Sınıfın öğretim ortamını idare etme, ders adı.
Sınıfın öğretim ortamını idare etme, ders adı.
Eğitim faaliyetlerinin planlı kısmı okullarda gerçekleştirilir. Okul belli bir yeri olan, belli bir süre devam eden, eğitim sürecini planlı ve programlı (formel) şekilde sürdüren, genel ve meslekî çeşitler içinde şekillenen bir kurumdur. Okulda eğitim ortamlarını sınıf denilen fiziksel yapılar oluşturmaktadır.
Sınıf, öğretim etkinliklerinin gerçekleştirilmesi için öğrencilerin ve fiziksel kaynakların etkileşim içinde olduğu sosyal bir ortam, eğitim öğretim etkinliklerinin gerçekleştiği ortak bir yaşam alanıdır.
Sınıfın önceden belirlenen amaçların gerçekleştirilmesi için gelişim düzeylerine göre ortak özellikleri olan öğrencilerden oluşan toplumsal bir yapı olması, amaçlar doğrultusunda yönetilmesini gerekli kılar. Bu yapının temel birleşeni olan insanı nitelikli olarak dönüştürebilmesi için öğretmenin yönetiminin de iyi olması gerekir. Yönetim genel anlamda kurumun amaçlarını gerçekleştirmek için, insan ve eşya kaynağına yön verme, bunları kullanma, kontrol etme ve değişen durumlarda bozulan dengeyi istenen biçimde yeniden kurma sürecidir. Sınıf açısından düşünüldüğünde yönetim, sınıfta bulunan kaynakları dersin amaçlarını gerçekleştirmek için harekete geçirme ve değişen durumlarda bozulan dengeyi istenen biçimde kurma sürecidir. Sınıf yönetimi sınıfta etkili bir öğretme öğrenme sürecinin gerçekleşebilmesi ve sonuçta beklenen eğitsel başarıya ulaşılabilmesi için öğretmen tarafından gerekli ortam ve şartların hazırlanması ve sürdürülmesidir.
Sınıf yönetimi, eğitim yönetimi sıra dizininin ilk ve temel basamağıdır. Daha iyi bir eğitim için öğretmenlerin eğiticilik özelliği kadar yöneticilik özelliklerinin de geliştirilmesi önem kazanmaktadır. Sınıf yönetimini sınıfın dışından ve içinden etkileyen birçok değişken vardır. Sınıf dışı değişkenler, uzak çevre olarak kitle iletişim araçları, yakın çevre olarak da aile, arkadaş çevresi ve okulun yapısı, imkânları, yönetim biçimi, öğrenci sayısı, uygulanan programlardır. Sınıf içi değişkenleri ise; öğretmen özellikleri, öğrenci özellikleri, sınıf yapısı, eğitim programı ve öğretim yöntemleri olarak öne çıkmaktadır.
Sınıf bazı özellikleri sebebiyle diğer sosyal ortamlardan ayrılır. Bu özellikleri sınıfın yönetimi hususunda da özel durumlar doğurur. Bu özelliklerinden biri öğrencilerin yaşantı biçimlerine göre sınıf ortamına getirdiği "çok boyutluluk"tur. Sınıfta yaşanan tekil bir olay, öğrencilerin özelliklerine göre değişen çok sayıda sonuca yol açabilir. "Eş zamanlılık", sınıf ortamının başka bir özelliğidir. Sınıfta aynı anda birden fazla olay yaşanır. Öğretmen ders anlatırken, öğrencileri izler, bir öğrencinin istenmeyen davranışını sonlandırabilir, bir başka öğrencinin sınıfa girmesine izin verebilir. Kısa sürede birçok olayla karşılaşmak sınıf ortamının "anındalık-çabukluk" özelliğini öne çıkartır. Bu olayların en beklenmedik zamanlarda ortaya çıkması, sınıf ortamının "kestirilemez" olarak nitelenen bir özelliğidir. Çoğu zaman öğretmen bir olaya müdahale etmek için düşünüp karar vermeye vakit bulamaz ve hızla karar vermesi gerekir. Sınıfta meydana gelen olaylar bütün öğrencilerin tanık olduğu şekilde olması sınıfın "açıklık" özelliğini oluşturur. "Uzun sürelilik", sınıf ortamının başka bir özelliğidir. Öğrencilerin aynı sınıfta uzun süre bir arada olmaları ortak bir kültür oluşturmalarını sağlar. Sınıfın yönetimi bu özgün şartların altında gerçekleşir.
Sınıf yönetiminde başlangıçta öğretmenin otoritesini sınıfta egemen kılma anlamında kullanılan "disiplin"e dayanan bir anlayış ön plandadır. Öğretmen eğitimin merkezinde, kuralları belirleyen bir otorite figürü görünümündedir. Ancak sınıfın sağlıklı gelişimi için ihtiyaç duyulan temel güç dış disiplin değil birlikte oluşturulan düzendir. Bu da öğrencinin birey olarak kabul edilip haklarının farkındalığı ile davranılması, alınacak her türlü karara ortak edilmesi ve empatik anlayışla oluşur. Düzenin oluştuğu sınıfta istenmeyen davranışlar azalır, öğrenme ortamında iklim olumlu hale gelerek öğretmenin yönlendirici rolü öne çıkar. Öğrenci müstakil bir birey olduğunun farkedildiğini hisseder ve öğretmeni ile arasındaki mesafe kapanır. Öğrenciler empatik yaşamayı öğrendikleri için dış merkezli kurallarla ve öğretmen kontrolü ile değil iç disiplin ve otokontrolle hareket ederler. Belirtilen bu hususlar sınıf yönetiminin sosyal boyutuna dayanır, ancak sınıf yönetimi başka boyutları da içerir.
Sınıf yönetiminin içeriğini beş boyut ve bu boyutlarda yer alan kapsamlı etkinlikler oluşturur. Bu etkinliklerin birincisi sınıf ortamının "fiziksel boyutu"dur. Sınıf ortamının genişliği, sınıf alanının etkinlikler için bölümlenmesi, öğrenci sayısı, ısısı, ışığı, rengi, temizliği, estetiği, oturma düzenleri fiziksel boyutun başlıca unsurlarıdır. Fiziksel düzenlemeler, öğrencinin sınıfta rahat etmesini sağlamak, okul ve sınıf ortamının niteliğini arttırarak öğrencinin okula gelme istekliliğini arttırmak ve öğrenmeyi kolaylaştırmak için yapılır. Sınıf yerleşim düzenleri ise, eğitsel etkinlikleri etkileyen fiziksel boyutun en önemli unsurlarındandır. Sınıf yerleşim düzenleri, klasik, bireysel, tek grup ve çok grup yerleşim düzeni olarak dörde ayrılır. "Klasik yerleşim düzeni" sıraların arka arkaya sütun şeklinde sıralandığı, öğrencilerin çoğunun birbirinin yüzünü göremedikleri ardışık yerleşim düzenidir. "Bireysel yerleşim düzeni" öğrencilerin yüzleri duvara gelecek şekilde masaların yerleştirildiği düzendir. Öğrenciler sıralarında birer kişi olarak oturuyorsa, sıralar birbirlerine çapraz gelecek ve çalışanların birbirinden rahatsız olmayacağı şekilde yerleştirildiği düzenlemedir. "Çok grup yerleşim düzeni" dersin özelliklerine göre sınıfta değişik sayılarda gruplar oluşturulur. Öğrencilerin işbirlikçi öğrenmesine uygun bir düzenlemedir. "Tek grup yerleşim düzeni" ise sınıfın tamamı bir grup olarak ele alınır. Öğrenciler birbirlerinin yüzünü görür. Bu düzende hilal, at nalı, U, çember modellerinden biri seçilebilir. Klasik ve tek grup yerleşim düzenleri daha çok esasîcilik ve daimîcilik eğitim felsefesi uygulamalarının görüldüğü gelişmekte olan ülkelerde görülen yerleşim düzenleridir. Bireysel ve çok grup yerleşim düzenleri ise daha çok ilerlemecilik ve yeniden kurmacılık eğitim felsefesi uygulamalarının görüldüğü ülkelerdeki yerleşim düzenleri olarak görülmektedir.
Sınıf yönetiminin ikinci boyutunu "plan-program" etkinliklerinin yönetimi oluşturur. Eğitimde planlama, öğretim etkinliklerinin en etkili bir şekilde nasıl gerçekleştirileceğinin ortaya konulmasıdır. Eğitsel planlar yapmanın yanında araç gereç seçme, yöntem seçme, ölçme değerlendirme, öğrenci özelliklerini belirleme, öğrenci katılımı bu grupta ele alınabilir. Plan program etkinlikleri, geçmişi ve var olan durumu ele alarak geleceği görme ve şekillendirme de amaçlı çabalar olarak görülebilir. Sınıf yönetiminin üçüncü boyutu "zaman"dır. Etkili öğretim, öğrenmeye ayrılan zamanın etkili kullanımına bağlıdır. Sınıf içinde geçirilen zamanın çeşitli etkinliklere ayrılması, zamanın ders dışı bozucu etkinliklere harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, devamsızlığın ve okuldan ayrılmaların önlenmesi, bu boyut içinde görülebilir. Sınıf yönetiminin dördüncü boyutunu "ilişki düzenlemeleri" oluşturur. İlişki düzenlemesi, görevlerin, görevlilerin ve ilişkilerin belirlenmesi olarak tanımlanabilir. Sınıfta ilişki düzeni sınıfın yapısında rol oynayan öğretmen ve öğrenciler arasındaki ilişkilerin ortaya konmasını gerektirir. Sınıfın ilişki düzeninde öğretmen ve öğrencilerin birbirini tanıması, kuralların karşılıklı belirlenmesi, öğretmenin rollerini zamanında, korku kaygı oluşturmadan, karşılıklı anlayışla, kendisini güçlü göstermeden yerine getirmesi, öğrencilerin yetkilerini ve sorumluluklarını bilmesi önem taşımaktadır. Sınıfın ilişki düzeni, destekleyici ilişkileri, öğrenci katılımını, morali, konuya ilgiyi, akademik yararlılığı arttırma odaklı olmalıdır.
Sınıf yönetiminin beşinci boyutunu "davranış düzenlemeleri" oluşturmaktadır. Bu boyutta öğrenci davranışlarının eğitsel ortamı etkilemeyecek şekilde yapılandırılması önem taşır. Sınıf, toplumsal bir yapı olduğu için öğrencilerin gelişim özelliklerine göre, bireysel veya toplu istenmeyen davranışları görülebilir. Bu tür davranışlarının ortaya çıkmadan önce önlenmesi için; isteneni çağrıştırıcı davranmak, istenen davranışa inandırmak, istenen davranışı güçlendirmek ve kolaylaştırma stratejilerini uygulamak gerekir. Öğrencilerin istenmeyen davranışlarına karşı öncelikle görmezden gelme, sorumluluk verme, konuşma, etkinlik değiştirme, okul yönetimi ile görüşme yapma kararlarını uygularken öğrencinin kişiliğini zedelememek ve sınıf ortamını bozmamak önemlidir. Çünkü okulda düzeltilmeyen davranışlar hayat boyu sorun oluşturabilir.
Sınıf yönetiminin önemli alanlarından birini olan sınıf yönetim modelleri genel olarak tepkisel, önlemsel, gelişimsel ve bütünsel olarak beş grupta toplanmaktadır. "Tepkisel model" istenmeyen bir davranışa tepki olarak yapılandırılmış sınıf yönetim modelidir. Amacı istenmeyen durumun ve davranışın değiştirilmesidir ve etki-tepki mekanizmasına bağlı olarak işler. Davranışın bireye odaklı olduğu, sınıfta istenmeyen bir durum oluşmuşsa uygulanan bu model daha çok sınıf yönetiminde yetkin olmayanların başvurduğu bir modeldir. "Önlemsel model" istenmeyen davranışı ortaya çıkmadan oluşmasını önleme yönelimlidir. Amacı, sınıf sorunlarının ortaya çıkmasına imkân vermeyen bir düzen ve işleyiş oluşturarak tepkisel modele başvurma ihtimalini azaltmaktır. "Gelişimsel model" her eğitim kademesindeki öğrencilerin gelişim özelliklerinin farklı olduğu kabulü ile öğrencilerin fiziksel, duyuşsal, zihinsel, gelişim özelliklerini dikkate alarak sınıfın yönetilmesini esas alır. Bir diğer model ise "bütünsel model"dir. Bu modelde diğer modellerin bir arada kullanılması ön planda olmakla birlikte istenmeyen davranışları ortaya çıkmadan önleme, öğrencilerin bireysel farklarını ve gelişim özelliklerini gözetme, istenmeyen davranışları ortadan kaldırma modelin tipik özellikleridir.
Türk eğitim tarihinde özellikle İslamiyet'ten sonra ağırlıklı olarak eğitim işlevini icra eden camiler, sıbyan mektepleri ve medreseler toplumla barışık, bilgili ahlaklı, devletin ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip insan yetiştirmeye odaklanmıştır. Bu kurumlarda daha çok öğretmen merkezli bir sınıf yönetimi anlayışının hâkim olduğu söylenebilir. Muallim ve müderrislerde de bir öğretmende aranan özellikler olarak iyi niyetli olma, meslek sevgisi, ilme ve ilim adamına saygı, adaletli olma, sabır, affedicilik, ağırbaşlılık, alçak gönüllülük, şefkat, esneklik, tutarlılık, iyimserlik, koruyuculuk, bilgi, değer ve davranış bütünlüğü gibi özelliklerin bulunduğu nakledilmektedir (Nazıroğlu, 2015). Bütün bu özellikler eğitim kurumlarında öğretmen merkezli olmakla birlikte olumlu bir iklime, anlayışa ve açık iletişime dayalı bir eğitim/sınıf ortamı beklentisi olduğuna işaret etmektedir.
Açıkalın, Aytaç. Çağdaş Örgütlerde İnsan Kaynağının Yönetimi. Ankara 2016.
Aydın, Mustafa. Eğitim Yönetimi. Ankara 2010.
Başar, Hüseyin. Sınıf Yönetimi. Ankara 2016.
Cangelosi, James S. Classroom Management Strategies. New York 1988.
Çalık, Temel. “Sınıf Yönetimi ile İlgili Temel Kavramlar”. Sınıf Yönetimi. ed. L. Küçükahmet. Ankara 2015.
Dağlı, Abidin. “Sınıf Yönetiminin Temelleri”. Etkili Sınıf Yönetimi. ed. H. Kıran – K. Çelik. Ankara 2016.
Demirel, Özcan. Öğretim İlke ve Yöntemleri: Öğretme Sanatı. Ankara 2021.
Otrar, Mustafa – Ekşi, Halil – Durmuş, Alpaslan. “Sınıfın Fiziksel Ortamı ve Fiziksel Ortamın Organizasyonu”. Sınıf Yönetimi. ed. B. Dilmaç. Konya 2004, s. 47-70.
Nazıroğlu, Bayramali. “Osmanlı’da Öğretmenlik Anlayışı Üzerine Bir Değerlendirme”. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. sy. 1 (2015), s. 1-10.
Raviv, Amiram – Raviv, Alona – Reisel, Ellen. “Teachers and Students: Two Different Perspectives. Measuring Social Climate in the Classroom”. American Educational Research Journal. 27/1 (1990), s. 141-157.
Şişman, Mehmet. Eğitime Giriş. Ankara 2021.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/sinif-yonetimi
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.