Vakıfların idare ve hizmetlerinde ihtiyaç duyulan görevler.
Vakıfların idare ve hizmetlerinde ihtiyaç duyulan görevler.
Türk-İslam medeniyetinde bir hayır vasıtası olarak ihdas edilen vakıflar, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın temel yapı taşı olmuştur. Bu medeniyete mensup insanlarda şahsî ve vicdanî sosyal bir sorumluluk ve yardımlaşma bilinci, iyilik yapma ve şefkat gösterme duygusu, dünyada ve ahirette hayır duası alma düşüncesi gibi insanî ve dinî bir motivasyon mevcuttur (bk. Vakıf).
Tesis edilen vakıfların bünyesinde ne tür faaliyetlerin yapılacağı, faaliyetin mahiyetine bağlı olarak kimlerin çalıştırılacağı ve vakfın giderlerinin hangi finans kaynaklarından karşılanacağı da vakfın kuruluş belgesi olan vakfiyesinde açıkça yazılıdır. Vakfın türüne ve büyüklüğüne göre çalıştırılacak görevlilerin atamaları da vakfiyelerinde belirtilen şartlara uygun olarak yapılırdı. Vakfın mütevellisinin akıl, baliğ ve vakfı idare edebilecek kabiliyette olması beklenirdi. Vakıflarda ihtiyaç duyulan ve eleman istihdam edilen bu vakıf hizmetlerine cihet denirdi. İki ana kısma ayrılan cihette birincisi müderrislik, hitabet, imamet, hâfız-ı kütüplük, mütevellilik ve câbîlik gibi ilmî bir tahsili de gerektiren cihât-ı ilmiye, ikincisi ise kayyumluk, ferraşlık ve türbedarlık gibi bedenî çalışma gerektiren ve cihât-ı bedeniye denilen hizmetlerdi.
Bu çerçevede vakfın gelir-gider ve muhasebe işlerine kitabet ciheti; gelirlerinin toplanmasına câbîlik ciheti; vakfın kurucusu hayatta iken kendisinin ve yakınlarının selameti, vefatından sonra da ruhlarına dua ve Kur'an okunmasına duahan veya duâgûluk ciheti ve vakıf suyollarının bakımına suyolu ciheti denirdi. Ayrıca vakfın bünyesinde yapılan işin niteliğine bağlı olarak hâfız-ı kütüplük veya kâtib-i kütüplük ciheti, sıbyan mekteplerinde muallimlik ciheti, camilerde imamlık, hatiplik, müezzinlik ve kayyumluk ciheti, vakfın kurucusu olan aile mensuplarına belli bir gelir temin eden evlâd-ı vakıf ciheti gibi pek çok cihet türü vardı. Bu örneklerde olduğu gibi vakıflarda cihet denilen ilmî ve bedenî hizmetler vakfın mahiyeti ve büyüklüğü ölçüsünde çoğalır ve çeşitlenirdi. Vakıfta istihdam edilen ve cihet sahibi olan her görevlinin de belli bir miktar aylık tahsisi olurdu.
II. Mahmud devrinde Evkaf Nezareti'nin kurulmasıyla tedrîcî olarak bütün vakıfların idaresi bir nezaret altında toplandı ve yeni düzenlemeler yapıldı. Nitekim 9 Nisan 1873 tarihli Tevcîhât-ı Cihât Nizamnamesi ile öteden beri vakıflarda çalıştırılan görevlilerin atama esasları ve usulleri belirlendi. Buna göre babadan oğula intikal eden ve bir vakıfta çalışma görevi olan "cihet", belli bir silsile takip edilmek suretiyle verilirdi. Vefat eden bir vakıf görevlisinin yerine atama yapılması halinde sırasıyla önce büyük oğul, büyük oğul sayısı fazla ise en ehliyetlisi, seviyeleri eşit ise en büyüğü, büyük oğulun ehliyet ve liyakat ehli olmaması halinde ise ehil olan küçük oğulların ehliyetlisine bu görev verilirdi. Ölen kişinin yerine, vakıf görevini yapmaya ehliyetli evladının bulunmaması veya çocuksuz olarak ölmesi halinde dışarıdan ehliyet ve liyakat sahibi bir kişi atanırdı. 6 Haziran 1873 tarihli Tevcîhât-ı Cihât ve Müteferriâtı Hakkında Talimat ile de atama esasları ve alınacak harç miktarı bir defa daha ayrıntılı bir şekilde açıklandı.
Bu düzenlemeden yaklaşık kırk yıl sonra 16 Ağustos 1913 tarihli Tevcîh-i Cihât Nizamnamesi'nde de vakıf görevi olan cihetlerden hitabet, imamet, müderrislik, şeyhlik, kürsü şeyhliği, peygamber türbedarlığı, Mekke-Medine ve Kudüs hademeliği, tevliyet ve zaviyedarlığın padişah beratı ile verildiğine işaret edildi. Bu cihetlerin dışında kalan ilmiye cihetleri ise Evkaf Nezareti tarafından resmî bir belge ile gerçekleşirdi. Cihet-i bedeniye için de aynı şekilde Evkaf Nezareti ve mahallî evkaf idareleri tarafından resmî bir belge verilirdi. İlmî yeterlilik gerektiren cihet-i ilmiye için İstanbul'da yapılacak cihet imtihanlarının şeyhülislamın atadığı iki kişinin katılımıyla Şûrâ-yı Evkaf tarafından, taşrada ise vilayetin en yüksek yargıcı olan şer'î hâkimin başkanlığında müftü, mahallî ulema ve evkaf memurlarından oluşan heyet tarafından yapılması öngörülmüştür. Bu cihet imtihanında müderrislik adaylarına Ebû Yakûb Sekkâkî'nin (ö. 1229) Arap grameri ve belagatına dair Miftâhu'l-ulûm adlı eserinin belagata dair üçüncü bölümünün Hatîb el-Kazvînî (ö. 1338) tarafından Telhîsü'l-Miftâh adıyla yapılan muhtasarı üzerine Sa'deddin Teftâzânî'nin (ö. 1390) yazdığı el-Mutavvel adlı şerhten on satırdan az olmamak üzere Arapça tercüme ile fıkıh ve kelam dersleri için ikişer soru sorulurdu.
Postnişinlik denilen şeyhlik imtihanında ise İbrâhim Halebî'nin ilmihal konularını açıkladığı Halebî adlı eserinden on satırdan az olmamak üzere Arapça tercüme ile üçü itikada, üçü ibadete üçü de tasavvuf, adap ve tarikat erkânına dair olmak üzere dokuz soru, eğer postnişinlik ile birlikte muhaddislik ve mesnevihanlık cihetleri de söz konusu ise bu konulardan da ikişer soru sorulurdu. İstanbul'da yapılan imtihanlar şeyhülislamlığa bağlı birimlerden Meclis-i Mesâlih-i Talebe azasından üç kişinin katılımı ile Meclis-i Meşâyih, taşrada ise mahallî imtihan heyetleri tarafından yapılırdı. Kürsü şeyhliği de denilen cuma ve pazartesi vaizliği ile imamet ve hitabet ciheti imtihanlarında da Halebî adlı eserden on satırdan aşağı olmamak üzere tercüme ile ibadete dair fıkıhtan ve kelamdan üçer sual sorulurdu. İmamet, hitabet, müezzinlik devirhanlık, cüzhanlık ve sûrehanlık ciheti imtihanlarında Kur'an'dan bir aşr-ı şerif okutularak tecvide dair kaidelerle sesinin yeterliliğine de bakılırdı. Kayyumluk, muvakkitlik ve mahyacılık gibi vazifeler ise teamül olduğu üzere ehliyetini ispat edenlere tevcih olunmuştur. Vakfın bütün gelir ve giderleri ve idaresinden sorumlu olan mütevelliler de muhasebe ve defter tutma usulünden imtihan olunurdu.
Bu usul ve esaslara göre vakıflarda istihdam edilen ve cihet sahibi olan görevlilerin hizmetlerinde birtakım kusurları olduğunda ise işlerine son verilirdi. Nitekim 19-29 Aralık 1914 tarihinde Cerîde-i İlmiye'de ilan edilen Şûrâ-yı Evkaf kararları ile üzerlerinde cihet bulunan ve görevlerinde ihmalleri tespit edilen, sorumluluklarını yerine getirmeyen, gayrimeşru işlere bulaşan ve işleriyle yakışmayan davranışlarda bulunan pek çok kişinin görevine son verilmişti.
Vakıflarla ilgili düzenlemeler sonraki yıllarda da sürdü. Öyle ki 25 Şubat 1919 tarihli Tevcîh-i Cihât Nizamnamesi ve Harc Tarifesi adlı düzenleme ile vakıf görevlilerinin cihet denilen atama usulleriyle imtihanları yeniden belirlendi. Ayrıca vakfın bütün bu iş ve işlemlerinden alınacak harçların miktar ve usulü açıklandı. 25 Şubat 1919 tarihli Dersiâm Efendilere Tevcih Olunacak Cihat Hakkında Nizamname ve yeni bir karar ile eskiden olduğu gibi Ders Vekâleti tarafından dersiâmlara tevcih olunan tefsir, hadis, dersiye ve vaaziye gibi cihet ile kürsü şeyhlerinin cihet tevcihleri eski usule göre şeyhülislamlık tarafından yapılacağı ve ilgili maddenin mülga olduğu ilan olundu. 3 Mart 1924 tarihinde Şer'iye ve Evkaf Vekâleti'nin ilgası üzerine vakıflar ayrı bir genel müdürlük haline getirildi. 1931 yılında da cami ve mescitlerin yönetimi, Vakıflar Umum Müdürlüğü'ne bırakıldı. 1950 yılında ise Diyanet İşleri Riyaseti'nin adı Diyanet İşleri Başkanlığı olarak değiştirildi, bu defa cami ve mescitler bu kuruma bağlandı. Uygulama halen bu şekilde devam etmektedir.
Aydın, Bilgin v.dğr. İstanbul Şer‘iyye Sicilleri Vakfiyeler Katalogu. İstanbul 2015.
Cerîde-i İlmiye. sy. 8 (1333), s. 527-528; sy. 46 (1337), s. 1381.
Genç, Mehmet. “Klâsik Osmanlı Sosyal-İktisadî Sistemi ve Vakıflar”. Vakıflar Dergisi. sy. 42 (2014), s. 9-18.
Has, Şükrü Selim. “Halebî, İbrâhim b. Muhammed”. DİA. 1997, XV, 231-232.
İpşirli, Mehmet. “Cihet”. DİA. 1993, VII, 546-548.
Özcan, Tahsin. Osmanlı Para Vakıfları: Kanûnî Dönemi Üsküdar Örneği. Ankara 2003.
Özen, Şükrü. “Teftâzânî”. DİA. 2011, XL, 299-308.
Tevcîhât-ı Cihât Nizamnâmesi. İstanbul 1290, s. 1-7.
Tevcîhât-ı Cihât ve Müteferriatı Hakkında Talimat. İstanbul 1290, s. 1-8.
Tevcîh-i Cihât Nizamnâmesi ve Harc Tarifesi. İstanbul 1332, s. 1-38.
Tevcîh-i Cihât Nizamnâmesi. İstanbul 1331, s. 1-23.
“Tevcîh-i Cihât Nizamnâmesi”. Mecmûa-i Kavânîn-i Cedîde-i Osmâniye. İstanbul 1331, s. 1-14.
Yediyıldız, Bahaeddin. “Vakıf”. DİA. 2012, XLII, 479-486.
Yurdakul, İlhami. Osmanlı İlmiye Merkez Teşkilâtı’nda Reform (1826-1876). İstanbul 2017.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/cihet
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Vakıfların idare ve hizmetlerinde ihtiyaç duyulan görevler.