A

FITRAT

İnsanın doğumla gelen bütün içsel özellik ve eğilimleri.

  • FITRAT
    • Mustafa OTRAR
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 06.11.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/fitrat
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    FITRAT
FITRAT

İnsanın doğumla gelen bütün içsel özellik ve eğilimleri.

  • FITRAT
    • Mustafa OTRAR
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 06.11.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/fitrat
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    FITRAT

Fıtrat psikoloji alanında genel olarak "bireysel farklılıklar" olarak karakterize edilen, insanın doğumla beraber getirdiği öğrenme ürünü olmayan eğilimleri, bedensel ve ruhsal bütün özelliklerini tanımlamaktadır. İslamî bir kavram olarak ele alındığında ise insanın doğuştan gelen saf tabiatını ifade eder ki kalben iyilik yapmaya ve doğru olana yönelik olma, Allah'a yönelme eğilimi gibi özellikler fıtratın bir parçası olarak değerlendirilir. Bu açıdan fıtrat çocuğun yaratılışı, şekil verilmeye müsait olan bir hazır oluş durumu ile insanda ilk olan ve onun dışında bir geçmişe sahip olmayan bir yaratılış halini ifade eder. Gazzâlî (1058-1111) fıtrat kavramını "insanların kalıtsal özellikleri", "insan nefsinin amelî kuvvelerinin iyi-kötü olarak iki yöne de ilerleyebilecek bir potansiyele sahip olması" ve "insanın tabiatına işlenmiş yaratanını tanıma eğilimi" olarak üç farklı şekilde ele almıştır. Bu halleri ile fıtrat bütün insanlar için ortak bir yapıyı tanımlar ki bu bakımdan fıtrat kavramı mizaç kavramından ayrılır.

Fıtrat kavramıyla insanın "iyi" olana ilişkin manevi ve ahlakî yönelimini belirleyen kodların doğuştan getirildiği vurgulanmakla birlikte, genetik olmayan faktörlerce (sosyal-kültürel çevre, eğitim vb.) bunun değişmesi mümkün görülür. Bu durumda eğitim insanın özüne uygun olacak şekilde gerçekleştirilen uygulamaları tanımlamaktadır.

İslam dininde Allah'ın fâtır ismi de "yoktan var eden, ilk yaratılışın sahibi" anlamında fıtrat kelimesiyle aynı kökten gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'de, "O halde sen hanîf olarak bütün varlığınla dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel!" (Rûm 30/30) buyrulmaktadır. Bu hali ile âyette İslam'ın ahlakî yöneliminin insan fıtratına uygunluğu ve insanların fıtratlarıyla barışık yaşamaları vurgulanmaktadır. Fıtrat kavramı sadece insanın yapısını tanımlayan kavramlardan biri olarak kalmamakta, kelam ve fıkıh alanlarına da pek çok hususta referans teşkil etmektedir. Hz. Peygamber de her çocuğun İslam fıtratı üzere dünyaya geldiğini ancak anne babasının bunu daha sonra kendi dini üzere değiştirdiğini ifade etmiştir (Buhârî: 1992).

Fıtrat kavramı ile ifade edilen yapı kendi içinde çok çeşitli birleşenleri barındırır. Çocukta doğal olarak var olan "bilme, anlama, keşfetme, dokunma, tanıma, algılama, akıl yürütebilme, doğru düşünebilme, hakkı benimseme eğilimi, yönelme isteği, dayanma, merak ve ilgi duyma, uyarıcılara odaklanma, kendini kabullenme eğilimi, inanma, duyularını ve duygularını farketme, bağlanma" gibi özellikler fıtratın birleşenlerinden bazılarıdır. Bu özellikler insan doğasının öğrenmeye ihtiyaç duymaksızın yani dış etkenlerden bağımsız şekilde getirdiği bir tür güçtür. Neyi bileceği, anlayacağı, ne ile karşılaşacağı ve bunları nasıl yorumlayacağı ise fıtrata yön veren dış etkilerdir. Fıtrat eğitimi, doğuştan getirilen eğilimlerle tanımlanan doğal hazır bulunuşluğun dikkate alınmasını gerektirir.

Fıtrat eğitiminde öncelik çocuğun iç dünyasının tanınması ve kendisinin de bunu tanıyıp kabul etmesine, korumasına, geliştirmesine ve uygun şekilde kullanmasına rehberlik edilmesidir. Bu şekilde kendisiyle barışık ve çevreyle uyumlu bir kişilik gelişimi sağlanabilir. İnsan, farkında olmadığı özeliklerini koruyamaz. Oysa fıtrat eğitimi bireyin fıtratında yer alan çeşitli özelliklerin eğitimde dikkate alınmasını, ahlaken ve manevi olarak uygun şekilde kullanılmasını ve çevre ile uyumlu bir gelişim sürecini öngörür. Mesela fıtraten var olan merak ve keşfetme eğilimi ahlaken hoş olmayan şeyler için de kullanılabilir. Aynı husus değerler için de geçerlidir. Bir duygu olarak saygı, sevgi, değer verme, inanç duyguları insanda fıtraten mevcuttur, ancak bunların hangi durum, olgu ve olaylara ilişkin yaşanacağı ve nasıl ifade edileceği eğitimle kazanılır. İslamî eğitim bağlamında fıtrat eğitimi, çocukların doğumla getirdikleri iyiye yönelme, doğru olanı seçme ve yaratana yönelme eğilimlerinin güçlendirilmesine ve fıtratı tahrip etmeden işleyerek geliştirilmesine odaklanır. Nitekim Nurettin Topçu da eğitimsel bağlamda dinî tecrübenin ilk basamağının, insanın fıtratında yer alan ancak geliştirilmesine ihtiyaç duyulan inanç nüvesi olduğunu ifade eder. Ona göre toplumsal olarak var edebilmek için ahlakı insanın ilk haline yani fıtratına, fıtratında yer alan ahlakî yapıya döndürmek icap eder. Ruhî şahsiyeti kazandırmanın temeli temel eğitimde atılmaktadır. Temel eğitime çocuk maddi şahsiyeti doyurulmuş bir halde ancak ahlakî anlamda geliştirilmeye muhtaç doyurulmamış olarak okula gelir. Topçu'ya göre zikredilen doyurulmamış şahsiyet fıtrata işaret eder.

Hz. Peygamber'in "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz" hadisi, insan fıtratına uygun yaklaşımın nasıl olması gerektiğine dair örnek sunar.

İslam medeniyetinde doğumla gelen farklılıkların ve doğal eğilimlerin aile ve eğitimciler tarafından dikkate alınması, pek çok eğitimci tarafından uygulanarak birey istidatlarına göre yönlendirilmiş ve fıtrata uygun eğitimin önemi ortaya konulmuştur. Bu düşünceler Osmanlı eğitim sisteminde de eğitim uygulamalarına yön vermiştir. Özellikle Enderun sistemi bu doğal meziyetleri farkedilen çocukların eğitimine odaklanılması açısından anlamlı bir örnektir. Günümüzde de insan doğasını yadsımayan, çocuğun doğuşla getirdiği iç dinamiklerinin olumlu çevre uyarıcılarıyla doğrudan karşılaştırılmasının gereğine inanılarak gerçekleştirilen eğitim uygulamaları farklı eğitim modelleri içindeki belirleyiciliğini sürdürmektedir. Özellikle eğitimde koşulsuz özgürlük anlayışına sahip Rousseau ve disiplin altında özgürlük anlayışına sahip Kant felsefelerini merkeze alan eğitim akımları fıtrata uygun eğitim kavramı ile ifade edilen tasarıma benzerlik göstermektedir.

Kaynakça

Fıtrat psikoloji alanında genel olarak “bireysel farklılıklar” olarak karakterize edilen, insanın doğumla beraber getirdiği öğrenme ürünü olmayan eğilimleri, bedensel ve ruhsal bütün özelliklerini tanımlamaktadır. İslamî bir kavram olarak ele alındığında ise insanın doğuştan gelen saf tabiatını ifade eder ki kalben iyilik yapmaya ve doğru olana yönelik olma, Allah’a yönelme eğilimi gibi özellikler fıtratın bir parçası olarak değerlendirilir. Bu açıdan fıtrat çocuğun yaratılışı, şekil verilmeye müsait olan bir hazır oluş durumu ile insanda ilk olan ve onun dışında bir geçmişe sahip olmayan bir yaratılış halini ifade eder. Gazzâlî (1058-1111) fıtrat kavramını “insanların kalıtsal özellikleri”, “insan nefsinin amelî kuvvelerinin iyi-kötü olarak iki yöne de ilerleyebilecek bir potansiyele sahip olması” ve “insanın tabiatına işlenmiş yaratanını tanıma eğilimi” olarak üç farklı şekilde ele almıştır. Bu halleri ile fıtrat bütün insanlar için ortak bir yapıyı tanımlar ki bu bakımdan fıtrat kavramı mizaç kavramından ayrılır.

Fıtrat kavramıyla insanın “iyi” olana ilişkin manevi ve ahlakî yönelimini belirleyen kodların doğuştan getirildiği vurgulanmakla birlikte, genetik olmayan faktörlerce (sosyal-kültürel çevre, eğitim vb.) bunun değişmesi mümkün görülür. Bu durumda eğitim insanın özüne uygun olacak şekilde gerçekleştirilen uygulamaları tanımlamaktadır.

İslam dininde Allah’ın fâtır ismi de “yoktan var eden, ilk yaratılışın sahibi” anlamında fıtrat kelimesiyle aynı kökten gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de, “O halde sen hanîf olarak bütün varlığınla dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel!” (Rûm 30/30) buyrulmaktadır. Bu hali ile âyette İslam’ın ahlakî yöneliminin insan fıtratına uygunluğu ve insanların fıtratlarıyla barışık yaşamaları vurgulanmaktadır. Fıtrat kavramı sadece insanın yapısını tanımlayan kavramlardan biri olarak kalmamakta, kelam ve fıkıh alanlarına da pek çok hususta referans teşkil etmektedir. Hz. Peygamber de her çocuğun İslam fıtratı üzere dünyaya geldiğini ancak anne babasının bunu daha sonra kendi dini üzere değiştirdiğini ifade etmiştir (Buhârî: 1992).

Fıtrat kavramı ile ifade edilen yapı kendi içinde çok çeşitli birleşenleri barındırır. Çocukta doğal olarak var olan “bilme, anlama, keşfetme, dokunma, tanıma, algılama, akıl yürütebilme, doğru düşünebilme, hakkı benimseme eğilimi, yönelme isteği, dayanma, merak ve ilgi duyma, uyarıcılara odaklanma, kendini kabullenme eğilimi, inanma, duyularını ve duygularını farketme, bağlanma” gibi özellikler fıtratın birleşenlerinden bazılarıdır. Bu özellikler insan doğasının öğrenmeye ihtiyaç duymaksızın yani dış etkenlerden bağımsız şekilde getirdiği bir tür güçtür. Neyi bileceği, anlayacağı, ne ile karşılaşacağı ve bunları nasıl yorumlayacağı ise fıtrata yön veren dış etkilerdir. Fıtrat eğitimi, doğuştan getirilen eğilimlerle tanımlanan doğal hazır bulunuşluğun dikkate alınmasını gerektirir.

Fıtrat eğitiminde öncelik çocuğun iç dünyasının tanınması ve kendisinin de bunu tanıyıp kabul etmesine, korumasına, geliştirmesine ve uygun şekilde kullanmasına rehberlik edilmesidir. Bu şekilde kendisiyle barışık ve çevreyle uyumlu bir kişilik gelişimi sağlanabilir. İnsan, farkında olmadığı özeliklerini koruyamaz. Oysa fıtrat eğitimi bireyin fıtratında yer alan çeşitli özelliklerin eğitimde dikkate alınmasını, ahlaken ve manevi olarak uygun şekilde kullanılmasını ve çevre ile uyumlu bir gelişim sürecini öngörür. Mesela fıtraten var olan merak ve keşfetme eğilimi ahlaken hoş olmayan şeyler için de kullanılabilir. Aynı husus değerler için de geçerlidir. Bir duygu olarak saygı, sevgi, değer verme, inanç duyguları insanda fıtraten mevcuttur, ancak bunların hangi durum, olgu ve olaylara ilişkin yaşanacağı ve nasıl ifade edileceği eğitimle kazanılır. İslamî eğitim bağlamında fıtrat eğitimi, çocukların doğumla getirdikleri iyiye yönelme, doğru olanı seçme ve yaratana yönelme eğilimlerinin güçlendirilmesine ve fıtratı tahrip etmeden işleyerek geliştirilmesine odaklanır. Nitekim Nurettin Topçu da eğitimsel bağlamda dinî tecrübenin ilk basamağının, insanın fıtratında yer alan ancak geliştirilmesine ihtiyaç duyulan inanç nüvesi olduğunu ifade eder. Ona göre toplumsal olarak var edebilmek için ahlakı insanın ilk haline yani fıtratına, fıtratında yer alan ahlakî yapıya döndürmek icap eder. Ruhî şahsiyeti kazandırmanın temeli temel eğitimde atılmaktadır. Temel eğitime çocuk maddi şahsiyeti doyurulmuş bir halde ancak ahlakî anlamda geliştirilmeye muhtaç doyurulmamış olarak okula gelir. Topçu’ya göre zikredilen doyurulmamış şahsiyet fıtrata işaret eder.

Hz. Peygamber’in “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz” hadisi, insan fıtratına uygun yaklaşımın nasıl olması gerektiğine dair örnek sunar.

İslam medeniyetinde doğumla gelen farklılıkların ve doğal eğilimlerin aile ve eğitimciler tarafından dikkate alınması, pek çok eğitimci tarafından uygulanarak birey istidatlarına göre yönlendirilmiş ve fıtrata uygun eğitimin önemi ortaya konulmuştur. Bu düşünceler Osmanlı eğitim sisteminde de eğitim uygulamalarına yön vermiştir. Özellikle Enderun sistemi bu doğal meziyetleri farkedilen çocukların eğitimine odaklanılması açısından anlamlı bir örnektir. Günümüzde de insan doğasını yadsımayan, çocuğun doğuşla getirdiği iç dinamiklerinin olumlu çevre uyarıcılarıyla doğrudan karşılaştırılmasının gereğine inanılarak gerçekleştirilen eğitim uygulamaları farklı eğitim modelleri içindeki belirleyiciliğini sürdürmektedir. Özellikle eğitimde koşulsuz özgürlük anlayışına sahip Rousseau ve disiplin altında özgürlük anlayışına sahip Kant felsefelerini merkeze alan eğitim akımları fıtrata uygun eğitim kavramı ile ifade edilen tasarıma benzerlik göstermektedir.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/fitrat

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

FITRAT

İnsanın doğumla gelen bütün içsel özellik ve eğilimleri.