A

"MUALLİM MECMUASI"(1916-1918)

Eğitim dergisi.

  • "MUALLİM MECMUASI"
    • Mustafa GÜNDÜZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 23.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/muallim-mecmuasi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "MUALLİM MECMUASI"
"MUALLİM MECMUASI" (1916-1918)

Eğitim dergisi.

  • "MUALLİM MECMUASI"
    • Mustafa GÜNDÜZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 23.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/muallim-mecmuasi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "MUALLİM MECMUASI"

İstanbul'da çıkmaya başlamıştır. Benzerleri arasında hususi bir yere sahiptir. Dergide açık olarak belirtilemese de aynı yıl kurulan Millî Talim ve Terbiye Cemiyeti ve onun yayın organıyla siyasî, sosyal ve ideal bakımından belirgin bir benzerliğin olduğunu söylemek mümkündür. Söz konusu cemiyetin dönemin iktidar partisi İttihat ve Terakkî Cemiyeti ile yakın ideolojik, siyasî ve kültürel bağı vardır. Aynı durum Muallim Mecmuası için de geçerlidir. Dergide en çok yazısı yer alan yazarların, içinde bulundukları siyasî ortam ve ideolojik tercihleri İttihat ve Terakkî Cemiyeti ile yakın olduklarını ve bu cemiyet tarafından desteklendiklerini göstermektedir.

Yayımlandığı iki sene (1916-1918) boyunca Kader Matbaası'nda basılmıştır, her sayı ortalama iki formadır (otuz iki sayfa). Yayınına 15 Eylül 1918'de tek formalık (on altı sayfa) 25. sayı ile son vermiştir. Toplam 858 sayfadır. İç kapakta genellikle yeni çıkan terbiye, tahsil ve ahlakla ilgili yayınlarla Türk Yurdu Kitaphanesi'nin eserleri listelenmiştir. İçinde resim, şekil ve tablo türü biçimsel unsurlar yoktur.

Dergideki ilk yazı Ziya Gökalp'e aittir. Yayın kurulu imzasıyla çıkan "Niyete Dair Birkaç Söz" başlıklı girizgâhta dergi "muallim meslek yayını" olarak tanıtılmıştır. "Avrupa'da her türlü sanat ve meslek erbabının bir süreli yayını" olduğu belirtilen yazıda, "yarını hazırlayacak büyük bir muallim ordumuzun" olduğundan bahsedilerek bunların memleketin farklı köşelerine dağıldıklarına ancak birbirinden haberdar olmadıklarına vurgu yapılmıştır. Buradan hareketle derginin "vazifesi muallimleri birbirlerinden haberdar etmek" şeklinde belirlenmiş ve "meslek gazetesi olmaktan başka bir iddiası"nın (s. 2) olmadığı belirtilmiştir. Aynı yazıda muallimlerin terbiyeye dair farklı algı ve uygulamalarından bahisle, "en iyi milletlerin bütün fertleri aynı fikir ve his terbiyesi almış milletler olduğu" belirtilmiştir. Muallimler marifetiyle "vahdet ve tecanüs" idealinin belirlenmesi, 1924'te kabul edilecek Tevhîd-i Tedrisat'ın ve sonrasındaki eğitim politikalarının öncü fikri olarak kabul edilebilir.

Tam anlamıyla bir eğitim meslek dergisi olan Muallim Mecmuası'nda az sayıda şiir, birkaç tane de edebî deneme ve eğitime dair tercüme yer almıştır. Her sayının son birkaç sayfasında "Maarif Şuunu" başlığı altında içinde bulunulan zamanın siyasî ve sosyal gelişmeleri eğitimle ilgisi esas alınarak kısaca özetlenmiştir. Bu kısımda üst düzey atamalar, aziller, vefat eden eğitimciler, eğitimle ilgili bazı yayınlar, gazete ve dergiler, bayramlar ve mekteplerdeki kutlamalar, konferanslar ve değişik eğitim faaliyetleri, Avrupa'ya/Almanya'ya gönderilen talebeler, şehit oğullarının eğitimi, mektep müzesi, mezunlar, Sultan Osman'ın terbiyesi, Dârülelhan, Dârülinâs, Terbiye Encümeni'nin kuruluşu, Maarif Nezareti'ndeki değişimler, terbiye ile ilgili kuruluşlar gibi konular hakkında bilgiler verilmiştir.

Derginin "Telif ve Tercüme Külliyatından" başlıklı kısmında ise yeni yayımlanan eğitimle ilgili kitapların kısa tanıtımı yapılmıştır. Burada dergiye fikren ve siyaseten yakın isimlerin telifleri ve dergileri ön plandadır. Fenn-i Terbiye Tarihi, Edebiyât-ı Umûmiye Mecmuası, Bilgi Yurdu Mecmuası, Öksüz Yurtları Mecmuası, Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti Mecmuası gibi dergiler hakkında kısa bilgiler verilmiş ve okuyuculara tavsiye edilmiştir.

Mesul müdür Hüseyin Ragıp Bey'in idaresinde yayımlanan Muallim Mecmuası'nda elli dokuz farklı yazarın imzası vardır. Derginin ilk yazısı "Millî Terbiye" başlığı ile yedi sayı devam etmiştir. Bu yazı dizisi ilerleyen senelerde Türkiye'de eğitimin millî niteliği ve ideolojisinin kurumsallaşması bakımından çokça referans verilen makalelerden biridir. Dergide en fazla imzası görülen yazarlar ve yazı sayıları şöyledir: Nafi Atuf (Kansu) (on üç), Sâtı (Mustafa Sâtı' Husrî) (on iki), Ziya Gökalp (on bir), Hüseyin Ragıp (sekiz), Ahmed Hikmet (Müftüoğlu) (yedi), Mehmed Emin (Erişirgil) (altı), İsmayıl Hakkı (Baltacıoğlu) (altı), Selim Sırrı (Tarcan) (beş), Necmeddin Sadak (dört), Kâzım Nami (Duru) (dört). Bunların dışında Ali Ekrem, Dr. Reşit Galip, Falih Rıfkı, Giritli Şerif, Hakkı Tarık, İbrahim Alaeddin, Mustafa Şekip gibi yazarların iki veya üç yazısı yayımlanmıştır.

Derginin on dördüncü sayısı Tevfik Fikret'in Büyük Ruhuna İthaf başlığı ile onun birinci vefat yıl dönümüne ayrılmıştır. Yaklaşık yüz sayfalık bu uzun armağanda otuz farklı imza, farklı yönleriyle Tevfik Fikret'i nazım ve nesir örneklerle anmış ve anlatmıştır. Tevfik Fikret'e ayrılan bu sayı günümüz alfabesine çevrilmiştir. Diğer sayılarda da Fikret'e dair yazılar ve referansların olması, onun terbiye ve düşünce mirasına sahip çıkıldığını göstermektedir (bk. Tevfik Fikret).

Muallim Mecmuası'nda eğitimle ilgili hemen her türlü konuya geniş ve serbest şekilde yer verilmiştir. Başta "millî terbiye" olmak üzere, "asrî terbiye, tedrisatta sinema, tabiat terbiyesi, hıfzıssıhha ve terbiye, anormaller ve terbiye, mekteplerde plan/program, terbiye ve edebiyat, muallim ve meslek hastalıkları, terbiye ve telkin, terbiye ve mefkûre, meslek ve kabiliyet, terbiye ıslahatları, terbiye ve millet, terbiye ve alfabe meselesi, terbiye ve bilim, pedagoji ve bilim, muallimlik mesleği, ferdî ve içtimaî terbiye, terbiye tarihinden örnekler (Osmanlı maarif ve terbiye tarihi, Meşrutiyet'ten sonra eğitim tarihi, Suriye'de mektepler, Rum mektepleri, Almanya'da eğitim, Japonya'da eğitim…), terbiye ve içtimaî vicdan, terbiye ve psikoloji, mekteplerde sanat ve zevk, terbiyede mükâfat ve ceza, terbiye ve etfaliyat, terbiye ve mâşerî vicdan, terbiye ve hak, elifba tedrisi, terbiye ve iktisat, iktisadî terbiye, tûbâ ağacı nazariyesi, terbiye ve tatil, terbiye-yi bedeniye, yaş ve zekâ, yabancı dil tedrisi, dinî terbiye, antropoloji ve insanın kökeni, ahlakî terbiye, kadınların ve kızların terbiyesi, muallimlik meslek ahlakı, terbiye ve kötü alışkanlıklar, felsefe tedrisatı, himâye-yi etfâl, fevkalade talebeler, karma eğitim" dergide ele alınan anahtar eğitim kavramlarıdır.

Dergide tartışılan konuların başında terbiye ve millîlik meselesi gelir. Tartışmayı Ziya Gökalp başlatmış Sâtı Bey, Necmeddin Sadak ve İsmayıl Hakkı beylerin itiraz ve farklı görüşleriyle tartışma devam etmiştir. Gökalp terbiyenin temel gayelerinden birinin toplumsal şuuru ve ortak toplumsal vicdanı/bilinci inşa etmek olduğunu belirtirken, Sâtı Bey bireyselliği ön plana çıkarmıştır. Necmeddin Sadak ise "terbiye ilmi ve pedagoji arasındaki farka" değinerek, "terbiyenin hem bilim hem de sanat olduğunu, millî olabileceğini ancak pedagojinin beynelmilel olduğunu" (s. 202-204) vurgulamıştır.

"Terbiyenin gayesi, fert mi millet mi?" tartışmasında Gökalp, meseleye ruhiyatçılar ve içtimaiyatçılar açısından bakmıştır. Ona göre "Terbiyenin gayesi millet yapmaktır denilebildiği gibi hakiki ferdiyetleri yetiştirmektir" (s. 68). "Asrımızın terbiye gayeleri" başlıklı yazısında İsmayıl Hakkı, asrın terbiyesinin anne baba tercihleriyle belirtildiğini eleştirel biçimde belirtmiş ve bunun yanında eğitimin iktisat için, maddi ilerlemenin temel aracı olduğunu vurgulamıştır. Ona göre "Asrımızın pedagojisi istihsal (üretici) pedagojisidir. Artık bu cihanda mektepler, dersler, usuller hep şu iktisat terazisinin gözüne konularak tartılmaktadır" (s. 10). Terbiyenin amacına yönelik yazılarda Muallim Mecmuası'nın ortak hedefinin modern eğitim pratiklerine uygun hareket ettiği anlaşılmakta ve bu zihniyeti benimsediği görülmektedir.

Derginin üzerinde durduğu önemli konulardan biri de yetiştirilmek istenen insan tipidir. Bunu da Maarif Nazırı Ahmed Şükrü Bey'in beyanından "Tam bir adamın nasıl olabileceği meselesi nazarı dikkate alınırsa bence onun dinine merbut, vatanını sever, milletini tanır bu vazifeleri yapmaya gayret eder" (s. 258) ifadeleriyle duyurmuştur.

Muallimler Mecmuası'nda eğitim programları, eğitim araç gereçleri ve yöntemlerine dair tartışmalar yapılmış, öneriler getirilmiştir. Eğitimde görsel unsurlara, somut örneklere, sinema ve tiyatroya yer verilmesinin istenmesi dönemine göre önemli yenilikler sayılabilir. J.J.Rousseau'dan hareketle tabiat felsefesi, tabiat eğitimi ve insanın doğallığına vurgu yapılırken, Emile Durkheim sosyolojisinin toplumsal kurgusu ile yer yer çelişkiye düşülmüştür. Bu ayrışma Ziya Gökalp ve Sâtı Bey'in toplum ve birey karşısında terbiyenin rolünün ne olacağı konusunda belirgin hale gelmiştir. Dergide terbiye, sağlık, felsefe, dil öğretimi ve müfredatla ilgili çevirilere serbest şekilde yer verilmiştir.

Muallim Mecmuası I. Dünya Savaşı yıllarında zor şartlarda çıkmasına karşın modern eğitimin yeni ve karmaşık konularını özgürce tartışabilmiştir. Eğitimin mahiyetinin millî, asrî ve dinî niteliğine dair sorular ilk ve en geniş şekilde burada dile getirilmiştir. Bu fikrî tartışmalar kısmen daraltılarak 1920 yılı sonrası eğitim politikaları için örnek olmuştur. 1922'den sonra yayımlanan Muallimler Mecmuası, Muallimler Birliği Mecmuası, Terbiye Mecmuası gibi birçok eğitim dergisinin Muallim Mecmuası'ndan etkilendiğini ve bazı fikirleri ondan miras olarak devraldıklarını söylemek mümkündür. Eğitim tarihine dair ilk çalışmalar da bu dergide başlamıştır.

Ziya Gökalp, Mustafa Sâtı ve İsmayıl Hakkı'nın Muallim Mecmuası'ndaki bazı yazıları ilerleyen senelerde günümüz alfabesine aktarılmış ve farklı biçimlerde yeniden yayımlanmıştır. Bunların dışındaki yazılar, akademik araştırmalarda sınırlı kullanılmıştır. Dergi üzerine müstakil araştırmanın yapılmadığı görülmektedir.

Kaynakça

Akyüz, Yahya. Türkiye’de Öğretmenlerin Toplumsal Değişmedeki Etkileri (1839-1950). Ankara 2012.

Muallim Mecmuası. sy. 1-25 (1916-1918).

Muallim, Tevfik Fikret Özel Sayısı. haz. B. G. Gökşen. İstanbul 2015.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/muallim-mecmuasi

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

"MUALLİM MECMUASI" (1916-1918)

Eğitim dergisi.