Irak’ta tarihî bir şehir.
Irak’ta tarihî bir şehir.
Bağdat'ın 420 km. güneydoğusunda yer alır. Irak'ın Bağdat'tan sonraki ikinci önemli şehridir. Sâsânîler zamanında Vehiştâbâd Erdeşir diye bilinirdi.
Araplar'ın Hureybe adını verdikleri harabeler üzerinde Hz. Ömer'in emriyle Utbe b. Gazvân tarafından 637 civarında geçici askerî bir üs olarak kuruldu. Kısa bir süre içerisinde büyük gelişim göstererek ilim ve kültür bakımından da önemli bir merkez haline geldi.
Kuruluşuyla birlikte eğitim öğretim hayatı Basra'ya yerleşen yaklaşık 150 kadar sahâbî tarafından başlatıldı. Bunların cuma camisinde oluşturdukları ders halkalarıyla başlayan faaliyetlerini daha sonra talebeleri sürdürdü. Cuma camisi eğitim öğretim faaliyetlerini karşılayamaz hale gelince şehirdeki mescitler, mahallelerde oluşturulan küttâblar, kurulmaya başlanan kütüphaneler ve bazı evler eğitim mekânı olarak kullanıldı.
Hz. Osman ve Muâviye zamanlarında Basra valiliği yapan tâbiînden Âmir b. Abdullah üçüncü halife tarafından çoğaltılan mushaf nüshalarından Basra'ya gönderilen nüshayı halka okutma vazifesini üstlendi. Kıraat çalışmalarının yoğunlaşmasını sağlayan bu ve benzeri eğitim faaliyetleri neticesinde kırâat-i seb'a imamlarından Ebû Amr b. Alâ ile kırâat-i aşere imamlarından Ya'kûb Hadramî burada yetiştiler.
Basra'ya yerleşen ashaptan yetmişe yakınının hadis rivayetinde bulunmaları şehri hadis ilminin merkezlerinden biri yaptı. Ashaptan hadis dersleri alan Hasan-ı Basrî, Ebü'l-Âliye Riyâhî, Katâde b. Diâme, İbn Sîrîn, Eyyûb Sahtiyânî, Humeyd Tavîl, Alâ b. Ziyâd, Yûnus b. Ubeyd gibi aynı zamanda kıraat, fıkıh, siyer, kelam, Arap dili ve edebiyatı alanlarında yetişen tâbiîn bilginleri Basra'da eğitim öğretimi sürdürüp bir geleneğin oluşmasını sağladılar. Müsnet türünün ilk örneğini veren hadis hafızı Ebû Dâvûd Tayâlisî Basralı olup hadis hafızı arkadaşı Abdurrahman b. Mehdî de İmam Mâlik'in şifahî görüşlerinin Basra'da yayılmasını önemli rol oynamıştır.
Kur'an-ı Kerim'in doğru okunup anlaşılmasını sağlamanın yanında Arapça'nın yeni müslüman olmuş Arap olmayan topluluklar tarafından öğrenilmesini kolaylaştırmak Arap filolojisinin tesisi, klasik dil ve edebiyat malzemesinin bir araya getirilmesine yönelik çalışmalar da Araplar'la Arap olmayan topluluklar arasında sınır teşkil eden ve Arapça'yı hatasız bir şekilde konuşan bedevilerin toplandığı bir merkez olan Basra'da başladı. Basriyyûn da denilen Basra dil ekolüne mensup âlimler dilde mantık silsilesi oluşturarak buna dayalı bir dil felsefesi inşa etmeye çalıştılar. Basra ekolünün temsilcileri arasında alfabetik diziyi Arapça lügatlarda ilk defa kullanan Halîl b. Ahmed, talebesi Ebû Bişr Sîbeveyhi, Ahfeş Evsat, ve İbn Düreyd gibi Arap dili ve edebiyatı alanında önemli çalışmalar yapmış âlimler bulunmaktadır. Arap dili alanında bir diğer ekol olan Kûfe dil mektebi yaklaşık bir asır sonra Basra'dan ayrılanlar tarafından kuruldu.
Eğitim hayatı Fars kültürü ve Mecûsî geleneğine göre şekil alan İbnü'l-Mukaffa babasının Dîvânü'l-harâc'daki görevinden dolayı geldiği Basra'da iyi bir eğitim alarak tahsilini tamamladı. İlk ensab kitabını telif eden Ebü'l-Yakzân Sühaym b. Hafs ile Arap dili ve edebiyatı, ensab ve ahbar âlimi ve Mecâzü'l-Kur'ân adıyla bilinen ilk eserin müellifi Ma'mer b. Müsennâ da Basra'da yetiştiler. Tabakat kitabını nesep, tabaka ve şehir esasına göre düzenleyen ve Basra'yı on iki tabakaya ayıran Halîfe b. Hayyât kronolojik esasa göre yazılmış tarih kitaplarından günümüze intikal eden ilk örneği kaleme aldı.
Basra, erken dönem İslam tarihinde siyasî mücadelelerden özellikle de Hz. Osman'ın ve Hz. Ali'nin hilafeti dönemlerindeki itikadî ve sosyal sonuçları olan olaylar ve çekişmelerden hayli etkilendi. Hz. Osman'ın öldürülmesi olayına katılanlar arasında bir grubun bulunduğu Basra, Cemel Savaşı'na da (656) sahne oldu. Siyasî gelişmelerin ve olayların yanı sıra Basra'daki müslümanların İslam'ı savunmak için farklı din mensuplarıyla fikrî tartışmalara girmesi kelam ilminin de gelişmesine sebep oldu. Bu durum kelamın kendi başına bir disiplin olarak gelişmesini ve Mûtezile'nin ilk kelam mektebi olarak ortaya çıkmasını beraberinde getirdi.
Siyasî olayların camilerdeki ders halkalarında tartışılması ilk olarak Basra'da Hasan-ı Basrî'nin (ö. 728) derslerinde başladı denilebilir. Büyük günah işleyenin dinî konumu tartışmalarında Hasan-ı Basrî'nin ders halkasından ayrılan Vâsıl b. Atâ ile Amr b. Ubeyd Mûtezile ekolünün kurucuları oldu. Bağdat ve Basra ekolleri şeklinde iki kola ayrılan Mûtezile'nin fikrî temellerini oluşturan beş ilkenin tanımlanması ve bu görüşün sistematik hale gelmesi Basra Mûtezile düşüncesinin ilk temsilcisi sayılan Ebü'l-Hüzeyl Allâf ile birlikte ortaya çıktı. Onun en meşhur öğrencisi İbrâhim Nazzâm, Arap dili ve edebiyatına yaptığı önemli katkılarla bilinen Câhiz ve Kadî Abdülcebbâr, Basra Mûtezile ekolünün önemli temsilcileri arasında yer aldılar. Basra Mûtezilesi'nin önemli temsilcilerinden Ebû Ali Cübbâî'nin öğrencilerinden Ebü'l-Hasan Eş'arî uzun yıllar Mûtezile öğretisini savunduktan sonra bundan vazgeçerek Eş'arî mezhebini kurdu. Hasan-ı Basrî ile Ebü'l-Hasan Eş'arî'nin Basra'da yetiştirdikleri öğrenciler hadis, tarih, ensab, Arap dili ve edebiyatı, fıkıh, kelam alanlarında önemli çalışmalar yaptıkları gibi dinî ilimlerin tedvinindeki ilerlemenin de öncüsü oldular.
İslam eğitim ve kültür tarihinde beş Basralı bilim adamı ve filozof tarafından oluşturulan, dinî, ilmî ve felsefî çalışmalara öncelik vererek toplumu yükseltmeyi hedefleyen bir diğer fikir hareketi Basra'da ortaya çıkan İhvân-ı Safâ ekolüdür. Abbâsîler döneminde ilk İslam filozofu olarak nitelendirilen ve Meşşâî okulunun kurucusu olan Ya'kûb b. İshâk Kindî, eğitim amaçlı mesajlar veren ve diğer dillere en çok çevrilen eserlerden olan el-Makamât'ın müellifi Harîrî, el-Hamâse adlı eseriyle tanınan Sadreddin Basrî gibi çok sayıda ilim ve kültür insanı da Basra'da yetiştiler.
Züht ekolünün önemli merkezlerinden biri olan Basra'da tasavvufî hareketin en büyük temsilcisi Hasan-ı Basrî'dir. Aynı şekilde Râbia Adeviyye (ö. 801[?]) başta olmak üzere Basra tasavvuf ekolünün temsilcileri telif ettikleri eserlerin yanında tekke ve zaviyelerin birer eğitim öğretim müessesi olarak temayüz etmesinin öncüsü oldular.
Abbâsîler döneminde Bağdat şehrinin kurularak başkent yapılması ve Basra'nın çıkan isyanlarla istikrarsız hale gelmesi sebebiyle ilim ehlinin büyük bir kısmının başşehre göç etmesiyle siyaseten zayıflayan ve farklı devletlerin ilgi alanına giren Basra ilmî, kültürel ve iktisadî açıdan geriledi. Büyük Selçuklular döneminde eğitim öğretimde kısmî de olsa bir canlanma yaşandı ve Nizâmülmülk tarafından önce Bağdat'ta kurulan ve ardından çeşitli şehirlerde açılan Nizamiye medreselerinin bir örneği de Basra'da kuruldu.
Moğol istilası sırasında bütün eğitim ve kültür merkezleri tahrip edilen Basra Abbâsî Devleti'nin yıkılmasının ardından (1258) iktisadî ve ilmî açıdan önemini tamamen kaybetti ve sırasıyla İlhanlılar (1258-1335), Timurlular (1335-1389), Karakoyunlular (1389-1410), Akkoyunlular (1410-1470) ve Safevîler'in hakimiyetine girdi. Kanûnî Sultan Süleyman'ın 1534'teki Bağdat Seferi esnasında Osmanlı idaresine giren, bazan Bağdat'a bağlanan bazan da mülkiyet veya ocaklık şeklinde bir vilayet olarak teşkilatlandırılan Basra, uzun süren Osmanlı-İran savaşları ve bölgenin zaman zaman İran işgali altına girişi, zaman zaman da güçlenen mahallî aşiretler sebebiyle uzunca bir süre istikrarlı bir yönetime sahip olamadı. Bu dönemde Basra'da eğitim veren kurumlar, genellikle dinî eğitim veren küttap ve medreseler oldu. Küttaplarda ilkokul seviyesinde eğitim verilirken, medreseler daha üst seviye bir eğitim imkânı sunuyordu.
XIX. yüzyılın ikinci yarısında Basra ve diğer şehirlerde arazi, idarî ve askerî reformların yanında eğitim reformu da gerçekleştiren ve alt yapı çalışmalarına büyük ehemmiyet veren Midhat Paşa'nın Irak valiliği (1869-1872) sırasında eğitim öğretim hayatıyla ilgili önemli adımlar atıldı. Irak'ın üç vilayeti Basra, Musul ve Bağdat'ı birbirine bağlayarak merkezî bir otorite kuran Midhat Paşa, mülkî ve askerî okullar başta olmak üzere modern eğitim kurumları açtı ve Türkçe-Arapça yayın yapan ez-Zevrâ isimli resmî gazeteyi yayımlamaya başladı. Bağdat dışında Basra ve Musul vilayetlerinde de maarif meclisleri oluşturulup Osmanlı Maarif Nezareti'ne bağlanırken Midhat Paşa'nın ardından gelen Vali Redif Paşa eğitim reformunu sürdürerek Basra'da ilk öğretmen okulunu açtı (1889).
Basra'da yeni eğitim kurumlarının tesisi çok büyük oranda II. Abdülhamid döneminde gerçekleşti. İlk ibtidâî mektep 1883'te açıldı. XIX. yüzyılın sonlarında Basra ve yakın çevresinde bu okulların sayısı yediye ulaşırken XX. yüzyılın başlarında beş adet daha eklendi. Basra'da ilk rüştiye 1878'de tesis edilmişse de birkaç defa öğretmen bulunamaması sebebiyle kapanıp yeniden açılmış, nihayet 1883'ten sonra kesintisiz eğitime başlamıştı.
İdâdî açılması yerel eşraf ve tüccarın yoğun taleplerine rağmen görece geç bir tarihte gerçekleşti. Basra'nın ticarî bakımdan dış dünyaya açık konumu sebebiyle yabancı dil öğrenme bir zaruret haline gelince eşrafın bu yöndeki talepleri ve topladıkları yardımlarla ilk idâdî mektebinin 1905 senesinde açılmasına karar verilmişse de öğretmen bulunmasında zorluk çekildiğinden tasarı hayata geçirilemedi. 1910-1911 eğitim öğretim yılında Basra Rüştiye Mektebi'ndeki üç sınıftan biri idâdîye çevrilerek lise düzeyinde eğitime geçildi. Basra'daki devlet okullarında öğretmen sıkıntısı baş göstediğinden burada 1909 yılında Dârülmuallimîn açıldı. Osmanlı döneminde modern eğitim kurumlarının tesis edildiği I. Meşrutiyet dönemine kadar eğitim öğretim genellikle yerel dillerde yapılıyordu. I. Meşrutiyet'ten itibaren öğrenim resmen Türkçe olsa da uygulamada daha çok Arapça tercih ediliyordu. 1913'ten itibaren Arap vilayetlerindeki ibtidâî mekteplerin eğitim dili Arapça oldu. Basra'da öğrenim dili Arapça olan ilk özel okulu Musullu gazeteci ve avukat Süleyman Feyzi 27 Ekim 1908'de açtı ve bundan sonra açılan bütün okullar Türkçe-Arapça genellikle de sadece Arapça eğitim verdi.
Büyük oranda Fransız eğitim sistemini model alan yeni dönem eğitim kurumlarında üç aşamalı bir eğitim öğretim öngörülüyordu. Sıbyan mekteplerinde verilen dört senelik eğitimi takiben bir dört sene daha süren rüştiye mekteplerine devam ediliyor ve bunu üç senelik idâdî mektepleri izliyordu. On bir senelik bu eğitimin ardından isteyen öğrenciler yüksek öğretim merkezlerine başvurarak öğrenimlerini sürdürebiliyorlardı. Basra'da zaman içinde herhangi bir ıslaha tâbi tutulmayan medrese ve küttaplar varlığını sürdürse de giderek buralara ilgi azaldı. Küttap ve medreselerde eğitim dili Arapça iken yeni açılan modern okullarda Türkçe eğitim yapılıyordu.
I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Basra'yı işgal eden (22 Kasım 1914) İngilizler Dârülmuallimîn'in de aralarında bulunduğu bütün okulları kapattılar. Türk öğretmenler Basra'yı terkederek Kûtül'amâre'ye çekilmek zorunda kaldılar. Basra âyanının İngiliz temsilcisi Sir B. Cooks'a başvurması üzerine 1915 eğitim öğretim yılından itibaren kapanan okullar yeniden açıldı. İlkokullarda önce "molla" adı verilen hocalar vasıtasıyla bütün öğrenciler tek sınıfta toplanarak ders gördüler. 1916 yılından itibaren Dârülmuallimîn'den mezun öğretmenler vasıtasıyla modern eğitim sistemine göre öğrenciler sınıflara ayrılmak suretiyle öğrenim gördüler. Bununla birlikte Irak'taki İngiliz mandası döneminde eğitim dilinin Arapça haline gelmesi dışında eğitim alanında ciddi bir gelişme yaşanmadı.
Irak'ta olduğu gibi Basra'da da 1900'lü yıllardan itibaren elçilikler ya da misyoner kuruluşlar vasıtasıyla yabancı dilde eğitim yapan özel okullar açıldı. İlk olarak 1880 ve 1888'de Talmud eğitimi veren iki dinî okul, 1890'da erkekler için İngilizce eğitim veren bir yahudi okulu açıldı ve 1903 senesinde Alyans okullarının (Alliance Israélite Universelle) idaresine geçti. Bu okul, sunduğu seküler eğitimle benzerlerinden ayrılıyordu. Alyans okulları 1913'te sadece kadınların eğitimi için de bir okul açtı. 1950'de yükselen anti-semitizmin sonucu olarak Basra'daki bütün yahudi okulları kapatıldı.
Basra vilayetindeki hıristiyan azınlık okulları arasında; rahibeler okulu (1906), Latin Kız Okulu (1907) ve Ermeni Okulu (1911) sayılabilir. Protestan misyonerler XIX. yüzyılın sonlarında Bağdat'ta biri erkekler diğeri kızlar için iki okul açtı. Amerikalı Protestanlar da Basra'da 1912 yılında biri erkekler diğeri de kızlar için iki okul açtı. Osmanlı son döneminde Basra şehrinde kurulmuş ve şehrin eğitim tarihine damga vurmuş olan okul ise Amerikalı misyonerler tarafından 1912'de açılan Amerikan Mekteb-i İdâdî ve Âlîsi idi. The Reformed Church of America'ya mensup misyonerler Basra'ya ilk geldikleri tarih olan 1895'te hem kadınlar hem erkekler için birer okul açmış, fakat resmî izni olmayan bu okullar 1906'da kapatılmıştı. Basra'daki Amerikan misyonu aynı tarihte kız çocukların eğitimi için Mektebü'r-Ricâ li'l-Benât isimli bir okul daha açtı. Basra'da devlet eliyle verilen eğitimin yetersizliği sebebiyle Amerikan mektebine hıristiyanların yanı sıra müslüman ve yahudiler de devam etmekteydi.
İngiliz hakimiyeti ve mandası döneminde Amerikan mektebi, Basra'daki en prestijli eğitim kurumu oldu ve 1921'de Aşar'da kadınlar için bir Amerikan mektebi daha açıldı. Irak'ın bağımsızlığını kazanması sonrası itibarı azalan Amerikan okulları 1968 senesinde kamulaştırılana ve malları Irak hükümetine devredilene kadar varlığını sürdürdü. 1920'de İranlılar tarafından ilkokul seviyesinde eğitim için açılan Basra Pehlevî Mektebi 1979 İran İslam Devrimi'ne kadar faaliyetlerini sürdürdü.
1932 yılında Irak'ın bağımsızlığını kazanmasına kadar eğitim sistemi ulusal bir müfredattan yoksundu. 1932'den sonra kurulan hükümet eğitimdeki sorunların giderilmesi amacıyla bir reform başlattı. Devlet okulları özendirildi ve bütün yabancı okullarda ulusal müfredata uymaları için bir denetim ve merkezîleştirme sistemi uygulandı. Yükselen Arap milliyetçiliği ve İngiliz karşıtı atmosfer emperyal bir araç olarak görülen yabancı okullara olan rağbeti azalttı. 1940'ta Irak, Türkiye ve İran örneğini izleyerek eğitimde birlik yasasını çıkardı. 1959'da açılan Tıp Fakültesi ile Basra Üniversitesi'nin temelleri atıldı ve 1964'te bugünkü halini aldı. Günümüzde Basra Üniversitesi'nin yaklaşık 50.000 öğrencisi ve 5000 akademik çalışanı bulunmaktadır. 1968 devrimi sonrası Irak hükümeti ülkedeki bütün özel okulları kapattı. 1970'li yıllarda Irak, bütün Arap dünyası açısından eğitimde en gelişmiş ülke konumundaydı. 1980 İran-Irak savaşı, 1990 Körfez savaşı ve 2003 Amerika'nın Irak'ı işgali sebebiyle Basra yeniden eğitim açısından istikrarsız bir duruma geldi. Son yıllarda eğitim bakımından yeniden ilerleme kaydetmeye çalışan Basra'da 2014'te günümüzde yaklaşık 2-3.000 öğrencisi ve 300 akademik personeli olan Basra Petrol ve Gaz Üniversitesi ile bugün yaklaşık 50.000 öğrencisi ve 2000 akademik personeli bulunan Güney Teknik Üniversitesi adında iki yeni devlet üniversitesi kuruldu. Özel üniversite statüsünde olan Şattülarap Üniversitesi de 1993 senesinden beri Basra şehrinde faaliyet göstermektedir.
Bakır, Abdülhalik. “Basra”. DİA. 1992, V, 108-111.
Bashkin, Orit. New Babylonians: A History of Jews in Modern Iraq. California 2012.
Bayat, Fazıl. el-Müessesâtü’t-Ta‘lîmiyye fi’l-Meşrikı’l-Arabiyyi’l-Osmânî. İstanbul 2013.
Berâk, Fâzıl. el-Medârisü’l-Yehûdiyye ve’l-Îrâniyye fi’l-Irâk. Bağdat 1985.
Dakūkī, İbrahim. “Irak (Kültür ve Medeniyet)”. DİA. 1999, XIX, 103-108.
Halaçoğlu. Yusuf. “Basra (Osmanlı Dönemi)”. DİA. 1992, V, 112-114.
Hassani, Israa. Basra’s High Hope: An American Missionary School in Iraq During the World War Era. YLT, James Madison University, 2014.
Hilâlî, Abdürrezzâk. Târîhu’t-Ta‘lîm fi’l-Irâk fi’l-Ahdi’l-Osmânî: 1638-1917. Bağdat 1959.
Kılınç, Arife. Klasik Dönem İslam Kültüründe Basra ve Küfe Mekteplerinin Yeri ve Önemi. YLT, Hacettepe Üniversitesi, 1998.
Ma‘rûf, Beşşâr Avvâd. et-Terbiye ve’t-Ta‘lîm fi’l-Irâk Hattâ Nihâyeti’l-Asri’l-Abbâsî. Kahire 2010.
Nâcî, Abdülcebbâr. Min Târîhi’l-Hareketi’l-Fikriyye fi’l-Basra fi’l-Asri’l-İslâmî. Basra 1991.
Qaysi, Abdul Wahhab Abbas. The Impact of Modernization on Iraqi Society During the Ottoman Era: A Study of Intellectual Development in Iraq (1869-1917). Dr.T, University of Michigan, 1958.
Sciarcon, Jonathan. “Expanding the Mission: The Alliance Israélite Universelle, the Anglo-Jewish Association and the Jewish Boys’ School in Basra, 1890-1903”. International Journal of Contemporary Iraqi Studies. 9/3 (2015), s. 191-207.
Sciarcon, Jonathan. Educational Oasis in the Desert: The Alliance Israélite Universelle’s Girls’ Schools in Ottoman Iraq, 1895-1915. New York 2017.
Uysal, Enver. “İhvân-ı Safâ”. DİA. 2000, XX, 1-6.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/basra
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Irak’ta tarihî bir şehir.