A

"HAYRİYE"

Nâbî’nin manzum nasihat kitabı.

  • "HAYRİYE"
    • Hüseyin YORULMAZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/hayriye
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "HAYRİYE"
"HAYRİYE"

Nâbî’nin manzum nasihat kitabı.

  • "HAYRİYE"
    • Hüseyin YORULMAZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/hayriye
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "HAYRİYE"

Nâbî (1642-1712) klasik edebiyatın Fuzûlî, Bâkî, Rûhî gibi ekol sahibi çok az şairinden biridir. Sonraki dönem şairler üzerinde ağırlığı hissedilir. Onu üstat olarak tanıyan ve tarzını devam ettiren şairlerden ilk akla gelenler arasında Bosnalı Alâeddin Sâbit, Seyyid Vehbî, Diyarbekirli Hâmî, Çelebizâde Âsım Efendi, Arpaemînizâde Sâmî, Koca Râgıb Paşa, Haşmet, Fıtnat Hanım, Sünbülzâde Vehbî, Keçecizâde İzzet Molla ve Ziya Paşa sayılabilir.

Hikemî olarak adlandırılan Nâbî tarzı şiirin en belirgin özelliği tefekkür ve hikmete yönelik olmasıdır. Bu tarz şiirde devrin sosyal ve siyasî olaylarının bilgece işlenmesi görülür. Ayrıca söylene söylene halkın dilinde birer klişeye dönüşmüş atasözleri ve deyimler ile nasihat ifade eden âyet ve hadisler, kelamıkibarlar, hafızalarda canlı birer tablo gibi yaşayan âdet ve gelenekler yer bulmaktadır. Bu çerçevenin dışına taşan şiirler olsa bile Nâbî şiiri deyince ana hatlarını bu şekilde çizmek mümkündür.

Yakın zamana kadar hikmetli söz söyleyenlere, sözleri derin mâna ifade edenlere "Nâbî gibi söylüyor" dendiği edebiyat tarihlerinden anlaşılmaktadır. Nabî şiir için "Söz odur âleme senden kala bir darbımesel" der. Şiiri insanların dilinde, ağızdan ağıza nakledilen bir atasözü gibi görür. Hikemî tarz şairleri için hikmet ve hakikat yoksunu bir şiir kokusuz laleye, içi boş bademe, ağını sudan balıksız çekmeye, nakışı olmayan sade bir yüzüğe benzer. Onlara göre şiir tefekküre yönelik olmalıdır. Okuyan kişiyi yalnızca hayal ikliminde dolaştırmayıp aynı zamanda düşündürmelidir.

Daha çok şairliği ile tanıdığımız Nâbî'nin eserleri arasında Türkçe Divan, Farsça Dîvânçe, Tercüme-i Hadîs-i Erbaîn, Hayriye, Hayrâbât, Surnâme gibi manzum eserlerinin yanında Fetihnâme-i Kamaniçe, Tuhfetü'l-Haremeyn, Zeyl-i Siyer-i Veysî, Münşeât gibi mensur eserleri de bulunmaktadır. O, kendine özgü söyleyiş tarzı bulunan hikmetli şiirlerinin yanında Hayriye adlı mesnevisiyle de şöhret bulmuştur. Asıl adı Hayrî-nâme olan mesnevi, üç asırdan beri okunan önemli bir eğitim ve nasihat kitabıdır. Yazıldığı dönemin okuyucularına hitap ettiği gibi her devrin okuyucularına da önemli şeyler söyler. Bu yüzden Osmanlı şehirlerinde yazılmış yüzden fazla yazma nüshası bulunmaktadır.

Hayriye, şairin ileri yaşlarında dünyaya gelen oğlu Ebülhayr Mehmed Çelebi için yazdığı bir mesnevidir. Asıl adı Hayrînâme olup yaklaşık 1665 beyitten müteşekkildir. Otuz beş bölümden meydana gelen eserin bölüm başlıkları aynı vezinle yazılmış birer mısra olarak konulmuştur. Nâbî burada oğlunun dinî ve ahlakî bilgileri öğrenmesini isterken, bir taraftan da ona hayatta karşılaşacağı birtakım engelleri açmada yol da gösterir. Bir baba olarak oğluna bir bakıma öğretmenlik ve rehberlik yapar. Eseri biraz da devletin gerileyişi ve şairin yaşadığı dönemle irtibatlandırmak gerekir. Mesela Hayriye'de yer alan, "Olsa a'yânlığa her kim âzim / Bî-hayâ bî-edeb olmak lâzım" beytinde, başa geçmek isteyen kimseler arasında hayâsız ve edepsizlerin çoğunlukta olduğunu söyler. Ona göre başa geçip kendi yararı için çalışanların nezdinde ilim, irfan ve temiz kalplilik hiçbir işe yaramaz. Onlarla dost olan ancak rüşvet sayesinde dost olur. Bunlar alıcı kuşlar gibidir. Avını yakalamaktan başka bir şey düşünmezler. Şair, oğlunun vakıf işlerine bulaşmasını da istemez. Vakfın kurallarına dikkat etmeyen kişinin düşmanı Allah ve resulü olacaktır. Vakfeden kişinin sağladığı şartlarla yaşamak ise zordur. Bu şartlar altında rüşvete bulaşmadan vakfın malına el uzatmamanın da güç olduğunu ifade eder. Allah'ın huzurunda onların yüzünün kara olacağını söyler. Ayrıca hayır duanın gerekliliğini, yalanın ve ikiyüzlülüğün, laf taşımanın zararlarını anlatır. Nâbî, oğlunun belediye işleri ile anılmasını da benzer gerekçelerle yasaklar. Çünkü der şair, sen öyle kötü ve pisliklerin üzerine sıçrama ihtimalinin çok olduğu bir zamanda yaşıyorsun ki onca kötüler arasında iyi bir insan olarak kalman mümkün değil. Oğlunun harama bulaşmadan dünyada geçimini sağlaması için, "Cümlenin muteber ü muhteremi / Cümlenin müntehab u muğtenemi" diye tarif ettiği Hâcegân-ı Dîvân-ı Hümâyun Kalemi'nde görev yapmasını ister. Hâcegân'da çalışanların güzel rik'a yazısı yazdıkları ve meramlarını oldukça güzel ifade ettikleri bilinmektedir. Ayrıca bu kalemde çalışanlar arasından Hariciye, Dahiliye ve Maliye nazırları yetişmektedir. Hayriye'nin en önemli bölümlerinden biri de "Der Beyân-ı Şeref-i İstanbul" başlıklı olanıdır. Burada Nâbî oğluna ilmin ve marifetin sadece Osmanlı payitahtında bulunduğunu söyleyerek şehri över. İstanbul'un doğal güzelliklerinden ziyade ilim, hikmet ve irfan sahibi kimselerin burada yaşadığının üzerinde durur; şiir, musiki başta olmak üzere güzel sanatların merkezinin İstanbul olduğunu vurgular. Hayriye ilim ve kültür dünyası tarafından tanındığı andan itibaren büyük tesir bırakmış, hem içinde yaşadığı toplumu ve yönetenleri tenkit etmesi özellikle de geleneksel kültür ve açısından ideal insan tipinin vasıflarına işaret etmesi bakımından büyük ilgi görmüş ve sonraki dönemlerde sosyal hayat ve ahlak nizamı bakımından rehberlik etmiştir.

Kaynakça

Hayriyye-i Nâbî (İnceleme, Metin). haz. M. Kaplan. Ankara 2015.

Nâbî Dîvânı. haz. A. F. Bilkan. I-II, İstanbul 1997.

Nâbî. Hayriyye. haz. İ. Pala. İstanbul 1989.

Yorulmaz, Hüseyin. Divan Edebiyatında Nâbî Ekolü. İstanbul 1996.

a.mlf. Urfalı Nâbî. İstanbul 1998.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/hayriye

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

"HAYRİYE"

Nâbî’nin manzum nasihat kitabı.