A

PEKİN HAMİDİYE ÜNİVERSİTESİ(1908-1949)

Osmanlılar’ın Çin’de açtığı yüksek eğitim kurumu.

  • PEKİN HAMİDİYE ÜNİVERSİTESİ
    • İhsan Süreyya SIRMA
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/pekin-hamidiye-universitesi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    PEKİN HAMİDİYE ÜNİVERSİTESİ
PEKİN HAMİDİYE ÜNİVERSİTESİ (1908-1949)

Osmanlılar’ın Çin’de açtığı yüksek eğitim kurumu.

  • PEKİN HAMİDİYE ÜNİVERSİTESİ
    • İhsan Süreyya SIRMA
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/pekin-hamidiye-universitesi
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    PEKİN HAMİDİYE ÜNİVERSİTESİ

Sultan II. Abdülhamid (1876-1909) dünyanın farklı yerlerindeki müslümanlarla ilişkilerini geliştirmek ve birleştirmek için birçok çalışma yapmıştır. Padişahın takip ettiği "İslam birliği siyaseti" 1890 senesinden itibaren Çin'de de etkisini göstermeye başlamıştır. Bu dönemde Çin'in büyük bir kısmı Avrupa ülkelerinin sömürgesi durumundaydı. Budizm ve diğer dinlerdeki Çinliler'e nazaran daha aktif olan müslümanlar sayıca nispeten daha az olsa da zaman zaman Batılı sömürgecilere karşı direniyorlardı. Arşiv vesikalarından anlaşıldığına göre, II. Abdülhamid'in Çin ile olan teması, bu olaylar sırasında başlamıştır.

Çin'de ayaklanan müslümanları yatıştırmak için, Alman İmparatoru II. Wilhelm de II. Abdülhamid'den yardım istemiştir. Böylelikle Çin müslümanlarıyla temas kurma fırsatı elde eden II. Abdülhamid, önce Çin'e bir nasihat heyeti göndermeye karar verdi. Bu heyet için başkan olarak Mirliva Enver Paşa'yı seçti. Heyette ayrıca Beyazıt Medresesi hocalarından Mustafa Şükrü Efendi ve Fetvahane görevlilerinden Kadı Hacı Tâhir Efendi de yer aldı.

Nasihat heyeti 18 Nisan 1901 tarihinde İstanbul'dan bir gemiyle yola çıkarak Süveyş'e vardı, buradan bir Alman gemisiyle 4 Mayıs'ta Kolombo'ya, 10 Mayıs'ta da Singapur'a ulaştı. Güzergâhı üzerinde müslümanların yaşadığı yerlere de uğrayan heyet yaklaşık bir ay sonra, 2 Haziran'da Şangay'a vardı.

Pekin Fransız Elçiliği'nden Paris'e gönderilen 4 Haziran 1901 tarihli bir yazıda bu heyetin faaliyetleri hakkında daha çok bilgi sahibi olunması gerektiğine dikkat çekilerek heyetin, görünüşte Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu müslümanları arasında bulunan ilişkileri geliştirmek için görevlendirildiği, fakat heyetin asıl gayesinin bilinmediği belirtiliyordu. Enver Paşa heyeti, "halifenin temsilcisi" olmak sıfatıyla, müslümanlar üzerinde büyük tesir yaptı. Heyet Çin'de yirmi gün kaldıktan sonra 22 Haziran 1901'de İstanbul'a dönmek üzere Şangay'dan ayrıldı.

1902 yılında ise bu sefer Muhammed Ali adında bir Osmanlı vatandaşı II. Abdülhamid tarafından Çin'e gönderilerek oradaki müslümanlarla yeni bir temas kuruldu. Muhammed Ali, Çin'de Wang isimli bir imamın misafiri oldu ve faaliyetlerini buradan yürüttü.

Gönderilen heyetlerin ardından Çin müslümanları arasında Osmanlı Devleti daha bilinir hale gelmiş ve halifenin saygınlığı artmıştır. Nitekim yüzyıllardan beri hac için doğrudan Çin'den Hicaz'a seyahat etmekte olan müslümanlar artık önce hilafet merkezi olan İstanbul'a uğrayıp sonrasında Hicaz'a gitmeye başlamışlardır. İstanbul'da Çin müslümanlarına ilgi gösterilmiş, ihtiyacı olanlara yardımda bulunulmuş, ülkelerine güvenlik içinde dönebilmeleri için önlemler alınmıştır.

Bu şekilde İstanbul'a ilk gelen Çinli müslümanlardan biri Muhammed Ali'nin Çin'e gittiği dönemde misafiri olduğu Pekin Niujie Camii imamı İmam Abdurrahman (Wang Haoren) idi. Mating Yuan isimli öğrencisi ile birlikte hacca gitmek üzere 1906 yılı sonunda yola çıkan İmam Abdurrahman, II. Abdülhamid'in daveti üzerine İstanbul'a geldi. Çin'de misyonerlerin müslümanlara yönelik faaliyetlerine karşı halife tarafından kendilerine vaaz ve nasihatte bulunmak üzere âlim ve fazıl kişilerin gönderilmesini talep etti. Wang, İstanbul'da bulunduğu günlerde, Osmanlı eğitim sitemini incelemiş ve Çin'e döndüğünde sohbet ve hutbelerinde Osmanlı'dan, sultandan ve Türkler'in Müslümanlığından bahsetmiştir. Çin müslümanlarının ileri gelenlerine İstanbul'da ilgi gösterilmesi ve Çinli hacılara yardım edilmesi ve Çin'de okunan hutbelerde II. Abdülhamid'in adının anılmaya başlanması ilişkilerin gelişmesine katkı sunmuştur.

Çin'in çeşitli yerlerinde müslüman çocuklarına yönelik özel okullar bulunmaktaydı. Bu okullar genellikle camilerin yanında yer almaktaydı. XIX ve XX. yüzyılda modern eğitim çerçevesinde bazı mektepler açılmıştır. Bunlar içerisinde Çin'deki Osmanlı nüfuzunun en önemli yansımalarından biri ve Osmanlı Devleti'nin Çinli müslümanlarla artan ilişkilerinin bir neticesi olarak 1908'de kurulan ve Çin kaynaklarında ise "Hui Ciao Şı Fan Şüe Tang" olarak anılan Dârülulûm-ı Hamidiye Medresesi'dir. Dârülulûm-ı Hamidiye Pekin'deki Niou Kiai (Niujie) Camii yanında kuruldu. Üç derslik ve bir ana binadan oluşan okulda her yaştan öğrenciye Osmanlı Devleti'nin görevli olarak gönderdiği Hafız Ali Rızâ ve Hafız Hasan efendiler ders vermişlerdir. Pekin Hamidiye Üniversitesi'nde görevli hocalardan Hafız Hasan Efendi bir yıl sonra İstanbul'a geri dönmüş, Ali Rızâ Efendi ise Güney Çin'deki Hankav şehrine gitmiştir.

Pekin Hamidiye Üniversitesi'nin döneminin şartlarında önemli bir yeri olduğu açıktır. Osmanlı sultanının adıyla adlandırılması, kapısında Osmanlı bayrağının dalgalanması ve İstanbul'dan gönderilen hocalarla eğitime başlaması Osmanlı Devleti'nin bilinirliği ve saygınlığına olumlu katkıda bulunmuştur. İstanbul'dan gönderilen hocaların ayrılmasından sonra Pekin Hamidiye Üniversitesi'nde eğitime Çinli müslümanlarca devam edilmiştir. Ancak okulda eğitime 1949'da Mao devrimi ile son verilmiştir. Sonraki yıllar maddi imkânsızlık sebebiyle kapanan okul, günümüzde tek derslikte İslamî kurslar verilen bir kurum olarak varlığını sürdürmektedir. Zaman içinde okuldaki Osmanlı motifleri silinse de İslamî mimari olduğu gibi durmaktadır. Dersliklerden biri aradan geçen yıllarda Niujie Camii'nin tanıtımının yapıldığı bir müzeye dönüştürülmüştür. 2008 Pekin Olimpiyatları çerçevesinde restore edilen Pekin'in Xuanwu semtinde bulunan binyıllık Niujie Camii, bahçesindeki Pekin Hamidiye Üniversitesi koruması altındadır.

Kaynakça

BOA. DH. MKT. 1151/12, H 20.01.1325; İ.HUS. 149/33, H 09.11.1324; 151/114, 7 M 1325; 153/52, H 17.03.1325; ML. EMM. 724/18 R 14.11.1324; Y. PRK. MK, 22, 15.

Abdürreşid İbrahim. Âlem-i İslâm. haz. M. Paksu. İstanbul 2012.

Aykurt, Çetin. “Bir Büyük Düşünce: Pekin Hamidiyye Üniversitesi”. Tarih İncelemeleri Dergisi. 28/1 (2013), s. 37-49.

Çelik, Mehmet. “Panislamizim’in Etki Alanı Çerçevesinde Çin’e Gönderilen Enver Paşa ve Heyetinin Faaliyetleri”. Tarihin Peşinde: Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi. sy. 14 (2015), s. 257‐275.

Ocaklı, Arzu. “XIX. Yüzyıl Sonu ve XX. Yüzyıl Başında Çin Müslümanları ve Osmanlı İlişkileri”. Osmanlı Ansiklopedisi. Ankara 1999, I, 588-593.

“Pekin Dârü’l-Ulûmi’l-Hamidiye Medresesi”. Tercümân-ı Hakîkat. 5 Mart 1908.

Sırma, İhsan Süreyya. “Pekin Hamidiyye Üniversitesi”. Prof. M. Tayyib Okiç Armağanı. haz. İ. Cerrahoğlu v.dğr. Ankara 1978, s. 159-170.

a.mlf. “Sultan II. Abdülhamid’in Çin’e Gönderdiği Enver Paşa Hey’eti Hakkında Bazı Bilgiler”. Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi Dergisi. sy. 4 (1980), s. 159-183.

a.mlf. “Sultan II. Abdülhamid’in Çin Siyasetine Dair Vesika”. IX. Türk Tarih Kongresi. Ankara 1988, s. 1111-1116.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/pekin-hamidiye-universitesi

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

PEKİN HAMİDİYE ÜNİVERSİTESİ (1908-1949)

Osmanlılar’ın Çin’de açtığı yüksek eğitim kurumu.