A

AHMED MİDHAT EFENDİ(1844-1912)

Yayıncı, eğitimci, hikâye, roman ve ders kitapları yazarı.

  • AHMED MİDHAT EFENDİ
    • Yılmaz DAŞCIOĞLU
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/ahmed-midhat-efendi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    AHMED MİDHAT EFENDİ
AHMED MİDHAT EFENDİ (1844-1912)

Yayıncı, eğitimci, hikâye, roman ve ders kitapları yazarı.

  • AHMED MİDHAT EFENDİ
    • Yılmaz DAŞCIOĞLU
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/ahmed-midhat-efendi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    AHMED MİDHAT EFENDİ

Kafkaslar'dan gelen bir anne ile Anadolu'dan gelen bir babanın evliliğinden doğan dört çocuğun en küçüğü olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Küçük yaşta Mısır Çarşısı'nda bir aktarın yanına çırak olarak verildi. Bu sırada çarşı esnafından okuma yazma öğrendiğini hatıralarında nakleder. Babasının ölümünden sonra ağabeyinin görev yaptığı Vidin'e gitti. Burada Tuna Valisi Midhat Paşa'nın teşvik ve himayesiyle rüştiyeyi bitirerek Rusçuk Mektûbî Kalemi'nde memuriyete başladı. Kendi adını ona da veren Midhat Paşa'nın teşvikiyle Fransızca öğrendi. Tuna gazetesinde muharrir olarak yazı hayatına başladı, daha sonra başmuharrirliğe yükseldi (1868). Bağdat valiliğine tayin edilen Midhat Paşa'nın maiyetinde gittiği Bağdat'ta Zevrâ gazetesini çıkardı. Aynı zamanda ilk eserleri arasında yer alan Hâce-i Evvel ile Kıssadan Hisse adlı çocuk kitaplarını burada kaleme aldı (1870).

Ağabeyinin vefatı üzerine İstanbul'a dönerek (1871) burada bir yandan Cerîde-i Askeriye'nin başmuharrirliğini yaparken diğer yandan Tahtakale'de evinin altına kurduğu matbaada aile fertleriyle birlikte kitaplarını yayımlamaya başladı. Bu sırada, kısa sürelerle Devir, Bedir, Dağarcık dergilerini çıkardı (1872). Dağarcık'ta yayımlanan "Duvardan Bir Sadâ" başlıklı yazısında materyalist fikirler yer aldığı iddiasıyla, aralarında Namık Kemal'in de bulunduğu Yeni Osmanlılar Cemiyeti mensuplarıyla birlikte Rodos'a sürüldü (1873). Rodos'ta, ada halkının çocuklarını eğitmek üzere Medrese-yi Süleymâniye adıyla bir okul kurduğu gibi okulda bizzat kendisi dersler verdi. Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesiyle affedilerek İstanbul'a döndü (1876). Bu tarihten sonra da yazı ve yayın faaliyetine yoğun bir şekilde devam ederek İttihad gazetesini çıkardı, sürgün hatıralarını Menfâ adıyla yayımladı. Üss-i İnkılâb adlı eseriyle Sultan II. Abdülhamid'in takdirini kazanırken, Yeni Osmanlılar'la arası açıldı. Osmanlı basın tarihinde en uzun süre yayımlanmış ve başta Muallim Nâci, Fatma Aliye Hanım, Ahmed Râsim, Ahmed Cevdet Paşa, Hüseyin Rahmi gibi isimler olmak üzere birçok yazarın yetişmesine zemin hazırlamış olan Tercümân-ı Hakîkat'i çıkarmaya başladı (1878-1924). 1889 yılında Stockholm'de düzenlenen XIII. Müsteşrikler Kongresi'ne katılmak üzere gittiği Avrupa'da üç aydan fazla kaldı; bu seyahatindeki gözlemlerini Avrupa'da Bir Cevelân'da (1890) anlattı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra, edebî zevkin değişmesiyle birlikte, yayın dünyasında eski etkisi kalmadı. Bununla birlikte Dârülfünun'da genel tarih, felsefe ve dinler tarihi, Dârülmuallimât'ta pedagoji ve tarih, Medresetü'l-vâizîn'de dinler tarihi dersleri verdi. Darüşşafaka'da gönüllü olarak ders nazırlığı yaparken geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etti (28 Aralık 1912). Kabri Fatih Camii haziresindedir.

XIX. yüzyılın son otuz yılındaki kültür ve edebiyat hayatı, Ahmed Midhat Efendi'yi dikkate almaksızın yeterince anlaşılamaz. Onun çalışmalarının, gerek sayı gerekse nitelik ve etki bakımından döneminin birçok aydınının çalışmalarından fazla yer kapladığı açıktır. Adının anıldığı eserlerde genellikle çevresindekileri etkileyen geniş malumatı ve sohbet zevki ile yaşadığı dönemde bir etki halkası oluşturduğu, edebî eserleri ve yayıncılığı ile geniş bir okuyucu kitlesine sahip olduğu; hem bu faaliyetleri hem de eğitim öğretim konusundaki çalışmaları ve eserleriyle bir "hâce-yi evvel" (ilk öğretmen) sıfatını hakkıyla taşıdığı belirtilmektedir. Hatta bu çok yönlü öğreticilik vasfı dolayısıyla onun için "halk üniversitesi" nitelemesi de yapılmıştır. Matbaasıyla gazete ve dergi idarehanelerinde olduğu gibi Beykoz'daki yalısında da başta kendi hane halkı olmak üzere, dışarıdan gelenlere de okuma yazma, tarih, musiki ve tiyatro dersleri vermiş yahut aldırmıştır. Yoğun ilgiden dolayı dost ve komşularının çocuklarını evinde okutma imkânı kalmayınca, Beykoz'da bir Ahmed Midhat Efendi Mektebi açılmış ve buranın gönüllü hocası olmuştur. Yine yalısının salonunda gençlere tiyatro dersleriyle temsiller verdirdiği, cuma günleri ise devrin edebî şahsiyetlerinin yanı sıra halktan kimselerin de katıldığı toplantıların yapıldığı nakledilir.

Özellikle romanlarıyla geniş bir okuyucu kitlesi yetiştirdiği pek çok hatıra ve incelemede belirtilmiştir. Bunu yalnızca halkın okuryazarlığını arttıran, geliştiren bir faaliyet gibi düşünmemek gerekir. Aynı zamanda onun yazdıkları ile edebiyat dünyasına adım atan birçok yazarın bulunduğu da çeşitli hatıralarda nakledilir. Ele aldığı meseleler itibariyle de onun hikâye, roman ve tiyatro eserleriyle halkı eğitmeye çalıştığı kabul edilir. Esas olarak eğlendirerek eğitmek anlayışına sahip olan Ahmed Midhat edebî mahiyetteki eserlerinde çocukların doğru bilgilerle eğitilmesi, yabancı dil öğrenimi ve kadınların eğitimi gibi konuları kurgu ve tipler üzerinden aktarırken sık sık olay örgüsünü keserek doğrudan doğruya nasihat etmesi, birçok ansiklopedik bilginin okura sunulması gibi özellikleriyle de bilinir. Bu gibi bilgilerin genel olarak yabancı dil öğrenme, Batılı sanat araçlarının tanınması ve modern eğitimin gerektirdiği malumatın edinilmesi gibi hususların yanı sıra, bütün bunların millî bünyeye uygun şekilde yapılması gerektiği kanaatindedir. Bu yüzden onun yapmak istediği şey, senteze dayanan "doğru Batılılaşma" biçiminde yorumlanmıştır. Genellikle iyi bir eğitimden geçmeyen tipler yanlış Batılılaşma'nın temsilcisi alafranga tipler olarak gösterilmiştir. Romanlarında özellikle çocukların ve kadınların eğitimi konusuna özel bir vurgu yapar (bk. Batıcılık).

Edebiyat tarihi ve sosyal kültür tarihi açısından önemli olan bu tür eğitimciliğinin ötesinde kendisinin bizzat hocalık yaptığı, okul kurduğu, ders kitapları yazdığı ve ana babaları eğitmek üzere eserler verdiği bilinmektedir. Çeşitli yazılarında ilerlemenin ancak eğitimle mümkün olacağını, bunun için de devletin okullar açmak, onları denetlemek, kitaplar yazdırıp yayımlamak görevleri bulunduğunu, bilhassa özel teşebbüslerle okul açılması ve eğitimin paralı olması gerektiğini de belirtir. Okuma yazma öğrenmenin eğitimin ilk ve temel merhalesi olduğunu, ancak asıl eğitimin bundan sonra başlayacağını vurgular. Bazıları çeviri-uyarlama tarzında eğitimle ilgili çeşitli kitaplar da yazmıştır. Ana Babanın Evlâdı Üzerindeki Hukuk ve Vezâifi (1899), Peder Olmak Sanatı (1899), Çocuk Melekât-ı Uzviye ve Ruhiyesi (1899) gibi eserleriyle toplumun eğitimine hizmet etmeyi amaçlamıştır.

Daha Bağdat'ta Hâce-i Evvel'i yazdığı sırada mevcut öğretim tarzını ıslah etmeyi, büyük ölçüde yanında bulunduğu ve daha önce Avrupa'da eğitim görmüş olan Osman Hamdi Bey'in yönlendirmesiyle düşünmüş ve Midhat Paşa'nın kurdurduğu Mekteb-i Sanâyi'de okutulmak üzere "hesap", "hendese", "kozmografya ve tabakatü'l-arz", "coğrafya", "heyet", "hikmet", "tarih" ve "tarîk-ı maişet" konularını ihtiva eden sekiz cüzden meydana gelen bir kitap hazırlamıştır. İlk mektep düzeyindeki temel bilgileri öğretmeyi amaçlayan bu eser önce Bağdat'taki okullarda, daha sonra Maarif Nezareti tarafından ödüllendirilerek ülkedeki sıbyan mekteplerinde okutulması kararı alınmıştır. Daha sonra yeni usulle okuma yazma yollarını aramış ve düşündüklerini Rodos'ta açtığı Medrese-yi Süleymâniye'de uygulamaya koymuştur. Buradaki ders metodunu daha sonra Medrese-i Süleymâniye: Tedrîsât-ı İbtidâiye (1. Defter), Envâ-ı Hurûf: Birinci Defter İçin Yapılmış Rehnümâ-i Muallimîn (1888), Medrese-i Süleymâniye: Tedrîsât-ı İbtidâiye: Hareke, Sükûn, Harf-i Med. Üç Aylık Müretteb Ders İçin Meşk Mecmuası (1888), Medrese-i Süleymâniye: Tedrîsât-ı İbtidâiye. (2. Defter): Hareke, Sükûn, Harf-i Med. İkinci Defter İçin Yapılmış Rehnümâ-i Muallimîn (1889), Medrese-i Süleymâniye: Tedrîsât-ı İbtidâiye: Hurûf-ı Kameriye ve Şemsiye, Tenvin, Usûl-i İmlâ Mebâdîsi (3. Defter, 1889) adlarıyla yayımlamıştır.

Devrine göre gelişmiş sayılabilecek bir metotla üç ay gibi kısa sürede, sayıları yirmiyi bulan öğrencilerine okuma yazmayı öğretmeyi başaran bu usul daha sonra başka okullarda da uygulanmaya başlanmış ve yaygınlaşmıştır. Bu metot, önce öğretmen için ayrı rehber kitaplarla öğrenci için çalışma defterleri şeklinde kategorize edilen, daha sonra elifbadaki harflerin çeşitlerini, yazılış ve birleşme biçimlerini tanıtan, oradan kelimeye ve cümleye ilerleyen bir yöntemdir. Bu usulle Rodos'ta okuma yazma öğrettikten sonra yabancı dil öğretimine geçmiş, Arapça, Farsça yanında Fransızca derslerine başlamıştır.

Bunların dışında çocuklar için çeşitli konularda okuma kitapları hazırladığı da bilinmektedir. Bu kitaplar daha çok pratik bilgiler, tabiata ait unsurları ve yeryüzündeki kıtaları tanıtan genel kültür bilgileri ihtiva eden küçük hacimli bir dizi öğretici kitaptır: Abdest ve Namaz: Mübtediler İçin Kıraat Kitabı (1886), Sağlık: Mübtediler İçin Kıraat Kitabı (1886), Terbiyeli Çocuk: Mübtediler İçin Kıraat Kitabı (1886), Çiçekler (1889), Dünya (Amerika) (1889), Dünya (Asya) (1889), Dünya (Coğrafya Istılahı) (1889), Dünya (Afrika ve Avustralya,1889), Hayvanlar (1889), Kuşlar (1889), Meyveler (1889), Üç Cins Mahlûk (1889).

Kendi kendini yetiştirdiği için bir otodidakt olarak tanımlanabilecek olan Ahmed Midhat Efendi gençlik yıllarından itibaren büyük bir tutkuyla okumaya ve öğrenmeye çalışmış, öğrendiklerini de aynı tutkuyla etrafındakilere yazarak, söyleyerek aktarma yoluna gitmiştir. Büyük bir gaye olarak memleketin ilerlemesi hedefini gözeten yazarın ilgi alanına girmeyen hiçbir konu yok gibidir. Kendi ilgi alanına giren her konuyu yazarak, çevirerek okurlarına aktarmıştır. Böylece zamanında "yazı makinesi" olarak adlandırılmıştır. Bütün faaliyetlerinin temelinde toplumu eğitmek arzusu bulunmaktadır. Geçimini yazarak ve yayın yaparak kazanan, bu yüzden de çok sayıda eserde imzası bulunan Ahmed Midhat'ın yazdıklarının popüler niteliği daha öndedir. Buna karşılık o, toplumu eğitmeyi ve mesajlarını geniş kitlelere ulaştırmayı başarmıştır. Eğitim alanında bizzat uyguladığı ve döneminde dikkat çeken, sonraki dönemlerde de eğitim bilimciler tarafından takdir edilen metotlar geliştirmeye çalışmıştır.

Eserlerinden Bazıları: Kıssadan Hisse (1870), Letâif-i Rivâyât (25 Kitap, 1870), Hasan Mellâh (1874), Hüseyin Fellâh (1875), Felâtun Bey ile Râkım Efendi (1875), Menfâ (1876), Süleyman Muslî (1877), Üss-i İnkılâb (1877-1878), Beşir Fuad (1887), Avrupa'da Bir Cevelân (1890), Müşâhedât (1891), Avrupa Âdâb-ı Muâşereti yahut Alafranga (1894), Jön Türk (1910).

Kaynakça

Ahmet Midhat Efendi Kitabı. haz. M. Armağan. İstanbul 2007.

Ahmet Mithat Efendi. Çocuk Melekât-ı Uzviye ve Ruhiyesi. haz. G. Akyol. İstanbul, 2016.

Akbaş, A. Vahap. “Ahmet Midhat Efendi’nin Kronolojik Biyografisi”. Ahmet Midhat Efendi. ed. M. Miyasoğlu. Ankara 2012, s. 107-118.

Albayrak, Leyla. Ahmet Mithat Efendi’nin Eğitim ve Çağdaş Eğitim Yaklaşımları Arasında Bir Karşılaştırma. Dr.T, Atatürk Üniversitesi, 2010.

Daşcıoğlu, Yılmaz. “Hâce-i Evvel’den Üstkurmaca Ustasına”. Ahmet Midhat Efendi. ed. M. Miyasoğlu. Ankara 2012, s. 46-61.

Korkmaz, Ferhat - Karaca, Alaattin. “Hâce-i Evvel Üzerine Bir İnceleme”. Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları. 13/25 (2021), s. 23-52.

Koz, Sabri. “Ahmet Mithat Efendi’nin Yayımlanmış Kitapları (Yayın Tarihlerine Göre)”. Ahmet Midhat Efendi. ed. M. Miyasoğlu. Ankara 2012. s. 444-475.

Okay, M. Orhan. Batı Medeniyeti Karşısında Ahmed Midhat Efendi. Ankara 1975.

a.mlf. “İlk Öğretmenimiz: Hâce-i Evvel Ahmet Midhat Efendi”. Ahmet Midhat Efendi. ed. M. Miyasoğlu. Ankara 2012, s. 30-45.

Yazgıç, Kâmil. Oğlunun Kaleminden Ahmet Midhat Efendi ve Dönemi. haz. E. Gökşen. İstanbul 2020.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/ahmed-midhat-efendi

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

AHMED MİDHAT EFENDİ (1844-1912)

Yayıncı, eğitimci, hikâye, roman ve ders kitapları yazarı.