A

İNÂS SULTÂNÎLERİ

Osmanlı Devleti’nde kızları yükseköğretime hazırlamak amacıyla açılan okullar.

  • İNÂS SULTÂNÎLERİ
    • Yasemin TÜMER ERDEM
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 23.11.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/inas-sultanileri
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    İNÂS SULTÂNÎLERİ
İNÂS SULTÂNÎLERİ

Osmanlı Devleti’nde kızları yükseköğretime hazırlamak amacıyla açılan okullar.

  • İNÂS SULTÂNÎLERİ
    • Yasemin TÜMER ERDEM
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 23.11.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/inas-sultanileri
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    İNÂS SULTÂNÎLERİ

Kızlar için sultânî açma teşebbüsü II. Meşrutiyet'in ilanının hemen ardından Mebusan Meclisi Reisi Ahmed Rızâ Bey tarafından gerçekleştirildi. Böyle bir okulun hazırlıklarını yapması amacıyla Mekteb-i Sultânî-yi İnâs Cem'iyet-i Hayriyesi'ni kuran Ahmed Rızâ, İstanbul Şehremini Cemil Topuzlu ile Kandilli'deki Âdile Sultan Sarayı'nı İnâs Sultânîsi yapmak için II. Abdülhamid'den irade aldılar. Böylece Âdile Sultan Sarayı okul binası olarak kullanılmak şartıyla Mekteb-i Sultânî-yi İnâs Cem'iyet-i Hayriyesi'ne bağışlandı.

Kızlar için sultânî seviyesinde eğitim veren okul 1913 yılında açılabildi. Yedi yıllık idâdîlerin o yıl sultânîye çevrilmesi kararı alınmasıyla, 1911'de açılmış olan Dersaadet İnâs İdâdîsi "sultânî" haline getirildi ve Aksaray'daki Redif Paşa Konağı'nda öğretime başladı. Beş yıllık ibtidâî, beş yıllık da tâli kısım olmak üzere on yıllık bir öğretim programına sahip olan yatılı İstanbul İnâs Sultânîsi 1915 yılında vaktiyle Bezmiâlem Valide Sultan'ın yaptırdığı binaya (günümüzde Cağaloğlu Anadolu Lisesi) taşındı ve Bezmiâlem İnâs Sultânîsi adını aldı.

İkinci inâs sultânîsi aynı tarihte açılan Selçuk Hatun İnâs Sultânîsi'dir. Üçüncüsü ise 1914 yılında açılan Çamlıca Leylî Numûne-yi İnâs Mektebi'nin ertesi yıl Çamlıca İnâs Sultânîsi'ne dönüştürülmesiyle vücut buldu. 1915'te Erenköy'de öğretime başlayan İnâs Numune Mektebi bir sonraki sene Leylî ve Nehârî Erenköy İnâs Sultânîsi'ne çevrilerek inâs sultânîlerine bir yenisi daha eklendi. Kuruluşu için bu sultânîlerden daha erken adım atılan Kandilli İnâs Sultânîsi ise 1916 yılında açılabildi. Böylece İstanbul'da kızlar için lise derecesinde eğitim veren inâs sultânîsi sayısı beşe çıkmış oldu.

Selçuk Hatun İnâs Sultânîsi 1918-1919 öğretim yılında Dersaadet Kız Sanayi Mektebi'nin orta kısmıyla birleştirilerek Selçuk Hatun Kız Sanayi Mektebi adını aldı. Buna mukabil 1920'de İstanbul Vilayeti Tedrîsât-ı İbtidâiye Meclisi'nin, ilk mektepler için toplanan verginin orta derecede eğitim yapan Midhat Paşa Kız Sanayi Mektebi'ne harcanmasını doğru bulmaması üzerine bu sanayi mektebi, Üsküdar İnâs Sultânîsi'ne dönüştürüldü. Her ne kadar "sultânî" adını taşısa da burası meslekî eğitim veren başarılı ve üretken bir okul olarak eğitim tarihindeki yerini aldı. Nitekim 1927 yılına kadar bu şekilde devam etti.

1922 yılında İstanbul İnâs Sultânîsi adıyla yeni bir okul daha tesis edildi. Cumhuriyet döneminde de varlığını sürdüren bu kurum hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Uzak yerlerden öğrenci kabulünü mümkün kılmak adına 1921 yılında Âdile Sultan, Çamlıca, Erenköy sultânîleri yatılı, Bezmiâlem İnâs Sultânîsi ise gündüzlü olarak düzenlendi.

1913 tarihli Mekâtib-i Sultâniye Talimatnamesi'nde sultânîler, öğrencileri yüksek mekteplere hazırlayan kurumlar olarak tanımlanmıştı. İnâs sultânîsiyle ilgili olarak ayrı bir bahis bulunmayan bu talimatnamenin, açılmaya başlanan inâs sultânîlerine temel teşkil ettiği görülmektedir. Bununla beraber ilk inâs sultânîsinin açıldığı tarihte kızlar için Dârülmuallimât'tan başka yükseköğretim verecek herhangi bir müessesenin olmaması bu kurumların asıl amacının, erkeklere yönelik olan sultânîlerin kuruluş amacıyla aynı olmadığını ihsas ettirmektedir. Ancak 1914'te İnâs Dârülfünunu'nun açıldığı göz önüne alındığında kadınlar için bir yükseköğretim kurumunun eş zamanlı olarak projelendirildiği anlaşılır (bk. İnâs Dârülfünunu). Öte yandan sultânî mekteplerinin devre-yi evvelîsini bitirenler, Dârülmuallimîn ve Dârülmuallimât-ı İbtidâiye mezunlarıyla denk sayıldığından inâs sultânîlerinin ilk devresini bitirenler de tasdikname alarak Dârülmuallimât'ın muadil sınıflarına kayıt yaptırmaktaydı. Dârülmuallimât'ın âlî sınıflarının İnâs Dârülfünunu'na dönüştürülmesinden sonra ise inâs sultânîleri oraya öğrenci yetiştirmeye başladılar.

Sultânîlerde eğitim paralı olup bunu ödeyemeyen öğrencilerin kaydı silinir ve okulla ilişiği kesilirdi. Buna mukabil nezaret tarafından tayin edilen oranda ve sadece fakir aile çocuklarının kabul edildiği yatılı ve meccanî (ücretsiz) öğrenci kontenjanı da bulunmaktaydı. Bu sayı fazla olursa sınava tâbi tutulurlardı. 5 Haziran 1919 tarihli mekâtib-i sultâniye kısm-ı ibtidâî talebeleri hakkında çıkarılan karar gereğince ana ve ibtidâî sınıflarından da ücret talep edilmeye başlandı. Bu karara göre sultânîlerin ana ve ibtidâî kısımları genel ilköğretim tahsili için değil, orta kısımlara öğrenci yetiştirmek amacıyla açılmıştı. Bu sebeple Tedrîsât-ı İbtidâiye Kanûn-ı Muvakkati'ne göre ilköğretim parasız olsa da bu tarihten sonra sultânîlerin ana ve ibtidâî sınıflarında öğretim gören öğrencilerden de ücret alınmaktaydı. Dolayısıyla inâs sultânîleri de bu kararlara uygun şekilde hareket etmişlerdir.

İnâs sultânîlerinin müdürü genellikle erkek, yardımcıları ise hanım olurdu. Müdür okulun dış işlerini ve genel idaresini yürütür, müdîre hanım ise okul dahilindeki işlere bakardı. Nitekim Kandilli ve Selçuk Hatun dışındakilerin müdürlerinin bazı tarihlerde erkek olduğu görülür. Yatılı sultânîlerde her gece kısm-ı ibtidâî öğretmenlerinden ikisi, müdür ve müdür yardımcısıyla birlikte nöbetçi olarak kalırdı. Müdür yardımcısının olmadığı zamanlarda kısm-ı tâlî öğretmenlerinden biri münâvebeli olarak bu görevi üstlenirdi (md. 63). Bunun yanı sıra nöbetçi öğretmen ve öğretmen yardımcıları olan ve günümüzün etüt odasına benzer mütâlaahanelerde öğrencinin derslerine yardım eden "muîde" adlı elemanlar bulunurdu. Ayrıca bunlar geceleri ve gündüz teneffüslerinde öğrenciye nezaret ederdi. Haftada bir gün izinli sayılıp diğer günler nöbetçi kalmak zorundaydılar (md. 65-66).

Kız ve erkek sultânîlerinin ders programları birbirinden farklıydı. Erkek sultânîlerinin eğitim süresi on iki, kız sultânîlerininki on yıldı. Ancak 1919 yılında İnâs Dârülfünunu kapatılarak teşkilatı Dârülfünun'a devredildi ve artık kızlar da erkeklerin müfredatına göre öğrenim görmeye başladılar. Bunun üzerine 1919 yılında oluşturulan bir komisyon, kız ve erkek sultânîleri arasındaki farkları ortadan kaldırarak gerek eğitim süreleri ile sınıfların taksimatı gerekse ders programları bakımından birbirleriyle eşitlenmelerini sağlamak amacıyla çalışmalar yaptı. Bu çalışmaların sonucunda 29 Haziran 1922 tarihli "Zükûr ve İnâsa Mahsus Mekâtib-i Sultâniye Müddet-i Tahsîliyesiyle Teşkilât ve Müfredat Programları Hakkında Talimatname" yayımlandı. Buna göre erkek sultânîlerinin on iki yıl olan eğitim süresi, ilk sekiz yılı birinci devre ve son üç yılı ikinci devre olmak üzere on bir yıla indirilirken, kız sultânîlerinin on yıllık eğitim süresi on bir yıla çıkarıldı. Teşkilatları ve müfredat programları -el işleri ve hat dersleri hariç- birbirleriyle uyumlu hale getirildi (md. 1-2). Kız veya erkek sultânîlerinin birinci devresini bitirip ikinci devreye gitmek istemeyen öğrenciler için iki devre arasında eğitim süresi bir yıldan ibaret olmak üzere "sınıf-ı mahsus" adıyla yeni bir sınıf oluşturuldu (md. 3). Bunun amacı ortaöğretime devam etmeyecek olan öğrencileri hayata hazırlamaktı. Bu sebeple sınıf-ı mahsusta kız ve erkek çocuklar için ayrı programlar düzenlendi. Erkeklere ticaret, ziraat gibi mesleklere ait müesseselerde çalışabilmeleri için lazım olan bilgileri veren, kızları da "aile reiseliğine gerekli şartlar dahilinde yetiştiren" dersler konuldu.

İnâs sultânîleri savaş yılları olmasına rağmen kuruldukları dönemde oldukça rağbet görmüş, neredeyse talebi karşılayamaz duruma gelmişlerdir. Türkiye'nin kadın eğitimi geleneğinde önemli bir yere sahip olan bu kurumların mezunlarının sanat, edebiyat, eğitim ve diğer alanlarda ülkemize ciddi katkıları söz konusudur. 1915 yılından itibaren maarif sistemine dahil olan ve yalnızca İstanbul'da açılan inâs sultânîleri Cumhuriyet'ten sonra kız liseleri adıyla günümüze kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir (bk. Tarihî Türk Liseleri).

Kaynakça

Akyüz, Yahya. Türk Eğitim Tarihi: M.Ö. 1000-M.S. 2021. Ankara 2021.

Bilal, Arife Betül. II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e İstanbul Kız Mektepleri. YLT, Yıldız Teknik Üniversitesi, 2022.

Ergin, Osman [Nuri]. Türkiye Maarif Tarihi. III-IV, İstanbul 1977.

Ergün, Mustafa. İkinci Meşrutiyet Devrinde Eğitim Hareketleri (1908-1914). Ankara 1996.

Koçer, Hasan Ali. Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi (1773-1923).  İstanbul 1991.

Maârif-i Umûmiye Nezâreti. Mekâtib-i Sultâniye Müfredat Programı, Zükur ve İnas Sultanileri “Devre-i Evvelî, Sınıf-ı Mahsus Devre-i Sâniye” Tedrisatına Müteallik          Müfredatı Câmi‘dir. İstanbul 1338.

Maârif-i Umûmiye Nezâreti. Mekâtib-i Sultâniye Talimatnâmesi. İstanbul 1329.

Nafi Atuf. Türkiye Maarif Tarihi Hakkında Bir Deneme. İstanbul 1931.

Öztürk, Cemil. “Üsküdar Kız Sanayi Mektebi”. II. Üsküdar Sempozyumu (12-14 Mart  2004). İstanbul 2005, s. 237-247.

Topuzlu, Cemil. İstibdât-Meşrutiyet-Cumhuriyet Devirlerinde 80 Yıllık Hatıralarım. İstanbul 1994.

Tümer Erdem, Yasemin. II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Kızların Eğitimi. Ankara 2013.

Unat, Faik Reşit. Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış. Ankara 1964.

Yücel, Hasan Âli. Türkiye’de Orta Öğretim. Ankara 1994.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/inas-sultanileri

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

İNÂS SULTÂNÎLERİ

Osmanlı Devleti’nde kızları yükseköğretime hazırlamak amacıyla açılan okullar.