A

EĞİTMEN

1936-1947 yılları arasında kısa süreli kurslar verilerek köyde öğretmenlik yapmak üzere görevlendirilen kişi.

  • EĞİTMEN
    • Selçuk UYGUN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/egitmen
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    EĞİTMEN
EĞİTMEN

1936-1947 yılları arasında kısa süreli kurslar verilerek köyde öğretmenlik yapmak üzere görevlendirilen kişi.

  • EĞİTMEN
    • Selçuk UYGUN
    • Web Sitesi: Türk Maarif Ansiklopedisi
    • Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
    • Erişim Tarihi: 15.09.2025
    • Web Adresi: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/egitmen
    • ISBN ve DOI Numarası:
    • Bu metni kaynak göstererek kullanabilirsiniz.
    EĞİTMEN

Eğitmen, eğitim sözcüğünden türetilmiş olup "eğitici" anlamına gelmektedir. Eski Türkçe'de "mürebbî" anlamına da gelir. Eğitici "ders veren ya da başkalarının gelişmesine katkıda bulunan kimse" demektir. Kavram olarak eğitmen ise, belirli bir kursun ardından köylerde öğretmenlik yapan kimse olarak tanımlanabilir. Türk eğitim tarihinde nüfusu az olan köylerin öğretmen gereksinimini karşılamak amacıyla kısa süreli kurslardan geçirilerek köy ilkokullarına atanan kimselere "eğitmen" denmiştir.

Eğitmen kavramı ilk defa 1930'lu yılların ortalarında kullanılmaya başlanmış, o yıllarda üç yıllık olarak açılan köy ilkokullarında öğreticilik işiyle görevlendirilen kimselere "muallim" ya da "öğretmen" değil de "eğitmen" veya "köy eğitmeni" denmiştir. Tek eğitmenin bulunduğu üç yıllık köy ilkokullarına da "eğitmenli köy okulu" adı verilmiş, buna "eğitmenlik uygulaması" da denmiştir. Bu uygulama ile ilgili ilk yasal düzenleme, 11 Haziran 1937 tarihinde 3238 sayılı Köy Eğitmenleri Kanunu ile yapılmıştır.

Eğitmenlik, yeterli sayıda öğretmen yetiştirilinceye kadar köylerde bir an önce açılması düşünülen köy okulları için bulunmuş geçici bir çözümdür. Eğitmenler, hiçbir zaman öğretim işinde uzman olarak görülmemiştir. Onun için eğitmenlerin "gezici başöğretmenler"in refakatinde ve kendilerine verilen "kılavuz kitaplar"ı takip ederek öğretme işiyle meşgul olmaları istenmiştir. 17 Nisan 1940 tarih ve 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu'nun gerekçesinde "Yalnız eğitmenleri, normal öğretmen addetmek ve bir öğretmenden beklenen vazifelerin hepsini beklemek mümkün değildir" denmiştir. İlk defa 1936'da açılan eğitmen kursları ile uygulamaya sokulmuştur.

İlk eğitmen kursu, Eskişehir Çifteler'de (Mahmudiye) 1936 yılında açılmıştır. Hemen ardından İzmir Kızılçullu'da açılmış ve bu kurslar, kuruluşları 1937'de başlayan ve 17 Nisan 1940'ta yasallaşan Köy enstitülerinde 1947'ye kadar devam etmiştir. Köy enstitüleri bünyesinde açılan eğitmen kurslarında 1946-1947 öğretim yılına gelindiğinde 8675 eğitmen yetiştirilmiştir. Bu kurslara sadece erkek adaylar kabul edilirken sonraki yıllarda az sayıda kadınlar da alınmıştır. Bu kursları bitirenler, "eğitmen" olarak köy ilkokullarına atanmıştır. Bunların birçoğu emekli oluncaya kadar sistem içerisinde kalmıştır.

3238 sayılı Köy Eğitmenleri Kanunu'nun gerekçesinde bir eğitmende bulunması gereken özellik ya da beklentilerden bazıları şöyle belirtilmiştir:

"Eğitmen adayı, köy hayatını bütün yönüyle yaşayarak bilmeli ve köye bağlanmış bulunmalıdır; Yaş, bilgi, görüş, anlayış bakımlarından köyde yapacağı işler dolayısıyla karşılaşacağı güçlükleri yenebilecek durumda olmalı, iktidarı her bakımdan köy işlerini başarmaya yetmelidir; Köye, sade fakat ileri kıymetli bir hayatı sokabilmek için bıkmadan çalışabilmelidir; Köyün mecburi öğretim yaşındaki çocukları ile yetişkin gençlerine okuma-yazma, hesap ve yurt yaşama bilgilerini geçerli pedagojik kural ve ilkelere göre öğretebilecek seviyede olmalıdır."

Eğitmenlik uygulamasının temel amacı, köylünün üretimini arttırmak, sağlık konusunda bilinçlendirmek ve köylülerin yaşam düzeyini yükseltmek için üç yıllık da olsa köylerde bir okul açabilmektir. Eğitmenler, din "hoca"sının yerini alabilecek yeni tipte çağdaş "okul hocası" arayışının bir ürünü olarak da değerlendirilmiştir. Kirby'e (2000) göre o zamanın "muallim" adlandırmasından daha farklı yeni bir terim olarak "eğitmen" sözcüğünün kullanımı rastlantı değildir. Eğitmen, yalnız bambaşka bir kaynaktan devşirilmiş olduğu ve daha az bir meslek öğrenimi görmüş olduğu için değil, başlıca işlevinin çocuk okutmaktan çok "eğitim" oluşu sebebiyle "öğretmen"den değişiktir. Köyde ekonomi ve devletle olan ilişkiler bakımından da eğitmenin işlevi geleneksel öğretmenlerin, yani yalnız "talim ve terbiye" işi yapanların işlevinden farklıdır.

1936'da Mahmudiye'de deneme mahiyetinde açılan ilk eğitmen kursunun başına Emin Soysal (1906-1970) getirilmiştir. Soysal, burada gösterdiği başarı neticesinde Kızılçullu Köy Enstitüsü'nün kurucu müdürü olarak da görev yapmıştır.

1936 yılında eğitmen işleri ele alınırken bilhassa küçük, daha uzun müddet Öğretmen Okulu mezunu öğretmen gönderilmesi mümkün olmayacak köyler düşünülmüştür. Bunun için bu köylerden askerliğini çavuş veya onbaşı olarak bitirmiş, zeki, kabiliyetli gençler seçilerek kurstan geçirilmesi planlanmıştır. Ancak zamanla bu uygulamaya ilgi azalmış ve ilk iki yıldaki kararlılıktan vazgeçilmiştir. Köy enstitülerine bağlanan bu kurslar, daha ziyade enstitülerin inşaat işlerine yarayan birer müessese halini almıştır.

Eğitmenli okul teşkilatı, memleketin ihtiyaçlarının doğurduğu, özgün bir yapı olarak kayıtlara geçmiştir. Köy enstitülü öğretmenler için köylerde öncüler olan eğitmenler, köyü canlandırma unsuru olarak görev yapmışlardır. 15 Nisan 1947'de sonuncusu açılan eğitmenlik kursları (12. Dönem Eğitmen Kursu) 28 Haziran 1948'de tamamen kapatılmıştır.

Kaynakça

KEÇEV. Köy Enstitüleri ile İlgili Yasalar I. Ankara 2000.

Kirby, Fay. Türkiye’de Köy Enstitüleri. haz. E. Tonguç. Ankara 2000.

Soysal, Emin. İlköğretim Olayları ve Köy Enstitüleri. Bursa 1945.

Tonguç, İsmail. Eğitim Yolu ile Canlandırılacak Köy. Ankara 1998.

Uygun, Selçuk. Köy Enstitülü Öğretmenler Mesleki Deneyimleri ve Meşhurların Anlatıları. İstanbul 2019.

a.mlf. “Eğitmenlikten Öğretmenliğe”. Tarih ve Toplum. 38/224 (2002), s. 39-44.

Kaynak: https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/egitmen

Görüş, öneri ve yorumlarınız için tıklayınız.

Bilgi paylaştıkça çoğalır. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

EĞİTMEN

1936-1947 yılları arasında kısa süreli kurslar verilerek köyde öğretmenlik yapmak üzere görevlendirilen kişi.