A

TARİH EĞİTİMİ

Tarih konularının pedagojik ilkeler doğrultusunda öğretimi, disiplin adı.

  • TARİH EĞİTİMİ
    • Semih AKTEKİN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/tarih-egitimi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    TARİH EĞİTİMİ
TARİH EĞİTİMİ

Tarih konularının pedagojik ilkeler doğrultusunda öğretimi, disiplin adı.

  • TARİH EĞİTİMİ
    • Semih AKTEKİN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/tarih-egitimi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    TARİH EĞİTİMİ

İnsanlığın geçmişten bugüne hayatı ve faaliyetlerini değişik boyutlarıyla araştıran bir bilim dalı olan tarih, eskiden beri devletlerin ve yöneticilerin ilgilendiği bir alan olmuş, bunun yanında okul çağındaki çocukların yetişmesinde de önemli bir ders olarak görülmüştür. Tarih disiplini insanlık tarihinde birçok konu, kişi, kavram ve olayı siyasal, ekonomik, sosyolojik, kültürel, sanatsal vb. boyutlarıyla araştırır. Tarih eğitimi, tarihçilerin araştırma sonuçlarından öğrencilerin yaş grupları, ilgi alanları, öğrenme ihtiyaçları, ülkelerin eğitim politikaları ve öncelikleri gibi birçok kriter doğrultusunda seçilmiş sınırlı sayıda konunun, belirli bir süre dahilinde, önceden onaylanmış müfredat ve ders kitapları aracılığı ile çeşitli yöntemler ve araçlarla genç nesillere öğretimiyle ilgilenir.

Türkiye'de tarih ve tarih öğretimi ile ilgili yaklaşımlar Osmanlı'da modernleşme çabalarının görüldüğü Tanzimat ve Meşrutiyet döneminin izlerini ve etkilerini taşır. Osmanlı'da tarih yazıcılığı XV. yüzyılda başlar. Önceleri menakıbname, gazavatname ve şehname türünde başlayan tarih yazıcılığı, vekayiname, teşkilat, tarihî coğrafya, biyografi, seyahatname ve tevârîh-i Âl-i Osmân türünde eserlerle devam etmiştir. Başlangıç döneminde tarih yazıcılığı İslam tarihine ve Osmanlı hanedanına dayanır. İlkokul düzeyindeki sıbyan mekteplerinde tarih dersi görülmemekle birlikte Hz. Peygamber'in hayatı, peygamber kıssaları, sahabe hayatı gibi anlatılar aracılığı ile tarih konularına yer verildiği söylenebilir. Medreselerdeki programlarla ilgili yapılan çalışmalarda da ayrı bir tarih dersine rastlanmamaktadır. Ancak Kur'an-ı Kerim'de geçmiş insanların hayatlarına yapılan atıflar ve bunlardan çıkarılacak derslere yer verilmesi ayrıca Hz. Peygamber'in hayatı ve hadislerini incelerken de dönemin tarihine değinmek zorunluluğu bu dersler aracılığı ile tarih konularının ele alındığını gösterir. Enderun mektebinde ise medrese programlarından daha kapsamlı bir şekilde birçok dersin yanında Türk tarihi dersleri okutulmaktaydı.

XIX. yüzyıl, Osmanlı tarihçiliğinde ve tarih eğitiminde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Tercüme Odası ve Encümen-i Dâniş'in kurulması bu süreci etkileyen hususların başında gelir. 1789 Fransız İhtilali sonrası tarih yazımı millet inşası ve millî bilinç oluşturmada en önemli faktör haline gelmiş ve milliyetçilikle tarih arasında sıkı bağlar oluşmaya başlamıştır. II. Mahmud devrinde rüştiye ve dengi okullarda basit ve genel tarih ders kitaplarına ihtiyaç duyulmuş, ilk tarih ders kitapları daha çok Fransızca kitaplardan çeviri yoluyla meydana getirilmiştir. Tanzimat dönemiyle birlikte de imparatorluğu oluşturan farklı unsurları bir arada tutabilmek amacıyla öncelikle Osmanlılık bilinci oluşturulmaya çalışılmış ve eğitim kurumlarında buna uygun içerikte dersler verilmeye başlanmıştır. Ahmed Vefik, Ahmed Hilmi Efendi ve Süleyman Hüsnü Paşa gibi tarihçiler artan ihtiyaca uygun ders kitapları yazmışlardır. Ahmed Vefik Paşa'nın 1867 yılında yayımlanan Fezleke-i Târîh-i Osmânî adlı Fransız ders kitabı usulünde hazırlanan eseri, kendinden sonra yazılan eserlere örnek olmuştur. Ders kitaplarındaki Fransız etkisi Osmanlı'da tarihin eğitimde ideolojik amaçlarla kullanımını da beraberinde getirmiştir. Tarihin her dereceli okulda ders olarak verilmesi 1869 Maârif-i Umûmiye Nizamnamesi'ne göre yapılan düzenlemelere dayanır. Bu nizamnameye göre sıbyan mekteplerinde muhtasar târîh-i Osmânî, rüştiyelerde ise târîh-i umûmî ve târîh-i Osmânî derslerinin öğretilmesi öngörülür. Genel tarih içinde târîh-i enbiya ve târîh-i İslam konuları merkezdedir. Sultan II. Abdulhamid döneminde eğitim alanında birçok düzenlemeye gidilmiş, tarih derslerindeki konular daha çok dönemin fiilî İslamcılık politikalarının özelliğine göre şekillenmiştir. II. Meşrutiyet döneminde tarih derslerinin içerikleri ise özellikle Balkan savaşlarından sonra Türkçü bakış açısına göre yenilenmiş ancak kitaplardaki Fransız etkisi devam etmiştir. Bunda İttihatçılar'ın Fransız İhtilali ile kendi yaptıkları arasında özdeşlik kurmalarının da etkisi vardır. Cumhuriyet'ten sonra da basılmaya devam eden bazı lise tarih kitapları, Fransız tarih kitaplarının neredeyse birebir çevirisiydi. Bu sebeple ders kitapları Fransa'daki gelişmelere Türkiye'den daha çok yer veriyordu. Bu dönemdeki ders kitaplarına Aydınlanmacı ve Avrupa merkezli bir tarih anlayışı hâkimdi.

II. Meşrutiyet döneminde Dârülmuallimîn'de yetişen öğretmen adaylarına tarihin nasıl etkili bir şekilde öğretileceği uygulamalı olarak öğretilmiştir. Sâtı Bey, Dârülmuallimîn bünyesinde üç sınıflık ilkokul seviyesinde Tatbikat Mektebi (Uygulama Okulu) kurmuş, bu okulda tarih dersi için saatler belirlenmiş ve belirlenen konularla ilgili uygulamalı dersler yapılmıştır. Sâtı Bey, tarih öğretiminde en çok vatan sevgisi üzerinde durmuş, dersleri yakından uzağa ilkesi ve buluş yöntemiyle uygulamayı savunmuştur.

Cumhuriyet'in ilanından sonra eğitim alanında ilk değişiklik 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhîd-i Tedrisat Kanunu'dur. Bu kanun döneminde ilk, orta ve lise ders programlarında düzenlemelere gidilmiş, kitaplar Cumhuriyet ideolojisine göre aşamalı olarak yeniden yazılmıştır. Ekim 1924 tarihinde yeni bir Maârif-i Umûmiye Kanunu çıkarılmış, diğer derslerin yanı sıra tarih dersleri de yeniden ele alınmıştır. 1924 yılından itibaren programlarla birlikte yeni ders kitapları da yazılmaya başlandı. Bu amaçla ilk ders kitapları Ahmed Refik tarafından yazılmıştır. İhsan Şerif, M. Fuat Köprülü, Süleyman Edip, Ali Tevfik, Hamit Ongunsu ve Muhsin Teker bu dönemde tarih ders kitabı yazan diğer isimlerdir. İlkokul ve ortaokullardaki tarih kitapları daha erken dönemde değişirken lise ders kitapları ise 1931 yılında değişmiştir. Bu tarihe kadar II. Meşrutiyet döneminin ders kitapları okutulmaya devam etmiş ancak İttihat ve Terakkî'yi öven ifadeler çıkarılmıştır. 1931'de yayımlanan yeni tarih kitapları bir yıl öncesinde ilan edilen "Türk tarih tezine" göre hazırlandı. Türkler'in Orta Asya'da tarih öncesi çağlardan beri yüksek bir kültür yarattıklarını iddia eden bu teze göre Türkler son buzul çağından sonra Orta Asya'daki iklim değişikliğinden ötürü dünyanın başka yerlerine göç etmek zorunda kalmış, göç edenler sahip oldukları yüksek kültürü gittikleri yerlere de götürmüş ve Mezopotamya, Mısır, Hint ve Çin medeniyetlerinin yaratılmasını sağlamışlardır. Tezin amacı Anadolu'nun eski çağlardan beri Türk yurdu olduğunu ve Anadolu'daki Hititler, Frigler ve Lidyalılar vb. bütün medeniyetlerin Türkler'e ait olduğunu ispatlamaktı. 1931 yılında Türk Tarih Tetkik Cemiyeti tarafından bu teze uygun olarak hazırlanan dört ciltlik lise tarih kitapları Cumhuriyet ideolojisine uygun yeni bir ulus inşa etme çabasının bir yansıması olarak şekillendi. Söz konusu tezin ve buna göre hazırlanan ders kitaplarının akademik olarak ele alınıp öğretmenlere anlatılması amacıyla 1932 yılında I. Türk Tarih Kongresi düzenlendi.

Atatürk'ün ölümünden sonraki tek parti döneminde, Türk tarih tezi yaklaşımından giderek vazgeçildi. Batı medeniyetine eklemlenmeyi sağlayacak "hümanist yaklaşım" tarih programları ve ders kitaplarına yansımaya başladı. Böylece Batı medeniyetini Anadolu coğrafyasına dayandıran tarih kurgusu yerleştirilmeye çalışılmış, Yunan ve Roma tarih ve medeniyetlerinin öğretilmesi zaman zaman Türk tarihinin önüne geçmiştir. Bu tarih öğretim anlayışı, 1950 ile 1960 yılları arasında Demokrat Parti döneminde de devam etmiş, Emin Oktay ve Niyazi Akşit'in yazdığı kitaplar 1970'li yılların ortalarına kadar okutulmuştur. Hümanist tarih tasarımının Batı'ya yönelen ve Türk tarihini geri planda bırakan tarih anlayışı, 1960'lı yıllardan itibaren akademik çevrelerde eleştirilmeye başlanmış, hümanist akıma tepki gösteren tarihçiler Türk tarihinin Asyalı ve müslüman özelliklerini hatırlatarak Türk-İslam sentezi yaklaşımını öne çıkarmışlardır. Millî Eğitim Bakanlığı da 1975 yılında tarih öğretiminin amaçlarını bu yönde belirlemiş ve lise tarih kitapları bu yaklaşım doğrultusunda yazdırılmıştır. Hazırlanan yeni lise tarih kitaplarında Türk tarihine daha çok yer verilmiş, Avrupa tarihine ayrılan bölümler önemli ölçüde kısaltılmıştır. 12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra da bu yaklaşımla yazılan tarih programları ve kitapları kullanılmaya devam etmiştir. 1991 yılından itibaren Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'nin dağılması ve Orta Asya'daki Türk devletlerinin bağımsızlıklarını ilan etmesinin de etkisiyle 1993 yılından itibaren tarih programlarına tarih 1 ve tarih 2 derslerinin yanı sıra genel Türk tarihi, İslam tarihi ve Osmanlı tarihi gibi yeni dersler eklenmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığı 2004 yılından itibaren "Türkiye'de ve dünyada yaşanan değişmeler ve gelişmelerle birlikte Avrupa Birliği normlarını ve eğitim anlayışını, mevcut programların değerlendirmelerine ilişkin sonuçları ve ihtiyaç analizlerini dikkate alarak" ilköğretim ve ortaöğretim ders programlarını yenilemiş ve buna paralel olarak yeni ders kitapları yazılmıştır (MEB, 2007). Bu dönemde hazırlanan programlar, öğrencinin eğitim sürecinde aktif olduğu, bilginin öğrencinin kendisi tarafından yapılandırılmasını savunan yapılandırmacı anlayışa dayanmış, eski pozitivist ve davranışçı yaklaşımdan uzaklaşılmaya çalışılmıştır (bk. Yapılandırmacı Eğitim). İlköğretimde sosyal bilgiler dersinin içinde disiplinler arası bir yaklaşımla ele alınan tarih konuları lise düzeyinde, dokuzuncu-on birinci sınıflarda ayrı bir ders olarak öğretilmiştir. Getirilen yeni düzenlemede tarih dersinin amaçları arasında öğrencilere "barış, hoşgörü, karşılıklı anlayış, demokrasi ve insan hakları gibi temel değerlerin önemini kavratarak bunların korunması ve geliştirilmesi konusunda duyarlı olmalarını sağlamaktan" (MEB, 2007) bahsedilmektedir. Başlangıcından itibaren tarih derslerinin vatandaşlık eğitiminin bir aracı olarak kullanılması yaklaşımı yeni programlarda da devam etmektedir (bk. Vatandaşlık Eğitimi). Tarih programlarında tarihsel kavrama, tarihsel analiz ve yorum ile tarihsel sorgulamaya dayalı araştırma becerilerine yer verilmiştir. Bu değişimde 1970'ler ve 1980'ler boyunca İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde tarih derslerinde bilgi aktarımından ziyade tarihsel araştırma ve analiz becerilerinin öğrencilere kazandırılması gerektiğini savunan "yeni tarih" yaklaşımının etkisi görülür.

2022 yılında güncellenen dokuzuncu-on birinci sınıflar tarih dersi öğretim programında öğrenme hedefleri, değer ve tutumlar, genel beceriler ve tarihsel düşünmenin anahtar kavramlarıyla birlikte öğrencilere tarihsel düşünme becerileri kazandırılması hedefleri tekrar edilmiştir. Öğretim programlarının tamamında yer alan adalet, dostluk, dürüstlük, saygı, sevgi ve vatanseverlik gibi temel değerlerin tarih derslerinin bütününde ilgili kazanımlarla birlikte ele alınması hedeflenmiştir. Tarihî konular Türk ve Türkiye tarihinden seçilen olaylar merkezinde ele alınmış, öğrencilerin, tarihî olay ve olguları mekânın yanı sıra maddi manevi bağlam ve yapılarla da ilişkilendirerek derinlemesine analiz etmesi amaçlanmıştır. Programda tarihsel düşünme becerileri, kronolojik düşünme, tarihsel kavrama, tarihsel analiz ve yorum, tarihsel sorgulamaya dayalı araştırma, tarihsel sorun analizi ve karar verme ile tarihsel empati başlıkları altında ele alınmıştır (MEB, 2022). Tarih derslerinde toplam on sekiz ünite, yetmiş dört saat ve bunlarla ilişkili 216 kazanıma yer verilmiştir. Mevcut programlar birçok yenilik getirmekle birlikte hazırlanan ders kitapları incelendiğinde Türkiye'de tarih eğitimine dönük öteden beri eleştiri konusu yapılan bilgi aktarımının ağırlıklı olduğu ve çoğunlukla didaktik yaklaşımın devam ettiği görülmektedir.

Son yıllarda dünyanın farklı bölgelerindeki savaşlar ve işgallerle bunların yol açtığı göç dalgaları ve buna bağlı olarak sınıflardaki öğrenci çeşitliliğinin artması; Covid-19 salgını ve bunlara bağlı ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmeler; teknoloji ve bilimdeki hızlı değişimler birçok alan yanında tarih eğitimiyle ilgili çalışmaları da etkilemektedir. Gençlerin tarih bilincinin gelişmesinde ders kitaplarının tek kaynak olmadığı, sosyal çevre ve aile, televizyon dizileri ve tarihle ilgili filmler, popüler tarih dergileri, internet ve dijital kaynaklar gibi birçok faktörün öğrencilerin tarihle ilgili beslenme kaynakları olduğu göz önünde bulundurularak yeni neslin öğrenme alışkanlıklarına uygun yaklaşımlar geliştirilmesi bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Çağdaş ve etkili bir tarih dersi için bilgi-beceri dengesine dikkat eden, konuların siyasî, sosyal, ekonomik, kültürel vb. birçok boyuttan ele alındığı ve yerel tarih, millî tarih ve dünya tarihi dengesini gözeten bir yaklaşımla program ve kitapların içerik ve yöntem açısından sürekli güncellenmesi bu açıdan büyük önem taşımaktadır.

Kaynakça

Aktekin, Semih. “Türkiye’de Tarih Eğitimi”. Çok Kültürlü Bir Avrupa İçin Tarih ve Sosyal Bilgiler Eğitimi. ed. S. Aktekin v.dğr. Ankara 2009, s. 27-44.

a.mlf.  Tarih Eğitiminde Uluslararası Arayışlar. Ankara 2024.

Alkan, Mehmet Ö. “II. Meşrutiyet’te Resmi İdeoloji, Resmi Tarih ve Eğitim”. Türkiye’de Tarih Yazımı. ed. V. Engin – A. Şimşek. İstanbul 2011, s. 155-177.

Arıkan, Zeki. “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Tarihçilik”. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi. 1985, VI, 1584-1594.

Copeaux, Etienne. Tarih Ders Kitaplarında (1931-1993) Türk Tarih Tezinden Türk İslam Sentezine. çev. A. Berktay. İstanbul 1998.

Çapa, Mesut. “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Tarih Öğretimi”. Atatürk Yolu. sy. 29-30 (2002), s. 39-55.

Ersanlı Behar, Büşra. İktidar ve Tarih. İstanbul 1996.

Kırpık, Cevdet. ‘Türkiye’de Tarih Öğretimi: Sorunlar ve Fırsatlar”. Yeni Türkiye. sy. 59 (2014), s. 1193-1206.

Köken, Nevzat. Cumhuriyet Dönemi Tarih Anlayışları ve Tarih Eğitimi (1923-1960). Ankara 2014.

Köksal, Hüseyin v.dğr (ed.). Yenilikçi Tarih Öğretimi Etkinlik Örnekleri. Ankara 2012.

MEB. Ortaöğretim 9. Sınıf Tarih Dersi Programı. Ankara 2007.

MEB. Ortaöğretim Tarih Dersi (9, 10 ve 11. Sınıflar) Öğretim Programı. Ankara 2022.

Şimşek, Ahmet (ed.). Türkiye’de Tarih Eğitimi. Ankara 2017.

a.mlf. – Yazıcı, Fatih. “Türkiye’de Tarih Öğretiminin Dünü, Bugünü”. TYB Akademi: Dil Edebiyat ve Sosyal Bilimler Dergisi. sy. 8 (2013), s. 9-31.

Tunçay, Mete. “İlk ve Orta Öğretimde Tarih”. Felsefe Kurumu Seminerleri. Ankara 1977, s. 277-284.

Türk, İbrahim Caner. Osmanlı Devletinde Tarih Eğitimi (1839-1922). İstanbul 2013.

Yıldırım, Erinç Erdal. İnönü Döneminde Tarih ve Eğitim. Ankara 2014.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/tarih-egitimi

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

TARİH EĞİTİMİ

Tarih konularının pedagojik ilkeler doğrultusunda öğretimi, disiplin adı.