Cumhuriyet döneminde Harbiye Mektebi'nin devamı olarak subay yetiştiren eğitim öğretim kurumu.
Cumhuriyet döneminde Harbiye Mektebi'nin devamı olarak subay yetiştiren eğitim öğretim kurumu.
Cumhuriyet'in ilanından sonra İstanbul'da yeniden faaliyete geçen Harbiye Mektebi, 1935 sonrası Harp Okulu adını aldı ve 1936 yılında Ankara'da inşa edilen yeni binasına taşındı. İstanbul'un işgali ve Millî Mücadele yıllarında kısa süreli bir subaylık kursuna (zâbit talimgâhı) dönüşmek zorunda kalan kurumda akademik öğretimin verilmeye başlanması ancak II. Dünya Savaşı sonrasında mümkün olabildi (bk. Mekteb-i Harbiye).
Savaşın sona ermesi ve Türkiye'nin Batı bloku ile askerî olarak yakınlaşmasının etkisiyle, 28 Eylül 1945 tarihli Genelkurmay Başkanlığı emriyle okulda bir dizi yeni düzenleme yapılmasına karar verildi. Henüz bir hususi kanunu bulunmadığı için 1934 tarihli "D-25 Talimatı"nda değişikliklere gidilerek "genel kültür" üst başlığı altında değerlendirilen hukuk dersleri, tarih dersleri, ekonomi, askerî psikoloji (sonradan "önderlik/liderlik") gibi sosyal bilim dersleri ile insan ve hayvan sağlığı, temel bilimler, teknik eğitim ve yabancı dil (İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça) dersleri müfredata kademeli olarak yeniden girdi. Bir kısmı yükseköğretim seviyesinde kişiler olmasa da sivil öğretim elemanları bu dersler için görevlendirilmeye başlandı. Çeşitli askerî sınıflara mahsus uygulamalı askerî eğitimler kaldırıldı.
Bu tarihten sonra askerî sınıfı ne olursa olsun bütün öğrencilere, arazideki askerî eğitimler kapsamında tek er, manga, takım ve bölük komutanlığı seviyelerinde piyade teknik ve taktikleri eğitimi verilmeye başlandı. Diğer sınıflarla ilgili temel seviyede nazarî dersler ise müfredattaki varlığını korudu. Askerî öğrencilerin okula başlamadan önce sınıf stajı için altı aylığına kıtalara gönderilmesinden de vazgeçilerek, iki senelik okulu bitirenlerin askerî hizmet sınıflarına tefrik edilip kıta stajına gitmesi ve staj sonrası asteğmen rütbesiyle sınıf okullarına başlaması uygulamasına geçildi. 1971 yılından itibaren ise askerî öğrencilerin mezuniyet sonrası takacakları ilk rütbe, asteğmen yerine teğmen olarak belirlendi. İleride ihtisas sahibi olacakları askerî meslek sınıflarına tefrik edilmeleri öncesinde askerî öğrencilerin tercihleri ve arzuları soruluyor olsa da teknik bilgi veya hesap gerektiren topçu, istihkâm ve muhabere gibi sınıflar için akademik yeterlilikleri öncelikle dikkate alınmaktaydı. Ordunun personel ihtiyaçlarına göre belirlenen askerî meslek sınıf kontenjanlarının yüksekliği ve düşüklüğü de başta piyade sınıfı olmak üzere muharip sınıflara tefrik işleminin, tercihe göre değil kurumun ihtiyacına göre yapılmasını beraberinde getiriyordu.
Türkiye'nin NATO'ya giriş süreci öncesinde, Temmuz 1948 tarihinde Ankara'da göreve başlayan Amerikan Askerî Yardım Heyeti'nin (TUSAG) telkinleriyle eğitim öğretim süresi 2 Ekim 1948 tarihli Genelkurmay Başkanlığı emriyle üç yıla çıkarıldı. Buna bağlı olarak, Harp Okulu'ndan sonra devam edilen Kara Kuvvetleri sınıf okulları iki yıldan bir yıla indirildi. Okuldaki üçüncü sınıfın "meslek hazırlama sınıfı" olarak tanımlanması ve askerî öğrencilerin asteğmen rütbesiyle subay olarak devam edeceği bu sınıfta kalma olmaması kararlaştırıldı. NATO'ya giriş sonrası hız kazanan Türk profesyonel askerî eğitim öğretim sisteminin Amerikan modelli olarak yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında, dönemin Kara Harp Okulu Komutanı Tuğgeneral Kemal Yükep başkanlığındaki bir heyetin New York Westpoint'te bulunan Amerika Birleşik Devletleri Kara Harp Okulu'na (US Military Academy) yaptığı ziyaret, takip eden altmış senede pek çok defa tekrarlanacak incelemelerin ilki oldu. Genelkurmay Başkanlığı'na arzettikleri kapsamlı bir raporda ziyaret gözlemlerini ve elde ettikleri bilgileri derleyen Yükep ve heyeti, Kara Harp Okulu'nun "askerî fakülteleşmesi" için eğitim öğretim süresinin dört yıla çıkarılması teklifinde bulundu. Bunu sağlamak için bir kanun tasarısı hazırlandı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulduysa da neticelendirilemedi. Harp Okulu Kanunu layihası 1959 yılında bir defa daha meclis gündemine getirildiyse de netice alınamadı.
Westpoint incelemelerinden bilhassa 1992, 1995, 2000 yıllarında yapılanlar, Kara Harp Okulu'nun 1991 yılında sistem mühendisliği programıyla öğretime başlaması, 2000 yılında Harp Okulu'na bağlı bir lisansüstü eğitim enstitüsü kurulması, 1995 yılında üst sınıfların komuta becerilerini ve öğrenciler arasında kaynaşmayı arttırmak üzere her sınıfın ayrı teşkilatlandığı tabur uygulaması yerine bir binada ve bir tabur içinde dört sınıftan öğrencileri bir araya getiren "karma tabur" uygulamasına geçilmesi, liderlik eğitiminin akademik olarak yapılandırılması ve kadın öğrencilerin Harp Okulu'na yeniden alınmaya başlanması gibi uygulamaların ilham kaynağı oldu.
Harp Okulu'nun Cumhuriyet döneminde 1949 yılında yenilenen Harp Okulu "D-25 Talimatı" ile de yazın atış ve tatbikî eğitim için kampa gidilmesi kuralı getirildi. İlk kamp faaliyeti Ankara Kalecik'te Kızılırmak kenarında bir mevkide yapılırken, sonradan bu faaliyet Dağ Komando Okulu'nun bulunduğu Eğridir'e taşındı. Kara Harp Okulu Komutanlığı heyetinin 1953 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kara Harp Okulu (Westpoint) ziyaretinde atış ve tatbikat için kullanılan Buckner kampını yerinde incelemesi sonrasında, İzmir Menteş'te bulunan geniş bir arazi atış ve tatbikat (ATAT) bölgesi olarak okula kazandırıldı ve 1957'den itibaren her yaz birinci, ikinci ve üçüncü sınıflardaki askerî öğrencilerin burada altı-on hafta arası bir süre uygulamalı atış, yüzme, beka, harita kullanma ve muharebe düzenleri eğitimleri görmesi geleneği başlatıldı.
Mekteb-i Harbiye ve Kara Harp Okulu, mezunlarının son dönem Osmanlı tarihi ve Cumhuriyet tarihinin ilk üç çeyreğinde kamu hayatının farklı alanlarında oynadıkları öncü roller ile yakın Türkiye tarihinde iz bırakan kurumlardan biri oldu. Cumhuriyet'in bânisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Millî Mücadele'nin diğer komutanlarının yanı sıra devlet idaresinde, akademik hayatta, sanat ve edebiyat dünyasında da pek çok Harbiyeli kamuya mal oldular.
Bununla beraber, Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleştirilen hemen her askerî darbe veya darbe/kalkışma girişiminde de Kara Harp Okulu'nun adı geçti. Okul, 27 Mayıs 1960 darbesine giden günlerde Kara Harp Okulu öğrencilerinin 21 Mayıs'ta Ankara'da yaptığı sessiz gösteri yürüyüşü ile darbenin hemen ertesinde Başbakan Adnan Menderes, bazı Demokrat Partili bakan ve milletvekillerinin zorla tutulduğu yer olarak zihinlerde yer edindi. Darbenin disiplin ve düzeni altüst ettiği Kara Harp Okulu, 22 Şubat 1962 ve 20 Mayıs 1963 tarihinde ise bu defa okul komutanı Albay Talat Aydemir'in başını çektiği ve okul komutanlığı karargâhı ile askerî öğrencilerin büyük bir kısmının dahil olduğu ordu içi kalkışma girişimleriyle gündeme oturdu. 20 Mayıs 1963 darbe kalkışması sonrasında okulda kurulan sıkıyönetim mahkemelerinde pek çok askerî öğrenci yargılandı ve mevcut üç sınıfın tamamının okulla ilişiği kesildi. 22 Şubat sonrasında "subay taburu" olarak bilinen üçüncü sınıfın asteğmen rütbesiyle okunması uygulaması kaldırılırken, 20 Mayıs sonrasında ise okul süresi tekrar iki yıla düşürüldü ve Westpoint'e de bakılarak yeni bir teşkilat ve malzeme kadro (tmk) hazırlanarak komuta heyeti değiştirildi.
1970'li yılların sonlarına gelindiğinde ise, Türkiye'de üniversite gençliği başta olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinde yaygınlaşan aşırı sol akımlarla bunlara karşı konumlanan muhafazakâr-milliyetçi gruplar, Kara Harp Okulu'nda da karşılık buldu. 12 Eylül 1980 askerî darbesi öncesi ve sonrasında her iki gruba mensup oldukları ve siyasî faaliyet yürüttükleri iddiasıyla bir kısım askerî öğrenci dolaylı ya da doğrudan yöntemlerle okuldan uzaklaştırıldı. 1990'lı yıllardan itibaren ise, diğer harp okulları ve askerî eğitim öğretim kurumları gibi Kara Harp Okulu'nda da FETÖ'nün kadrolaşması ve yapılanması giderek artan şekilde kendini gösterdi. Bilhassa 2000'li yıllarda bu yapıya mensup olmadıkları için pek çok askerî öğrenci, çeşitli eziyet ve baskılar neticesinde, görünüşte "kendi istekleriyle" okuldan ayrılmak zorunda bırakıldı.
Kara Harp Okulu'nda 1960-1963'te yaşanan politikleşme sürecinin okul tarihindeki ilk örneği, Mekâtib-i Askeriye Nazırı Süleyman Hüsnü Paşa'nın kendi idaresindeki Mekteb-i Harbiye talebelerini 30 Mayıs 1876 darbesine fiilen sokması ve bizzat kendisinin de Sultan Abdülaziz'in tahttan feragat etmeye mecbur bırakılarak yerine Şehzade Murad'ın seraskerlikte padişah ilan edilmesinde müdahil olmasıdır. Sultan II. Abdülhamid devrinde ise, ülkede mülkî ve askerî bürokraside etkisi artan İttihat ve Terakkî örgütlenmesi Mekteb-i Harbiye'de karşılık buldu. Bu yönde faaliyet gösterdiği istihbar edilen talebeler, Eylül 1897 tarihinde Taşkışla Divanıharbi'nde muhakeme edilip Trablusgarp'a sürgüne gönderilen yetmiş sekiz kişi gibi, mektepten çıkarılmıştır.
II. Meşrutiyet döneminin ortaya çıkardığı siyasî atmosfer ve talebeleri siyasîleşmesi de mektepteki düzen ve disiplini altüst etmişti. Neredeyse bir isyan halini andıran umumi manzara, mektep nazırlığına tayin edilen Vehib Paşa'nın sıkı tedbirleriyle kontrol altına alınabildi. Takip eden 31 Mart (13 Nisan 1909) İsyanı'nın bastırılması sırasında ise, Yıldız Sarayı'na yönelik harekâta Mekteb-i Harbiye talebelerinden oluşturulan tabur da dahil edilmiş ve talebelere şehirdeki asayişi temin vazifeleri verilmiştir. Ayrıca Kâzım Bey'in (Karabekir) erkân-ı harbiye reisliğini yaptığı mürettep tümen Taşkışla'yı ele geçirdikten sonra karargâhını Pangaltı'nda mektep binasında kurmuş; yakalanan âsi askerler ile bunları isyana teşvik edenler bir müddet burada tevkif edilmişti. Ertesi sene ise 24 Eylül 1910'da Mahmud Şevket Paşa'nın Harbiye nazırlığı zamanında yine siyasete müdahil olabileceği endişesiyle Mekteb-i Harbiye'nin eğitim öğretim süresi iki yıla düşürüldü.
1963 yılında bütün öğrencilerin okuldan ihracı neticesinde yaşanan personel kaybı, yine akademik öğretimden feragat edilmesi ve eğitim öğretim süresinin iki yıla düşürülmesine yol açtı. Bu hadise sonrası 1965 mezunları asteğmen rütbesiyle sınıf okullarına katıldılar. Eğer 1963 hadisesi yaşanmamış olsaydı, 1962 yılında Kara Harp Okulu eğitim öğretim süresi dört yıla çıkarılacaktı. Bunun ilk iki senesinin müşterek olması, ikinci sınıf sonunda askerî meslek sınıflarının belirlenmesi ve müteakip iki senenin de sınıflara mahsus askerî eğitimler ve tatbikat ağırlıklı kamplara tahsis edilmesi planlanmıştı. Bu sistem, Amerikalı danışmanların telkinleriyle Deniz Harp Okulu'nda 1954'ten beri "line (layn) sistemi" adı altında tatbik edilmekteydi. Genelkurmay Başkanlığı'nda yapılan toplantılarda da denizciler harp okullarının dört seneye çıkartılmasına destek vermişlerdi. Neticede dönemin Genelkurmay başkanının da tesiriyle, Deniz Harp Okulu için dört sene uygun görülürken, Hava Harp Okulu için üç sene, Kara Harp Okulu için ise sadece iki sene eğitim öğretim yeterli görüldü. Mamafih bu teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde alt komisyonda asker kökenli vekillerin tepkisiyle karşılaşarak kabul görmedi ve 1963 hadisesi sonrasında da rafa kaldırıldı.
Hava Harp Okulu 1 Ekim 1951 tarihinde açılana kadar, pilot ve hava yer sınıfları havacı subay adayları da Kara Harp Okulu'nda yetiştirilmekteydi. Bu tarihten sonra Hava Kuvvetleri'nden sadece hava istihkâm sınıfına seçilmiş subay adayları ve 2016 yılında müstakil bir Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurulana kadar jandarma subay adayları Kara Harp Okulu'nda yetiştirilmeye devam etti. Deniz Kuvvetleri'nden ise deniz piyade ve deniz istihkâm sınıflarına seçilmiş subay adayları 1995 yılına kadar Kara Harp Okulu'nda eğitim öğretim gördüler. Okula kız öğrencilerin kabulüne 1955 yılında İnci Arsan adlı öğrenci ile başlandı, ancak 1963 yılında bu uygulamaya son verildi. Otuz sene sonra, 1992-1993 eğitim öğretim yılında, Kara Harp Okulu'na kız öğrenciler yeniden kabul edilmeye başlandı.
1969 yılında Genelkurmay Başkanlığı'nın Ankara Üniversitesi öğretim üyelerine hazırlattığı ders programı ve mütalaa neticesinde, Kara, Deniz ve Hava Harp okullarında eğitim öğretim süresinin 1970 yılında üç yıla çıkarılması benimsendi. Böylece yeniden akademik alan derslerine yer açılması ve meslek yüksekokulu niteliğindeki karma öğretim programından lisans öğretimine doğru adım atılması hedeflendi. Okuldaki fen ve sosyal bilimler dersleri için Ankara'daki üniversitelerden sivil öğretim üyelerinin ücret karşılığı istihdamı kararlaştırıldı. 1970 yılı başında Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne arzına karar verilen ancak yasama devresinin bitmesi sebebiyle askıda kalan kanun taslağı, 12 Mart 1971 muhtırası sonrası kurulan teknokrat kabineler döneminde Harp Akademileri Kanunu'ndan hemen sonra çıkarılan 4 Ağustos 1971 tarihli ve 1462 sayılı ilk Harp Okulları Kanunu ile yasalaştı. 17 Haziran 1928 tarihli ve 6791 sayılı kararname ile yürürlüğe giren "Muvazzaf Zabit Yetiştirmek ve Ordu Zabitlerine Yüksek İktidar ve Tahsil Vermek Talimatnamesi" tarihe terkedilmiş oldu.
Yeni kanunda harp okullarının amacı, "yeterli genel ve askerlik kültürüne sahip" ve sınıf okulları ve ihtisas kurslarını takip edebilecek nitelikte subay adayı yetiştirmek şeklinde tanımlanmış, okulların asıl öğrenci kaynağı ise askerî liseler olarak belirtilmişti. Zaruri hallerde sivil lise ve dengi okulların fen kolunu bitirenlerden sınav ile erkek öğrenci alınmasına da açık kapı bırakılmıştı. Eğitim öğretim süresinin asgari üç yıl olması kanun teminatı altına alınırken, Genelkurmay Başkanlığı'nın bunu uzatabileceği hükmü ile, 1974'te yürürlüğe girecek üniversitelere denk dört yıllık lisans öğretimine geçişin hukukî zemini de hazırlanmıştı. Harp Okulu'nun resmen üç yıla çıkarıldığı ve üçüncü sınıfın/taburun teşkil edildiği 1971 yılında, bir diğer askerî eğitim öğretim kurumu olan Çankırı Astsubay Hazırlama Okulu da bu isimle lise seviyesine yükseltildi.
Üç yıllık eğitim öğretim kuralı, kanunun ilgili hükmü gereği, 1969-70 eğitim öğretim yılında okula giren öğrencileri kapsayacak şekilde Haziran 1970'ten itibaren fiilen yürürlüğe sokuldu ve tıpkı 1963 ve 1964 yıllarında olduğu gibi 1971'de mezun verilmedi. Kanunla yapılan bir diğer önemli düzenleme ise, öğretim başkanına hem akademik kurul hem de yüksek disiplin kurulunda yer verilmesi oldu. Okulun eğitim öğretim süresi de yirmi altı haftadan otuz iki haftaya çıkarıldı. Kanunun hemen ardından çıkartılan 1971 tarihli Harp Okulları Yönetmeliği'nde, okulda sınıfta verilecek teorik ders grupları "askerî bilim dersleri" (askerî meslek sınıf dersleri dahil), "temel bilim dersleri", "teknik bilim dersleri", "sosyal bilim dersleri" olarak belirlendi. Öğretim programına girecek ve programdan çıkartılacak dersler için, önceden de olduğu gibi, Genelkurmay Başkanlığı nihaî tasdik makamı kılındı. Kara Harp Okulu'na "misafir askerî öğrenci" unvanıyla dost ve müttefik ülke vatandaşı öğrencilerin alınması hususu ise 1974 yılı itibariyle mevzuatta yerini aldı.
Harp Okulları Kanunu'nun çıkmasından üç sene sonra, 20 Şubat 1974 tarihinde Yüksek Askerî Şûra Toplantısı'nda alınan karar doğrultusunda, Genelkurmay Başkanlığı 7 Mart 1974 tarihinde harp okullarının eğitim öğretim süresinin dört yıla çıkarılması emrini yayımladı. Harp Okulları Kanunu'nda 1979 yılında bu yönde bir değişiklik yapılana kadar, söz konusu emir uygulamada belirleyici oldu. Aynı emirde, Ankara'da Kara Harp Okulu koordinatörlüğünde "Harp Okulları Öğretim-Eğitim Planlama Genel Kurul Toplantısı" yapılması da istenmişti.
Genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları, jandarma genel komutanı ile harp akademileri, harp okulları temsilcileri ve Ankara, Orta Doğu Teknik, Hacettepe, İstanbul, İstanbul Teknik, Boğaziçi, Ege, Trabzon Karadeniz Teknik, Erzurum Atatürk üniversitelerinin rektör ve öğretim üyelerinin iştirakiyle 16-19 Nisan 1974'te Kara Harp Okulu'nda icra edilen genel kurul ve alt komisyon çalışmaları neticesinde dönüşümün ana ilkeleri belirlendi. Genelkurmay Başkanlığı'nın 23 Mayıs tarihli direktifiyle, harp okullarındaki akademik öğretimin her sınıfta on altışar haftalık iki yarıyıl olmak üzere toplamda sekiz sömestirden oluşacağı bildirildi. Okulda yaptırılan fiilî askerî eğitimler ve beden eğitimine ek olarak günde yedi, haftada otuz beş saat teorik ders yapılacak, yazın icra edilen tatbikî eğitim kampı, kıta stajı ve diğer hazırlıklara on hafta ayrılacaktı. Okulun ilk yılındaki dersler ortak olacak, sonraki sınıflarda akademik ve askerî meslek sınıfı ihtisasına göre dersler verilecekti. Akademik branşlara ve askerî sınıflara tefrik, birinci sınıfın sonunda öğrencilerin başarı durumu, isteği ve sağlık durumuna göre yapılacaktı. Öğretim programına yeni eklenecek fen ve sosyal bilim dersleri için üniversitelerden sivil hocalar ders ücreti karşılığı görevlendirilecek, ancak zaman içinde ihtiyaç duyulan dallarda asker öğretim üyesi yetiştirilecekti.
Üniversiteler arasında bu dönüşüm için model olarak "pratik sahaya ve tatbikî öğrenime imkân verdiği" ve "kitap ve diğer yardımcı malzeme yönünden üstün seviyede olduğu" gerekçeleriyle, hukuk bölümü hariç, Orta Doğu Teknik Üniversitesi seçildi. Bu üniversitenin ilgili dekan ve bölüm başkanlarıyla 1974 yazından başlayarak toplantılar yapılarak öğretim programlarında yer alacak dersler ve saatleri üzerinde çalışıldı. Makina, İnşaat, Harita, Endüstri ve Harekât Araştırması ile Hukuk, Kamu yönetimi, Ekonomi, İşletme bölümleri açılması değerlendirildi. Dersler, "A, B, C," şeklinde sosyal bilimler, fen bilimleri, askerî bilimler ve müşterek askerî kültür dersleri şeklinde gruplandırıldı ve 2010'lu yıllarda dahi "Alan 1, Alan 2, Alan 3" adlarıyla varlığını sürdürecek olan öğretim programı birleşenleri açıkça ortaya konmuş oldu.
Harp Okulu'nda mevcut Fen ve Sosyal Bilimler Kurulu üyeleri, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne giderek, ders kitapları ve sınav yönetmeliklerini de incelediler. Ölçme değerlendirmede bağıl sisteme geçilmesi, askerî öğrencilerin bir üniversite öğrenimine uygun düşecek şekilde derslerine çalışabilmeleri için onlara serbest çalışma ve araştırma süresi tahsis edilmesi gibi Harp Okulu için reform niteliğindeki hususlarda mutabakat sağladılar. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde okutulan İngilizce ders kitaplarının çevrilmesi için de anlaşmaya varıldı.
Cumhuriyet öncesinde "imtihân-ı umûmî" adı verilen dönem sonu değerlendirmeleri, 1873 yılına kadar sözlü yapılmaktaydı. Sınıfta iki sene kalan veya disiplinsizlikten atılan talebelerin er olarak alaya gönderildiği o dönemde, soruları dersin hocasının değil de bu iş için görevlendirilen mümeyyizlerin yönelttiği ve bunların arasında da soru zorluğu kolaylığı açısından standart sağlanamadığı bir sistem sıkıntı doğuruyordu. Bu yüzden 1873 itibariyle yazılı imtihana geçildi. 1911'de yapılan değişikliklerle, yıl içi yapılan iki "hususi imtihan" daha önce bitirme notuna etki etmezken, talebeleri yıl boyu çalışmaya teşvik etmek için bitirme notunun hesaplanmasında üç imtihanın ortalamasının alınması kuralı getirildi.
Cumhuriyet döneminde 1926'da tekrar değiştirilen imtihan talimatıyla, ocak ayı ve eğitim öğretim yılı sonunda iki imtihan icrası, ölçmede standardizasyon ve adaletin sağlanması için herkese aynı soru yöneltilmesi, imtihan kâğıdı okuma heyetlerinin daha önceden hazırlanmış olan cevap anahtarlarını (miftah) esas alması gibi sonraki on yıllarda da sürdürülecek pek çok düzenleme yapıldı. Sınav notlarının o ders için belirlenmiş "emsal numarası" ile çarpılarak ders geçme notunun hesaplanması, her dersten en az 5 not almaksızın sınıf geçememe, iki dersten başarısız olanın sınıfta kalması ve tek ders için ikmal imtihanı olması da bu kabildendi. 1934 tarihli "D-25 Talimatı" ile ikmal hakkı üç derse çıkarılırken, sınıfta kalma da dört dersten başarısız olmaya bağlandı. Ara sınav ve yarıyıl sonu sınavı (final) uygulamasına geçildi. Eğitim öğretim süresinin dört yıla çıkması sonrası başlatılan sivil üniversitelere denklik çalışmaları kapsamında ise, 1975 yılında yeniden düzenlenen Eylül Harp Okulları Sınav ve Değerlendirme Yönergesi ile ara ve yarıyıl sonu sınavlarından oluşan sömestir temelli ölçme değerlendirmeye ve tam olarak kredili sisteme geçildi. Bugün de bütün harp okullarında uygulanan sınıf geçmek için bütün derslerin ağırlıklı ortalamasının en az 2 olması ve 1,20'nin altında kalanların doğrudan sınıfta kalması, okulu âzami beş senede bitirme mecburiyeti, ortalaması 2'nin altındaki öğrencilere D notu ile geçtikleri dersler için "not yükseltme sınavı" hakkı verilmesi de ilk defa bu tarihte yürürlüğe sokuldu.
Mevzuatta yapılan bu değişiklikler, askerî eğitim öğretim kurumlarına mahsus bazı alışkanlık ve yaklaşımların bir anda ortadan kalkmasını getirmedi. 1963'te yenilikçi bir adım olarak görülüp başvurulan test ve boşluk doldurma tipi soruların 1980'lerin sonlarından itibaren değerlendirme sistemine hâkim olması, öğrenci başarısızlığını kendi başarısızlığı gibi gören bazı âmirlerin ders notlandırmasına müdahaleleri, akademik başarısızlıktan okuldan ilişik kesme vakalarının artması halinde mezun olacak subay sayısının ihtiyaca cevap vermeyeceği düşüncesi, Harp Okulu'nun son tahlilde "takım komutanı yetiştirdiği ve akademik derslerin çok da önemli olmadığı" şeklindeki gelenekleştirilmiş görüşün baskın çıkması gibi sebepler, 1974 sonrası reform sürecinde de öğretim ve ölçme değerlendirme sistemini aşındırdı.
Dört yıllık öğretime geçilirken, aday öğrenci havuzunun akademik, fizikî ve sıhhî yeterliliklerini arttırmak için sivil liselerden daha fazla öğrenci almanın yerinde olacağı üzerinde duruldu. Kara Harp Okulu Komutanlığı'ndan 21 Haziran 1974 tarihiyle Kara Kuvvet Komutanlığı'na gönderilen yazıda, askerî liselere giriş testlerinin daha nitelikli hale getirilmesi ve fen dersleri ile yabancı dilde başarısız öğrencilerin daha askerî lisede iken elenip Harp Okulu'na gelememesinin gerektiği vurgulandı.
Sivil lise kaynağından Kara Harp Okulu'na girişte, sözlü mülakat ve fizikî yeterlilik testlerine ek olarak, 1980'li ve 90'lı yıllarda ÖSYM merkezî sınavlarının birinci basamak puanları veya okulun icra ettiği temel bilimler ağırlıklı yazılı sınav değerlendirmeleri kullanıldı. 2000'li yıllarda ise, okulun kendi icra ettiği sınavların yerini tamamen ÖSYM merkezî sınavları aldı. Yine 2000 yılında 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu yayımlanana kadar, harp okullarından tazminat ödemek pahasına da olsa kendi isteği ile ayrılmak söz konusu değildi. Gönülsüzce öğrenciliğe devam edenlerin disiplin suçlarıyla kendilerini okuldan attırma teşebbüslerinin çokluğu ve okula kabul başvurularını düşürdüğü gibi gerekçeler 2000 yılında bu husustaki sınırlama kaldırıldı ve kendi isteğiyle okuldan ayrılan öğrencinin başka bir askerî eğitim öğretim kurumuna kabul edilmeyeceği hükmüne dönüştürüldü.
Dört yıllık lisans öğretimine diğer harp okulları ile birlikte 1974'te başlanılan Kara Harp Okulu'nda 1991 yılına kadar askerî öğrenciler Makine, İnşaat, Elektrik-Elektronik, Harita Mühendisliği, Yönetim/İşletme ve 1985'ten itibaren Hukuk branşlarında öğrenim gördüler. Ancak yine de Kara Harp Okulu'nu meslekî teknik eğitim veren Kara Kuvvetleri sınıf okullarından ayrıştırma ve hem öğretimin lisans denkliği hem de mezunların lisansüstü öğrenime de devam edebilmeleri için teorik/akademik dersleri arttırmak gerekiyordu. Bunun için 1989 yılında diğer harp okullarıyla eş zamanlı olarak yeni öğretim programı geliştirme çalışmalarına hız verildi. 1991-92 eğitim öğretim yılından itibaren ise, Amerika Birleşik Devletleri Kara Harp Okulu'ndaki aynı adlı program örnek alınarak, sistem mühendisliği lisans öğretimine birinci ve ikinci sınıflar birlikte başlatıldı ve 1995 yılında bu programla ilk mezunlar verildi. O yıllarda Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye üniversitelerinin iki gözde disiplini olan işletme ile çeşitli mühendislik dallarının bir karışımından oluşan sistem mühendisliği programı ile Türk Kara Kuvvetleri'ne bütüncül ve sistem perspektifli komuta kademesi yetiştirilmek hedeflenmişti. Üçüncü ve dördüncü sınıflarda farklı lisans disiplinlerine ait ve öğrencinin tefrik edildiği askerî meslek sınıflarına uygun seçmeli derslerle desteklenmeye çalışılmış olsa da müşterek tek bir lisans programının öğrencilere farklı disiplinlerin alt yapısını sağlamakta eksiklikleri olduğu düşüncesi zamanla ağır bastı. Bu yüzden, 1998-2001 yılları arasında bu lisans programına bazı mühendislik dersleri ile yönetim ve liderlik dersleri ilave edildi. Akademik bölüm başkanlıkları ise temel bilimler, sistem yönetim bilimleri, teknik bilimler (elektrik-elektronik, makine, inşaat anabilim dalları), yabancı diller, askerî bilimler olarak yapılandırıldı. 2008 yılında ise sistem mühendisliği altında elektrik-elektronik, inşaat, makine, endüstri ve işletme olarak beş alt dal oluşturuldu. Okulun birinci ve ikinci sınıflarında herkes için müşterek bir ders programı olması, takip eden üçüncü ve dördüncü sınıflarda ise alt dal dersleri ve seçmelilerle ihtisaslaştırma sağlanmaya çalışıldı. Nihayet 2011-2012 yılında yeniden çoklu lisans diploma programlarına dönülmesi ve mühendislik programlarına ek olarak işletme, sosyoloji, kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler öğretimi verilmesi kararına varıldı. Kara Harp Okulu'nun Millî Savunma Üniversitesi çatısı altına girdiği 2016 sonrasında da bazı bölüm değişiklikleriyle çoklu lisans programları sistemi devam ettirildi. Jandarma subay adayları için açılan sosyoloji ve kamu yönetimi ile işletme bölümleri 2017 sonrasında kapatılırken, mühendislik ve uluslararası ilişkiler bölümlerine ilaveten tarih ve savunma yönetimi lisans programları açıldı.
1991'de Kara Harp Okulu'na özgü bir lisans programı ile akademik öğretim yeniden yapılandırılırken; 1974 yılında çıkarılmış ve 1979 yılında eğitim öğretim süresinin dört sene olmasını hükme bağlayan değişiklikle yenilenmiş Harp Okulları Kanunu'nun da yenilenmesi için çalışmalar başlatıldı. Okul komutanlığından Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na 25 Ocak 1991 tarihinde gönderilen raporda, kanun değişikliği ile amaçlananın yüksek okul statüsünden fakülte statüsüne geçiş olduğu açıkça ifade edilmişti. Kara Harp Okulu öğretiminin üniversitelere denk dört senelik lisans öğretimine dönüşümünü isteyen Kasım 1989 tarihli Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlığı emirlerine dayanan ve okulun amacının "takım komutanı yetiştirmek değil" yeni dünyanın ihtiyaçlarına cevap verecek karacı subaylar yetiştirmek olduğu vurgulanan okul komutanlığı yazısında, meslekî yüksekokul formasyonunun gelecekte subaylık yapmak ve üniversiteye denk diploma sahibi olarak emeklilik sonrası sivil hayata katılmak için yeterli olamayacağı da belirtildi. Bunun için yapılan teklif, GATA benzeri bir akademi ve Sistem Mühendisliği Fakültesi kurulması yönündeydi. Bir fakülte ve ona bağlı enstitü olması halinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin de yapılabileceği ve böylelikle Kara Harp Okulu'nun akademik niteliğinin destekleneceği de savunulmaktaydı.
Okul komutanlığının kuvvet komutanlığına gönderdiği ek raporunda değinilen bir diğer husus da askerî ve sivil liselerden gelen öğrencilerin niteliğinin arttırılması ihtiyacıydı. O tarih itibariyle yapılan tespit, sivil lise kaynaklı öğrencilerin fen alt yapısının yetersizliği, askerî liselerden gelenlerin ise "duygu boyutunda okullarına ve mesleklerine karşı olumlu tepki geliştirmedikleri" yönündeydi.
Takip eden 1992 yılından itibaren, okulun akademik dönüşümü için artık yeterli olmadığı görülen mevcut Harp Okulları Kanunu'nun değiştirilmesi için çalışmalara başlandı. Kara Harp Okulu Komutanlığı kadrosu tarafından Kara Kuvvet Komutanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı onayı ile hazırlanan kanun tasarısı, Millî Savunma Bakanlığı üzerinden ilk defa 6 Ocak 1993 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunuldu. Çeşitli kereler yenilenerek 1996, 1998 ve 1999'da Türkiye Büyük Millet Meclisi alt komisyonlarına gelen tasarı, ancak 17 Mayıs 2000 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girebildi.
Yeni Harp Okulları Kanunu ile Kara Harp Okulu "yükseköğretim kurumları" içerisinde "üniversiteler"le birlikte sayılırken, öğretim başkanlığı ise dekanlık adını aldı. Okulun öğrenci kaynakları arasına askerî liselerle birlikte bütün sivil liseler dahil edildi. Öğretim başkanlığı, okul komutanlığına bağlı kalmak şartıyla, dekanlığa dönüştürüldü ve her ne kadar dekanın en az doktoralı bir asker/sivil kişi olması şartı ve sivil öğretim elemanlarının harp okulları kadrosuna alınması imkânı getirilmese de asker öğretim elemanlarının akademik statüleri kanun teminatına alındı. Ayrıca harp okulları komutanlıklarına bağlı birer lisansüstü öğretim enstitüsü kurulması fikri de bu kanunla gerçeklik kazandı.
Türk askerî eğitim öğretim sisteminin yeniden yapılandırılması kapsamında, 1974'ten itibaren idarî ve akademik çeşitli görevlerdeki asker kişiler ve bazı sivil öğretim üyelerince gündeme getirilen ancak kimi zaman Türk Silahlı Kuvvetleri içinde askerî eğitim öğretime dönük geleneksel bakış açısının baskın çıkması kimi zaman da ise yönetiminin kimde olacağına dair kuvvet komutanlıkları arasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle rafa kaldırılan üniversite projesi, 31 Temmuz 2016'da Millî Savunma Üniversitesi'nin (MSÜ) kurulmasıyla gerçekleşmiş oldu. Teğmenliğe nasıp sonrasındaki meslekî safahatta devam edilen kurslar ve meslekî eğitimler dışında, karargâh subaylığı ve kurmaylık öğretimi de dahil bütün profesyonel askerî öğretim kurumlarını bir çatı altına sokan bu yeni teşkilatlanmayla birlikte, harp okulları komutanlıkları ve dekanlıkları da ilgili kuvvet komutanlığına bağlı olmaktan çıkarılarak ayrı ayrı Millî Savunma Üniversitesi Rektörlüğü'ne bağlandı ve teşkilat-kadro yapıları yeniden yapılandırıldı. Ayrıca 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu'nda 15 Ağustos 2017 tarih ve 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişikliklerle; İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Yunanca, Arapça ve Farsça gibi ihtiyaç duyulan çeşitli yabancı dillerin öğretiminin yapılacağı bir senelik yabancı dil hazırlık sınıfıyla birlikte eğitim öğretim süresi beş yıla çıkartıldı. 1974 yılından beri sürdürülen akademik öğretimin gerçekten üniversite standartları ve seviyesinde yapılabilmesi için sivil-asker iş birliği temelli bir dizi düzenlenmeye gidildi. Diğer harp okulları gibi Kara Harp Okulu da 2016 ve 2017 yılında mezun vermedi ve Okulda mevcut askerî öğrencilerin ilişiği 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kesildi. Kara Harp Okulu, 2018 ve 2019 yıllarında, 2016'da yatay geçişle ara sınıflara alınan öğrencileri, 2020'den itibaren ise bütün öğrenimlerini Kara Harp Okulu'nda görmüş öğrencileri mezun etmeye başladı.
Ankara'da Avusturyalı mimar Holzmeister imzalı Harp Okulu binasının orijinal hali, iki tabur öğrenciye ve mektep müdürlüğü (sonradan okul komutanlığı), alay teşkilatı ve diğer idarî birimlere ev sahipliği yapmak üzere tasarlanmıştı. Söz konusu okul binasına, 1964-1965 eğitim öğretim yılında güneybatı bloku, 1966 yılından sonra güneydoğu bloku ve 1972-73 öğretim yılında ise amfiler kısmı ilave edildi. Okulun eğitim öğretim süresinin uzatılması ve kısaltılması ile yerleşkeye yeni tabur binaları inşasına bağlı olarak 1936-1948 yılları arasında iki tabur, 1948-1962 yılları arasında üç tabur, 1962-1987 yılları arasında iki tabur ve 1987 sonrasında sadece bir tabur öğrenciye ev sahipliği yaptı.
Okulun yerleşkesinde bulunan diğer binalar da Cumhuriyet tarihi boyunca farklı devlet/ordu kurumlarına hizmet verdi. 1934'te inşa edilen ve bugün de kullanılmaya devam eden Asım Eren Sitesi, 1936'da komutanlık karargâh birimlerine ev sahipliği yaptı. Sonrasında 1943'ten 1956'ya kadar Tank Okulu ve Zırhlı Birlikler Okulu, 1956-61 yılları arasında Yedek Subay Talimgâhı, 1963-67 yılları arasında Sıkıyönetim Komutanlığı ve Okul Komutanlığı Karargâh Binası, 1967 sonrası Destek Kıtaları Grup Komutanlığı ve 1974-77 yılları arasında da Türk Silahlı Kuvvetleri Spor Okulu olarak kullanıldı.
Başlangıçta bir hastane binası olarak inşa edilen ve 1993'te bu isimle anılmaya başlanan Kâzım Karabekir Sitesi, 1946 yılından itibaren Mevki Hastanesi, sonrasında Silahlı Kuvvetler İstihbarat ve Dil Okulu, Kara Kuvvetleri Lisan Okulu, 1990-91'den itibaren bir süre 3. Tabur'un iki bölüğü için koğuş, dış kaynaktan temin edilen subay adayları için tabur binası (Akdeniz Taburu), er koğuşu olarak kullanıldı ve 2022'den itibaren Alparslan Savunma ve Millî Güvenlik Enstitüsü'ne tahsis edildi.
Okulun stadyumu 1964 yılında; spor salonları, pentatlon parkurları, atış poligonu ve atlı spor eğitim merkezi gibi spor tesisleri ise 1960'lı yılların başından itibaren inşa edilirken; yüzme havuzu da 1971-72 eğitim öğretim yılında hizmete girdi. Bilhassa güney yönüne doğru uzayan askerî eğitim ve tatbikat alanları, okula mücavir arazideki kaçak yerleşimlerin önüne geçebilmek ve araziyi sahiplenmek adına yapılan bazı tesis ve anıt inşaatları ile ağaçlandırmalar sebebiyle, 1980'li yıllardan itibaren ancak manga-takım seviyesinde askerî eğitim yapılabilecek derecede küçüldü. 1999'da okul yerleşkesi içine, sonradan "13 Mart" olarak adlandırılacak, müstakil bir kütüphane ve kolaylık tesisleri binası inşa edildi.
Okulun ana girişi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Dikmen girişi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bakan 1. Nolu Nizamiyesi, 1963'te bugünkü yeri olan cadde yakınına taşındı. Öncesinde Harp Okulu girişi, okul komutanlığı binasının hemen önünden geçen yol üzerindeydi. 1964 yılında hizmete giren Doğu Sitesi (1983't"en sonra "Çakmak Sitesi") 1970-71 yılında eğitim öğretim süresi yeniden üç yıla çıkarılıp okul üç sınıf/taburlu hale getirilinceye kadar Millî İstihbarat Teşkilatı binası olarak kullanıldı ve ancak 1971-72 eğitim öğretim yılında üçüncü tabur binası olarak okul hizmetine verildi. Bu bina, 1990-93 yılları arasında eklenen kısımla büyütüldü. Artan yatakhane ve derslik ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilen çok katlı betonarme tabur binalarından ikincisi olan ve İnönü Sitesi olarak adlandırılan bina ise 1978 yılında açıldı ve o tarihte artık dört taburlu olan okulun dördüncü taburu buraya taşındı. Bir diğer tabur binası olan Mehmetçik Sitesi'nin temeli 1982'de atıldı ve 1987'de hizmete girdi. Başlangıçta ikinci öğrenci taburu buraya taşınırken, 1993'te ise kalabalık olan dördüncü öğrenci taburu buraya nakledildi. Daha önce numaralarla birbirinden ayırt edilen öğrenci taburlarına 1992 yılında, Türk harp tarihinin önde gelen meydan muharebelerinin isimleri verildi ve tabur binaları da ev sahipliği yaptığı taburun ismiyle anılır oldu (1. Anafartalar, 2. Malazgirt, 3. Sakarya, 4. Dumlupınar).
Öğretim başkanlığı için yapılan ve dersliklerle birlikte 1989-1999 yılları arasında okul kütüphanesini de barındıran "Cumhuriyet Sitesi" inşaatı 1976'da başladı ve 1980'de tamamlanarak hizmete açıldı. Bu binaya bitişik olarak 1983 yılında amfiler ve konferans salonunu içeren bir kültür sitesi inşa edildi. Cumhuriyet Sitesi, 2000-2022 yılları arasında dekanlık ve Savunma Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü'ne ev sahipliği yaptı. Millî Savunma Üniversitesi kurulduktan sonra ise, Kara Harp Okulu Yerleşkesi'ne, yatakhane ve dersliklerden oluşan bir adet yeni tabur binası (2022), mühendislik öğretimi için kullanılacak laboratuvarların, dersliklerin ve bazı bölüm başkanlıkların bulunduğu "Mühendishane" adı verilen bina ile (2018) dekanlık idarî birimleriyle derslik ve bölüm başkanlıklarının bulunduğu yeni dekanlık binası (2022) inşa edildi.
Millî Savunma Üniversite Kara Harp Okulu Dekanlığı Tarihî Arşivi (Kara Harp Okulu’nun İstanbul’dan Ankara’ya Nakli ve Bina Yapımı Dosyası 1929-1936; Sistem Mühendisliği Araştırma Çalışmaları Dosyası; Emirler Dosyası; Harp Okulları Öğretim ve Eğitim Planlama Genel Kurulu Toplantı Broşürü ve Tutanakları).
1936’dan Günümüze Harbiye. Ankara 2010.
Amerika Birleşik Devletleri Askerî Akademisi (West Point) Hakkında Rapor (Askerî Müze Kütüphanesi). Ankara 1954.
Avcı, Alaettin. Türkiye’de Askerî Yüksek Okullar Tarihçesi. Ankara 1963.
Bayar, M. Hikmet. Askeri Okulların Tarihçeleri. İstanbul 2009.
Çakın, Naci – Orhon, Nafiz. Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, III. Cilt 5’inci Kısım (1793-1908). Ankara 1978.
Çifci, Erhan. Prusya’dan NATO’ya Türk Ordusunda Batı Etkisi 1880-1960. İstanbul 2022.
Geçmişten Günümüze Resimlerle Kara Harp Okulu. Ankara 1996.
Gök, Hayrullah. Arşiv Belgelerinin Işığında Kara Harp Okulu Tarihi (1834-1883). Dr.T, Hacettepe Üniversitesi, 2005.
Güler, Ali. “Millî Mücadele’de Kara Harp Okulu: Fotoğraflarla Ankara Abidinpaşa Köşkü Sınıf-ı Muhtelife Zabit Namzetleri Talimgâhı”. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi. 18/53 (2002), s. 423-442.
a.mlf. – Akgül, Suat. Türk Tarihinde Harbiye. Ankara 1999.
Harbiye Mektebine Kayd u Kabul Ta‘lîmâtı. İstanbul 1926.
Harp Okulu Tarihçesi: 1834-1945. Ankara 1945.
“Kara Harp Okulunda Öğretimin Gelişmesi”. haz. Yalçın Gülbaş- A. Kadir Varoğlu- İsrafil Kurtcephe-Mustafa Balcıoğlu. Ankara 1994
Karatamu, Selahattin. Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, III. Cilt 6’ncı Kısım (1908-1920). Ankara 1996.
Kurt, Deniz – Pehlivan, Yavuz – Korkmaz, Erdal. Kuruluşundan Günümüze Türk Hava Kuvvetleri (Harekât ve Teşkilatlanma Tarihi 1952-2020). C. III, Ankara 2020.
Kurtcephe, İsrafil – Balcıoğlu, Mustafa. Kara Harp Okulu Tarihi. Ankara 1991.
“Millî Savunma Üniversitesi Teşkilatının Oluşturulması Hakkında Karar”. Resmî Gazete. sy. 29899, 25 Kasım 2016.
“Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”. Resmî Gazete. sy. 30165, 25 Ağustos 2017.
“Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname”. Resmî Gazete. sy. 29787, 31 Temmuz 2016.
Uyar, Mesut – Varoğlu, A. Kadir. “In Serach of Modernity and Rationality: The Evolution of Turkish Military Academy Curricula in a Historical Perspective”. Armed Forces and Society. 35/1 (2008), s. 180-202.
Yalta, Bahtiyar. Bir Darbeci Subayın Hatıraları: 27 Mayıs 1960 - 22 Şubat 1962 - 21 Mayıs 1963. haz. E. Çifci. İstanbul 2020.
Yamak, Kemal. Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler. İstanbul 2006.
Yıldız, Gültekin. Neferin Adı Yok: Zorunlu Askerliğe Geçiş Sürecinde Osmanlı Devleti’nde Siyaset, Ordu ve Toplum (1826-1839). İstanbul 2009.
Yirmibeşoğlu, Sabri. Askeri ve Siyasi Anılarım. C. I, İstanbul 1999.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/kara-harp-okulu
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Cumhuriyet döneminde Harbiye Mektebi'nin devamı olarak subay yetiştiren eğitim öğretim kurumu.