Türkiye adına yurt dışında eğitim öğretim faaliyetleri yürüten kamu vakfı.
Türkiye adına yurt dışında eğitim öğretim faaliyetleri yürüten kamu vakfı.
Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Türkiye adına yurt dışında örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla 17 Haziran 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve 28 Haziran 2016 tarihinde 29756 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6721 sayılı kanunla kurulmuş bir kamu vakfıdır. Kuruluş kanununda vakfın ana karar organı olarak tanımlanan Mütevelli Heyeti'nin teşekkülüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlar Kurulu'nun üye atama kararnamelerinin 1 Eylül 2016 tarih ve 29818 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmasıyla Türkiye Maarif Vakfı fiilen faaliyete başlamıştır. Kanuna göre vakfın genel merkezi İstanbul'dur. Kanun Türkiye Maarif Vakfı'nın faaliyet alanını yurt dışı olarak tanımlamış olup yurt dışına gönderilecek eğiticileri yetiştirmek dışında yurt içinde herhangi bir eğitim faaliyetinde bulunamamaktadır.
Türkiye Maarif Vakfı'nın kuruluş amacı, 6721 sayılı kanunun birinci maddesinde açıklanmıştır. Buna göre vakıf, "yurt dışında insanlığın ortak birikim ve değerlerini esas alarak örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek ve geliştirmek amacıyla okul öncesi eğitimden üniversite eğitimine kadar tüm eğitim süreçlerinde burslar vermek, okullar, eğitim kurumları ve yurtlar gibi tesisler açmak, yurt içi de dahil olmak üzere bu kurumlarda görev alabilecek eğitmenleri yetiştirmek, bilimsel araştırmalar ve araştırma-geliştirme çalışmaları yapmak, yayınlar yapmak ve metotlar geliştirmek ve faaliyet gösterdiği ülkenin mevzuatına uygun diğer eğitim faaliyetlerini yürütmek" amacıyla kurulmuştur. Kanun koyucunun Türkiye Maarif Vakfı'nı Türkiye adına yurt dışında her türlü eğitim faaliyeti yürütebilen ve ilgili bütün kurumlarla eğitim alanında ilişki geliştirebilecek bir uluslararası eğitim ajansı olarak tasarladığı anlaşılmaktadır. Nitekim fonksiyonel olarak bakıldığında Türkiye Maarif Vakfı'nın bazı Batılı ülkelerin kendi açtıkları eğitim kurumlarını işletmek üzere kurdukları resmî eğitim ajanslarıyla (Fransız AEFE, Alman ZfA ve İngiliz BSO kurumları) yakın benzerlikler gösterdiği söylenebilir.
Hukukî ve idarî statüsü itibariyle bakıldığında Türkiye Maarif Vakfı, Türk Kamu Yönetimi teşkilat yapısı içinde kendi nevi şahsına münhasır bir idarî yapı örneğidir. Zira daimi kamu hizmetleri genel olarak kamu idareleri vasıtasıyla ve memurlar eliyle yürütülmektedir. Ancak ülke adına uluslararası alanda faaliyet gösterecek olan bir eğitim kurumunun, çok farklı ülkelerdeki eğitim mevzuatına uygun şekilde faaliyet yürütebilecek esnekliği kazanabilmesi için kanun koyucu devlet denetiminde bir kamu vakfı kurmayı amaca daha uygun bulmuştur. Bu nitelikteki ilk kamu vakfı da Türkiye Maarif Vakfı değildir. İlk kamu vakfı 1987 yılında kurulan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'dır. Türkiye adına savunma sanayinin gelişimi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarının giderilmesiyle vazifelendirilmiştir. İkinci kamu vakfı 2007 yılında kurulan Yunus Emre Vakfı'dır. Bu vakıf 2009 yılında Yunus Emre Enstitüsü'nü (YEE) kurmuş ve Yunus Emre Enstitüsü Türkiye adına yurt dışında Türkçe'nin ve Türk kültürünün yaygınlaştırılmasıyla görevlendirilmiştir. 2016 yılında da Türkiye adına yurt dışında örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek amacıyla Türkiye Maarif Vakfı kurulmuştur. 2023 yılında ise Antalya Diplomasi Vakfı ve Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras vakıfları benzer şekilde kanunla kurulan yeni nesil kamusal kurumlardır. Buradaki amaç, küreselleşme şartlarında, özel nitelik gerektiren bazı kamusal hizmetlerin esnek ve verimli çalışmaya imkân verecek yapılar eliyle yürütülmesidir. Bu vakıflar "kamu yararına çalışan vakıf" statüsü verilen sivil toplum kuruluşlarıyla karıştırılmamalıdır. Türkiye Maarif Vakfı gibi kamu vakıfları, kanunla kurulan ancak faaliyetlerini özel hukuk hükümlerine göre yürüten; üst yönetiminin atanması, bütçe tahsisi ve harcamalarının denetiminin ise doğrudan kamu otoriteleri eliyle yapıldığı hibrit nitelikli yeni tür kamusal yapılardır.
Türkiye Maarif Vakfı gibi devletleri adına faaliyet göstermek için kurulan uluslararası eğitim ajansları esasen ilgili ülkelerin kendi dış politika vizyonları ve ekonomik gelişme amaçlarıyla uyumlu olarak yurt dışında devletin gözetimi ve denetimi altında eğitim faaliyeti yürüten ve literatürde "yumuşak güç" unsurları veya "kamu diplomasisi" araçları olarak tanımlanan kurumlardır. Türkiye Maarif Vakfı da bir taraftan yurt dışında açmış olduğu eğitim kurumlarında pek çok ülkenin genç nesillerine kaliteli ve nitelikli eğitim sunarak o ülkelerin beşerî sermayesinin gelişimine katkı vermekte, diğer taraftan da Türkiye'nin sahip olduğu birikimleri farklı coğrafyalara taşıyarak dünyanın her yerinde, Türkçe'yi konuşabilen ve Türk kültürünü tanıyan Türkiye'ye dost genç nesiller yetiştirmektedir.
Türkiye Maarif Vakfı'nın kuruluşu Türkiye'nin uluslararası alanda ulaştığı siyasî, ekonomik, kültürel etkinin ve gelişmenin doğal bir sonucu olarak görülebilir. Türkiye soğuk savaş sonrası dönemde başlayan açılım politikalarını 2000'li yıllarda hızlandırmış ve Türk dış politikası küresel düzlemde icra edilen çok boyutlu, insanî, girişimci, yenilikçi ve pragmatik bir nitelik kazanmıştır. Bu bağlamda klasik diplomasinin ana icracı organı olan Dışişleri Bakanlığı'na ilave olarak, yurt dışında faaliyet göstermek üzere ihtiyaca binaen ve tedrîcî olarak bir dizi yeni kurum oluşturulmuştur. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA, 1992), Yunus Emre Enstitüsü (YEE, 2007), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB, 2010) gibi yeni nesil kurumları dünyanın dört bir tarafında restorasyon, alt yapı ve kalkınma yardımlarından insanî yardımlara, Türkçe'nin ve Türk kültürünün tanıtımından uluslararası öğrenci burslarına ve diaspora ile ilişkilerin yürütülmesine kadar geniş bir alanda kamu diplomasisi faaliyetleri yürütmektedir. Türkiye Maarif Vakfı ise, Türkiye'nin kamu diplomasisi kurumları arasında, Türkiye'yi ilk defa küresel eğitim ağlarına dahil eden, örgün eğitim faaliyetleriyle Türkiye'yi okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin her kademesinde uluslararası genç nesillerle buluşturan, Türkiye'nin kamu, kültür ve eğitim diplomasisinin en yeni ve dinamik kurumu olarak kurulmuştur.
Türkiye'nin geçmiş hükümet programlarında, "Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi" ile cumhurbaşkanı ve Dışişleri bakanı gibi dış politikanın resmî karar verici ve uygulayıcı aktörlerinin konuşmalarında sıklıkla vurgulandığı üzere, Türkiye küresel etkili bölgesel güç olmayı kendisine stratejik vizyon olarak belirlemiştir. Dolayısıyla gerek yukarıda sayılan kurumlar gerekse Türkiye Maarif Vakfı gibi yeni bir eğitim ajansı vasıtasıyla küresel düzlemde eğitim ilişkilerinin geliştirilmesi güçlü bir rasyonel temele dayanmaktadır. Türkiye Maarif Vakfı gibi kurumlar aracılığıyla sunulan eğitim imkânlarıyla başta Türkiye'nin önde gelen ticarî ortakları olan ülkelerde olmak üzere dost ve kardeş coğrafyalarda kaliteli eğitim alan, Türkçe'yi öğrenen ve kültürel olarak Türkiye'yi yakından tanıyan pek çok genç yetişmektedir. Maarif mezunlarının bir kısmı da Türkiye'deki üniversitelere gelerek yükseköğretimlerini Türkiye'de tamamlamaktadırlar. İyi yetişmiş genç nesiller uzun dönemde Türkiye ile ilgili ülkeler arasındaki çok yönlü ilişkilerin taşıyıcılığını yapacak ana beşerî unsurları oluşturacaklardır.
Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye'nin genişleyen dış politika vizyonunun doğal bir yansıması olsa da konjonktürel olarak Türkiye Maarif Vakfı'nın kurulmasını hızlandıran gelişmeler Türkiye'nin iç siyasetinde 2013-2016 yılları arasında yaşanan siyasî olaylardır. Türkiye'de 1970'li yıllarda farklı vakıf, dernek ve şirketler kurarak özel eğitim faaliyetlerine başlayan bir sosyal grubun, zamanla eğitim kurumlarında yetiştirdiği ve belli bir ideolojik eğitim sürecinden geçirdiği öğrencilerini; orduya, polis teşkilatına, yargıya ve diğer kritik yüksek devlet kurumlarına planlı biçimde sızdırdığı 2013 yılında meşru hükümete karşı başlattığı siyasî amaçlı yargı darbesi girişimi sonrasında kamuoyunca açıkça anlaşılmaya başlanmıştır. Bu yapı, Millî Güvenlik Kurulu'nun kararlarında ve medyada önce "legal görünümlü illegal yapı", daha sonra ise "paralel devlet yapılanması" (PDY) olarak tanımlanmıştır. Söz konusu örgütün gerçekleştirdiği 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrasında ise bu yapı yargı kararlarıyla Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak tanınır hale gelmiştir. Fetullahçı Terör Örgütü yapılanmasıyla iltisaklı bulunan bütün vakıf, dernek, şirket ve bunlara bağlı eğitim ve medya kurumları 15 Temmuz sonrasında terör ve şiddet tehdidi sebebiyle yargı kararları veya olağanüstü hal kararnameleriyle (KHK) kapatılmıştır. Örgütün, yurt dışında pek çok ülkede de farklı isimler altında kurulmuş eğitim kurumları olduğu bilinmektedir. Bu gelişmeler hükümet, bürokrasi ve ilgili devlet kurumlarını arayışa itmiş ve zamanla yurt dışı eğitim faaliyetlerinin devletin gözetimi ve denetimi altındaki bir kurum eliyle yürütülmesi fikri benimsenerek 2016 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 6721 sayılı Türkiye Maarif Vakfı kanunu çıkarılmıştır. Örgütün yurt dışındaki okulları terör örgütünün ideolojik, finansal, insan kaynağı faaliyetlerine zemin hazırlaması ve Türkiye aleyhinde yapılan çalışmalara katkı vermesi sebebiyle, Türkiye ilgili okulların bulunduğu devletlere resmî olarak başvurup diplomatik notayla bu eğitim kurumlarının ya kapatılmasını veya yeni kurulan Türkiye Maarif Vakfı'na devredilmesini talep etmiştir. Böylece Türkiye Maarif Vakfı kısa sürede devir alma ve yeni okullar açma yoluyla çok sayıda ülkede "Türk Maarif Okulları" zincirini oluşturarak Türkiye adına eğitimde küresel bir marka haline gelmiştir.
İşleyişine bakıldığında, Türkiye Maarif Vakfı kamu eliyle ve kanunla kurulmasına rağmen esasen faaliyetlerini medenî hukuk (özel hukuk) tüzel kişisi olarak yürütmektedir. Bununla birlikte, Türkiye Maarif Vakfı bazı kamu tüzel kişiliği özelliklerini de ihtiva etmektedir. Bir kanunla kurulmuş olması, on iki kişilik Mütevelli Heyeti'nin yedisinin cumhurbaşkanı tarafından atanması ve beşinin kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşması, devlet bütçesinden pay alması, kamu tüzel kişiliklerine tanınan vergi, resim, harç muafiyeti ve istisnalarından yararlanması, kamu kurumlarından görevlendirme usulünce istihdam yapması Türkiye Maarif Vakfı'nın kamu tüzel kişiliği özelliklerini de haiz olduğunu göstermektedir. Türkiye Maarif Vakfı'nın özel hukuk tüzel kişiliği (vakıf) olmasıyla birlikte kamu tüzel kişiliğinin de bazı özelliklerine sahip olması vakfa önemli avantajlar sağlamaktadır. Bu esnek yapısıyla Türkiye Maarif Vakfı gerek yurt dışında eğitim faaliyetleri gerçekleştirdiği ülkelerin yerel mevzuatına gerek uluslararası hukuka gerekse küresel eğitimde yaşanan değişimlere uyum sağlayan farklı türde eğitim faaliyetleri gerçekleştirebilmektedir.
Türkiye Maarif Vakfı 6721 sayılı kanun uyarınca Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) dışında Türkiye adına yurt dışında örgün eğitim kurumları açmaya yetkili tek kurumdur. Millî Eğitim Bakanlığı'nın yurt dışında açtığı okullar Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilikleri uhdesinde faaliyet gösteren diplomatik misyon okullarıdır. Bu okullarda yurt dışındaki Türkler Türkçe olarak ve Türkiye'den görevlendirilen öğretmenler tarafından okutulan Millî Eğitim Bakanlığı müfredatıyla eğitim görmektedir. Buna karşılık, Türkiye Maarif Vakfı tarafından yurt dışında açılan okullar ise Türkler dahil ilgili ülkenin ve diğer ülkelerin vatandaşlarına eğitim veren, diploması ilgili ülkede ve Türkiye'de geçerli olan, yerel ve uluslararası müfredat uygulanan uluslararası okullardır.
6721 sayılı kanuna göre, Türkiye Maarif Vakfı'nın üç ana organı bulunmaktadır. Mütevelli Heyeti ana karar organıdır ve on iki üyeden oluşmaktadır. Bu üyelerin yedisi cumhurbaşkanı tarafından atanırken, beşi ilgili kamu kurum ve kurulları tarafından görevlendirilmektedir (Millî Eğitim Bakanlığı iki, Dışişleri Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu birer üye görevlendirmektedir). Vakfın icra organı olan Yönetim Kurulu başkan dahil yedi kişiden oluşmaktadır ve Mütevelli Heyeti tarafından atanmaktadır. Denetim Kurulu ise aralarında Millî Eğitim Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı'ndan temsilcilerin de yer aldığı beş üyeden oluşmaktadır. Ayrıca bir vakıf olarak Türkiye Maarif Vakfı faaliyetlerini Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün gözetim ve denetiminde sürdürmektedir. Vakfın gelirleri, kamu bütçesinden aktarılan paylar, eğitim faaliyetlerinden elde edilen gelirler ve bağışlardan oluşmaktadır. Türkiye Maarif Vakfı kanunu gereğince vakfın genel merkezi İstanbul'dadır ve faaliyetlerinin yönetimi de merkezde bulunan daire başkanlıkları ve yurt dışında oluşturulan ülke temsilciliklerinin koordinasyonunda gerçekleşmektedir.
Türkiye Maarif Vakfı'nın kuruluş kanunuyla tanımlanan faaliyet alanları; eğitim öğretim; yayıncılık ve müfredat geliştirme; eğitime destek; burs ve barınma şeklinde dört ana başlıkta özetlenebilir.
Eğitim öğretim faaliyetleri örgün eğitimde okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimi; yaygın eğitimde ise kurslar, etüt merkezleri ve kültür merkezlerini kapsamaktadır. Eylül 2023 itibariyle Türkiye Maarif Vakfı'nın elli bir ülkede 423 okulu, bir üniversitesi ve yirmi bir eğitim merkezi bulunmaktadır ve Maarif Vakfı eğitim kurumlarında toplam 52.000 öğrenci eğitim görmektedir.
Yayıncılık ve müfredat geliştirmede Türkiye Maarif Vakfı eğitim metot ve usulleri ile müfredat geliştirmeye yönelik bilimsel araştırmalar, Ar-Ge çalışmaları yapmakta, eğitim programları ve içerikleri üretmekte, eğitim amaçlı bilimsel yayınlar hazırlamaktadır. Türkiye Maarif Vakfı kendi özgün eğitim ve akreditasyon programı olan "Uluslararası Maarif" (IM) programını da geliştirmektedir. Bu bağlamda Mayıs 2023 tarihi itibariyle, "Yabancı Dil Olarak Türkçe", "Türk Kültürü ve Medeniyeti", "Okul Öncesi Eğitim", "Fen ve Matematik" programları tamamlanmıştır. Uluslararası Maarif programının zamanla Türkiye menşeli bir özgün eğitim müfredatı olarak küresel düzlemde bir eğitim akreditasyon sistemine dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye Bilimler Akademisi'yle birlikte Türkiye'nin eğitim alanındaki zengin tarihsel mirasını günümüze taşımak için kendi alanında ilk olan Türk Maarif Ansiklopedisi'ni de hazırlamıştır. Diğer yandan Türkiye Maarif Vakfı farklı dillerde yayımlanan Uluslararası Maarif Dergisi de yayımlamaktadır. Her yıl gerçekleştirdiği uluslararası nitelikteki İstanbul Eğitim Zirvesi ile de küresel eğitim trendlerinin ve eğitimde yeni gelişmelerin akademik bir perspektifle tartışılmasına zemin hazırlamaktadır.
Destek faaliyetlerinde Türkiye Maarif Vakfı yurt dışında açtığı eğitim kurumlarında icra ettiği eğitim faaliyetlerini; kütüphaneler, laboratuvarlar, sanat ve spor tesisleri gibi tamamlayıcı birimlerle desteklemektedir. Vakıf bünyesinde kurduğu Maarif Ajansı vasıtasıyla farklı ülkelerde Türk ve yabancı ortakları ile uluslararası eğitim fuarları düzenleyerek Türkiye'nin eğitimde uluslararasılaşması politikasına destek vermektedir.
Burs ve barınma alanında ise Türkiye Maarif Vakfı kendi başarılı öğrencilerine çeşitli burslar vermektedir. Ayrıca öğrencilerinin ve çalışanlarının barınma ihtiyaçlarına destek olmak amacıyla; yurt, pansiyon ve lojman gibi tesisler de kurmakta ve işletmektedir.
Eğitim yaklaşımı olarak Türkiye Maarif Vakfı, dünyanın her yerinde yerel, ulusal ve küresel değerler ve ihtiyaçlarla uyumlu, XXI. yüzyılın gerektirdiği becerilerle donatılmış, "iyi insanlar" yetiştirmeyi temel ilke olarak belirlemiştir. Bu amaçla "bütün dünyada insanlığın ortak birikimi ile Anadolu'nun kadim irfan geleneğini esas alan yetkin eğitim faaliyetleri yürütmek" misyonu ile "ilmini ve irfanını insanlığın barış ve huzuru için kullanacak erdemli insanlar yetiştiren, alanında öncü, güvenilir bir eğitim kurumu olmak" vizyonu çerçevesinde faaliyetler gerçekleştirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti adına yurt dışında örgün ve yaygın eğitim hizmetleri veren Türkiye Maarif Vakfı'nın misyonu ve vizyonu, Birleşmiş Milletler (BM) 2030 Vizyon Belgesi'nde deklare edilen "sürdürülebilir kalkınma için kaliteli eğitim" ve XX. yüzyıl becerilerinin kazanımına ilişkin OECD'nin "Eğitim ve Becerilerin Gelişimi: Eğitim 2030" belgesinde belirtilen hedeflerle de örtüşmektedir.
Türkiye Maarif Vakfı okullarında uygulanan müfredatta çeşitlilik söz konusudur. Ev sahibi ülkenin eğitim bakanlığı ile gerçekleştirilen müzakereler neticesinde Türkiye Maarif Vakfı okullarında ev sahibi ülkenin yerel müfredatı veya Uluslararası Bakalorya (IB) ve Cambridge gibi uluslararası müfredatlar uygulanabilmektedir. Ayrıca Türkiye Maarif Vakfı kendi özgün müfredatı olan "Uluslararası Maarif" (IM) programını da tedricen kendi okullarında uygulamaya başlamıştır. Yerel ve uluslararası programlarda Türkiye Maarif Vakfı tarafından güncellemeler, kısmî değişiklikler ve ilaveler de yapılmaktadır. Türkiye Maarif Vakfı okullarında yerel, uluslararası veya "Uluslararası Maarif" programından hangisi uygulanırsa uygulansın beş temel sütunda eğitim içeriği sunulmaktadır: 1. Modern fen bilimleri, 2. Sosyal bilimler, 3. Teknolojik beceriler, 4. Dil becerisi, 5. Fizikî çevreye ve sosyokültürel değerlere duyarlılık. Türkiye Maarif Vakfı özellikle çoklu dil eğitimi ve yerel değerler içerikli programlarıyla diğer uluslararası eğitim kurumlarından farklılaşmaktadır. Türkiye Maarif Vakfı okullarında öğrencilerin önce kendi ana dillerini, bununla birlikte Türkçe'yi ve başka bir yabancı dili öğrenmeleri hedeflenmektedir. Yerel kültür ve değerler eğitimi ise ev sahibi ülke vatandaşı öğretmenlerce verilmektedir. Böylece Türkiye Maarif Vakfı okullarından mezun öğrenciler Birleşmiş Milletler'in insanlığın geleceği adına 2030 vizyonunda ilan ettiği "sürdürülebilirlik" ilkesi ile uyumlu olarak, bir taraftan küresel eğitimin ihtiyaçlarına uygun modern ve nitelikli bir eğitim alırken, diğer taraftan da kendi ana dilini ve yerel kültürünü öğrenmekte, böylece kendi millî değerlerini unutmadan, kendi ülkesine fayda sağlayabilen nesiller olarak yetişmektedir.
Türkçe öğretimi Maarif okullarında üzerinde hassasiyetle durulan bir konudur. Maarif eğitim kurumlarının açıldığı ilk yıllarda Yunus Emre Enstitüsü'nün Türkçe öğretim setlerini kullanan Türkiye Maarif Vakfı, bir taraftan da kendi Türkçe eğitim programını geliştirmiş ve "Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Programını ve Müfredatını" oluşturmuştur. Okul öncesinden lise son sınıfa kadar, her eğitim kademesinde uygulanacak şekilde oluşturulan bu programda, Türkçe öğretimi uluslararası dil standartlarına göre hazırlanmış olup, Maarif okullarında okuyan her öğrencinin en az B2 seviyesinde Türkçe'yi kullanma becerisiyle mezun olması hedeflenmiştir. Program kılavuzu ve eğitim setleri hazırlanmış olan bu program Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından da onaylanarak ulusal ve uluslararası dil öğretimi uygulamalarında kabul edilen bir program olma niteliği kazanmıştır ve Türkiye Maarif Vakfı'nın bütün eğitim kurumlarında uygulanmaya başlanmıştır.
Türkiye Maarif Vakfı'nın eğitim faaliyetleri okul öncesinden lise son sınıfa kadar, yani K-12 seviyesinde yoğunlaşmıştır. Bununla birlikte Türkiye Maarif Vakfı'nın yükseköğretimde de halihazırda bir üniversitesi bulunmaktadır. Türkiye Maarif Vakfı, 2018-2019 eğitim öğretim yılı itibariyle Arnavutluk'un ilk özel üniversitesi ile yükseköğretim hizmeti vermeye başlamıştır. Üniversitenin Hukuk ve Sosyal Bilimler, Ekonomi ve İşletme, Mühendislik ve Mimarlık fakültelerinde ve enstitülerinde lisans ve lisansüstü eğitimi verilmektedir. Ayrıca Üniversite bünyesinde Balkan Araştırmaları Merkezi de kurulmuştur.
Türkiye Maarif Vakfı yükseköğretimde ayrıca ilgili ülkelerin saygın üniversiteleriyle gerçekleştirilen iş birliği antlaşmalarına dayanarak üniversite kampüslerinde "Türkiye Çalışmaları Merkezleri" de açmaktadır. Bu merkezlerde, Türkiye hakkında uluslararası alanda gerçekleştirilen akademik çalışmaları desteklemek, Türkiye hakkında karşılaştırmalı, disiplinler arası araştırmalar yapmak, siyasî, sosyal, ekonomik, tarihî ve kültürel alanlarda araştırmaları teşvik etmek; Türkiye ile diğer ülkeler arasında yükseköğretimde köprü kurmak, ortak projeler geliştirmek, akademik değişim programlarını teşvik etmek; Türkiye'nin eğitimde uluslararasılaşma stratejisine katkı sunmak amaçlanmaktadır.
Türkiye Maarif Vakfı yurt dışındaki Türk vatandaşlar ve soydaşlarla ilgili de faaliyetler gerçekleştirmektedir. Özellikle Batı Avrupa'da, başta eğitim olmak üzere okul sonrası veya hafta sonu sertifikalı programlar, öğrenci ve aile rehberliği, kültürel aktiviteler gibi konularda yurt dışındaki Türkler'in taleplerine uygun şekilde "eğitim merkezleri" açılmaktadır. Bu merkezlerde öğrencilere ihtiyaçları gözetilerek destek eğitimi verilmektedir.
Türkiye'nin eğitimde dünyaya açılan penceresi olan Türkiye Maarif Vakfı elli civarında ülkede işlettiği uluslararası okullar ağıyla küresel gelişmeleri takip edebilen, donanımlı ve küresel düzeyde iddiası olan, millî değerlerini öğrenmiş ve özümsemiş, yerel kültürünün ve geleneklerinin farkında olan, Türkiye'yi ve Türkçe'yi doğru kaynaklardan öğrenmiş ve Türkiye'ye destek çıkan uluslararası nesiller yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Böylece Türkiye Maarif Vakfı diğer milletlerle Türkiye arasında uzun vadeli ve samimi dostluk bağlarını güçlendirmektedir.
Akgün, Birol - Özkan, Mehmet. "Turkey's Entrance to International Education: The Case of Turkhish Maarif Foundation". Insight Turkey. 22/1 (2020), s.59-70.
Durmuş, Kevser Tuba. Kamu Örgütlenmesinde Kanunla Kurulmuş Vakıfların Yeri Sorunsalı: Türkiye Maarif Vakfı Örneği. YLT, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2020.
https://turkiyemaarif.org/
https://www.istanbuleducationsummit.com/
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/06/20160628-17.htm
TMV (Türkiye Maarif Vakfı). Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretimi Programı. ed. İ. Gültekin. İstanbul 2020.
www.turkmaarifansiklopedisi.org.tr
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/turkiye-maarif-vakfi-tmv
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Türkiye adına yurt dışında eğitim öğretim faaliyetleri yürüten kamu vakfı.