümüzde pek rastlanmamaktadır.

Dinî hizmetleri yerine getirenler aynı zamanda eğitimsel görevler de üstlenmektedir. Günümüzde de hoca kelimesi din alanında âlim, imam, hatip ve vaizler için bir unvan olmakla birlikte bir hitap kelimesi olarak da kullanılmaktadır. Kelime örgün ve yaygın eğitim alanında ise özellikle orta dereceli okul öğretmenleri ve üniversite öğretim elemanları için yaygın biçimde kullanılmaktadır. Buna mukabil ilkokul öğretmenleri için durum biraz daha farklıdır. İlkokul çocukları öğretmenlerine "öğretmenim" şeklinde hitap etmektedir. Bununla birlikte ilkokul öğrenci velileri ve öğretmenlerin kendi aralarındaki hitaplarda da hoca kelimesi tercih edilmektedir.

Kaynakça

DİA. “Hoca”. DİA. 1998, XVIII, 186-187.

Köprülü, M. Fuad. “Hâce”. İA. 1987, V/1, s. 20-24.

TDK. Güncel Türkçe Sözlük. 2024 (https://sozluk.gov.tr/).

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/hoca

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

HOCA

Hayatın çeşitli alanlarında uzmanlık ve öğreticilik için kullanılan unvan.