Gençlerin fizikî, zihnî, ahlakî, duygusal vb. yönlerden gelişimlerini desteklemek ve yönlendirmek amacıyla oluşturulan teşkilat, faaliyet.
Gençlerin fizikî, zihnî, ahlakî, duygusal vb. yönlerden gelişimlerini desteklemek ve yönlendirmek amacıyla oluşturulan teşkilat, faaliyet.
Ulus-devletlerin hâkim olmaya başladığı XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren modern eğitim sistemleri de bu yapının ana unsurlarından biri haline geldi. Modern eğitim, bireyleri sadece zihnî ve ahlakî bakımdan değil fizikî yönden de biçimlendirmeyi amacı arasına almıştı. Bu sebeple sağlıklı, güçlü, mücadeleci nesiller ve toplumlar yaratabilmek için beden eğitimi, beslenme ve sağlık gibi dersler yeni eğitim sisteminin kritik faaliyetleri arasında yer aldı. Beden terbiyesi, sağlık, doğada yaşam mücadelesi vb. konulara kısa bir süre sonra askerlik dersleri de eşlik etti. Bunların kesişmesiyle 1900'lerin başından itibaren İngiltere'de "scout/ing" (izci/lik) adında tabiat, beden, ruh, ahlak ve psikolojik ilişkiler bütünü olan bir eğitim pratiği ortaya çıktı.
Genel olarak izcilik, belli yaş ve nitelikteki gençlerin gönüllü olarak bir araya gelmesi ya da getirilmesiyle onların zihnî, fizikî, ahlakî, ruhî ve hissî gelişimlerini desteklemek ve geliştirmek amacıyla oluşturulan teşkilat ve faaliyettir. Bu faaliyetin merkezinde de doğa ile iç içe olma, tabii koşullara uyum gösterme, zor şartlar altında bir arada, birlik ve dayanışma halinde yaşama vardır. Bu haliyle okullardaki beden eğitimi derslerine hayli benziyor olsa da hedefleri ve faaliyet alanları bakımından ondan farklıdır. Başlangıçta izcilikten beklenenler arasında askerliğe hazırlık ilk sıralarda yer alıyordu. İzcilikte özü itibariyle dil, din, mezhep, ırk ayırımı olmaksızın herkese açık, uluslararası niteliğe sahip bir söylem vardır. İzciliğin ilk defa İngiltere'de ortaya çıkması ve daha sonra başka ülkelere ve geniş toplum kesimlerine yayılması arasında belirgin bir farklılaşmadan bahsedilebilir.
Osmanlı Türkçesi'nde merak edilen bir konuyu "keşfeden" anlamındaki keşşaf kavramıyla karşılanan izcilik, İngiliz Generali R.B. Powel tarafından 1907'de Brownsea'da başlatılmıştır. İzcilik tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olan Powel, başta Hindistan, Afrika ve Kanada'da sömürge komiserliği yapmış biri olarak, oralardaki tecrübelerine atfen böylesi bir uygulamayı başlatmıştır. Powel, söz konusu yerlerdeki görevi sırasında bir dizi ciddi sorunla karşılaşmıştır. Bu zorlukların başında beslenme olmak üzere, iklim koşulları, gece-gündüz farklılıkları, yön bulma, vahşi hayvanlar ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele gelmiştir. Elit bir eğitimden geçerek bu zor koşullarda göreve atanan kişiler söz konusu tabii zorluklar karşısında çoğu kere başarılı olamıyorlardı. Buna çare olarak, Powel ileride bu görevin tevdi edileceği genç adaylara, karşılaşacakları zorluklarla mücadele konusunda bir eğitim vermenin gerekli olduğunu düşünüp izcilik adındaki faaliyetleri başlatmış ve ilk izci çalışmaları İngiliz aristokrat gençleri arasında başlatılmıştır. Bu eğitim, daha sonra geniş toplum kesimlerinde de karşılık bulmuştur. Dolayısıyla İngiltere'de aslında izciliğin kökeninde macera peşinde koşma, zevkle ve merakla doğa yolculuğu yapma gibi algılardan öte ciddi bir siyasî ve ideolojik zeminin olduğunu vurgulamak gerekir.
1910'da Powel'in eşi Olave'in öncülük ettiği Kız İzci Teşkilatı kurulmuştur. Powel'in yazdığı ilk rehberlik kitabı (Scouting for boys) yüzbinlerce basılmış, onlarca farklı dile de tercüme edilmiş, izci teşkilatları farklı yaş ve cins gruplarına ayrılmış ve faaliyetleri büyümüştür. Bu hızlı tanınmanın temel sebeplerinden biri, özellikle Alman Generali Colmar F. von der Goltz'un "millet-i müsellaha" terkibiyle kavramsallaştırdığı, gelecekteki savaşların sadece cephede askerler arasında değil, toplumlar arasında topyekün olacağı iddiasının yaygınlaşmasıdır. Devlet ve toplumların geleceğine ve yurt savunmasına dair bu yaklaşım, eğitim sistemlerinde askerlik ve fizikî eğitim derslerini de önemli hale getirmiştir.
I. Dünya Savaşı sonrasında izcilik uygulamaları artarak devam etmiştir. 1920'de uluslararası izcilik teşkilatı ortaya çıkmış, Dünya İzcilik Teşkilatı (URLI) kurularak başkanlığına da Baden Powel getirilmiştir. II. Dünya Savaşı sonuna kadar askerî niteliği ön planda olarak, okullarda örgütlenen izcilik teşkilatları, 1946 sonrasında daha sivil bir forma sokulmaya çalışılmıştır. Avrupa ülkelerinin eğitim sistemlerini askerî zihniyet ve niteliklerden arındırma (demilitarizasyon) sürecinin önde gelen faaliyet alanlarından biri de izcilik teşkilatlarıyla ilgili olmuştur. Bu tarihlerden sonra gerek sivil gerekse okullarda izci teşkilatları tabiatı keşfetme, zor koşullarda hayatta kalma, birlik, dayanışma, yardımlaşma vb. duyguları geliştirme amacıyla faaliyet yapmaya devam etmiştir.
Dünya İzcilik Hareketi Organizasyonu (World Organization of the Scout Movement [WOSM]), kız ve erkek iki cinsi de kapsayan bir çatı örgüttür. Dünya Kız İzciler ve Kız Rehberler Derneği ise (World Association Girl Guides and Girl Scouts [WAGGGS]) yalnızca kız çocuklarına hitap etmektedir. 2020'lerde dünya genelinde 160'tan fazla ülkede tatbik edilen, 40 milyondan fazla kişinin iştirak ettiği bu kurumlar, dünyanın en etkin gençlik ve eğitim organizasyonlarından biri olarak bilinmektedir.
İzcilik, Türkiye'ye İngiltere'de ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra geldi. Mekteplerde beden terbiyesi 1869'dan sonra, askerlik ve topyekün harbe hazırlık gibi kavramlar da 1910'dan önce Osmanlı eğitim kamuoyunun gündemindeydi. Özellikle Balkan faciası sonrasında ordunun gençleştirilmesi, vatan savunmasına her bakımdan katkı verecek eğitimli ve güçlü insanların yetiştirilmesi için değişik arayışlar içine girildi. Bundan kısa bir süre önce Mekteb-i Sultânî'de Robenson Kardeşler olarak bilinen Ahmed ve Abdurrahman beyler tarafından keşşaflık tanıtıldı ve ilk faaliyetler başladı. Ayrıca beden terbiyesi alanında eğitim almak üzere Avrupa'ya gönderilen gençlerin öncülüğünde (Başta Selim Sırrı [Tarcan], İsmayıl Hakkı [Baltacıoğlu] vd.) keşşaf/lık Osmanlı eğitim sisteminde yer aldı. Öncelikle İstanbul'daki idâdîlerde olmak üzere Bursa, Edirne gibi yakın yerlerde de keşşaf takımları oluşturuldu. 1912'den itibaren halkın da tanımaya başladığı mektep keşşaf takımlarına Haydarpaşa'da teşekkül eden Kız İzci Grubu dahil oldu.
Keşşaflık üzerine 1913'ten itibaren risaleler yayımlanmaya başlandı ve bunlarda izciliğin tanımı, önemi, amaçları, temel ilkeleri izci yemini, izci ritüelleri, izci kıyafetleri, keşşaf rütbeleri (başkeşşaf, keşşaf zabiti, mıntıka keşşaf, keşşaf takım reisi, keşşaf takım başı vd.) ayrıntılı olarak tanıtıldı ve ilgililere sevdirilmek için reklamları yapıldı. 9 Nisan 1914'te "İzci Büyük Ortası" kuruldu ve Başkomutan Vekili Enver Paşa başizci seçildi. 1914'te İzci Ocağı'nın iç nizamnamesi hazırlandı. "Keşşaf" kelimesi tam olarak scout karşılığı olup 1914 yılına kadar kullanıldıysa da bundan sonra "izci" kelimesi ön plana çıktı. Keşşaf daha sonra da kullanılmaya devam etti. Nizamname milliyetçi bir içerikteydi. Geleneksel Türk ordusunun yapısına benzer bir teşkilat tasarlanmıştı. İzci teşkilatının en alt birimi olan "oba" on izciden oluşuyordu. Dört oba bir "kol" oluşturuyordu. Sağ ve sol olmak üzere iki kol da bir "oymak"ı meydana getiriyordu. Birkaç "oymak"ın bir araya gelmesine ise "altınordu" dendi. Altınordu "başbuğ"un komutası altındaydı. Oymaklara "Oğuz, kartal, Tuğrul, Sungur, koyun, keçi, aslan, teke" gibi isimler verilmişti. İzcilerin kendine göre sembolleri, kıyafetleri, araç gereçleri ve bir de yeminleri vardı. Keza izci olan kişilerin farklı faaliyet alanları da söz konusuydu.
Türk izcilik tarihinin önemli gelişmelerinden biri II. Meşrutiyet döneminin iktidar partisi İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin, askerî ittifak kurulan Almanya'dan izci uzmanlar davet etmesidir. Bunların başında Nisan 1914 tarihinde gelen Belçika İzci Reisi Miralay von Hoff Parfitt gelmektedir. Kendisine paşa unvanı da verilen Parfitt, öncelikle öğretmen okulunda çalışmalara başlamıştır. Kısa süre sonra da kendisine Avrupa'daki benzerlerinde olduğu gibi, daha kapsamlı paramiliter gençlik örgütlerinin kurulması görevi verildi. Neticede İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin sıra dışı gençlik yapılanmaları Türk Gücü Cemiyeti (1913), Osmanlı Güç Cemiyetleri (1914) ve Osmanlı Gürbüz Cemiyetleri (1916) ortaya çıktı. Şüphesiz bunlar izcilikten uzaklaşmış paramiliter yapılardı. Ancak farklı şekillerde ve düzeylerde, değişik faaliyetlerle II. Dünya Savaşı'na kadar varlıklarını sürdürdüler. Bu süreçte Kâzım Karabekir de "Çocuklar Ordusu" adında bir izci teşkilat kurarak, kendi modelini üretmeye çalıştı. Parfitt'ten sonra Almanya'dan farklı uzmanlar aynı görevler için davet edildi. 1916'da Baden Powel'in İzci Rehberi adlı kitabı basıldı. Bu kitap daha sonra Latin alfabesiyle yeniden yayımlandı. 1930'lardan sonra izcilik hakkında yayımlanan telif, tercüme kitap ve makale sayısı artmaya başladı. Gençlik ve spor dergilerinde izcilikle ilgili çok sayıda yazıya yer verildi (bk. Osmanlı Güç ve Genç Dernekleri).
İlk başlarda kıyafetleri, hal ve hareketleri vb. sebeplerle halkın tepkisini çekse de İttihatçılar amaçlarına hizmet ettiğine inandıkları için izciliği ve izcileri koruyup desteklediler. 1920'lere gelindiğinde ülkede 10.000'in üzerinde izci mensubu vardı. Millî Mücadele'de izcilik tecrübesinin anlamlı/değerli katkılar verdiği, vatan savunmasında ciddi hizmetler gördükleri ifade edilmiştir. Özellikle işgal yıllarında, düşmanla mücadele ve ulusal kimliğin temsili noktasında izcilik bir tür kimlik işlevi de görmüştür. I. Dünya Savaşı sonrasında azınlık ve yabancı okullarında da yoğun ve hayli etkin bir izcilik faaliyeti vardı. Rum, Ermeni ve yahudi okulları başta olmak üzere Amerikan ve İngiliz okullarında etkin çalışan izci grupları mevcuttu. Bu arada, bütün izci gruplarını ortak faaliyete davet eden Beynelmilel Keşşaf Teşkilatı gibi yapılar da kuruldu. Görüldüğü üzere Cumhuriyet öncesinde izcilik, ciddi anlamda siyasî ve ideolojik işlevleri olan bir yapı şeklinde varlığını sürdürüyordu.
Bu özellik Cumhuriyet'in kurulmasından sonra da büyük ölçüde devam etti. Nisan 1923 tarihinde Spor Âlemi dergisinin kurucuları Keşşaf adında beş sayı yayımlanabilen bir dergi çıkarmaya başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti "İstanbul Vilayeti Türk İzciler Ocağı Nizamnâme-yi Esâsîsi" yayımlandı. Bu teşkilat, Mustafa Kemal'in himayesinde olduğundan Mustafa Kemal'e başbuğ unvanı verilmişti. 1 Mart 1923'te yeni izci örgütü kuruldu, örgüt ilk toplantısını 22 Mayıs 1923'te Dârülmuallimîn-i Âliye Kongre Salonu'nda yaptı. 15 Temmuz 1923'teki Hey'et-i İlmiye toplantılarında izciliğe de yer verildi ve bütün orta dereceli okullarda yaygınlaştırılması tavsiye edildi. Bu tarihten sonra da zaten sayıları çok az olan liselerde izci grupları teşekkül etti.
Cumhuriyet döneminde askerlik dersleri, askerlik kampları ve izcilik iç içe geçen dersler ve uygulamalar oldu (Gürsoy, 2021). Vatandaşlık eğitimi, yurt savunması ve modern değerlerin aktarılasında beden eğitimi ve izcilik öne çıkan pratikler haline geldi, eğitim bürokratları ve programcıları tarafından desteklendi. 1928'de 1246 sayılı kanun ile "İzcilik, keşşaflık, boyscoutluk veya diğer herhangi isim ve unvan altında izcilik teşkilatı kurma hakkı Türk vatandaşlarına verilmiştir" hükmü getirildi. 1935'te ise Kültür Bakanlığı (Maarif Vekâleti/Eğitim Bakanlığı) bünyesinde 2773 sayılı kanun ile Beden Eğitimi ve İzcilik Müdürlüğü kuruldu. Bu tarihten sonra her okulda izci gruplarının oluşturulması daha belirgin bir şekilde devlet tarafından talep edildi. Orta dereceli okullarda "izci oymağı" kuruldu. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de beden eğitimi, izcilik ve yurt bilgisi derslerindeki militer unsurların tasfiyesine büyük önem verildi (bk. Askerlik Eğitim Kampları).
1950'lerden sonra Türkiye'de izcilik, daha çok orta dereceli (lise) okullarda az sayıda öğrencinin ilgi gösterdiği bir faaliyet şeklinde varlık gösterdi. 1990'da Millî Eğitim Bakanlığı "Okul İçi Beden Eğitimi, Spor ve İzcilik Dairesi"ni kurdu. 1991'de ise Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde Türkiye İzcilik Federasyonu kurulmuştur. 2006'da özerk statüye kavuşan kurum, 2014'te bağımsız spor federasyonu haline gelmiştir. Böylece örgün eğitim yanında sivil alanda da izciliğin özendirilmesi hedeflenmiştir. Federasyon, 26234 sayılı 20 Temmuz 2006 tarihli yönergesinde temel amaçlarını ve ilkelerini şöyle belirtmiştir: "Atatürk ilke ve inkılaplarına uygun şekilde, planlı ve programlı yaşama alışkanlığı geliştirmek, kendine güven duygusu oluşturmak, bilgi ve beceriyi arttırmak, lider hazırlamak, demokrasiyi yaşatmak, açık havada yaşama alışkanlığı kazandırmak, arkadaşlık ve dostluğu geliştirmek, sorumluluk duygusunu pekiştirmek, dikkat arttırmak, risk alma becerisi kazandırmak, anında ve doğru karar verebilme yetisi geliştirmek."
İngiltere'de XX. yüzyılın başında farklı bir zihniyet ve beklenti ile ortaya çıkan izcilik, Türkiye'de ve diğer pek çok Batı dışı ülkede bir şekilde karşılık bulmuştur. İzciliğin Türk eğitim sistemine ve Türk gençlerine nasıl bir katkıda bulunduğu dair kapsamlı ve derinlikli araştırmaların eksikliğinden bahsedilebilir. Buna karşın, izcilik tarihi, izcilik faaliyetlerine katılanların memnuniyeti, okullardaki izcilik faaliyetlerinin değerlendirilmesi vb. konularda bazı araştırmalar mevcuttur.
Ateş, Sanem Yamak. Asker Evlatlar Yetiştirmek, II. Meşrutiyet Döneminde Beden Terbiyesi, Askerî Talim ve Paramiliter Gençlik Örgütleri. İstanbul 2021.
Baden-Powell, Robert. İzcilik. çev. Mustafa Rahmi. İstanbul 1926.
Esen, Atakan. Türk İzcilik Tarihinin Tarihsel Temelleri. YLT, Genelkurmay Başkanlığı Harp Akademileri Komutanlığı, 2009.
Gürsoy, Özlem. Erken Cumhuriyet Dönemi Eğitiminde Militer Uygulamalar: Askerliğe Hazırlık Dersleri ve Askerliğe Hazırlık Kampları (1923-1947). Dr.T, Yıldız Teknik Üniversitesi, 2021.
İzci Ocağının İç Nizamnâmesi. İstanbul: Matbaa-i Hayriye ve Şürekâsı. 1330/1914.
Parfitt, Harold. İzcilik Bilgileri Tatbikatlı İzci Muhtırası (Uygulamalı İzci Günlüğü). çev. ve haz. Mehmet Raif – İbrahim Kurak. Ankara 2004.
Pura, Fuat. Bizde ve Dünyada İzcilik. İstanbul 1339/1923.
Taşkesenlioğlu, M. Yasin. “Türkiye’de İzcilik Teşkilâtının Kuruluşu”. Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi. sy. 10 (2009), s. 103-116.
Toprak, Zafer. “II. Meşrutiyet’ten Mütareke Yıllarına: Türkiye’de İzciliğin İlk Evresi”. Tombak. sy. 24 (1999), s. 19-27.
“Türkiye İzcilik Federasyonu Faaliyetler ve Düzenlemeler Talimatı”. Resmî Gazete. 20.07.2006.
Uzgören, Gökhan. Türk İzcilik Tarihi. İstanbul 2000.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/izcilik
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Gençlerin fizikî, zihnî, ahlakî, duygusal vb. yönlerden gelişimlerini desteklemek ve yönlendirmek amacıyla oluşturulan teşkilat, faaliyet.