A

GENÇLİK EĞİTİMİ

Gençlere yönelik yapılan eğitimler.

  • GENÇLİK EĞİTİMİ
    • Mehmet GÜNDÜZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 31.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/genclik-egitimi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    GENÇLİK EĞİTİMİ
GENÇLİK EĞİTİMİ

Gençlere yönelik yapılan eğitimler.

  • GENÇLİK EĞİTİMİ
    • Mehmet GÜNDÜZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 31.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/genclik-egitimi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    GENÇLİK EĞİTİMİ

Gençlik biyolojik, fiziksel ve zihinsel özelliklerine, eğitim durumlarına, yaptıkları işe veya yaşam dönemlerine göre tanımlanabilir. Mevcut Türk anayasasında gençler "devlet, istiklal ve Cumhuriyet'in" emanet edildiği kişiler olarak belirtilmiş ve gençlerin korunması ve eğitilmesi görevi devlete verilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı gençliği daha çok ergenlik dönemi içinde ele almış ve bu dönemin başlamasıyla bireyin çocukluk döneminin bittiği ve toplum içinde yavaş yavaş sorumluluk almaya başladığı on iki-yirmi dört yaşları arasındaki dönem olarak düşünmüştür. Genel olarak büluğa erme yaşını gençlik çağının başlangıcı olarak kabul eden İslam âlimleri bu çağın üst sınırı konusunda değişik fikirler ileri sürmüşlerdir.

Türk toplumunda "delikanlılık" olarak tarif edilen bu dönemde bireyler çocuklukla yetişkinlik arasında genelde bütün hayatlarına biçim verecek olan şekillenme ve gelişmeleri yaşarlar. Bu dönemde olgun bir yetişkin olabilme amacında olan gençler yaşadığı toplumsal yapı ve sınıfın özelliklerini kendi toplumsal kişiliğine aktarırken çeşitli zorluklar yaşarlar. Bu süreci olumlu bir şekilde atlatabilmek için gençlerin iyi bir rehberliğe, eğitime ve manevi desteğe ihtiyaçları vardır. Gençlik eğitimi gencin yetişmesi için yapılan bütün çalışmaları ve faaliyetleri kapsar. Gençler dinamik ve enerjik olmalarıyla daha kolay eğitilebilmelerine imkân veren fiziksel, psikolojik vb. yönleri sebebiyle başta devlet olmak üzere hemen hemen her düzeydeki teşekkülün ilgilendiği grubu oluşturur. Bu durum gençleri dolayısıyla gençlik eğitimini sürekli gündemde tutmaktadır.

Dünya nüfusunun yaklaşık beşte birini gençler oluşturmaktadır. Dolayısıyla gençlik eğitimi denildiğinde dünya üzerinde eğitilmesi düşünülen büyük bir kitle söz konusudur. İnsanlığın geleceği olarak kabul edilen ve en dinamik toplumsal kesim olan gençlerin eğitilmesi önem arzetmektedir. Bu sebeple geleceğini düşünen toplumlar gençleri yarınlara en iyi şekilde hazırlamaya çalışmakta, gençler de toplumun gelişmesine aktif olarak katılabilmektedirler. Her dönemde önemli bir güç olarak görülen gençler özellikle son üç dört asırda daha da önemli hale gelmiştir. Bireylerin yetişmesi için eğitim kurumları kuran ulus-devletler gençlerin ulusal değerler çerçevesinde yetişmesi için yoğun çaba harcamıştır. Böylece XIX ve XX. yüzyıllarda yaşanan farklı sahalardaki gelişmeler gençleri askerî değerlere adaptasyon olarak tarif edilebilecek militarizmin de en önemli unsurlarından biri haline getirmiştir (bk. Militer Eğitim).

Türk toplumunda gençler daima önemli olmuştur. Konar göçer Türkler'de önemli işleri yerine getiren gençler aynı zamanda savaşta yer alan askerlerdi. Dolayısıyla gençlerin birçok yönden kendilerini eğitmeleri gerekiyordu. Onların bu eğitimlerini daha çok içinde yaşadıkları toplumdan aldıkları söylenebilir. Böylelikle gençler kendi toplumunun kültürünü öğrenmekte ve benimsemekteydi. Türk toplumunda önemli yeri olan sohbet meclisleri de gençlerin yetişmesinde mühim merkezlerdi. Burada kültürünü, dürüstlüğü, büyüklere saygıyı, sorumluluk duygusuna sahip olmayı, geleneklerini, görgü kurallarını, zarafeti, sohbet adabını, misafirperverliği vb. birçok davranışı öğrenmiş veya geliştirmişlerdir. Ayrıca kendi halk oyunlarını, edebiyatını, musikisini öğrenen gençler, bunları koruma ve sürdürme eğiliminde olmuşlardır.

Dergâh, tekke ve zaviyeler Türk-İslam geleneğinde gençlerin eğitim gördükleri önemli merkezlerdi. Okuryazarlık, edebiyat, musiki, Türkçe, Arapça ve dinî eğitim gibi çeşitli eğitimlerin verildiği bu mekânlarda eğitim alan gençlerin kötü huylardan arınması, iyi huylar kazanması, eline, beline, diline sahip olması amaçlanmıştır. Ahîlik teşkilatları da gençlere yönelik çeşitli eğitimler düzenlemiştir. Bu teşkilata çırak olarak adım atan gençler burada mesleğe hazırlanmış ve kişiliklerinin olgunlaşması için çeşitli eğitimlere tâbi tutulmuşlardır. Ayrıca sanata yeteneği olanlar bu alanda yetiştirilmiş Anadolu'da "delikanlı örgütleri" de oluşmuştur. Bölgelere göre farklılıklar gösteren bu örgütler gençlerin hem sosyalleştiği hem de eğitildikleri yapılardı. Üye olmak gönüllülük esasına dayanmaktaydı. Ancak üyeliğin bazı şartları vardı. On beş yaşına girmiş olanlar bu yapılara kabul edilmiş ve evleninceye kadar üyelikleri sürmüştür. Hırsızlık, ahlaksızlık ve ırz düşmanlığı yapanların buralara kabul edilmemesi esastı (bk. Ahîlik).

XX. yüzyılın ilk çeyreğinde, Osmanlı Devleti Avrupa'daki gelişmelere paralel olarak çeşitli tecrübeler yaşamıştır. Bu dönemde gençlerin toplumsal dönüşümlerde daha çok rol aldıkları söylenebilir. Nitekim gerek Yeni Osmanlı gerekse Jön Türk hareketi birer gençlik yapılanması idi. II. Meşrutiyet dönemi eğitim anlayışının temel gayelerinden biri "sağlam karakterli" gençler yetiştirmekti. Böylelikle hukukî, toplumsal, siyasal görev ve sorumlulukların eğitim aracılığı ile bireylere kazandırılması hedeflenmekteydi. Özgürlük düşüncesinin çok vurgulandığı bu dönemde Balkan savaşları bir dönüm noktası olmuştur. Bu savaşlarda alınan ağır yenilgiler eğitim anlayışı ve yetiştirilmek istenen birey tiplemesinde dolayısıyla gençlik eğitiminde değişimlere sebep olmuştur. Ulusalcı fikirlerin ön plana çıktığı bu dönemde çocukların ve gençlerin eğitiminde, "Türkçülük", millî ve vatan sevgisi gibi değerler ön plana çıkmıştır. I. Dünya Savaşı öncesinde de askerî sebeplerle militarist uygulamalar çoğalmış, Osmanlı'da izci dernekleri kurulmaya ve izcilik Osmanlı okullarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Yine 1914'te toplumun seferberliğe hazırlanması için "güç, genç ve gürbüz" adında çeşitli paramiliter örgütler kurulmuştur (bk. Osmanlı Güçve Genç Dernekleri). Bu dönemde çıkan Genç Dernekleri Mecmuası başta gençler olmak üzere herkese yönelik vücut sağlığı, vatan sevgisi, terbiye usullerinin (fenn-i terbiye) nasıl olması gerektiği hakkında bilgiler içeriyordu. Askerliğine çok az kalmış gençler İttihat ve Terakkî hükümetinin sivil milis gücü olarak tasarlanan genç ve dinç derneklerine katılmıştır. Okullu olmayan on iki-yirmi yaş arası bütün erkeklerin bu derneklere katılması zorunlu tutulmakla birlikte katılmayanlar için caydırıcı cezaların olmaması sebebiyle bu örgütler yaygın ve etkili olamamıştır. Osmanlı'nın son döneminde kurulan bu paramiliter gençlik örgütleri 1920'ye kadar faaliyetlerini devam ettirmiştir.

1923 yılında Cumhuriyet'in ilanından sonra yapılan kapsamlı eğitim kongresinde sağlıklı nesiller için "beden terbiyesi" ve "izciliğe" vurgu yapılmıştır. 1926 yılından itibaren okullara askerlik dersi konulmuştur. Yine bu dönemde Genç Dernekleri, Bozkurt Genç Dernekleri, İnkılap Gençleri Dernekleri adıyla çeşitli gençlik dernekleri kurulmaya çalışılmış ancak bu teşebbüsler hedefine ulaşamamıştır.

Türkiye'de gençlik politikalarına ilişkin mevcut yönelimin daha çok sorun odaklı, eğitim ve spor ağırlıklı olduğu söylenebilir. Cumhuriyet'in ilanından sonra gençler Türkiye'de yeni rejimin savunucuları olarak görülmüş ve kendilerine birçok görev ve sorumluluk yüklenmiştir. Bu çerçevede Cumhuriyet'in ilk yıllarında devlet eliyle birçok çalışma yapılmış ve özellikle halkevleri gençlere ulaşmak amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulunmuştur. 1933 yılında Kızılay'a bağlı gençlik teşkilatı kurulmuştur. Bu teşkilat çocuklar ve gençlerin eğitim, sağlık, gelişim ve diğer ihtiyaçlarıyla ilgili etkin görevler üstlenmiştir. Yine 1933 yılında Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulmuş olan Beden Terbiyesi ve İzcilik Müdürlüğü ile 1938 yılında kurulan Gençlik Spor Genel Müdürlüğü gençlerin eğitiminde rol almışlardır. Çok partili hayata geçişle birlikte siyasi partiler gençlik örgütleri aracılığıyla gençlere ulaşmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapmışlardır. 1960'lı yıllarda kırsal gençliğe yönelik çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Bunun ilk örneği 4-K gençlik kulüpleridir. Bunu gençlik örgütlerinin düzenlediği "Anadolu'yu Fikren Kalkındırma", "Gençliğin Çalışma Seferberliği", "Kültür Kampanyaları" ve "Gençlik Kampları" gibi çalışmalar izlemiştir. Ayrıca Köy İşleri Bakanlığı kuruluşundan iki yıl sonra, 1966-67 eğitim öğretim yılında "Toplum Kalkınması Gençlik Projesi"ni tasarlamıştır. 1969 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı kurulmuştur. Bu bakanlığın gençlere yönelik hizmetlerde koordinasyon sağlaması, gençlik araştırmalarının yapılması gibi konularda faydası olmuştur. 1970'li yıllarda ise "Gönüllü Çalışma Kampları", "Amerikan Barış Gönüllüleri", "Kardeş Köycülük", "Yedek Subay Öğretmenlik" ve "Toplumsal Kalkınmada Gençlik" gibi birçok etkinlikle gençlerin eğitimine destek sağlanmıştır. Ancak 1960-1980 döneminde siyasî alanda yaşanan gelişmelerde ve ideolojik çatışmalarda gençler en çok istismar edilen grup olmuştur. 12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra 1983 yılında Millî Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın kurulmasıyla gençlik hizmetlerinin sunumu bakanlık düzeyinden genel müdürlük düzeyine indirilmiştir. Fakat daha sonra 1986 ve 1989 yıllarında yapılan düzenlemelerle gençlere yönelik çalışma görevleri başbakanlığa bağlı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Gençlik Hizmetleri Dairesi Başkanlığı'na verilmiştir. 28 Şubat 1997 tarihinde yaşanan postmodern darbede en çok zarar gören kesimlerden biri gençler olmuştur.

Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinde, gençlik ve sosyal haklar konusu önem kazanmaya başlamıştır. Avrupa Birliği katılım süreci çerçevesinde Türkiye'de gençlere yönelik çeşitli eğitim programları devam etmektedir. Ulusal Ajans çatısı altında yapılan bu çalışmalarda lise ve üniversite çağındaki gençlerin hareketliliği önemsenmektedir. Bu programlardan biri olan Erasmus+ değişim programı eğitim, spor ve gençlik alanlarında farklı yaş grupları ve farkı hedefleri kapsayan en az üç en çok on iki ay süren bir çatı programdır. 2002 yılında Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde gençlerin sosyal hayatta daha aktif bireyler haline gelmelerini amaçlayan Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı kurulmuştur. 2004 yılında çıkan Dernekler Kanunu gençlerin örgütlenebilmesinin önünü açarken, 2005 yılında çıkarılan Belediyeler Kanunu ile 2006 yılında çıkarılan Kent Konseyi Yönetmeliği gençlerin yerel yönetimlere katılmalarını desteklemiş ve kolaylaştırmıştır. Şu an gençlere yönelik çalışmalar ağırlıklı olarak 2011 yılında kurulmuş olan Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Bakanlığa bağlı gençlik merkezleri, gençlere çok çeşitli faaliyetlere katılmalarına imkân vererek onların çok yönlü yetiştirilmesini amaçlamaktadır.

Türkiye'de resmî kurumlar ve kuruluşlar dışında çeşitli Sivil toplum kuruluşları ve çeşitli yapılanmalar da gençlere yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir. Gençlerin oluşturduğu bazı kuruluşlarında gençlik sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır. Bu kuruluşların bazıları Türkiye Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu çatısı altında toplanmıştır. Türkiye ayrıca önemli iki uluslararası gençlik çalışması olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Gençlik Forumu ve Türk Konseyi Gençlik Platformu içinde yer almaktadır. Türkiye'ye yönelik faaliyetleri bulunan bazı terör örgütleri de gençlere yönelik çalışmalar yürütmektedir.

Köyden kente göçün hızlandığı dönemlerde gençlik eğitimi konusunda da sorunlar yaşanmıştır. Gençlerin kent yaşamına uyum sürecinde yaşadığı birçok sorun kendine yabancılaşmasına sebep olmuştur. Kendi değerlerinden kopamadığı, yeni değerleri ise tam olarak benimseyemedikleri için ciddi ruhî bunalımlar yaşayabilmekte, bu durum gençleri amaçsız ve hedonist bir yapıya doğru itebilmektedir. Özellikle dijitalleşme çağında hızın ve değişimin arttığı ve kontrol edilmesinin giderek zorlaştığı bir ortamda sosyal medya araçları gençlerin ruh dünyaları üzerinde ciddi olumsuzluklara zemin hazırlayabilmektedir. Tek tipleşme ve amaçsızlaşmayı besleyen bu yapı aynı zamanda inançsızlığı desteklemekte ve bireyin ahlakî sınırlarını zayıflatarak onu görece özgür birey haline getirdiğini iddiasıyla köksüzleştirmektedir. Bu kapsamda gençlere yönelik yoğun çalışmalar yapıldığı gözlemlenmektedir. Dolayısıyla gençlere yönelik olumlu çalışmaların yapılması ülkenin geleceği açısından mühimdir. Bu başarılmadığı ve gençlik problemleri çözülemediği taktirde gençlik tüketen, zarar veren, yönlendirmelere açık bir "sorunlu kitle" olarak varlığını sürdürmeye çalışacaktır. Ama başarılması durumunda bir güç kaynağı olma özelliği ile öne çıkabilecektir. Bu noktada gençlik eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır. İyi bir gençlik eğitimi ile gençler donatılırsa dünyayla rekabet edilmesi oldukça kolaylaşacaktır.

Kaynakça

Çelebi, Nurhayat – Asan, H. Tezer. “II. Meşrutiyet Dönemi Eğitimi ve İnsan/Birey Yetiştirme Paradigmaları Analizi”. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi. 3/1 (2014), s. 262-270.

Demirbacak, Ayşe. “Osmanlı Genç Dernekleri Mecmuası ve Eğitim Politikası”. Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi (UTAD). 6/1 (2022), s. 36-47.

Demirci, Ahmet Bilal. Gençlik ve Spor Bakanlığına Bağlı Gençlik Merkezi Hizmetlerinin Algısı: Kocaeli ve Sakarya Örneği. YLT, Kocaeli Üniversitesi, 2019.

Enloe, Cynthia. Globalization & Militarism: Feminists Make the Link. Lanham 2007.

Gündüz, Mustafa. “Türk Eğitim Sisteminde Aşırı Militarist Uygulamanın Başlaması (1926-1947)”. Erdem. sy. 71-72 (2016-2017), s. 69-90.

Gürses, Fulya – Gürses, Hasan Basri. Dünya’da ve Türkiye’de Gençlik. İstanbul 1997.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/genclik-egitimi

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

GENÇLİK EĞİTİMİ

Gençlere yönelik yapılan eğitimler.