İç Anadolu bölgesinde tarihî bir şehir.
İç Anadolu bölgesinde tarihî bir şehir.
İç Anadolu'nun güney bölümü ile Toros dağlarının kesiştiği yerde bulunmaktadır. Doğu ve kuzeydoğusunda Sivas, kuzeyinde Yozgat, batısında Nevşehir, güneybatısında Niğde, güneyinde ise Adana ve Kahramanmaraş vilayetleri yer almaktadır. Yüzölçümü 16.970 km²'dir.
Tarihî kaynaklardaki en eski adı Mazaka'dır. Şehir Romalılar döneminde Caesarea/Kaisareia'dan sonra müslümanların fethi ve Türk hakimiyeti dönemi sonrasında Kaysâriye, Cumhuriyet döneminde ise Kayseri olarak anılmıştır. Şehrin kuzeydoğusunda en eski yerleşim birimi olan Kültepe bölgesinden çıkarılan kalıntılarda milattan önce 3500'lü yıllarda Asurlu ticaret kolonilerinin varlığı tespit edilmiştir. Kayseri'de Romalılar, Med ve Persler, Bizanslılar, Emevîler; Malazgirt Savaşı'nın (1071) ardından Selçuklular, Dânişmendliler, İlhanlılar, Eretnalılar, Kadı Burhâneddin Beyliği, Karamanlılar, Dulkadıroğulları ve Osmanlı Devleti hüküm sürmüştür.
1134 yılında harap bir halde olduğu anlaşılan bölgenin çehresi Melik Mehmed Gazi'nin Dânişmendli Beyliği'nin başşehri olarak Kayseri'yi seçmesiyle değişmeye başladı. Şehir Fâtih Sultan Mehmed döneminde Karamanoğulları Beyliği'nin Osmanlı Devleti'ne dahil edilmesiyle Osmanlı hakimiyetine girdi, XVI. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar sancak statüsü ile Karaman eyaletine bağlı kaldı. 1846'da Bozok'a 1868'de de Ankara vilayetine bağlandı, 1914'te müstakil sancak, 1924'te vilayet, 1988'de büyükşehir statüsü kazandı.
Kayseri'de Türkler tarafından tesis edilen ilk önemli eğitim kurumu 1135 yılında Dânişmendoğulları'ndan Melik Mehmed Gazi tarafından kurulan Melik Gazi Medresesi'dir. 1206 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Gıyâseddin Keyhüsrev'in kız kardeşi Gevher Nesibe Hatun'un vasiyeti üzerine dünyanın uygulamalı ilk tıp kurumu olan Şifâiye Medresesi adı verilen, dünyanın ilk tıp fakültelerinden biri burada kuruldu. Böylelikle yeni ilaçların keşfi, yeni tedavi yöntemlerinin uygulanması, akıl ve ruh sağlığı yerinde olmayan insanlar için su ve müzikle tedavinin gerçekleştirilmesi sağlandı. Osmanlı hakimiyetine kadar Kayseri'de ayrıca Avgunlu (XIII. yüzyıl), Hoca Hasan (1193), Kölük (1211), Huand (1237), Sirâceddin (1240), Sâhibiye (1267), Hacı Kılıç (1249), Köşk (1339) ve Hatuniye (1382) medreseleri faaliyet yürütmüştür.
Türk hakimiyeti altında gayrimüslimlerin eğitim kurumları da faaliyetlerini sürdürdü. Kayseri yöresine yerleşmiş olan Ermeniler'in dinî eğitimleri için 1191 yılında inşa edilen Surp Krikor Lusovoriç Kilisesi hıristiyan ilahiyatına tahsis edilmiş, Bizans döneminden beri faal olan ve tarihsel süreçte sayıları değişen kilise ve manastırlarda eğitim öğretim sürmüştür.
Kayseri'de Ahîlik teşkilatının kurulması ve faaliyetlerini sürdürmesi eğitim öğretim hayatı bakımından önemlidir. Hoca Ahmed Yesevî'nin öğrencisi Ahî Evran ömrünün yirmi yılını Kayseri'de geçirmiş, bu süre içerisinde bir yandan çıraklara mesleğin inceliklerini öğretirken bir yandan da akşam sohbetleriyle geniş halk kesimlerine yönelik çok yönlü eğitim faaliyetlerinde bulunmuştur. Kayseri'de yörenin coğrafî konumu ve ticarî potansiyelinin bir yansıması olarak teşekkül eden Yabanlu Pazarı'ndan (Pazarören) Anadolu'nun dört bir yanına çok kaliteli mallar sevkedilmiştir. Selçuklular döneminde kurulan bu yapı Osmanlılar döneminde de faaliyetlerini uzun yıllar sürdürmüş ve esnaf hem ciddi bir eğitimden geçirilmiş hem de denetime tâbi tutulmuştur (bk. Ahîlik).
Kayseri'nin Osmanlı hakimiyetine girmesinin ardından da buradaki eğitim kurumları gelişerek faaliyetlerini sürdürdü. Bu noktada ilk dikkat çeken kurumlar sıbyan mektepleridir. Sıbyan mekteplerinden ilki 1494'te Bedesten yanında, ikincisi ise 1576'da Kurşunlu Camii avlusunda açıldı. 1494'ten 1872 yılına gelinceye kadar Kayseri'de toplam otuz dokuz sıbyan mektebi faaliyet göstermiş, ilk rüştiye ise 1869'da açılmıştır. 1840-1860 yılları arasında Kayseri'de mevcut kırk iki medresenin yirmi ikisinde (Medrese-yi Nefs-i Kayseri, Hüseyin Efendi, Düvenönü, Sahabiye, Gözübüyük, Ahmet Bey, Osman Nuri Paşa, Hacı Kılıç, Serçeoğlu, Hatuniye, Pervane Bey, İmam Sultan, Ziyaiye, Beyzade, Gülük, Hunat-ı Kebir, Hunat-ı Sagir, Melikgazi, Cafer Bey, Yeni Saray, Eski Saray, Hocabey, Mehlevihane) eğitim öğretim faaliyetleri devam etmekteydi. Bu medreselerde yaklaşık 800'ü yatılı olmak üzere toplam 1500 öğrenci mevcuttu. 1868'de ise müslüman ve gayrimüslimlerin eğitim aldıkları toplam okul sayısı sıbyan mektepleri hariç 104 civarındadır. Sultan II. Abdülhamid devrinde Kayseri'de müslüman ahaliye ait altmış iki sıbyan mektebi, bir inâs mektebi, bir idâdî, otuz dokuz medrese; Ermeniler'e ait dört, Rumlar'a ait beş, Protestan ve Katolikler'e ait birer okul faaliyetteydi. 1893 yılında eğitim faaliyetlerine başlayan Kayseri İdâdîsi, II. Abdülhamid döneminde Kayseri'de açılan okullar arasında ayrı bir öneme sahiptir. Söz konusu okul birçok öğrenci yetiştirmiş Sakarya savaşı yıllarında son sınıfların öğrencileri cepheye gittiği için mezun vermemiştir. 1898 tarihli Maarif Salnamesi 'nde şehirde biri Katolikler'e, üçü Protestan lar'a on ikisi de Ermeniler'e ait idâdî ve âlî mektep bulunduğu kayda geçirilmiştir.
1907 yılına ait Kayseri Vilayeti Salnamesi'nde toplam 247 ilk düzey eğitim kurumu olduğu kayıtlıdır. Kayseri'nin eğitim tarihinde müstesna bir yeri olan Mutasarrıf Muammer Bey'in gayretleriyle söz konusu sayıya kısa zamanda onlarca okul daha ilave edilmiştir. Muammer Bey Kayseri'de idareci olarak bulunduğu süre içerisinde Kayserili hayır severlerle çeşitli dönemlerde ve aralıklarda toplantılar icra etmiştir. Bu toplantılarda Kayseri'nin eğitimle ilgili ihtiyaçları için bağış toplanmış, bu uygulama Kayseri halkı arasında önemli bir geleneğin doğmasını, eğitim kurumlarına maddi desteklerin kesintisiz bir şekilde sürmesini beraberinde getirmiştir. Muammer Bey döneminde 1910'da Dârülmuallim'in bir şubesinin Kayseri'de açılmasıyla öğretmen ihtiyacının bir bölümünün buradan karşılanmasına başlanmıştır.
Osmanlı Devleti'nin son asrında pek çok bölgede olduğu gibi Kayseri'de de yabancı okulları açılmıştır. Talas Amerikan Koleji 1889-1967 yılları arasında kırk yataklı hastane ile birlikte eğitim öğretim faaliyetlerini sürmüştür. Talas Amerikan Koleji, Amerikalılar'ın bölgede nüfuz kazanmaları için çok önemli bir merkez olmuş, aynı zamanda burada misyonerlik faaliyetleri de yürütülmüştür.
Gerek I. Dünya Savaşı gerekse Millî Mücadele döneminde bütün Anadolu topraklarında olduğu gibi Kayseri'de de eğitim faaliyetleri ciddi oranda aksamıştır. Öğrencilerin ve hocalarının savaşlara gönüllü katılmaları, okulların öğrencisiz ve hocasız kalmasına, yetişmiş insan gücünün kaybına yol açmıştır. Millî Mücadele döneminde Kayseri'de faaliyet yürüten Türk-Ortodokslar Anadolu'da Ortodoksluk Sadası adıyla bir gazete çıkartmak suretiyle kamuoyunu etkilemeye çalışmışlardır. Söz konusu bu çalışmalar daha sonra Zincidere'de Türk-Ortodoks Ruhban Mektebi'nin açılışını da beraberinde getirmiştir. Bütün bu faaliyetlerin odağında Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin zararlı propagandalarına karşılık vermek arzusu yer almıştır.
Osmanlı hakimiyeti döneminde Kayseri'nin eğitim tarihine bakıldığında medreseler ve mektepler dışındaki kimi kurumlar da dikkat çeker. Selçuklular devrinden beri faal olan ahîler ve esnaf teşkilatları bu dönemde de faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Birçok meslek dalı kendi içinde usta-çırak ilişkisiyle insan yetiştirmeye devam etmiştir.
Osmanlı döneminde eğitim kurumlarıyla ön plana çıkan Kayseri, buralardan yetişen şahsiyetlerle de dikkat çekmektedir. Nitekim İznik'te açılan ilk Osmanlı medresesinde müderrislik yapan Dâvûd-ı Kayserî tahsilinin ilk bölümünü Kayseri'de tamamlamıştır. Dünya tarihinin en büyük mimarlarından Mimar Sinan da Kayserili'dir.
Cumhuriyet döneminde Kayseri'nin eğitim tarihinde en çok iz bırakan kurumlarının başında Kayseri İdâdîsi gelir (bk. Tarihî Türk Liseleri). Bunun haricinde 1924-25 eğitim öğretim döneminde Kayseri'de elli altı erkek ve altı kız öğrencili orta mektep, yetmiş sekiz öğrencili köy muallim mektebi vardı. 1984 öğrenci ise ilk mektepte eğitim görüyordu. 1925-26 döneminde ise seksen üç okulda 3866 erkek ve 574 kız eğitim öğretime devam ediyordu.
1990 yılında Kayseri'de 689 ilkokul, yetmiş altı ortaokul, yirmi dört lise, iki Anadolu Lisesi, bir öğretmen lisesi, bir Anadolu Ticaret Lisesi, iki Anadolu Teknik Lisesi, bir Fen Lisesi, üç özel lise, on Endüstri Meslek Lisesi, on İmam-Hatip Lisesi, beş Ticaret Lisesi, dört Kız Meslek Lisesi, sekiz Pratik Kız Sanat Okulu, beş Çıraklık Eğitim Merkezi, bir Olgunlaşma Enstitüsü faaliyet gösteriyor, 6969 öğretmen ve 204.913 öğrenci eğitim öğretim faaliyetlerine katılıyordu.
2019 yılına ait verilere göre ilk ve orta derecede 1103 kurum, 12.542 derslik, 20.118 öğretmen ve 304.037 öğrenci mevcuttu ve üç adet Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) hizmeti verilmekteydi.
Cumhuriyet döneminde Kayseri'de eğitim faaliyetlerinde bulunan okul harici kurumlar da vardı. Bunlardan biri olan Halkevi Kayseri Şubesi 1932-1950 yılları arasında faaliyet göstermiş, özellikle okuma yazmanın yaygınlaştırılması hususunda önemli hizmetlerde bulunmuştur. 1926-1939 yılları arasında, iki yıllık bir kesinti hariç faaliyetlerini devam ettiren Tayyare Fabrikası da havacılık konusunda uzman personelin yetiştirilmesi hususunda önemli katkılar sağlamıştır.
2022 itibariyle Kayseri'de biri özel (Nuh Naci Yazgan), biri devlet+vakıf (Abdullah Gül), ikisi ise devlet (Erciyes ve Kayseri) üniversitesi olmak üzere toplam dört üniversite eğitim öğretim faaliyeti yürütmektedir. 1978 yılında kurulan Erciyes Üniversitesi Kayseri'nin en köklü üniversitesi olup 2211 akademik personel, 51.180 öğrenciye eğitim öğretim hizmeti vermektedir. Üniversitede üç meslek yüksek ve yüksekokul, on dokuz fakülte, yedi enstitü, kırk iki uygulama ve araştırma merkezi faaliyet göstermektedir. Üniversitenin 2019'da bütün dünyada başlayan salgın sürecinde Covid-19 için geliştirilen Türkovac aşısını üretmesi eğitim kalitesinin bir göstergesi olarak tarihteki yerini almıştır.
Kayseri Üniversitesi 2018'de Erciyes Üniversitesi'nden ayrılmak suretiyle kurulmuştur. 2021 yılı itibariyle üniversitede on bir meslek yüksekokulu ve yüksekokul, beş fakülte, bir enstitü, dokuz uygulama ve araştırma merkezi faaliyet yürütmektedir. 174 öğretim elemanına sahip olan üniversitede 2019 yılı itibariyle 11.452 öğrenci eğitim faaliyetlerine katılmıştır. Üniversite kendisini daha çok sanayi-üniversite iş birliğine ağırlık veren bir yapı içerisinde konumlandırmıştır.
Nuh Naci Yazgan Üniversitesi ise 2009 yılında özel üniversite olarak kurulmuştur. Halihazırda bir meslek yüksekokulu, yedi fakülte ve üç enstitü ile eğitim öğretim faaliyetini sürdürmektedir. Abdullah Gül Üniversitesi ise 2010 yılında vakıf destekli devlet üniversitesi olarak kurulmuş ve 2021 yılı itibariyle üniversitede iki yüksekokul, yedi fakülte, üç enstitü mevcuttur. Üniversitenin 263 akademik personeli 2018 yılı itibariyle 1528 öğrenciye eğitim öğretim hizmeti vermiştir.
The National Archives (İngiliz Ulusal Arşivi). FO (Foreign Office: Dışişleri Bakanlığı), 78/615; 195/205; 195/253; 195/280; 195/338;
Alan, Gülbadi. “Amerikan Board’un Anadolu’daki Teşkilatlanması Çerçevesinde Kayseri İstasyonu ve Uç-İstasyonlarının Kuruluşu ve Gelişimi”. IV. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri. haz. A. Aktan – A. Öztürk – H. A. Şahin. Kayseri 2003, s. 41-58.
Altı, Aziz-Kartal, Serpil Sevim. Kayseri Eğitim Tarihi Araştırmaları. Kayseri 2021.
Çayırdağ, Mehmet. “Kayseri’de Sultan II. Abdülhamid Dönemi Bina ve Kitabeleri”. I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri. haz. A. Aktan – A. Yuvalı – R. Tosun. Kayseri 1997, s. 43-60.
Demir, İsmet. “Bir Döneme Sistematik Eğitimi ile Damgasını Vuran Eğitim Kurumlarımız ve XIX. Yüzyılda Kayseri Medreseleri”. III. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri. haz. A. Aktan – R. Tosun – A. Öztürk. Kayseri 2000, s. 115-124.
Ecer, Vehbi, “Ahi Evren’in Kayseri’de Yirmi Yılı”. II. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri. haz. A. Aktan – A. Öztürk. Kayseri 1998, s. 127-137.
Kars, Zübeyir. “Kayseri Eğitim Tarihi Üzerine bir Deneme”. I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri. haz. A. Aktan – A. Yuvalı – R. Tosun. Kayseri 1997, s. 175-191.
Kartın, Cengiz. İngiliz Konsolos ve Yardımcılarının Raporlarında Kayseri (1843-1852). İstanbul 2020.
Köse, Muhammed. Kayseri Şehri, 1830-1860: İdari, Demografik, Sosyal ve İdari Yapısı. Kayseri 2018.
Özkan, Salih. “Kayseri ve Yöresinde Azınlık ve Yabancı Okullar”. II. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri. haz. A. Aktan – A. Öztürk. Kayseri 1998, s. 353-364.
Şaşmaz, Musa. “Teğmen Ferdinand Bennet’in Kayseri Konsolosluğu 1880-82”. III. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri. haz. A. Aktan – R. Tosun – A. Öztürk. Kayseri 2000, s. 473-481.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/kayseri
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
İç Anadolu bölgesinde tarihî bir şehir.