A

KARAGÖZ

Türk gölge oyunu.

  • KARAGÖZ
    • Abdülkadir EMEKSİZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/karagoz
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    KARAGÖZ
KARAGÖZ

Türk gölge oyunu.

  • KARAGÖZ
    • Abdülkadir EMEKSİZ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/karagoz
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    KARAGÖZ

Karagöz ve Hacivat ana tasvirlerine ve Osmanlı toplumunun hemen her kesiminden tiplerin perdede mum ışığı vasıtasıyla yansıtılmasına dayanan gölge oyununun kaynağı ile ilgili çok farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu konuda Çin'den, İspanya'dan, Portekiz'den, Cava'dan, Horasan'dan ve Hindistan'dan geldiğine, hatta Bizans kökenli oluşuna kadar çeşitli iddialar bulunmaktadır. Mevcut rivayetler arasında en yaygın olanı Karagöz ve Hacivat'ın Sultan Orhan zamanında (1324-1362) Bursa'da yaşamış inşaat ustaları olduğudur. İşçiler Karagöz ve Hacivat arasındaki nükteli konuşmaları dinlemekten işlerini ihmal etmeye başlamışlar ve çalıştıkları caminin inşaatı giderek yavaşlamıştır. Sultan Orhan bunun üzerine Karagöz ve Hacivat'ı öldürtmüş ama bir süre sonra vicdan azabı duymaya başlamıştır. Padişahın üzüntüsünü azaltmak isteyen Şeyh Küşterȋ, Karagöz ve Hacivat'ın deriden yapılmış tasvirlerini bir perde arkasında oynatmaya başlamıştır. Türkler'in Kuzey Orta Asya'nın Ural-Altay coğrafya ve kültür çevresindeki devirlerinde bütün Budist komşuları gibi yüzlerce yıl gölge oyunuyla eğlendikleri malumdur. Karagöz gölge oyununun ise Türkiye'ye XVI. yüzyılda Mısır'dan gelmiş olduğuna dair bilgi ise İbn İlyâs'a dayanmaktadır.

Karagöz oyunları Kadir gecesi hariç ramazan ayı ve cuma geceleri daha fazla icra imkânı bulan, Karagözcü veya hayalî tabir edilen bir sanatkârın çırak, sandıkkâr, yardak ve dayrezen gibi yardımcıların perde gerisindeki işleri yapmasının dışında bütün tipleri, tasvirleri seslendirip oynatmasıyla vücut bulmuş oyunlardır. Karagöz oyunu "Mukaddime, Muhavere, Fasıl, Bitiş" olmak üzere dört bölümden oluşur. "Mukaddime" bölümünde müzik eşliğinde perdeye çoğunlukla oyunla ilgisi olmayan, göstermelik denilen (kedi, saksı, ağaç, kalyon vb.) bir görüntü yansıtılır. Kısa bir süre kaldıktan sonra nârekenin zırıltısı duyurularak kaldırılır. Sonra tef eşliğinde Hacivat, perdenin solundan içeri girer, semaî okur. "Hay Hak" nidasının ardından dünyanın geçici bir oyun yeri olduğunu, asıl âlemin dış görüntüde değil, perde ardındaki gerçeklikte bulunduğunu anlatan bir perde gazeli okur, dua eder. Perdenin sağından Karagöz gelir ve Hacivat ile dövüşür. Her seferinde Karagöz, Hacivat'ı boylu boyunca yere serer. "Muhavere" bölümü Karagöz ile Hacivat arasındaki söz yarışıdır. Bu muhavereler sayesinde seyirciler aynı eşya, durum ve olayla ilgili olarak hem Hacivat'ın çoğunlukla Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarını hem de Karagöz'ün anlamazdan gelme ile Türkçe kelimelerle ve mizah katarak verdiği cevaplar yoluyla halkın konuşma dilindeki karşılıklarını öğrenme fırsatı bulurlar. "Fasıl" bölümü oyunun süre olarak en uzun ve oyuncu/tasvir kadrosu bakımından en geniş kadrosunun görünür olduğu ve burada işlenen konunun oyuna adını verdiği esas bölümdür. Tarz-ı kadîm olsun, nev-icat olsun bütün oyunların ele aldığı konularla birlikte bunları anlatmada kullandığı tarz ile tenkit, kıssadan hisse, temsiller, söz varlığı, her tip ve tasvire mahsus müziği ve şiveleri vermesiyle, Osmanlı toplumundaki müslüman veya gayrimüslim bütün kesimlerin yaşayış, âdet ve karakteristiğini anlatmasıyla Karagöz oyunlarında en önemli bölümün "Fasıl" bölümü olduğu söylenebilir. Bitiş bölümünde yine perdede sadece Karagöz ve Hacivat bulunur. Kısa konuşmalarının ardından Karagöz, Hacivat'ı yine döver. Hacivat, "Yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim heman" sözlerinin ardından, "Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola!" der ve bir sonraki akşam oynanacak oyunun adını bildirir. Perdenin ardındaki mum söner ve oyun sona erer.

Oyunların asıl kişileri, elbette Karagöz ve Hacivat'tır. Karagöz karakter itibariyle cesur ve gözü pektir. Bu yüzden çoğu zaman başı belaya girer. Hacivat'ın yardımıyla badireleri atlatır. Karagöz ve Hacivat birbirini zıtlıklarla yaşatan karakterlerdir. Oyunlarda Türkçe'yi ağdalı bir şekilde veya bozarak konuşan Hacivat ile onun söylediklerini anlamazdan gelip halk diliyle ve sade karşılıklarını söyleyen Karagöz'ü görürüz. Karısı ile başı dertte olan ve doğru dürüst iş tutamayan Karagöz'ün yanında ona aracılık edip iş bulan Hacivat vardır. Karagöz'ün giyiminde kırmızı rengin baskın olduğu görülür. Hacivat'ta yeşil renk hâkimdir. Hacivat, Karagöz'e kıyasla "mürekkep yalamış", her konuda az çok bilgisi olan, nabza göre şerbet sunan bir tiptir, Enderun'u temsil eder. Karagöz ise mektep ve medreseden uzak, bildiğini ve hissettiğini doğrudan ifade eden halk tipi olarak boy gösterir. Oyunlarda kadınların hepsine "zenne" adı verilir ama zamanla zenneler bağımsız kişiler haline gelmişlerdir. Yaptıkları işlere veya toplumdaki rollerine göre Karagöz'ün karısı, kaynana, görümce, dadı, hamamcı vb. rollerde perdeye gelirler. İstanbul'un fethinden sonra Karagöz oyunlarının şahıs kadrosu genişlemiştir. İmparatorlukta bulunan bütün şahıslar, azınlıklar, Anadolu'dan gelenler, saray ve halkı temsil eden tipler oyuncu kadrosunun zenginliğini yansıtmışlardır. İstanbul ağzı ile konuşan çelebi, tiryaki, beberuhi; Anadolu'dan gelenler Laz, Kayserili ve Kastamonulu; Anadolu dışından gelen Acem, Arnavut, Arap ve muhacir; müslüman olmayan kişiler kategorisinde Yahudi, Rum, Haham ve Frenk; kabadayı ve sarhoşların temsilinde tuzsuz deli bekir, efeler, zeybek ve külhan beyi; eğlendirici kişiler olarak çengi, köçek ve cambaz; özürlü kişilerde de hımhım, kekeme ve deli, Karagöz perdesinde bir araya gelir. Karagöz oyunlarında dış görünüşleri, konuşmaları, davranışları ve tasvirlerin hareket ettiriliş biçimlerine göre farklılaşan ve tanınan pek çok kişi görünür. Karagöz ve Hacivat tipleri oyunlarda değişik tasvirler halinde de perdeye gelirler. Karagöz oyunlarında görülen kişiler bir temsil vasıtası olarak düşünülmelidir. Ait oldukları eğitim çevresi, sosyal ve kültürel alan bu kişiler aracılığı ile yansıtılır ve halkın bilgilendirilmesi sağlanır. Perdeye getirilen tasvirler, geldikleri yörenin şive ve ağız özelliklerine göre konuşturulurlar. İstanbul Türkçesi ile hitap eden tipler ile İstanbul dışından olanların dil farklıları hem mizah oluşturmada hem de sosyal uyumda etkili olmuştur.

Karagöz oyunlarının mahiyeti üç temel üzerinden değerlendirilebilir: İlk olarak tasavvufî ve epik bir başlangıç evresi, ardından zümreleri temsil edip toplum yapısının oluşumunda etkili olan bir gelişim aşaması ve sonuçta eleştirel karakterin baskın olduğu klasik durumunu elde etmesi; ikinci olarak oyun fasıllarının konularını yaşanmış sosyal olaylardan alması ve üçüncü olarak da Karagöz perdesinin İstanbul halk ruhunu, Türk mahalle hayatını yansıtması. Karagöz oyunları sosyal çevre ve kurumlarla irtibat bakımından düşünüldüğünde saray ve çevresi, esnaf toplulukları, asker ocakları ile dinî ve tasavvufî çevreler başta olmak üzere neredeyse bütün toplum kesimlerine hitap etmiştir denilebilir. İslam dünyasında gölge oyununun, zıll-i hayal (hayal gölgesi) ve benzeri kavramlarla ifade edilmesi, oyunun tasavvufî bir esasının olduğunu ve tasavvuf inanışı içinde de bir ifade şekli kazandığını göstermektedir. Gölge hayal oyunu, dünyadaki bütün hadiselerin gelip geçici gölgelerinden başka bir şey olmadığı, âyîne-yi devran yani perdedeki hayallerin kalkmasıyla ortada ne gölge ne suret ne hadise ve ne de hayat kalacağı esas alınmış gibidir.

Karagöz oyunlarının yasaklanması tartışmalarında eğitimle ilgisi kilit işlev üstlenmiştir. Karagöz perdesinin kuruluşuna dair anlatılanlar bu konuda fikir edinmeyi sağlar. "Gelelim Şeyh Küşterî hazretlerine. Bu zat Buhara'nın Küşter kasabasından gelmiş Bursa'da yerleşmiş… etrafında topladığı talebeleri okutmaya başlamıştır. Talebelerinden bazıları bize şu âlemde vücûd-ı beşerden de bir şeyler öğretmez misiniz demişler. Hazret eyvallah demiş ve başındaki sarığı çıkarıp bir köşeye dört ucundan mıhlayarak germiş ve şöyle söylemiş: "Bu dünyaya örnektir." Arkasına bir ışık yakıp elini perdeye yapıştırarak, "Bu da cism-i âdemdir. Bu yanan ışık da ruhtur, bu ruh insanların içinde oldukça bu dünyada gezerler (ışığı söndürerek) ışık sönünce ceset de kaybolur yalnız perde yani dünya kalır." Gerek din bilginlerinin fetvalarında gerekse devrin ahlak ve tarih kaynaklarında eğitim değeri taşıdıkça Karagöz'ün yasaklanmasının söz konusu olamayacağı ifade edilmiş, oyunun geri kalanı başka gündelik konuları işlese de perde gazellerinin tasavvufî yaklaşımı âdeta Karagöz perdesinin kalıcılığında koruyucu kalkan etkisi göstermiştir.

Cemiyetin aynası olarak Karagöz sanatı ele alınınca toplumu yansıtmak bakımından önemli fonksiyonların icra edildiği görülebilir. Sanatın ifade alanının genişliği nispetinde bu fonksiyonları yerine getirebildiği, Karagöz oyunlarının düşünceyi açıktan, bazı sembollere bağlı veya büsbütün soyut derecelerinde ortaya koyduğu devirler olmuştur. Önceleri tasavvufî bakışla cemiyeti ve dünyayı oyun perdesinde anlatan Karagöz, XVII. yüzyıldan itibaren neredeyse tamamen sosyal hiciv mahiyetiyle öne çıkmıştır. Osmanlı coğrafyasının genişliği Karagöz oyunlarındaki tiplerin de çeşitlenmesi ve zenginliği anlamına gelmektedir. Oyunların şahıs kadrosunda yer alan çeşitli inanç ve kültür dairesine mensup şahıslar perdede bir hayalî tarafından ses ve görüntü olarak canlandırılmıştır. Bu aynı zamanda farklı toplum kesimlerinden insanların seyirci olarak da bir araya gelmelerini, yer yer birbirine gülmelerini sağlayan bir kaynaştırma vasıtası olmuştur. Yönetimde, toplumda görülen aksaklıkların, düzensizlik ve yanlış uygulamaların dile getirildiği ve bunun gündelik hayattan örneklerle gerçekleştirildiği Karagöz oyunları önemli bir sosyal eleştiri gücü olarak da işlev alanı kazanmıştır.

Eğitim açısından Karagöz oyunları değerlendirildiğinde üç ayrı yönünün öne çıktığı görülmektedir: Karagözcü'nün yetişmesi için ustasından eğitim alması, oyunların icrası vasıtasıyla halkın bilgilendirilmesi ve yazılı metinlerin okul eğitiminde kullanılması. Gelişmiş ülkeler modern gölge tiyatrosu çalışmaları yaparken Çin ve Türk gölge oyunlarını kaynak almaktadırlar. Bütün dünyada Karagöz'e olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Öyle ki Yunanistan televizyonlarında dahi "Karaghiozis" programları bulunmaktadır. Pek çok ülkede kuklacılık bölümlerinde Karagöz ders olarak okutulmakta ve kuklacılık ile gölge tiyatrosu eğitim öğretim aracı olarak kullanılmaktadır. Karagöz oyunlarının zararlı alışkanlıklardan uzak durma, harcamalarda tutumlu olma, eleştiriden önce özeleştiri yapabilme, ortak kullanım alanlarında nasıl davranılması gerektiği, hırsızlıktan uzaklaştırma, vatandaşlık bilinci davranışların kazandırılmasında etkili olduğu görülmektedir.

Karagöz metinleri vasıtasıyla elde edilecek kazanımlar alanı oldukça geniştir: Vatan sevgisi, dil sevgisi, öğretmene saygı, ana dil becerisi, kelimelerin, kavramların öğretimi, deyim, atasözü, şiir, şarkı, türkü, gazel, mâni, ninni, tekerleme, bilmece gibi türler hakkında bilgiler, şive, ağız özelliklerinin yanı sıra ikilemeler, pekiştirmeler, yansımalar vb. dil becerileri, soyut düşünce ve kitap okuma alışkanlığı ile ilgili eğitim konuları. Bunlara ilaveten öz bakım becerileri olarak sabah temizliğinde el yüz yıkamadan yeme içme adabına, diş fırçalamadan tırnak kesmeye kadar küçük yaşlarda edinilmesi gereken bilgiler yine metinlerde aktarılmıştır. Kişilik kazandırma, trafik kuralları, bakış açısını geliştirme, meslek bilgileri, mektup yazımı ve gülmenin faydalarına kadar pek çok farklı bilgi ve değer alanı da eğitici unsurlar olarak Karagöz metinlerinde yer almıştır. Gölge oyunları değer/karakter öğretimi açısından oldukça zengin örnekler ihtiva etmektedir. Değerler eğitimi alanında Karagöz oyunları adil olma, aile birliğine önem verme, barış, bilim, çalışkanlık, dayanışma, dostluk, duyarlılık, dürüstlük, estetik, hoşgörü, misafirperverlik, sağlıklı olma, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, temizlik, yardım severlik gibi değerlerin aktarımında ilköğretimde Türkçe dersleri başta olmak üzere sosyal bilim içerikli derslerde, fen alanında, sinema, televizyon, reklamcılık, sanat ve resim işi alanlarında temel kaynak ve yardımcı kaynak olarak değerlendirilebilecek niteliktedirler.

Kaynakça

Alver, Tolga – Koçer, Gülsün. “Türkçe Ders Kitaplarında Karagöz Metinlerindeki Değerler Eğitimi”. International Journal of Language Academy. 8/3 (2020), s. 450-462.

And, Metin. Dünyada ve Bizde Gölge Oyunu. Ankara 1977.

Babadoğan, Hale. Understanding the Transformations of Karagöz. Dr.T, A Thesis Middle East Technical University, 2013.

Bozok, Hüsamettin. “Sosyal Bakımdan Karagöz”. Karagöz Kitabı. haz. S. Sönmez. İstanbul 2000, s. 138-142.

Demir, Tazegül – Özdemir, Banu. “Türkçe Eğitiminde Karagöz/Gölge Oyunları ile Değer Öğretimi”. Değerler Eğitimi Dergisi. 11/25 (2013), s. 57-89.

Gerçek, Selim Nüzhet. Türk Temaşası: Meddah Karagöz Ortaoyunu. İstanbul 1942.

Göktaş, Uğur. “Türk Gölge Oyunu Tasvirleri, Kişileri: I Asıl Kişiler ve Kadınlar”. Karagöz Kitabı. haz. S. Sönmez. İstanbul 2000, s. 66-85.

Göktaş, Uğur. “Karagöz’de Tipler ve Âdetler”. Karagöz Kitabı. haz. S. Sönmez. İstanbul 2000, s. 86-90.

Günana, Seyfullah. Dinȋ ve Ahlakȋ Değerlerin Aktarımında Karagöz Gölge Tiyatrosunun Rolü. YLT, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 2016.

Menek, Serhat. Ünver Oral’ın Karagöz Metinlerindeki Kültürel ve Eğitsel Unsurlar. YLT, Atatürk Üniversitesi, 2011.

Öcal, Erdinç – Doğan, Alev. “Karagöz-Hacivat (Türk Gölge Oyunu) Diyaloglarıyla Fen Eğitimi”. e- Kafkas Eğitim Araştırmaları Dergisi. 2/2 (2015), s. 1-11.

Sevilen, Muhittin. Karagöz. İstanbul 1969.

Sevin, Nureddin. Türk Gölge Oyunu. İstanbul 1968.

Sönmez, Sevengül (haz.). Karagöz Kitabı. İstanbul 2000.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/karagoz

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

KARAGÖZ

Türk gölge oyunu.