A

MİZAÇ

Doğuştan gelen kişilik özellikleri.

  • MİZAÇ
    • Mustafa OTRAR
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 19.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mizac
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    MİZAÇ
MİZAÇ

Doğuştan gelen kişilik özellikleri.

  • MİZAÇ
    • Mustafa OTRAR
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 19.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mizac
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    MİZAÇ

Sosyal bilimlerin birçok kavramında olduğu gibi mizacın (huy) yapısı farklı teorilere göre çeşitli şekillerde tanımlanır. Kavramın tanımı, alt boyutları ve özellikleri konusunda tam bir uzlaşı bulunmamaktadır. Mizaç boyutlarını nöro-kimyasal (snaptik) ileti (monoaminerjik sistem) ve gözlenen tepkisel özelliklerle ilişkilendirilerek açıklayan tıbbî yaklaşımlar bile mevcuttur. Yapılan çeşitli tanımlar arasında küçük farklılıklar olmakla beraber biyolojik (kalıtsal) temelli (sonradan edinilmemiş) olmak, değişime karşı dirençli biçimde hayat boyu istikrarlı şekilde varlığını sürdürmek, çoğunlukla duygusal nitelikte olmak gibi özellikler tanımlarda ortak olarak ele alınır. "İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur" sözü mizacın değişime dirençli olmasına atıfta bulunur. Doğumla birlikte gelen ancak mizaç kavramının kapsamında değerlendirilmeyen başka insan özellikleri de vardır. Söz gelimi zekâ, yetenekler ve dürtüsellik gibi özellikler mizaca dahil edilmez. Bu hali ile de mizaç, fıtrat kavramıyla ifade edilen yapıdan daha dar kapsamlıdır. Mizaçla açıklanan özellikler bireysel farklılıklar olarak kişiden kişiye değişir ve her yaşta kendini belli eder. Nitekim Gazzâlî'ye göre insan, bedenden ve kalpten (ruhtan) yaratılmıştır. İnsanın ruhî boyutunun tabiatını fıtrat ifade ederken; mizaç, insanın bedenî yönünün tabiatına işaret eder. Bu istidat, insana yaratıcısını ve eşyayı tanımanın imkânını sunar ve mizacın aksine her insan için ortaktır. Mizaç ise her kişi için biriciktir ve insanın karakter özellikleri ve yatkınlıklarından oluşan bütünün en genel ifadesidir. Bir eğiticinin "fıtratı" tanıması "insanı" tanıması, mizacı tanıması da "kişiyi" tanıması anlamına gelir. Eğitimin kişiye özgü sınırını çizen ana unsur da mizaçtır (Kanburoğlu Ergün, 2020).

Bu özellikler çocukların dikkat, duygular, davranışlar ve öz düzenlemede kendine özgü eğilimleri ile yakından ilişkilidir. Mizaca dayalı özellikler davranışların ardındaki sebepleri değil, gerçekleşen davranışların hangi biçimde ortaya çıkacağını etkileyen eğilimleri tanımlar. Daha üst bir kavram olarak kişilik kavramından da farklı olan mizaç, kişiliğin kalıtsal özellikli duygusal kökenini ifade etmek için kullanılabilir. Bununla birlikte kavramın son yıllarda kişiliğin bir birleşeni gibi kabul edildiğini, bu sebeple de daha çok kişilik kuramlarının içinde ele alındığını ve mizaçla ilgili birçok bilginin "kişilik" başlığı altında sınıflandırıldığını da belirtmek gerekir. 

Duygusal kökenli kalıtsal özelliklerin bireyin davranışlarını etkileme gücü, mizacı eğitim açısından önemli hale getirir. Bahsedilen duygular bireyin bütün karmaşık içsel psikolojik yapılarını düzenler; başkalarıyla olan ilişkilerine ve sosyal içerikli davranışlarına, kararlarına (meslek, değer öncelikleri, yaşam biçimi gibi) yön verir. O halde kimlik, benlik, karakter gibi psikolojik yapılar da doğrudan veya dolaylı biçimde kişinin mizacından etkilenir. Bu sebeple özellikle çocuk eğitiminde mizacın dikkate alınması şarttır.

Kavram oldukça eski olsa da bilimsel metotla 1950'li yıllardan sonra ayrıntılı şekilde ortaya konulmaya başlanmıştır. İlk defa Hipokrat'ın ele aldığı bir kavram olduğu ifade edilen mizaç dokuz farklı boyutla ele alınmıştır: Bunlardan ilki duyusal eşiktir. Çocukların belirli bir uyarıcıya tepki vermesi için gereken uyarıcı düzeyini yani şiddetini ifade eder. Söz gelimi bazı çocukların dersine çalışması için bir defa uyarılması yeterli iken bazılarını defalarca uyarmak gerekebilir. İkincisi, hareketlilik düzeyidir. Kimi çocuklar daha aktif ve hareketli iken kimileri daha pasif ve hareketsizdir. Üçüncü boyut, duygusal tepkilerdeki yoğunluktur. Bazı çocuklar coşkulu ve yoğun biçimde duygularını ifade ederken bazıları olumlu veya olumsuz daha donuk durgundur. Dördüncü boyut, metabolizmanın ritmidir. Bazı çocuklarda uyku ve acıkmışlık ihtiyacı öngörülebilir biçimde ritmik ve düzenli iken bazı çocuklarda bu döngüler düzensiz ve öngörülemez biçimdedir. Beşinci boyut, uyumluluk halidir. Mesela kimi çocuklar mekânsal ve sosyal değişimlere hızla adapte olabilirken kimi çocuklar değişime direnç gösterir ve yoğun stres yaşar. Bu da uyum sağlamalarını zorlaştırır. Mizacın altıncı boyutu, çocukların duygu durumudur. Mesela bazı çocukların tipik hali neşeli ve heyecanlı iken bazıları huzursuz ve depresif olabilir. Yedinci mizaç boyutu, yakınlaşma-kaçınma eğilimidir. Mesela kimi çocuklar yeni ilişkiler başlatma konusunda atak ve girişken iken kimi çocuklar çekingen ve isteksizdir. Mizacın sekizinci boyutu ise sebattır ki çocuğun karşılaştığı zorlayıcı yaşam olayları ve engeller karşısındaki eğilimini ifade eder. Bazı çocuklar böyle durumlarda daha fazla motive olup çabalarını arttırırken bazı çocuklar geri çekilip vazgeçmeye eğilimli olabilir. Dokuzuncu boyutu ise, dikkatin dağılabilirliği yani çeldirilebilirliğidir. Kimi dikkatini uzun süre koruyabilirken kiminin dikkati ve konsantrasyonu kolaylıkla dağılır.

Kişinin mizacı dendiğinde bahsedilen bu boyutların çeşitli tür ve düzeylerinden oluşan bir yapı ve bireye özgü karmaşık bir durum anlaşılmalıdır. Mizacın boyutları çeşitli bilim adamları tarafından inceleme konusu yapılmıştır. Bahse konu olan bütün boyutların kişinin eğitim odaklı tüm yaşantıları üzerinde belirgin bir etkide bulunduğu ortaya konulmuştur. Eğitsel anlamda kavramın öneminin sebeplerinden başlıca olanı budur. Okula uyum, öğrenci-öğretmen ve öğrenci-öğrenci ilişkileri, hatta öğretmen-yönetici ilişkileri farklı mizaç profillerine sahip kişilerde farklı biçimlerde cereyan eder. Mizacın kişinin psikolojik sağlığı üzerinde de etkili olacağı açıktır. Depresif ya da manik duygulanım, kaygı bozuklukları, problem çözme, motivasyon türü ve düzeyi, sosyal içerikli problemler (antisosyal kişilik yapılanımı vb.) duygu doğalı mizaç özelliklerinden etkilenmektedir. Bu durum da eğitimde özellikle rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri bağlamında önem arzeder. Nitekim alan yazınında, problemli çocuklarda gelişim dönemi ve mizaç özelliklerini merkeze alarak, anne-babalar ve öğretmenler için yapılandırılmış "mizaç temelli müdahale" programlarına rastlanmaktadır.

Ruh sağlığının dışında bireyin yönlendirilmeye ihtiyaç duyduğu eğitsel, meslekî ve kişisel karar verme süreçlerinde de mizaç yapısının etkisi yadsınamaz. Söz gelimi insan merkezli olan veya olmayan, risk alma ve rekabet, liderlik ve yöneticilik becerileri gerektiren meslek alanlarına yönelim mizacın dikkate alınmasını gerektirir. Günümüzde özellikle Enneagram modeli esas alınarak hazırlanan mizaç temelli eğitim ve rehberlik tasarımlarıyla da karşılaşılmaktadır.

Örgün eğitim süreci içinde ve dışında yer alan bireyler için mizacın bu belirleyiciliği nesnel şekilde betimlenmesini yani ölçülmesini gerektirir. Yukarıda belirtilen mizaç boyutlarının bireylerde hangi türlerinin hangi düzeyde yer aldığını tespit etmek için geliştirilmiş ölçme araçları bulunmaktadır. "Çocuklar İçin Mizaç Ölçeği, Çocuklarda Mizaç Ölçeği, Yetişkin Mizaç Ölçeği-Kısa Formu" bunlardan bazılarıdır.

İslam açısından insanın yaratılıştan gelen farklılıkların çeşitli dinî metinlerde vurgulandığını söylemek mümkündür. Bir hadîs-i şerifte "insanın bir avuç topraktan yaratılması ve bu sebeple toprağın taşıdığı çok çeşitli özelliklerin insanda da zuhur ettiği"nden bahsedilir. Bu işaret ve ima sebebiyle özellikle insan ontolojisinin ve tabiatının mizaçla karakterize edilen boyutu İslam âlimlerinin dikkatini çeker. Fahrettin Râzî, İbn Sînâ gibi düşünürler bunlardan bazılarıdır.

Kaynakça

Arabacı, Nalan – Özyürek, Arzu – Gözün Kahraman, Özlem. “Okul Öncesi Dönem Çocuklarının Mizaç Özellikleri ve Baba-Çocuk İletişimi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 12/2 (2022), s. 656-675.

Buss, Arnold H. – Plomin, Robert. Temperament: Early Developing Personality Traits. New York 1984. 

Doğan, Betül Gökçen – Yalçın, İlhan. “Çocuklarda Mizaç Ölçeği’nin Geliştirilmesi: Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması”. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. sy. 61 (2022), s. 367-389. doi:10.21764/maeuefd.918524

Gölcük, Merve – Kazak Berument, Sibel. “Yetişkin Mizaç Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları”. AYNA Klinik Psikoloji Dergisi. 9/2 (2022), s. 404-423. https://doi.org/10.31682/ayna.1051763

Kanburoğlu Ergün, Ümmügül Betül. “Gazzâlî Düşüncesinde Eğitimin Fıtrat ve Mizaç ile İlişkisi”. Afyon Kocatepe Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi. 3/1 (2020), s. 23-38.

Kristal Jan. The Temperament Perspective: Working with Children’s Behavioral Styles. New York 2005. 

Teke, Nergiz – Şen, Müge. “Okul Öncesi Çocukların Cinsiyetleri, Sosyal Davranışları, Mizaç Özellikleri ve Yanlış İnanç Performansları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”. Cumhuriyet Uluslararası Eğitim Dergisi. 11/1 (2022), s. 11-25. https://doi.org/10.30703/cije.885512.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mizac

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

MİZAÇ

Doğuştan gelen kişilik özellikleri.