 
Ahlak âlimi, filozof, eğitimci ve tarihçi.
Ahlak âlimi, filozof, eğitimci ve tarihçi.
İbn Miskeveyh adıyla bilinen Ebû Ali Ahmed Hâzin'in 932 yılında Rey'de doğduğu tahmin edilir. Genç yaşlarda, Bağdat'a hâkim olan Büveyhî idarecilerinin desteği ile iyi bir eğitim aldı. Kültürel faaliyetlerin arttığı bu dönemde, devlet adamlarının teşvikleri ve dönemin âlimleriyle olan ilişkileri, ilmî ve fikrî gelişiminde önemli rol oynadı. 952 yılı civarında Büveyhî Hükümdarı Muizzüddevle'nin veziri Hasan Mühellebî'nin nedimliği görevinde bulundu. Mühellebî'nin hizmetinde yirmi yıl kadar kaldıktan sonra onun ölümünün ardından Rey şehrine yerleşti.
Rey'de Rüknüddevle'nin veziri Ebü'l-Fazl İbnü'l-Amîd ve oğlu Ebü'l-Feth'in yanında kütüphaneci ve defterdar olarak hizmet etti. 978 yılında Şiraz'da Adudüddevle'nin hizmetine girerek hazinedar oldu. Yâkût Hamevî'nin ifade ettiği ve diğer kaynakların da kabul ettiği görüşe göre 16 Şubat 1030 tarihinde vefat etti.
İbn Miskeveyh hayatı boyunca birçok farklı âlimle irtibat kurdu ve dersler aldı. Tarih hususunda özellikle Kadı Ebû Bekir Ahmed ile Taberî'nin Târîhu'r-Rusül ve'l-Mülûk adlı eseri üzerinde çalıştı. Ebû Süleyman Sicistânî'den mantık ve felsefe üzerine dersler aldı. Filozof-tıpçı İbnü'l-Hammâr'dan felsefe ve tıp okudu. Ebû Tayyib Râzî'den kimya üzerine dersler aldı. Ayrıca İbn Sînâ, Ebü'l-Hasan Âmirî, Ebü'l-Vefâ Bûzcânî ve Bîrûnî gibi birçok âlimle görüşme imkânı buldu. İbn Miskeveyh tarihten tıbba, simyadan edebiyata uzmanlaştığı alanlarda birçok önemli eser ortaya koydu. Hayatının son dönemlerinde kendini ilme ve eserlerinin yazımına adadı. Özellikle tarihçi, filozof ve ahlak düşünürü kimliğiyle tanındı. Bu bakımdan çoğu yazar onu çağdaş tarih anlayışının öncüsü olarak göstermektedir. Onun tarih alanına kazandırdığı bakış açısından başka ilme en önemli katkısı felsefede özellikle ahlak alanında olmuştur. İslam medeniyeti içerisinde ilk sistematik ahlak eseri olarak onun Tehzîbü'l-Ahlâk'ı gösterilmektedir. Bu eserinde hem Antik Yunan felsefesini hem de İslamî geleneğin bir sentezini gerçekleştirmiştir. Etkilendiği Aristo, Plotin, Fârâbî, Kindî gibi filozofları yalnızca takip ve tekrar etmemiş birçok konuda özgün bir anlayış ortaya koymuştur. Bütün bu başarılı çalışmalarından ötürü ona -Aristo (Muallim-i Evvel) ve Fârâbî'den (Muallim-i Sânî) sonra gelecek şekilde- Muâllim-i Sâlis unvanı verilmiştir. İslam ahlak felsefesinin önemli filozoflarından biri olup kendisinden sonra gelen alanın önemli filozofları Nasîrüddin Tusî, Celâleddin Devvânî, Şehrezûrî, Kınalızâde Ali Efendi ve Muhyî-yi Gülşenî'yi etkilemiştir.
İbn Miskeveyh'in öne çıkan eserleri arasında şunlar sayılabilir: Tecâribü'l-Ümem ve Teâkıbü'l-Himem, Tehzîbü'l-Ahlâk ve Tathîrü'l-A'râk, Câvîdân-Hıred, el-Fevzü'l-Asgar, Kitâbü'l-Hevâmil ve'ş-Şevâmil, Risâle fî Mâhiyyeti'l-Adl, Tertîbü's-Saâdât ve Menâzilü'l-Ulûm, el-Lezzât ve'l-Âlâm, Risâle fi'n-Nefs ve'l-Akl, Kitâbü'l-Akl ve'l-ma'kûl, Vasıyye.
Tecâribü'l-ümem ve te'âkıbü'l-himem adlı eserinde İbn Miskeveyh, tarihî olayları aktarırken kaynakları eleştirel açıdan değerlendirmiş, rivayetçi tarihçilik anlayışının çelişkilerini tespit ederek o güne kadar tarihçilerin kullandığı çeşitli kaynaklardaki bilgileri elemeye tâbi tutmuştur. Efsane ve gerçek dışı gördüğü ve hurafe diye nitelediği olayların çoğunu kendi kitabına almamıştır. Kendisinden sonra gelecek tarihçilerin de aynı eleme ve temizleme işlemini yapmasını öğütler. Bununla birlikte hizmetlerde bulunduğu Büveyhîler'in etkisiyle kendi kitabında, peygamberler tarihine ilişkin mucize anlatılarına yer vermezken İran tarihine dair bazı efsaneleri anlatmıştır. Bu yüzden, genel bir dünya tarihi niteliğindeki eserinin İran merkezli olduğuna dair yorumlar yapılmıştır. Bütün bu eleştirilere rağmen, İbn Miskeveyh eleştirel tarihçilik yanında modern tarihçiliğin de öncüsü olarak gösterilebilecek derecede alana katkı sağlamıştır.
İbn Miskeveyh'in metafizik görüşleri "yaratıcı" etrafında şekillenir. İbn Miskeveyh'e göre insan duyulur dünyanın geçiciliğinde kaybolmamalı aksine bütün bu gelip geçiciliğin değişmez ve aklî ilkelerini kavramaya çalışmalıdır ki bu da metafizikle uğraşmakla mümkündür. Tanrı-âlem ilişkisini ise sudur teorisi üzerinden açıklamış ve bunda pek bir değişiklik yapmamıştır.
İbn Miskeveyh ahlaka ilişkin görüşlerini aktarmaya ahlakın tanımlarıyla başlar. Biri karakterden kaynaklanan ve bu sebeple doğuştan olan tabii ahlak ve diğeri alışkanlık sonucu kazanılmış olan ve eğitimle edinilen ahlak olarak iki ahlak tanımı yapar. Çünkü İbn Miskeveyh ahlakın eğitimle değiştirilebileceği düşüncesindedir. İbn Miskeveyh'in ahlak anlayışı nefsin güçleriyle ilgili olup cismanî olmayan nefsin üç gücü vardır. Bunlardan birincisi, nâtıkî güç yani düşünme; ikincisi, şehevî güç yani arzu; üçüncüsü, gazabî güç yani öfkedir. Bu güçlere karşılık gelen üç fazilet de söz konusudur. Bunlardan birincisi yani nâtıkî güce karşılık gelen fazilet hikmet, ikincisi yani şehevî güce karşılık gelen fazilet iffet, üçüncüsü yani gazabî güce karşılık gelen fazilet şecaattir. Nefsin bu güçlerinde faziletin ortaya çıkışı ise itidale bağlıdır ki Miskeveyh burada Aristo'nun altın orta ilkesini izlemektedir. Bütün bu faziletlerin oranları ve dengeli biçimde bulunuşu da dördüncü fazilet olan adalet faziletini meydana getirir. İbn Miskeveyh'e göre ahlak sadece sosyal hayat içinde anlam kazanır. Uzlete çekilip yalnız yaşayan insanda bu değerleri ölçmek mümkün olmaz. Hikmet, iffet, şecaat ve adalet ilkeleriyle sosyal hayat içindeki insan fazilet sahibi olur. Bu yüzden ona göre erdemin temelinde sorumluluk bilinci yer alır.
Aynı şekilde adalet bütün faziletlerin ölçüsüdür ve mükemmelliği olan bir fazilettir. O adaleti de Aristo'nun tanımlarını izleyerek Tanrı'ya karşı adalet, insanlar arasında adalet ve geçmiş nesle karşı adalet olmak üzere üçe ayırmıştır. Gerçek âdil davranış, adaletin kendisi amaç edinilerek ortaya çıkar. Toplumsal birlik ve düzenin sağlanması noktasındaki temel ilke, her insanın başkasını kendisi gibi görüp davranmasıdır. Böylece her insan doğru ve iyiyi istemede benzer olumlu davranışlar sergileyerek toplumda birliği ve fazileti sağlayacaktır. Çocukların erdemleri kazanması için terbiye ve talim arasında uyumlu bir denge olması gerekir. Çocuklara özellikle terbiye alanında küçük yaşlardan itibaren gerekli eğitimlerin verilmesi ve din eğitiminin ihmal edilmemesi gerekir. Eğitim mekânlarını inşa ederken çocukların akranlık durumu ve yaşlarına dikkat edilmelidir.
İbn Miskeveyh herkesin algı düzeyinin farklı olduğunu vurgulayarak eğitimde bireysel farklılıklara göre hareket edilmesi gerektiğini belirtir. Onun bu yaklaşımı eğitimde fırsat eşitliği anlamı taşır. Mesela aynı sınıfta diğer öğrencilerle birlikte olan ancak öğrenme güçlüğü çeken bir öğrencinin kaynaştırma eğitimine alınması ve öğretmenlerin bu öğrenciye diğerlerinden daha fazla destek olması İbn Miskeveyh'e göre âdil bir yaklaşımdır. İbn Miskeveyh öğrenci odaklı bir yaklaşıma sahip olarak bir yandan ahlak terbiyesinin müfredatını belirlerken, diğer yandan çocuğun ahlak terbiyesinin nasıl olması gerektiği üzerinde ayrıntılı olarak durur, öğretmenin görevlerine ve sorumluluklarına değinir. Ona göre beden ve ruhun eğitimi birlikte ele alınmalıdır. Birini eğitirken diğerini ihmal etmemelidir. Sadece ruhun eğitimine odaklandığınızda kişide sofiyane bir aşırılık oluşabilir ve toplumla ilişkilerden uzaklaşabilir. Eğitimle kazanılan ahlak ve ona bağlı ahlakî değerler düşünme ve değerlendirme süreciyle ortaya çıkar ve zamanla bir alışkanlık ve karakter haline gelir. İnsan eğitildikçe anlayışı artar ve daha iyi bir hale doğru evrilir.
Arkoun, Mohammed. “Miskawayh”. EI2 (İng.). 1993 VII, 143-144.
Bayrakdar, Mehmet. “İbn Miskeveyh”. DİA. 1999, XX, 201-208.
İbn Miskeveyh. Tehzîbu’l-Ahlâk: Ahlâk Eğitimi. çev. A. Şener v.dğr. İstanbul 2013.
Leaman, Oliver. “Ibn Miskawayh”. History of Islamic Philosophy. ed. S. H. Nasr - O. Leaman. London 1996, s. 252-257.
Şenel, Cahid. “İbn Miskeveyh: Yeni Eflâtuncu Metafizik ve Ahlâk”. İslâm Felsefesi: Tarih ve Problemler. ed. M. C. Kaya. İstanbul 2013, s. 221-250.
Turan Ramazan. İbn Miskeveyh’in Adalet Anlayışı. Ankara 2021.
Wakelnig Elvira. “Miskawayh, Abu Ali”. Encyclopedia of Medieval Philosophy: Philosophy Between 500 and 1500. ed. H. Lagerlund. Dordrecht 2011, s. 797-799.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/ibn-miskeveyh
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Ahlak âlimi, filozof, eğitimci ve tarihçi.
 
                        
                        
                     
                    