A

"TAHSÎLÜ's-SAÂDE"

Fârâbî’nin (ö. 950) ilimler tasnifi konulu eseri.

  • "TAHSÎLÜ's-SAÂDE"
    • Hüseyin SARIOĞLU
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 31.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/tahsilus-saade
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "TAHSÎLÜ's-SAÂDE"
"TAHSÎLÜ's-SAÂDE"

Fârâbî’nin (ö. 950) ilimler tasnifi konulu eseri.

  • "TAHSÎLÜ's-SAÂDE"
    • Hüseyin SARIOĞLU
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 31.10.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/tahsilus-saade
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    "TAHSÎLÜ's-SAÂDE"

Tahsîlü's-Saâde başlığının kimin tarafından ve ne zaman konulduğu bilinmemektedir. Fârâbî'nin çağdaşı ve onun pek çok eserini el-Fihrist'te kayda alan İbnü'n-Nedîm, bu isimde bir kitap zikretmemiştir. Haydarâbâd'da 1927'de yapılan ilk baskıda esere bu başlık konulmuş ve sonraki baskılarda da bu ad kullanılagelmiştir. Esasen, Fârâbî'nin Eflâtun ve Aristo felsefesini inceleyen telif eserlerinden birinin önsözü olduğu anlaşılan Tahsîlü's-Saâde'nin hangi tarihte yazıldığı bilinmemektedir. Önemi ve içeriği bakımından farklı değerlendirmeler yapılmıştır. Rosenthal'e göre Fârâbî'nin siyasete dair üç eseri içinde en önemli, bağımsız ve olgun olanının; Muhsin Mehdî'ye göre ise filozofun bütün eserleri içinde belki de en temel olanının Tahsîlü's-Saâde olduğu, eserin Türkçe son çevirisini yapıp uzun bir önsözle birlikte yayımlayan Ahmet Arslan tarafından belirtilmiştir.

Fârâbî'ye göre halkların ve şehirlilerin hem bu dünya hayatında hem de ahirette mutlu olmalarını sağlayan şeyler nazarî erdemler, fikrî erdemler, ahlakî erdemler ve amelî sanatlardır. Nazarî erdemler var olanlara ilişkin kavramların kesin idrakini sağlayan ilim ve bilgilerden oluşur. Bunların bir kısmı kaynağı bilinmeyen "önsel bilgiler" yani "ilk öncüller", bir kısmı da bunlara dayanılarak düşünme, araştırma, çıkarım, öğrenme ve öğretme yoluyla kazanılan bilgilerdir. Eserde ilmin dereceleri, karşılıklı öğrenmenin ilmi, doğal ilimler, doğa ötesi ilim, medenî ilim gibi alt başlıklar vardır. Önsel bilgiler yahut ilk öncüller eğer ilgili oldukları var olan cinsine ilişkin kesin doğruyu verir nitelikte ise "öğretim ilkeleri"; şayet o cinsin kapsadığı türlerin tamamı veya çoğunun zihin dışında "kendileri-yle/bihâ", "kendileri-nden/anhâ", "kendileri-için/lehâ" olduğu sebepleri içeriyorsa "varlık ilkeleri"dir. Hem öğretim hem de varlık ilkesi niteliği taşıyan ilk öncüllerden oluşan ve bir şeyin hem var olduğu hem niçin var olduğu bilgisini veren burhan/ispat "niçinlik burhanı/burhân-ı limmî"; sadece öğretim ilkesi ya da yalnızca varlık ilkesi niteliğindeki ilk/önsel bilgilerden oluşan burhan ise "varlık burhanı/burhân-ı innî" olarak adlandırır (5/ s. 29-30).

Öğretim ilkeleri ve varlık ilkeleri aynı olduğundan zihin karışıklığına yol açma ihtimali azalan sayıları ve büyüklükleri konu edinen matematik/ilmü't-teâlîm ve geometri/hendese ile başlayan nazarî araştırma, hareketli büyüklükler olan gökcisimlerini inceleyen optik/ilmü'l-menâzır ve astronomi/ilmü'l-hey'e ile müzik, ağırlıklar ilmi/ilmü'l-eskal ve mekanik/ilmü'l-hiyel gibi ilimlerle sürdürülür (10-12/ s. 35-38).

Nazarî ilimler gerek fikrî ve ahlakî erdemler gerekse amelî sanatlara ilişkin olarak sadece kavramlar halinde soyut ve tümel bilgi verir. Bu da çoğunlukla onların bilfiil var olmalarına özgü içerik taşımadığı için bu aşamada ister tabii ister iradî olsun bu kavramların zihin dışındaki varlıklarıyla birlikte bulunan değişken araz ve hallerin bilinmesi için başka bir yeti daha gerekir; o da fikir yetisidir [amelî akıl] (22-26/ s. 49-56). Bu yeti, belli bir amacın gerçekleşmesini sağlayan araç ve erdemleri konu alır ki bunlar amacın iyi yahut kötü olmasına göre değer yüklenirler.

Bir insan nazarî erdem, en yüksek fikrî ve ahlakî erdem ile en yüksek amelî sanatı elde ettiğinde araştırılıp bilinmesi gereken husus bunların halklarda ve şehirlerde nasıl gerçekleştirileceği konusudur. Bunu sağlamaya elverişli iki yoldan biri öğretim diğeri de eğitimdir. Öğretim, nazarî erdemleri ortaya çıkarmanın, eğitim ise ahlakî erdemler ile amelî sanatları vücuda getirmenin yoludur. Öğretim yalnızca sözle yapılırken buna karşılık eğitim yerine göre sözlü veya uygulamalı olarak yürütülmek suretiyle insanlar erdemli eylemleri yapmaya yönlendirilip alıştırılır; hatta bu fiiller kendileri için birer sorumluluk ve aşk/tutku haline getirilir (38-39/ s. 70-71).

Unutulmamaları için kaydedilip korunması gereken erdem ve delillerden nazarî olanlar "görüşler kitabı"ında, amelî olanlar da "fiiller kitabı"nda bunlara karşı çıkanları reddetmeye yönelik deliller ile birlikte muhafaza edilmelidir. Dahası en yüksek yönetici, her milleti ele alarak hepsinde ortak olan insan tabiatı ile insanî meleke ve fiilleri ortaya çıkarmalı; ayrıca her milletin her grubuna özgü olan her şeyi inceleyip bunların her biriyle ilgili olarak kullanılması gereken nazarî ve amelî erdemlere dair iknaî delilleri ve muhafaza edecek grupları belirlemelidir. Bütün bu süreçlerin sonunda dört ilim ve erdem ortaya çıkmış olacaktır: Birincisi kesin ispatlarla/delillerle varlıkların akledilir/kavramsal halini ortaya koyan nazarî ilim; ikincisi bu akledilirlerin/kavramların aynı şekilde ikna yöntemlerini ortaya koyan ilim; üçüncüsü bu akledilirlerin/kavramların ikna yöntemleriyle doğrulanan misallerini içeren ilim; dördüncüsü de bu üçünden her milletin yetkinliği ve mutluluğu için ayrı ayrı ortaya konulan ilimlerdir (44-49/ s. 76-81).

Gerçek filozofun taşıması gereken özelliklere ve donanıma sahip olmadan nazarî ilimleri öğrenmeye girişen kişi ise ya sahte ya boş ya da yalancı filozof durumuna düşer. Gerekli şart ve özellikleri taşıyan biri gerçek filozof mertebesine ulaştığı halde kendisinden yararlanılmaması onun değil, ondan yararlanma gereği duymayanların hatasıdır (59-62/ s. 94-98).

Kaynakça

Fârâbî. Mutluluğu Kazanma: Tahsîlu’s-Sa‘âde. Farabî’nin Üç Eseri içinde. çev. H. Atay. Ankara 1974, s. 3-62.

a.mlf. Tahsîlü’s-Saâde. nşr. Ali Bû Mülhim. Beyrut 1995.

a.mlf. Mutluluğun Kazanılması: Tahsîlu’s-Sa‘âda. çeviri ve önsöz A. Arslan. Ankara 2013.

Kaya, Mahmut. “Fârâbî”. DİA. 1995, XII, 145-162.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/tahsilus-saade

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

"TAHSÎLÜ's-SAÂDE"

Fârâbî’nin (ö. 950) ilimler tasnifi konulu eseri.