A

MAHREMİYET

Kişiye ait özel, özerklik, gizlilik gibi anlamları barındıran üst kavram.

  • MAHREMİYET
    • Sezanur SEZGİN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mahremiyet
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    MAHREMİYET
MAHREMİYET

Kişiye ait özel, özerklik, gizlilik gibi anlamları barındıran üst kavram.

  • MAHREMİYET
    • Sezanur SEZGİN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mahremiyet
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    MAHREMİYET

Kullanıldığı kişi, yer, alan ve olay gibi çeşitli bağlamlara göre farklı anlamlara gelebilen mahremiyet kavramı özellikle değerlerle de izah edilen temel bir insan ihtiyacı olması açısından kritik bir kavramdır.

Kelime olarak mahremiyet "başkalarından saklanan, başkaları tarafından görülmesi, bilinmesi, duyulması istenmeyen, gizli" anlamına gelen Arapça mahrem kelimesine getirilen "-iyet" mastar ekinden türetilmiştir. "Mahrem olma durumu, mahremlik, bir şeyin gizli yönü, bir kimsenin özel yaşamına ilişkin gizlilik" anlamlarına gelmektedir (Çağbayır, 2007: 3019). Kavramın muhalifini ise "aleniyet" sözcüğü karşılamaktadır.

Mahremiyet, kişisel özerklik bağlamında mahremiyet ve kamusal alanda mahremiyet olmak üzere temelde iki yönlü olarak değerlendirilmektedir. Kişisel özerklik kapsamında ele alınan mahremiyet bedensel-fiziksel, zihinsel-iletişimsel, mekân ve bilgi mahremiyeti olmak üzere çeşitli başlıklar altında sınıflandırılmaktadır. Kamusal alan açısından mahremiyet ise bilişim teknolojisi açısından kişinin dijital dünyadaki varlığı ve bilgileri, harcamaları, hayat tarzı, tercihleri, mekânsal hareketleri vb. öğeler dahilinde değerlendirilmektedir. Bir hak olarak mahremiyet, kişilerin kamusal hayata dahil olup olmama noktasında irade beyan etmesi yahut hangi oranda katılacaklarını belirlemesi hususunda karar verme yetkisi olarak tanımlanmaktadır. Bu itibarla "mahremiyet" bir çatı kavram olup hem kişisel hem de kamusal anlamda eğitim, psikoloji, sosyoloji, hukuk, tıp, ekonomi, bilişim, din gibi pek çok disiplinin meselesidir. Kişisel ve toplumsal mahremiyetin kesiştiği bir disiplin olan sosyal psikoloji alanında mahremiyete dair münhasır çalışmalar söz konusudur. Sosyoloji ve sosyal psikoloji bağlamında mahremiyet tanımı yapılırken kültürel faktörler de öne çıkmakta ve kültürlere göre değişiklik arz etmektedir.

Şahsiyet gelişimi, psikolojik sağlık ve çocuk eğitimi noktasında ise mahremiyetin hem kişisel hem de toplumsal boyutu her iki açıdan öne çıkmakta ve birbirini bütünlemektedir. Eğitimcilerin bebeklikle birlikte başlattıkları mahremiyet eğitiminde bireyin kendi özelini fark etmesi, toplumsal alanda var olurken özel alanına doğru sınırlar koyup o alanı koruyabilmesi mühimdir. Mahremiyet eğitiminin alt kollarından biri olan beden mahremiyeti bilincinde ise bireyin/çocuğun gelişim süreci, fiziksel ve duygusal değişimleri, kişinin/çocuğun kendi özel alanını tanımlayabilmesi, bu konuda ailesine soracağı sorular ve kişisel özerklik sınırlarını çizerek bedenini ve duygularını istismara kapalı bir şekilde geliştirmesi, özel alanın korunması, bedenin dokunulmazlığı, banyo ve tuvalette yalnızlık ve örtünme, soyunma ve giyinme, mahrem bölgelerle münasebet gibi temel hususlar yer almaktadır. Dolayısıyla mahremiyet eğitimi kapsamında vücut mahremiyeti kavramının bir bireyde en geç beş yaşına kadar tamamlanmış olması beklenmektedir. Böyle olduğu takdirde hem bireyin kişisel özerkliğini ve özel alanını tanıyan hem de toplumsal alanda sınırlarını sağlıklı bir şekilde çizen kişiler olacağı ifade edilmektedir.

İnsanın kişisel alan ve hassasiyetlerine dokunulmazlıklarına ilişkin sınırlar olarak görülebilecek mahremiyet dinî literatürde, insan iradesinin değil Allah'ın muhafaza ettiği ve edilmesini istediği; bu hususlara ilişkin emir ve yasaklara riayet edilmediğinde de müeyyidesi olan sınırlardır. Bu sınırlar insan bedeniyle sınırlı da değildir. İnsanın bedeninden mekân dokunulmazlığına, sahip olduğu bilgilerden aile üyelerinin haklarına kadar geniş bir alanı kapsar. Müslümanlar mahremiyet içinde yer alan gıybet etmek, iftira atmak, dedikodu, söz taşımak, ayıbı ifşa etmek, sırları başkalarına açmak gibi pek çok husustan menedilmişlerdir.

Mahremiyet kavramının yaratıcının eğitimi odağındaki karşılığı ilk insan Hz. Âdem ile başlatılmakta ve kadın ile erkeğin örtünme ihtiyacına dayandırılmaktadır. Bununla ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'deki, "… Ağaçtan tattıklarında kendilerine avret yerleri göründü. Derhal üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar…" (7/22) âyeti mahremiyetin maddi ve bedenî yönü itibariyle kişinin ötekiyle arasındaki sınırının ve özel alanının varlığına işaret etmektedir. Yaratıcının sosyolojik boyuttaki eğitimiyle ilgili olarak mahremiyet kavramının bir diğer örneği ise Ahzâb sûresindedir: "Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin…" (33/53). Dolayısıyla mahremiyetin dinî literatürde ve din eğitimi boyutundaki iki temel noktası özel alan ve toplumsallık olarak kategorize edilmektedir.

Bireyin bilgi mahremiyetini içine alan tecessüs, sırrı koruma, gıybet, iftira, söz taşıma gibi hususlara ek olarak ailenin, toplum ve devletin de bilgi mahremiyeti önem arzetmektedir. Zamanla değişen hayat tarzı ve teknolojik değişimler ise farklı mahremiyet sorunlarını gündeme getirmektedir. XXI. yüzyılda görsel ve işitsel temasın artması, verilerin dijital ortamda depolanabilmesi ve bilgilere erişimle ilgili etik problemlerin çoğalması mahremiyetin ve özel alanın ihlaline zemin hazırlamaktadır. Dolayısıyla bireyin, özerk alanına dair verilerinin dijital kod haline gelmesiyle "gözetim toplumu" kavramı doğmaktadır. Bir başka ifade ile cebren yapılan gözetlemeye ek olarak teşhir ve ifşa kültürü, hayatların pazarlanması ve her şeyin birer data/veri olarak kullanılması da mahremiyet eğitimini gündemde tutarak mahremiyet hakkının bireysel ve kolektif olarak korunmasını zorunlu kılmaktadır. Bu durum da mahremiyet eğitiminin tıp, ekonomi, hukuk, bilişim gibi farklı disiplinler ve platformlarda yeniden inşa edilip yaygınlaşmasına; özdeğer algısı gelişmiş, maddi ve manevi anlamda sınırlarını bilen ve koruyan nesillerin/toplumların yetişebilmesi adına mahremiyet bilincinin yeniden düşünülmesine sebep olmaktadır.

Kaynakça

Ayverdi, İlhan. Misalli Büyük Türkçe Sözlük. C. II, İstanbul 2005.

Bayındır, Buket. Nasıl Anlatsam? “Çocuklar ve Ergenler İçin Cinsel Eğitim Rehberi”.  Ankara 2021.

Bilgin, Nuri. Sosyal Psikoloji Sözlüğü: Kavramlar, Yaklaşımlar. İstanbul 2007.

Çağbayır, Yaşar. Ötüken Türkçe Sözlük. C. III, İstanbul 2007.

İzgi, M. Cumhur. “Mahremiyet Kavramı Bağlamında Kişisel Sağlık Verileri”. Türkiye

Biyoetik Dergisi. 1/1 (2014), s 25-37.

Martı, Huriye, H. Öznur Martı, Filiz Yıldız, Makbule Çınar. Dünü ve Bugünüyle İslam’da

Mahremiyet. Ankara 2019.

Şişman, Nazife. “Sunuş”. Mahremiyet Hayatın Sırları ve Sınırları. Ed. Nazife Şişman.

İstanbul 2019.

Yüksel, Mehmet. “Mahremiyet Hakkı ve Sosyo-Tarihsel Gelişimi”. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. 58/1 (2003), s. 181-213.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mahremiyet

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

MAHREMİYET

Kişiye ait özel, özerklik, gizlilik gibi anlamları barındıran üst kavram.