A

"DÎVÂN-ı HİKMET"

Ahmed Yesevî’nin tasavvuf düşünce ve öğretisine dair eseri.

  • "DÎVÂN-ı HİKMET"
    • Abdullah Azmi BİLGİN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/divan-i-hikmet
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "DÎVÂN-ı HİKMET"
"DÎVÂN-ı HİKMET"

Ahmed Yesevî’nin tasavvuf düşünce ve öğretisine dair eseri.

  • "DÎVÂN-ı HİKMET"
    • Abdullah Azmi BİLGİN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 20.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/divan-i-hikmet
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "DÎVÂN-ı HİKMET"

Çağatay Türkçesi'yle hitabe tarzında yazılan dinî şiirleri içeren Dîvân-ı Hikmet, her biri büyük Türk mutasavvıfı Ahmed Yesevî'nin hikmet, nasihat ve iradelerini ihtiva eden altmış dokuz bölüme ayrılmıştır (bk. Ahmed Yesevî). İslamî Türk edebiyatının en eski eserlerinden biri olan Dîvân-ı Hikmet'in önemi Türk tasavvuf şiirinin ilk örneklerini içermesinden kaynaklanmakta, eserde dinin temel kuralları, Yesevîlik yolunun adap ve erkânı manzum bir şekilde anlatılmaktadır. Şiirler didaktik amaçla yazıldığı için sanat endişesi ön planda değildir. Yalın ve anlaşılır bir dil kullanılması da bu şiirlerin halk tarafından kolayca ezberlenip nesilden nesile aktarılmasında etkili olmuştur. Şiirler çoğunlukla eski Türk şiirinin devamı olarak dörtlük biçimindedir. Hecenin yanında, aruz vezniyle yazılmış olanları da vardır.

Ahmed Yesevî, tekkesine gelen ve çevresinde bulunan insanlara İslam'ın emirlerini ve yasaklarını, Hz. Peygamber'in güzel ahlakını; Yesevîliğin adap ve erkânını öğretmek gayesiyle "hikmet" adını verdiği bu manzumeleri söylemiştir. Dinî ilimleri tasavvufun hoşgörüsüyle birleştirmiş, aşk ve sevgi diliyle insanların gönlüne hitap ederek İslamiyet'in bu bölgelerde, hızla yayılmasında çok etkili olmuştur.

Türk tasavvuf edebiyatının kurucu metni olan Dîvân-ı Hikmet'teki şiirlerde en sık kullanılan kavram aşk ve muhabbettir. İnsana ve insanın eğitimine büyük önem vermiştir. İnsanın yaratılış gayesinin ne olduğu, ilahî aşkı elde etmenin gerekliliği, ilahî tecellilere mazhariyet, masivayı (Allah'tan başka her şey) terkederek cemâlullaha kavuşabilmenin önemi bu şiirlerde dile getirilen ve üzerinde ısrarla durulan konulardır. Müellif bunlardan başka Yesevî tarikatının kurucusu olarak insanları insân-ı kâmil mertebesine ulaştırmaya götürecek öğütler de vermiştir. Bu çerçevede insanlara iyi bir kul olmanın bizzat söz, hal ve fiil olarak keyfiyetini anlatmaya çalışmış, insanın bilgili, ahlaklı ve olgun hale gelebilmesi için niyet ve davranışlarını güzelleştirmeyi gaye edinmiştir.

Hikmet, insanın gücü nispetinde eşyanın ilahî hakikatlerini bilmesidir. Ahmed Yesevî, "hikmet"lerde bütün mahlukata sevgi ve merhamet gözüyle bakarak sabır ve tahammül göstermeyi, herkese insaf, nezaket ve hoşgörülü davranmayı, cömert olmayı ve başkalarına yardım etmeyi tavsiye eder. Ona göre erdemli bir müslüman başkalarına güven vermeli, tasavvuf yolunda elde ettiği manevi derecelerden dolayı benlik duygusuna kapılmamalıdır. Bütün bunlar insanın olgunlaşmasında ve güzel ahlak sahibi olmasında son derece önemli hasletlerdir.

Hikmetlerde dervişler kul hakkı yemeyen, günahtan korkan, riyadan uzak, temiz gönüllü, gözü yaşlı kişiler olarak tasvir edilir. Bir tarikat şeyhi olarak Ahmed Yesevî'nin asıl muhatabı sufiler olsa da "kibir, haset, benlik" vb. bütün insanların uzak durması gereken olumsuz davranışlar üzerinde de durmuştur. Söz ile özün uyum içinde olmasını vurgulamış, nefsin gurur ve kibrine son verip toprak gibi mütevazi olmayı, karşılaşılan sıkıntı ve musibetleri sabırla karşılamayı, insanları bağışlamayı, onlara yardımcı olmayı öğütlemiştir.

Dîvân-ı Hikmet'te kavramların yalnızca nazarî boyutu değil pratik boyutu da gözler önüne konur. Bunun için "pîr-i kâmil"in rehberliğine işaret edilir. Tasavvuf yolcusu sufinin fena sıfatlardan arınması, güzel erdemler elde ederek bunları hallerine ve davranışlarına yansıtması istenir. Dindarlık ile samimiyet birbirinden kesinlikle ayrılmaz. Güzel ahlak sahibi olmak için ise insana kesintisiz olarak şahsiyet eğitiminin verilmesi istenir.

Ahmed Yesevî'nin bizzat kendisini örnek vererek şiirlerinde eleştirdiği huy ve davranışları, sanki kendi kusuruymuş gibi söylemesi eğitim yöntemi ve süreci bakımından önemlidir. Ahmed Yesevî eğitime insanın önce kendi nefsinden başlaması gerektiğini söyler. Bu eğitim iman, ibadet ve zikirle olur, tasavvufta riyazet ya da nefis tezkiyesi adı da verilen bu eğitim modeli hem mürşit hem de dervişler için gereklidir.

Yesevî, âlim ve şeyhlerde gördüğü yanlışlıkları da eleştirerek onların iyi bir âlim ve şeyh olması için neler yapmaları gerektiğini belirtir. Ona göre toplumun huzuru için adalet son derece önemlidir. Adalet kavramı ahlakın da önündedir. İnsanlara örnek olabilecek şahsiyetler her bakımdan mükemmel olmak durumundadır. Bunların en başında Hz. Peygamber gelir. Ahmed Yesevî onu "mâna kânı" olarak över, kendisine ve insanlığa en büyük önder kabul eder.

Yesevî'nin dikkat çektiği ve üzerinde durduğu ilim, irfan, hikmet, adalet, aşk, cömertlik, samimiyet, dürüstlük gibi erdemler Dîvân-ı Hikmet'teki temel değerlerdir. Yesevî, erkek, kadın, oğlan ve kız herkese ölünceye kadar öğrenmenin farz olduğunu ancak yalnızca ilim sahibi değil irfan sahibi olmak da gerektiğini söylemektedir. Ahmed Yesevî'nin yetiştirdiği derviş ve halifeleri Türkistan coğrafyası başta olmak üzere birçok yerde topluma güzel örnekler sergileyerek insanların olgunlaşmasında etkili olmuşlardır.

Dîvân-ı Hikmet XIX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Kazan'da (1878, 1887, 1893, 1896, 1901, 1904), Taşkent'te (1894, 1900, 1902, 1909, 1910, 1913), Buhara'da (1907, 1908) ve İstanbul'da (1891, 1897, 1898, 1900, 1903) yayımlanmıştır. Eseri önce Hasan Şükrü Osmanlı Türkçesi'ne (İstanbul 1909), daha sonra Hayati Bice Türkiye Türkçesi'ne çevirmiş (Ankara 2016) olup bunun ekinde de (s. 118-122) müellifin Çağatay Türkçesi'nde altmış sekiz beyit içeren "Münâcâtnâme"si vardır.

Kaynakça

Abbasov, Akif Nurağaoğlu. “Ahmed Yesevî’nin Manevî Mirası: Eğitim Sürecinde Değerlerin Aktarılması”. II. Uluslararası Hoca Ahmed Yesevî Sempozuyumu Bildirileri. ed. Z. Güngör. Ankara 2018, s. 165-169.

Aytaş, Gıyasettin. “Ahmet Yesevî’nin Dîvân-ı Hikmet’inde İnsan”. I. Uluslararası Hoca Ahmed Yesevî Sempozyumu Bildirileri. ed. A. Kartal. Ankara 2017, s. 877-891.

Bayraktar, Levent. “Ahmed Yesevî’de Medeniyet Kurucu Değerler”. Felsefe Dünyası. sy. 64 (2016), s. 61-70.

Kalın, İbrahim. “Hoca Ahmed Yesevî, Hüküm ve Hikmet”. Bilig. sy. 80 (2017), s. 1-14.

Kazanç, Fethi Kerim. “Hoca Ahmed Yesevî’nin Dîvân-ı Hikmeti’nde Ahlâkî Bir Değer Olarak Adalet”. VI. Uluslararası Şeyh Şa’ban-ı Velî Sempozyumu-Yesevîlik-. ed. C. Çuhadar v.dğr. Kastamonu 2018, s. 663-714.

Musalı, Vüsale. “St. Petersburg Doğu Yazmaları Enstitüsü’nde Bulunan Dîvân-ı Hikmet Nüshaları”. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, sy. 96 (2020), s. 293-318.

Şaylıgil, Ömür – Özden, Hilmi. “Dîvân-ı Hikmet’te Günümüz Bilim ve İnsan İlişkisi’nin Temelleri”. I. Uluslararası Hoca Ahmed Yesevî Sempozyumu Bildirileri. ed. A. Kartal. Ankara 2017, s. 607-622.

Tosun, Cemal. “Hoca Ahmed-i Yesevî’nin Dîvân-ı Hikmet’inde Eğitim”. Pîr-i Türkistan: Hoca Ahmet Yesevî. Ankara 2017, s. 295-322.

Türküresin, Hafize Er. “Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî ve Dîvân-ı Hikmet’te Bulunan Değerler”. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırmaları Dergisi. sy. 99 (2021), s. 267-284.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/divan-i-hikmet

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

"DÎVÂN-ı HİKMET"

Ahmed Yesevî’nin tasavvuf düşünce ve öğretisine dair eseri.