Sürekli eğitim merkezleri ya da hayat boyu öğrenme merkezleri Türkiye'de çoğunlukla üniversiteler bünyesinde açılan birimler olarak göze çarpmaktadır.

İlk olarak Avrupa ülkelerindeki üniversitelerde faaliyetlerine başlamış olan sürekli eğitim merkezleri bir model olarak Türkiye'de de öncelikle üniversitelerde adım adım yaygınlaşmaya başlamış, ilk olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde 1990 yılında açılmıştır. Türkiye'nin 2001 yılında Bologna sürecini izlemek ve hedefler belirlemek amacıyla Prag'da gerçekleştirilen toplantıya katılması ve bu toplantıda alınan "hayat boyu öğrenmenin teşvik edilmesi" kararıyla, özellikle bu tarihten sonra ülkemizde sürekli eğitim merkezleri sayıca artış göstermiştir. 17 Aralık 2010 tarihinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin ev sahipliğinde yirmi yedi üniversiteden temsilcilerin katılımıyla Türkiye Üniversiteler Sürekli Eğitim Merkezleri (TÜSEM) Konseyi'nin açılmasına karar verilmiştir. İlk beş yıllık süre sonunda sürekli eğitim merkezleri sayısı 107'ye çıkmıştır. 2021 yılı itibariyle doksan yedi devlet üniversitesi ve kırk sekiz vakıf üniversitesinde toplam 145 üniversitede sürekli eğitim merkezi bulunmaktadır. Son yıllarda sürekli eğitim merkezleri, farklı devlet kurumlarınca ve bazı sivil toplum kuruluşlarınca da açılmakla meslek odaları, siyasî partiler vb. kuruluşlar bünyesinde de sürekli eğitim merkezleri faaliyet gösterebilmektedir.

Değişen bilgi teknolojileri ile insanların öğrenme ihtiyaçlarının artmasına bağlı olarak hayat boyu öğrenme istekleri de artmıştır. Bu isteğin sürekli eğitim merkezlerinin temel lokomotif gücünü oluşturduğu söylenebilir. Sürekli eğitim merkezlerinin planladığı eğitimler, eğitimin amacı, içeriği ve hedef kitle gibi etmenler göz önünde bulundurularak gruplandırılmaktadır. Merkezlerin eğitim yelpazelerine bakıldığında; bilişim, hukuk, işletme ve yönetim, meslekî ve teknik gelişim, yabancı dil, kişisel gelişim, güzel sanatlar, spor, sağlık ile merkezi sınavlara hazırlık alanlarında çeşitli eğitimler sunulduğu görülmektedir. Meslekî gelişim eğitimleri arasında psikoloji ve pedagoji, eğitim bilimleri, tarım ve hayvancılık, çevre ve peyzaj, yapı ve tasarım, güvenlik, pazarlama, teknoloji ve sağlık eğitimleri bulunmaktadır. Kişisel gelişim kapsamında, iletişim, bireysel gelişim, bilişsel gelişim ve değerler eğitimi alanlarında eğitimler sunulmaktadır. "Akademik Gelişim Eğitimleri" başlığı altında bilimsel yayın eğitimleri ve veri analizi eğitimleri verilmektedir. Müzik, dans, yabancı dil, sanat, edebiyat ve sanat eğitimleri kültür ve sanat eğitimleri altında katılımcılara açılmaktadır. Son olarak çeşitli sınavlara yönelik olarak açılan sürekli eğitim kursları, ulusal merkezî sınavlara hazırlık, dil sınavlarına hazırlık ile uzmanlık sınavlarına hazırlık kurslarını kapsamaktadır. Bahsi geçen eğitim hizmet grupları arasında sürekli eğitim merkezlerinde en sık tercih edilen eğitimlerin meslekî eğitim kursları olduğu göze çarpmaktadır. Eğitim içerikleri, gelişen teknoloji ve hızla artan bilgi birikimiyle birlikte sürekli güncellenmekte ve günün ihtiyaçlarına cevap verecek hale getirilmektedir. Mesela ihtiyaçlar ve teknolojik gelişimler doğrultusunda robotik kodlama kursları sürekli eğitim merkezlerinde en çok sunulan eğitimlerden biri haline gelmiştir.

Sürekli eğitim merkezleri, eğitimlerini katılımcılara fırsat çeşitliliği sağlayarak yüz yüze ya da çevrim içi ortamlarda gerçekleştirebilmektedir. Sürekli eğitim merkezleri, sunulan eğitim başarı ile tamamlandığında katılımcılara bir sertifika ya da katılım belgesi vermektedir.

Eğitimler bireysel başvurulara açık olabildiği gibi, kurumsal firmalara da sunulmakta ve bu firmalarda çalışan personelin meslekî gelişim süreçleri bu şekilde desteklenmektedir. Kurum başvuruları neticesinde gerçekleştirilen eğitim ihtiyaç analizleri ile kurumdaki eğitim ihtiyacı tespit edilmekte ve kuruma gerekli olan eğitim danışmanlığı sunulmaktadır. Bu şekilde, üniversitelerin gerek ulusal gerekse uluslararası kurumsal firmalar ile iletişimi sağlanmakta ve iş dünyasındaki güncel eğitim ihtiyaçlarından haberdar olunmaktadır. Uzun vadede, üniversiteler ile iş dünyası arasındaki bu köprünün ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitim içeriklerinin güncellenmesi ve daha etkili hale getirilmesine de fayda sağlayacağı muhakkaktır.

Diğer yandan özellikle üniversitelerdeki sürekli eğitim merkezleri eğitimlerini ücretli olarak gerçekleştirmekte ve eğitim ücretleri de üniversitelerin döner sermaye işletme müdürlüklerine yatırılmaktadır. Döner sermaye işletme müdürlükleri esaslarına göre yapılan dağıtım, bu ücretlerin üniversitelerin birçok biriminin gelişimine önemli katkılar sağlamaktadır. Bu şekilde, üniversiteler ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri daha rahat karşılayabilmekte ve hizmet kalitelerini arttırabilmektedir.

Hayat boyu öğrenme ise bireysel, toplumsal, sosyal ve meslekî alanlara yönelik bilgileri, becerileri ve yetkinlikleri ilerletmek üzere hayat boyu gösterilen öğrenme faaliyetleri olarak tanımlanmaktadır. Toplumlarda hayat boyu öğrenme ihtiyacı, her geçen yıl giderek artan bir şekilde devam etmektedir. Yüksek lisans ve doktora gibi eğitimler meslekî alanlarda çeşitli uzmanlıklar sağlasa da bu tür lisansüstü eğitimler hem birçok şarta bağlı olarak öğrenci kabul etmekte hem de uzun bir süreci kapsamaktadır. Oysaki sürekli eğitim merkezleri, çeşitli ulusal-uluslararası akreditasyonlarla, kısa süreli ve beceriye dayalı sertifikalı eğitimler ve öğrenme fırsatları sunarak, öğrenme ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Sürekli eğitim merkezleri vasıtasıyla bireyler, ilgilendikleri alanlara istedikleri zamanı ayırabilmekte ve eğitimi gönüllü olarak aldıkları için yüksek motivasyon ve başarı gösterebilmektedirler.

Avrupa Üniversite Sürekli Eğitim Ağı (European University Continuing Education Network [EUCEN]), Avrupa ve diğer ülkelerde bulunan yükseköğretim kuruluşlarında hayat boyu öğrenmeyi teşvik etmek ve geliştirmek amacıyla, Mayıs 1991 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta Cambridge, Oxford, Bristol, Bourdeaux, Aalbork, Aarhus, Exeter, Galway, Granada, Hannover, Leiden, Liege, Porto, Pavia ve Valladolid üniversitelerinin iş birliği ile kurulmuş bu ağa, bugün otuz dört farklı ülkeden 185 üniversitenin katıldığı bilinmektedir.

Avrupa Üniversite Sürekli Eğitim Ağı organizasyonunun yürüttüğü projeler ve diğer çalışmalar, yükseköğretim kuruluşlarında sürekli eğitimin sürdürülebilirliği ve niteliğine katkı sağlamaktadır. Türkiye'de birçok sürekli eğitim merkezi Avrupa Üniversite Sürekli Eğitim Ağı organizasyonu üyesidir.