A

MEVLİD

Türk-İslam edebiyatında bir türün adı.

  • MEVLİD
    • Bilal KEMİKLİ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 12.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mevlid
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    MEVLİD
MEVLİD

Türk-İslam edebiyatında bir türün adı.

  • MEVLİD
    • Bilal KEMİKLİ
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 12.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mevlid
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    MEVLİD

Mevlid etimolojik olarak Arapça "v-l-d" kökünden türemiş olup "doğum, doğum yeri ve zamanı" anlamlarına gelir. Dinî kültürel bir terim olarak Hz. Peygamber'in doğumu ve bu doğumun gerçekleştiği gün yapılan anma merasimini ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu itibarla "mevlit gecesi" anlamında mevlîd-i nebî, leyle-yi mevlid (mevlit gecesi) ve mevlit kandili gibi ifadeler de kullanılmaktadır. Kelime, daha sonraki dönemlerde bir edebî türe isim olmuştur. Buna göre, Hz. Peygamber'in doğumunu anlatan manzum ve mensur eserlere verilen addır. Mevlit türü, mevlit gecelerinde okunmak üzere kaleme alınan eserler olarak da tanımlanabilir. Bununla birlikte Hz. Fâtıma ve Hz. Ali gibi Ehlibeyt'ten gelenler ile Mevlânâ Muhammed Celâleddin gibi sufiler için de mevlit metinleri yazılmıştır. Fakat Türk edebiyatında mevlit türü, daha çok Hz. Peygamber'in doğumunu tavsif için yazılmıştır. Türk edebiyatında mevlit türünün ilk örneğini, Ankara Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan Fetret Devri'nde, Bursa Ulucamii imamı Süleyman Çelebi'nin yazdığı görüşü hâkimdir. Onun bu eseri, 1409 yılında nazmetmiş olduğu Vesîletü'n-necât'tır.

Süleyman Çelebi'nin Vesîletü'n-necât nüshalarındaki bazı kayıtlardan hareketle, 752 (1351) yılında Bursa'da doğduğu ve eserini altmış yaşındayken kaleme aldığı düşünülmektedir. Kimi tezkireler ve tarihî kaynaklar onun ailesi ve yetiştiği muhite dair bilgiler vermektedir. Buna göre o, Murâd-ı Hudâvendigâr'ın veziri Ahmed Paşa'nın oğludur. Dedesi şair, müderris ve Fusûsü'l-hikem şârihi olarak anılan Şeyh Mahmud'dur. Bu bilgiler onun ilim, sanat ve yöneticilikle temayüz eden bir muhitten geldiğine işaret eder. Keza kimi kaynaklarda Kübrevî geleneğin temsilcisi olan Şemseddin Muhammed'in (Emîr Sultan) sohbet halkasında bulunduğu zikredilmektedir. Ulucami imamlığından evvel Yıldırım Bayezid'in şehzadelerinin musahibi ve divan imamı olarak da görev yapan şairin eserindeki ustalık, onun başka şiirlerinin olduğunu ihsas etmektedir. Ancak henüz ona ait bir divanın yahut mecmualarda ona atfedilen gazellerin keşfi yapılmamıştır. Şair "râhât-ı ervâh" terkibinin gösterdiği 1422 yılında Bursa'da vefat etmiştir. Kabri Bursa Çekirge'de, halihazırda yerinde resmî bir konut bulunan Yoğurtlu Baba Zaviyesi haziresindedir. Günümüzde ziyaret edilen türbesi, 1952 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu aracılığı ile inşa edilmiştir.

Vesîletü'n-necât'ın yazılmasına, Bursa Ulucamii'nde bir vaizin Bakara sûresinin 285. âyetini açıklarken peygamberler arasında bir fark bulunmadığını, bu sebeple Hz. Muhammed'in Hz. Îsâ'dan ve diğer peygamberlerden üstün olmadığını iddia etmesinin sebep olduğu nakledilir, Fetret Devri'nde ortaya çıkan "Hub Mesihlik" akımının etkisinde kaldığı sanılan bu vaizin iddiaları, camide tartışmaların çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bu tartışmalara tanık olan Süleyman Çelebi, eserin müjdeleyicisi olan, "Ölmeyip Îsâ göğe bulduğu yol / Ümmetinden olmak için idi ol" beytini söylemiştir. Tartışmaları teskin eden bu beyit çok beğenilmiş olmalıdır ki, asırlar boyunca milletin idrakinde Hz. Peygamber'e duyulan sevgiyi tahkim edecek bir üslup ile eserini tamamlamıştır. Yazıldığı dönemden itibaren geniş bir coğrafyada etkili olan Vesîletü'n-necât'ın benzerini yazmak (tanzir etmek) isteyen şairler olmuştur. Böylece vücut bulan mevlit türündeki eserlerde, Hz. Peygamber'in doğumu başta olmak üzere muhtasar bir siyer vasfı taşıyacak şekilde hayatı, mucizeleri, gazaları, ahlakı, vefatı ve hilyesi konu edilmektedir. Özellikle XIX. asırda yazılan mevlitlerde "Ahlâk-ı Nebî" başlığı dikkat çeker. Bu tür, toplumun ihtiyacına ve sorularına, Hz. Peygamber örnekliği ile cevap arayan didaktik ve lirik metinler olarak değerlendirilebilir. Öte yandan sadece veladeti yani "doğum"u tasvir ve tahkiye eden kısa mevlit metinleri de yazılmıştır.

Mevlit metinleri ekseriyetle mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. Dolayısıyla bu türden eserler, klasik mesnevi geleneğine uygun olarak tevhit ve münacat bölümleriyle (bahir/fasıl) başlar ve sonunda dua ile tamamlanmış olur. Tevhit ve münacattan sonra, genel olarak bu metinlerde işlenen konular, veladet yani Hz. Peygamber'in doğumu ve bu süreçte peygamberliğine delalet eden (delâilü'n-nübüvvet) olağanüstü haller, risalet (bi'set) yani vahye muhatap olması ve peygamberlikle görevlendirilmesi, miraç yani göğe yükselişi (sidretü'l-müntehâ) ve rıhlet yani Hz. Peygamber'in vefatından müteşekkildir. Eser dua ve iltica ile tamamlanmış olur. Bazan bu dua kısımları, şefaatname olarak tertip edilebilir.

Mevlit, bir edebî türün oluşmasına katkı sağlayan kurucu bir metin olmakla birlikte, yazıldığı günden itibaren halkı eğiten bir metin olarak da önemlidir. Bu husus iki şekilde ele alınabilir. Öncelikle bestelenerek okunması, musiki eğitimi açısından dikkat çeker. Nitekim mevlit kandilinin yanında sevinçli ve tasalı günlerde düzenlenen cemiyetlerde bestelenerek okunan mevlit, mevlithanlık, bahirler arasında okunan ilahilerle tevşih, aralarda okunan aşr-ı şeriflerle karî ve yapılan dualarla duahan kavramlarını ve mevlit okutmak, mevlit alayı ve mevlit şekeri gibi tabirleri Türkçe'ye kazandırmıştır. Keza salavatlar, aşr-ı şerifler ve tevşihler, dinî musikinin ve kıraat ilminin canlanmasına katkıda bulunmaktadır. Öte yandan mevlit cemiyetleri, toplumsal beraberliği tesis eden önemli bir kaynak olmuştur. Aynı metin etrafında bir araya gelen halk, peygamber sevgisi merkezli bir ortak dil inşa etmiştir. Nitekim bu dil, ticaret, eğitim ve farklı sebeplerle Osmanlı şehirlerine göçerek buralara yerleşen kitlelerin yanında askerî stratejilerle Türk nüfusuna açılan yeni yurtlarda vatandaş ve millet olma idealini temin etmiştir.

Mevlitin cami, konak ve evlerde oluşturduğu eğitim atmosferi, geniş halk kitlelerini sevgi kavramıyla buluşturan metin, bir araya gelmek, tahammül etmek, sohbet etmek, aynı duygularla dualar etmek, saygı göstermek gibi temel değerlerin yanında cemiyet organize etmek, insanları buluşturmak, ikramda bulunmak ve cömertlik gibi erdemlerin de kazanılmasını sağlamıştır. Aynı şekilde bu muhitlerde doğrudan doğruya siyer ilmiyle alakalı ayrıntılı bir bilgi edinilmese de varlık Hz. Peygamber'in annesi, doğumu, peygamberliği, ahlakı, mucizeleri, miracı, şemâili ve hilyesine dair temel bilgilerinde kazanılması bu vesile ile mümkün olmuştur. Mevlit dolayısıyla yapılan gül suyu, gül şerbeti, gül lokumu ve mevlit şekeri gibi ikramlar, toplum birliğini ve beraberliğini tesis eden unsurlar olarak kabul edilmiştir. Bu ikramlar, iktisadî hayata da katkı sunduğu gibi yeni meslek dallarının oluşmasını da temin etmiştir. Bu yönüyle mevlit, kültür kurucu ve geniş halk kitlelerini eğiten bir metin olma hüviyetini haizdir ve bu vazifesini, Türkçe'nin oluşturduğu gönül coğrafyasında hâlâ sürdüren bir değerdir.

Kaynakça

Aymutlu, Ahmed. Süleyman Çelebi ve Mevlid-i Şerif. İstanbul 1958.

Bir Kutlu Doğum Şaheseri: Mevlid ve Süleyman Çelebi. ed. B. Kemikli- O. Çetin. Ankara 2010.

Gelin Mevlidi. haz. F. Gedikli. İstanbul 2020.

Kemikli, Bilal. Süleyman Çelebi ve Mevlid. İstanbul 2018.

a.mlf. Ulucami’nin Bilge İmamı Süleyman Çelebi ve Mevlid. Ankara 2015.

Köksal, Fatih. Mevlid-Nâme: Türk Edebiyatında Mevlid Türü ve Yeni Mevlid Metinleri. Ankara 2011.

Mevlid Külliyatı. ed. B. Kemikli- M. Akkuş. İstanbul 2016.

Pekolcay, Necla- Fuchs, H. “Mevlid”. MEB İslâm Ansiklopedisi. 1979, VIII, 171-176.

Süleyman Çelebi ve Mevlid: Yazılışı, Yayılışı ve Etkileri. ed. M. Kara- B. Kemikli. Bursa 2007.

Süleyman Çelebi. Vesîletü’n-Necât-Mevlid. haz. A. Ateş. Ankara 1954.

a.mlf. Mevlid. haz. N. Pekolcay. İstanbul 1992.

Uraler, Aynur. Mevlid Geleneği “Senin Ömrüne Yemin Olsun”. İstanbul 2020.

Süleyman Çelebi’nin İzinde Buluşmak Merhabâ. ed. B. Kemikli. Bursa 2022.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/mevlid

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

MEVLİD

Türk-İslam edebiyatında bir türün adı.