Osmanlılar’da devlet hizmetlerinde istihdam amacıyla çocukların yetiştirilmek üzere seçilmesi.
Osmanlılar’da devlet hizmetlerinde istihdam amacıyla çocukların yetiştirilmek üzere seçilmesi.
Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminde önceleri asker kaynağı olarak pençik denilen vergi uygulamasından yararlanılmış, ancak 1402 Ankara Savaşı sonlarında başlayan Fetret Dönemi'nde devşirme sistemi devreye sokulmuştur. Uygulamadan ilk etapta kapıkulu ocaklarına nefer temini hedeflenmiş, ancak daha sonra muhtemelen II. Murad döneminde devlet idaresi için de yararlanılması yoluna gidilmiştir.
Devşirme toplanması söz konusu olduğunda ihtiyaç yeniçeri ağası tarafından Dîvân-ı Hümâyun'a arzedilir, karar çıktıktan sonra da yürürlüğe girerdi. Devşirme önceleri beylerbeyi, sancak beyi ve kadı gibi taşra idarecileri tarafından yapılırdı. Daha sonraları merkezden gönderilen zağarcıbaşı ve turnacıbaşı gibi yüksek rütbeli yeniçeri kumandanlarından biri ve maiyetine verilen kâtip tarafından yapılmasına başlanmıştır.
Devşirme Kanunnamesi'nde toplanacak çocukların nitelikleri belirtilirdi. Buna göre kırk evden bir çocuk olmak üzere yaşları sekiz-on dört, bazan da on sekiz arasındaki hıristiyan çocuklarının soyluları ve papaz oğulları tercih edilirken, ailenin tek oğlu, çoban ve sığırtmaç çocukları, kel, fodul, doğuştan sünnetliler çok kısa ve çok uzunlar toplanmazdı. Aynı şekilde evli ve sanat erbabı olanlar da devşirilmezdi. Bir istisna olarak Fâtih Sultan Mehmed zamanında kendi arzularıyla topluca İslam'a giren Bosnalılar'ın çocukları devşirmeye tâbi tutulmuş ve onlar başta Bostancı Ocağı olmak üzere saray hizmetlerinde istihdam edilmişlerdir. Oldukça uzun boylu Sokullu Mehmed Paşa ile iyi bir sanatkâr olan Mimar Sinan'ın devşirilmesi ise istisnadır.
Devşirme işlemi başlangıçta sadece Osmanlı Avrupası'nda yapılırken, ihtiyaca binaen XV. yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu'daki hıristiyan ailelerden de yapılmaya başlanmıştır. Ancak burada Türk, Kürt, Acem, Rus, Yahudi, Gürcü ve Çingene gibi toplulukların çocuklarının alınmamasına özen gösterilmiştir.
Devşirilen çocukların baba ve anne isimleri başta olmak üzere köyü, kazası, sancağı, en ince ayrıntılarına kadar fiziksel özellikleri eşkâl defterine kaydedilir, daha sonra bunlar kafileler halinde merkeze gönderilirler ve burada yapılan sıkı denetimden sonra topluca sünnet edilirlerdi. Yol boyunca aralarına "saplama" adıyla yabancıların karışmamasına büyük özen gösterilirdi. Merkezde saray ağası tarafından yapılan denetim sırasında zeki ve yetenekli olanlar yüksek dereceli devlet görevlerinde kullanılmak üzere Enderun'da eğitilmek için ayrılırlar, diğerleri ise hassa ordusu için yetiştirilmek üzere Türk ailelerinin yanlarına gönderilirlerdi. Bu uygulamadan amaç, hıristiyan ailelerin çocuklarının Türkçe'yi öğrenmelerini, Türk-İslam âdet ve geleneklerini almalarını sağlamaktı. Yani bir bakıma Osmanlı idarecileri Türk ailelerini uygulamalı bir mektep gibi kullanırlardı. Osmanlı Avrupası'ndan toplananların Anadolu'daki, Anadolu'dan toplananların ise Rumeli'deki Türk ailelerinin yanına verilmesine özen gösterilir, böylece firar olaylarının önüne geçilmeye çalışılırdı. Türk ailelerinin yanına verilen devşirme oğlanları zaman zaman Anadolu ve Rumeli ağaları tarafından denetlenirdi. Kaynaklarda "Türk'e verme" olarak ifade edilen uygulamaya göre bu çocuklar, ilgili ailelerin yanında bir yandan tarımsal üretime katkıda bulunurken, diğer yandan da Türkçe'yi, Türk-İslam âdet ve geleneklerini öğrenirlerdi. Bu arada uygulamalı olarak sanat da öğrenirlerdi. Üç veya sekiz yıl gibi belli bir süre hizmetten sonra ise bu devşirmeler Acemi Ocağı'nda askerî eğitim görürler, ardından başta Yeniçeri Ocağı olmak üzere merkez Kapıkulu ocaklarından birinde askerî hizmette istihdam edilirlerdi. Türk hizmetindeki devşirmelerin devlet hizmetine alınmasında kıdemli olanlarına öncelik tanınırdı.
Saray için ayrılanlar önce Edirne, Galata ve İbrâhim Paşa Sarayı gibi hazırlık okullarında eğitilirler, içlerinde daha zeki ve kabiliyetli olanlar Enderun'a alınırlar, burada da gerekli eğitimi aldıktan sonra devlet kadrolarında istihdam edilirlerdi. Gürbüzce olanlar ise Bostancı Ocağı'nda çalıştırılmak üzere ayrılırlardı. Devşirilen çocuklar genelde büluğ yaşından önce toplandıklarından zorla müslümanlaştırılması söz konusu olmayıp, bu husus kendi tercihlerine bırakılırdı.
"Türk'e verme" uygulaması XVII. yüzyıldan itibaren kaldırılmış, ancak devşirme uygulaması seyrek de olsa devam ettirilmiştir. Zira XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren asker kaynağı olarak kuloğlu, kul kardeşi ve ağa çırağı gibi uygulamalar devreye sokulmuştur. Sultan IV. Murad döneminde sistemin ıslahına çalışılmış, ancak kalıcı başarı elde edilememiştir. Son devşirme işleminin XVIII. yüzyıl başlarında veya 1751 yılında yapıldığı kaydedilir.
III. Murad zamanında İstanbul'da bulunan Venedik elçisi Lorenzo Bernardo'ya göre devşirme uygulaması genelde iyi sonuçlar vermiştir. Ona bu kanaati veren, devşirilen çocukların gerek saray okulu Enderun'da gerekse taşradaki Türk köylü ailelerinin yanında aldıkları tatbikî eğitimin, ardından da Acemi Ocağı'ndaki doğrudan askerî eğitimin başarısıdır. Devşirme uygulamasının en çarpıcı ve başarılı temsilcilerinin Mahmud Paşa-yı Velî, Gedik Ahmed, Makbul İbrâhim, Sokullu Mehmed, Ferhad, Lala Mehmed, Kara Ahmed ve Kemankeş Mustafa paşalar ile Köprülü ailesinden değerli sadrazamlar olduğu söylenebilir.
Devşirme uygulaması, Türk-İslam devletlerinde de görülen kul sistemi içerisinde değerlendirilmelidir. Hanedana dayalı devletlerde hükümdar ülkeyi yüzyıllarca doğrudan kendisine bağlı bu kullarla yönetmiş ve hassa ordusunu oluşturan kapı kullarıyla düzeni sağlamaya çalışmıştır. Onların yetişmesinde ise aldıkları nazarî ve uygulamalı eğitimin payı önemlidir.
Giese, Friedrich. Anonim Tevârîh-i Âl-i Osman. haz. N. Azamat. İstanbul 1992, s. 25.
İdris-i Bitlisî. Heşt Behişt VII. Ketîbe: Fatih Sultan Mehmed Devri (1451-1481). haz. M. İ. Yıldırım. Ankara 2013, s. 164.
Lybyer, Albert Howe. Kanuni Sultan Süleyman Devrinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Yönetimi. çev. S. Cılızoğlu. İstanbul 1987, s. 47, 68-69, 73-80, 109-113.
Neşrî. Kitâb-ı Cihan-Nümâ. haz. F. R. Unat – M. A. Köymen. Ankara 1949, I, 197-198.
Özcan, Abdülkadir. “Devşirme”. DİA. 1994, IX, 254-257.
a.mlf. “Kul”. DİA. 2002, XXVI, 348-350.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı. Osmanlı Devleti Teşkilâtından Kapukulu Ocakları. Ankara 1943, I, 13-30.
Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/devsirme
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Osmanlılar’da devlet hizmetlerinde istihdam amacıyla çocukların yetiştirilmek üzere seçilmesi.